Sarr
Active member
DEV MAÇTA FEVKALADE DÜELLO
Muhteşem Lig’de 2021-22 dönemin birinci dev maçı büyük çekişmeye sahne oldu. Medical Park Stadı’nda Galatasaray müsabakaya dayanılmaz başladı, Emre Kılınç’ın golleriyle 2-0 öne geçti. Konut sahibi Trabzonspor evvel Cornelius akabinde Nwakaeme’nin golleriyle eşitliği sağladı. Müsabakadan taraflar 1’er puanla ayrıldı.
ABDÜLKADİR’İ TAYLAN TESELLİ ETTİ
Beklenen performansı sergileyemeyen Abdülkadir Ömür 37. dakikada yerini Yusuf Sarı’ya bıraktı. Trabzonspor taraftarlarının büyük reaksiyon gösterdiği genç oyuncu kulübede gözyaşlarına hakim olamadı. Abdülkadir’i A Ulusal Grup’tan arkadaşı Taylan Antalyalı yedek kulübesine gelerek teselli etti. Kuvvetli çabanın akabinde spor muharrirlerinin görüşleri şöyleki…
MECZUP DALGALAR – ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)
“Galatasaray alışılmışın fazlaca haricinde bir başlangıç yaptı… Dayanılmaz süratli, atak, çabuk ve yürekli… Birinci düdük çaldı, Kerem ile Halil, mecnun dalgalar üzere Trabzonspor savunma duvarını sarsmaya başladılar… Halil ile Kerem o kadar süratli, o kadar hareketliydi ki, Trabzon savunmasının balansı bozuldu… Kimi tutacaklarını, hangi bölgeyi kapatacaklarını şaşırdılar… İkinci golü lütfen hatırlayın… Kerem o kadar süratli olmasa, kaleci Uğurcan eline gelen topu rahatça tutacaktı… Kerem’in inanılmaz deparı Uğurcan’ı bozdu ve topu elinden kaçırdı… Akabinde Emre’nin ikinci golü geldi… elbette trafikte hız felaket lakin, futbolda sürat sıradan işe yarıyor… “Fırtına” diye anılan Trabzon’da yine fırtına vardı, lakin iki Galatasaraylı Kerem ile Halil fırtınası vardı…
“İKİNCİ YARIDA YAKITI TÜKENDİ”
Birinci golde çabuk atak, Edgar’ı kusura zorladı, ikinci golde, Kerem’in 100 metreci üzere deparı Uğurcan’a yanlış yaptırdı… Trabzonspor golü bulana kadar, neyi var, neyi yok, bu iki haşarı Galatasaraylıyı tutmaya çalıştı… Abdullah Hoca, Kerem – Halil fırtınası eserken, Siopis’i oyuna alabilir, tahminen bu fırtınanın şiddetini azaltabilirdi… Yapmadı, faturayı 2-0 yenik duruma düşerek ödedi… Lakin Yusuf Sarı atılımı, bir ölçüde dengeyi kurdu, birinci yarı sonlarında gelen gol de umut oldu… Galatasaray’ın bu kadar süratten, bu kadar ağır mesaiden daha sonra, bilhassa ikinci yarıda yakıtının tükeneceği belliydi… İkinci yarıda son çeyreğe kadar denetimi Trabzonspor ele aldı…
“MORUTAN BANA HAGI’YI HATIRLATTI”
Buna karşın Halil’in boş kaleye giden topunu Yusuf harikulade çıkardı… Bir mucize atılım de Van Aanholt’tan geldi… Muhteşem kademe ile mutlak bir golü önledi… Hamsik hayli tesirli oynadı… Nwakaeme’ye verdiği gol pası fevkaladeydi… Nwakaeme bu pası ağlara göndermese, Hamsik’in asistine yazık olurdu… Galatasaray’da Morutan’ın attığı dayanılmaz şut, bana Hagi’yi hatırlattı… Morutan ile Emre Kılınç‘ın zarurî çıkışları Galatasaray ismine talihsizlikti… Maçta penaltı tartışmaları var…
“İKİ TARAF DA MEMNUN DEĞİL”
Hakemler dünkü maçlarda bedenden ele gelen hiç bir konuma penaltı çalmadılar… Bu durumlarda penaltı çalmak hayli kolay değil… Galatasaray 2-0 öne geçti, 2-2’ye yakalandı… Deplasmanda kuvvetli bir rakibinden puan aldığı için sevinsin mi, 2-0 ‘dan birlikteliğe yakalandığı için üzülsün mü? Trabzonspor kendi alanında 2-0 mağlubiyetten 2-2’yi yakaladı fakat kendi konutunda en kuvvetli rakiplerinden birini elinden kaçırdı… Kim sevinsin, kim üzülsün, belirli olmayan bir maç izledik… İki tarafın da keyifli olduğunu sanmıyorum… Bu kez kazanan, heyecanlı bir maç izleyen futbol izleyicisi oldu… Eee , orta – sıra da futbol izleyicisi kazansın…
ÖMÜR’E ÇOK ÜZÜLDÜM – CEMAL ERSEN (MİLLLİYET)
Trabzonspor’un geri dönüşünü takdir ediyorum. Kolay değil Galatasaray üzere bir rakip karşısında iki farktan puanı kurtarmak ve vazgeçmemek. Lakin maçın kararından bağımsız olarak şunu söylemem gerek; oyunun çabucak hemen 37. dakikasında sakatlık olmadığı biçimde iki oyuncunuzu değiştirme gereksinimi duyuyorsanız, bu teknik yönetici yanlışıdır. Tercihlere hürmet duyarım lakin, “Abdullah Avcı’nın yerinde olsam İsmail’in yerine Trondsen, Abdülkadir Ömür’ü değil Yusuf’u tercih ederim” demiştim. Şahidim her karşılaşma öncesi kritik yaptığımız ve mutabık kaldığımız İskender Günen’dir.
“NİYE ISLIKLATIRSIN ÇOCUĞU HOCAM”
Olabilir, yanlıştan dönmek gerekebilir. Pekala ya o genç Abdülkadir’in psikolojisi? İsmail için travma olamayabilir, ancak ya futbolumuzun geleceği diye nitelendirdiğimiz Abdülkadir’in durumu? Yedek kulübesinde adeta çöktü kaldı, oyundan alınırken niçin ıslıklatırsın çocuğu hocam? Gelelim maça. Evet, futbol yanılgılar oyunudur fakat abartırsanız canınız yanar. Neydi o denli Trabzonspor’un başlangıcı ve umursamazlığı? Edgar’ın etraf denetimi yapmadan kaleyi düşünmesi, akabinde orta alanda kaptırılan topun ağlara gitmesi iki sıradan gole mal oldu. Beyefendiler oynamadan kazanmış üzereydi.
“FATİH TERİM KURNAZ”
Galiba unuttular rakibin Galatasaray ve o kadronun başında Fatih Terim’in olduğunu. Top çevirmeler, rakibi üzerine çekme gayretleri derken, gerçek kimliklerinden uzaklaşıp hayli farklı bir grup izlettiler herkese. Terim kurnaz. Önde baskı yaparak Trabzonspor’un oyun kurmasını, en azından hamle manasında istediğini yapmasını engelledi. Birinci kısımda değerli bir avantaj elde etti, fazlasını yapabilirdi. Avcı’nın oyuna müdahalelerini diğer bir maçta alkışlayabilirdim. Zira fayda sağladı ve soyunma odasına Cornelius’un golüyle umutlu gitti ekip.
“GOL MOTİVASYON YÜKLEDİ”
Bu şekil goller epey kıymetlidir ve oyunculara motivasyon yükler. Yetenekleri harekete geçirir, özgüven sağlar. Trabzonspor ikinci yarıda çaba, hırs, grup savunması ve yardımlaşma manasında farklı idi. Başta Hamsik, Nwakaeme, Bakasetas ve Yusuf olmak üzere ateşleyici faktör oldular. Eşitlik sayısı da harikulade bir paylaşımın yapıtı oldu. Pekala Terim vazgeçti mi?
“BU GRUP KİMLİĞİNDEN TAVİZ VERMEMELİ”
Yaptığı değişikliklerle “bu maçı kazanacağım” bildirisi verdi. Yalnızca 76. dakikaya bakın, Halil’in boş kaleye gönderdiği topu Yusuf son anda çıkarmasa bir öbür kıssa yazabilirdik. Son çeyrekte iki ekip da oyun disiplinini bıraktı. Orta alan diye bir şey kalmadı. Risk iki taraflıdır, bedeli ağır olur. Teknik adamlar üç puan için bunu üstlendi. Trabzonspor kazanabilirdi, Galatasaray da o denli. Trabzonspor’un ve Abdullah hocamın çıkaracağı dersler vardır kesinlikle. Bu kadro, kimliğinden taviz vermemeli. Şampiyonluk adayı isen rakibe değil, kendi oyununa bakacaksın.
birlikteLİK ÜZMEDİ – OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)
Galatasaray yeni, genç bir kuşakla bir ekip oluşturmaya çalışıyor. Bu da aniden olacak iş değil. Birinci yarım saate bakıyorsun, nitekim sarı-kırmızılı genç futbolcuların hepsi, alanda basmadık yer bırakmadı. Trabzon defansına yanlışlar yaptırdı, iki de gol attı.Kerem, Halil, Morutan, gerilerinde Emre Kılınç dayanılmaz baskı yaptılar. Cicaldau, Berkan orta alanda epeyce âlâ bir maç çıkardılar. Olağan bunların hepsini birinci devre için söylüyorum. Ekip 2-0 öndeyken, Cornelius’un attığı golde Van Aanholt üç adım daha ileriye atsa ekibi o golü yemezdi. İkinci golde Nwakaeme bomboş durumda topa vuruyor. Önünde dört Galatasaraylı futbolcu var. Bunların hiç biri etraf denetimi yapmıyor. Nijeryalı futbolcu da kaliteli bir isim, rahatlıkla golü atıyor.
“BRAVO HALİL’E”
Cim Bom’da eksik epeyce var. Lakin daima söylüyorum bir daha söyleyeceğim, bu ekibin biraz vakte muhtaçlığı var. Dayanılmaz bir nesil geliyor. Emre sorunlu vakit içinder geçirdi lakin hocası talih verdiği surece de hayli yakında Galatasaray’ın şayet olmazsa olmazı olacak. Kerem fazlaca çabuk oyundan düştü. Halil Dervişoğlu uygun santrfor, bedenini hayli düzgün kullanıyor. Hele Emre Kılınç’ın attığı ikinci golde o denli bir pas verdi ki öteki santrfor olsa kendisi vurur, o pası vermez. Bravo Halil’e! Fakat gördüğüm kadarıyla fizik olarak daha tam hazır değil. Biraz daha çabuklaşması gerekiyor.
“İKİ EKİBİ DA KUTLAMAK LAZIM”
Trabzonspor’a gelince… Djaniny ve Gervinho’nun oynamayışı bordo-mavililerin özellikle hamle çizgisini fazlaca etkilemiş. Maça da İsmail ve Abdülkadir Ömür makus başlayınca Abdullah Avcı birinci 30 dakika epeyce problem yaşadı. ondan sonrasında yaptığı değişikliklerle oyunu dengeledi. Baktığınız vakit iki grubu da kutlamak lazım.
“PALABIYIK BU KADAR KOLAY SARI KART GÖSTERMEMELİ”
Her ikisi de yanılgılar yaptı lakin olağanüstü uğraş ettiler. Galatasaray en güç deplasmanına çıktı ve puanla döndü. Bana nazaran yeni kurulan bir grup için bu muvaffakiyettir. Son kelamım de hakem Ali Palabıyık’a… Çok beğendiğim, son vakit içinderda düzgün bir çıkış yakalayan bir hakem. Maçın başında Berkan’a bir sarı kart gösterdi. Müsabakanın ortasında bundan 40 kat daha sert konumlar oldu, onları es geçti. Bu kadar kolay sarı kart göstermemeli, tıpkı vakitte bu biçimde büyük maçlarda.
ZAYIF HALKALAR – BÜLENT TİMURLENK (SABAH)
İkinci yarı için Galatasaray alana döndüğünde tabelayı 0-2’ye getiren Emre Kılınç sakatlık yüzünden soyunma odasında kalmıştı lakin milyonların sorusu ve merakı “Morutan niye çıktı?” idi. 90 dakikanın mukadderatını de evvel iki ekibin zayıf halkaları akabinde Terim’in tercihleri belirledi. Geçen dönem G.Saray bu alanda kazanırken 4-6- 0’da merkezde Oğulcan bir tercih değil mecburiyetti. Terim geçiş oyununda iki yabancı santrforunu yanında oturtup Halil ile başlarken hem o maçtan tıpkı vakitte Roma’nın oyun planından ilham almıştır. Avcı’nın da iki bekini çıkarmadığı ve rakip alana oyunu yıkmaktan imtina ettiği dakikalarda G.Saray’ın genç takımının ön alanda yaptığı baskı yanılgıyı ve golü getirdi. Konut sahibinde aksaması sürpriz olmayan İsmail ve Gervinho’nun yokluğunda hazır olmadan alana sürülen Abdülkadir Ömür’ü devre bitmeden kenara alan Avcı tabelada farkı teğe indirince soyunma odasına umutlu gitti.
G.Saray’ın ön tarafındaki genç oyuncular temaslı oyunda fiziklerinin zayıflığının kurbanı olurken, hiç maç oynanamış Aytaç ile hantallaşan Galatasaray orta alanı 2-2’ye bol ölçüde davet çıkardı. Zayıf halka Yedlin’in dağılan kanadını Nwakaeme kucak kucak işledi ancak asıl öldürücü darbeleri vuran büyük usta Hamsik oldu.
G.Saray yorulan Halil’i evvel kanada alıp çakılı santrforlarından birini Trabzon göbeğinin üstüne oynatsa, 70’den daha sonra hayli daha net konumlar bulabilirdi lakin Taylan-Aytaç-Berkan orta alanıyla 2-2’yi tutmaları bile başarıydı. Trabzon da G.Saray da kolay gol yiyor. G.Saray iki haftadır 2-0’dan 4 puanı çöpe atarken Ulusal Kadro’nun Letonya ve Karadağ maçlarını hatırlattı. Trabzon net 8+3 kurbanı. Sol bek sorunu can sıkmaya devam edecek.
Muhteşem Lig’de 2021-22 dönemin birinci dev maçı büyük çekişmeye sahne oldu. Medical Park Stadı’nda Galatasaray müsabakaya dayanılmaz başladı, Emre Kılınç’ın golleriyle 2-0 öne geçti. Konut sahibi Trabzonspor evvel Cornelius akabinde Nwakaeme’nin golleriyle eşitliği sağladı. Müsabakadan taraflar 1’er puanla ayrıldı.
ABDÜLKADİR’İ TAYLAN TESELLİ ETTİ
Beklenen performansı sergileyemeyen Abdülkadir Ömür 37. dakikada yerini Yusuf Sarı’ya bıraktı. Trabzonspor taraftarlarının büyük reaksiyon gösterdiği genç oyuncu kulübede gözyaşlarına hakim olamadı. Abdülkadir’i A Ulusal Grup’tan arkadaşı Taylan Antalyalı yedek kulübesine gelerek teselli etti. Kuvvetli çabanın akabinde spor muharrirlerinin görüşleri şöyleki…
MECZUP DALGALAR – ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)
“Galatasaray alışılmışın fazlaca haricinde bir başlangıç yaptı… Dayanılmaz süratli, atak, çabuk ve yürekli… Birinci düdük çaldı, Kerem ile Halil, mecnun dalgalar üzere Trabzonspor savunma duvarını sarsmaya başladılar… Halil ile Kerem o kadar süratli, o kadar hareketliydi ki, Trabzon savunmasının balansı bozuldu… Kimi tutacaklarını, hangi bölgeyi kapatacaklarını şaşırdılar… İkinci golü lütfen hatırlayın… Kerem o kadar süratli olmasa, kaleci Uğurcan eline gelen topu rahatça tutacaktı… Kerem’in inanılmaz deparı Uğurcan’ı bozdu ve topu elinden kaçırdı… Akabinde Emre’nin ikinci golü geldi… elbette trafikte hız felaket lakin, futbolda sürat sıradan işe yarıyor… “Fırtına” diye anılan Trabzon’da yine fırtına vardı, lakin iki Galatasaraylı Kerem ile Halil fırtınası vardı…
“İKİNCİ YARIDA YAKITI TÜKENDİ”
Birinci golde çabuk atak, Edgar’ı kusura zorladı, ikinci golde, Kerem’in 100 metreci üzere deparı Uğurcan’a yanlış yaptırdı… Trabzonspor golü bulana kadar, neyi var, neyi yok, bu iki haşarı Galatasaraylıyı tutmaya çalıştı… Abdullah Hoca, Kerem – Halil fırtınası eserken, Siopis’i oyuna alabilir, tahminen bu fırtınanın şiddetini azaltabilirdi… Yapmadı, faturayı 2-0 yenik duruma düşerek ödedi… Lakin Yusuf Sarı atılımı, bir ölçüde dengeyi kurdu, birinci yarı sonlarında gelen gol de umut oldu… Galatasaray’ın bu kadar süratten, bu kadar ağır mesaiden daha sonra, bilhassa ikinci yarıda yakıtının tükeneceği belliydi… İkinci yarıda son çeyreğe kadar denetimi Trabzonspor ele aldı…
“MORUTAN BANA HAGI’YI HATIRLATTI”
Buna karşın Halil’in boş kaleye giden topunu Yusuf harikulade çıkardı… Bir mucize atılım de Van Aanholt’tan geldi… Muhteşem kademe ile mutlak bir golü önledi… Hamsik hayli tesirli oynadı… Nwakaeme’ye verdiği gol pası fevkaladeydi… Nwakaeme bu pası ağlara göndermese, Hamsik’in asistine yazık olurdu… Galatasaray’da Morutan’ın attığı dayanılmaz şut, bana Hagi’yi hatırlattı… Morutan ile Emre Kılınç‘ın zarurî çıkışları Galatasaray ismine talihsizlikti… Maçta penaltı tartışmaları var…
“İKİ TARAF DA MEMNUN DEĞİL”
Hakemler dünkü maçlarda bedenden ele gelen hiç bir konuma penaltı çalmadılar… Bu durumlarda penaltı çalmak hayli kolay değil… Galatasaray 2-0 öne geçti, 2-2’ye yakalandı… Deplasmanda kuvvetli bir rakibinden puan aldığı için sevinsin mi, 2-0 ‘dan birlikteliğe yakalandığı için üzülsün mü? Trabzonspor kendi alanında 2-0 mağlubiyetten 2-2’yi yakaladı fakat kendi konutunda en kuvvetli rakiplerinden birini elinden kaçırdı… Kim sevinsin, kim üzülsün, belirli olmayan bir maç izledik… İki tarafın da keyifli olduğunu sanmıyorum… Bu kez kazanan, heyecanlı bir maç izleyen futbol izleyicisi oldu… Eee , orta – sıra da futbol izleyicisi kazansın…
ÖMÜR’E ÇOK ÜZÜLDÜM – CEMAL ERSEN (MİLLLİYET)
Trabzonspor’un geri dönüşünü takdir ediyorum. Kolay değil Galatasaray üzere bir rakip karşısında iki farktan puanı kurtarmak ve vazgeçmemek. Lakin maçın kararından bağımsız olarak şunu söylemem gerek; oyunun çabucak hemen 37. dakikasında sakatlık olmadığı biçimde iki oyuncunuzu değiştirme gereksinimi duyuyorsanız, bu teknik yönetici yanlışıdır. Tercihlere hürmet duyarım lakin, “Abdullah Avcı’nın yerinde olsam İsmail’in yerine Trondsen, Abdülkadir Ömür’ü değil Yusuf’u tercih ederim” demiştim. Şahidim her karşılaşma öncesi kritik yaptığımız ve mutabık kaldığımız İskender Günen’dir.
“NİYE ISLIKLATIRSIN ÇOCUĞU HOCAM”
Olabilir, yanlıştan dönmek gerekebilir. Pekala ya o genç Abdülkadir’in psikolojisi? İsmail için travma olamayabilir, ancak ya futbolumuzun geleceği diye nitelendirdiğimiz Abdülkadir’in durumu? Yedek kulübesinde adeta çöktü kaldı, oyundan alınırken niçin ıslıklatırsın çocuğu hocam? Gelelim maça. Evet, futbol yanılgılar oyunudur fakat abartırsanız canınız yanar. Neydi o denli Trabzonspor’un başlangıcı ve umursamazlığı? Edgar’ın etraf denetimi yapmadan kaleyi düşünmesi, akabinde orta alanda kaptırılan topun ağlara gitmesi iki sıradan gole mal oldu. Beyefendiler oynamadan kazanmış üzereydi.
“FATİH TERİM KURNAZ”
Galiba unuttular rakibin Galatasaray ve o kadronun başında Fatih Terim’in olduğunu. Top çevirmeler, rakibi üzerine çekme gayretleri derken, gerçek kimliklerinden uzaklaşıp hayli farklı bir grup izlettiler herkese. Terim kurnaz. Önde baskı yaparak Trabzonspor’un oyun kurmasını, en azından hamle manasında istediğini yapmasını engelledi. Birinci kısımda değerli bir avantaj elde etti, fazlasını yapabilirdi. Avcı’nın oyuna müdahalelerini diğer bir maçta alkışlayabilirdim. Zira fayda sağladı ve soyunma odasına Cornelius’un golüyle umutlu gitti ekip.
“GOL MOTİVASYON YÜKLEDİ”
Bu şekil goller epey kıymetlidir ve oyunculara motivasyon yükler. Yetenekleri harekete geçirir, özgüven sağlar. Trabzonspor ikinci yarıda çaba, hırs, grup savunması ve yardımlaşma manasında farklı idi. Başta Hamsik, Nwakaeme, Bakasetas ve Yusuf olmak üzere ateşleyici faktör oldular. Eşitlik sayısı da harikulade bir paylaşımın yapıtı oldu. Pekala Terim vazgeçti mi?
“BU GRUP KİMLİĞİNDEN TAVİZ VERMEMELİ”
Yaptığı değişikliklerle “bu maçı kazanacağım” bildirisi verdi. Yalnızca 76. dakikaya bakın, Halil’in boş kaleye gönderdiği topu Yusuf son anda çıkarmasa bir öbür kıssa yazabilirdik. Son çeyrekte iki ekip da oyun disiplinini bıraktı. Orta alan diye bir şey kalmadı. Risk iki taraflıdır, bedeli ağır olur. Teknik adamlar üç puan için bunu üstlendi. Trabzonspor kazanabilirdi, Galatasaray da o denli. Trabzonspor’un ve Abdullah hocamın çıkaracağı dersler vardır kesinlikle. Bu kadro, kimliğinden taviz vermemeli. Şampiyonluk adayı isen rakibe değil, kendi oyununa bakacaksın.
birlikteLİK ÜZMEDİ – OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)
Galatasaray yeni, genç bir kuşakla bir ekip oluşturmaya çalışıyor. Bu da aniden olacak iş değil. Birinci yarım saate bakıyorsun, nitekim sarı-kırmızılı genç futbolcuların hepsi, alanda basmadık yer bırakmadı. Trabzon defansına yanlışlar yaptırdı, iki de gol attı.Kerem, Halil, Morutan, gerilerinde Emre Kılınç dayanılmaz baskı yaptılar. Cicaldau, Berkan orta alanda epeyce âlâ bir maç çıkardılar. Olağan bunların hepsini birinci devre için söylüyorum. Ekip 2-0 öndeyken, Cornelius’un attığı golde Van Aanholt üç adım daha ileriye atsa ekibi o golü yemezdi. İkinci golde Nwakaeme bomboş durumda topa vuruyor. Önünde dört Galatasaraylı futbolcu var. Bunların hiç biri etraf denetimi yapmıyor. Nijeryalı futbolcu da kaliteli bir isim, rahatlıkla golü atıyor.
“BRAVO HALİL’E”
Cim Bom’da eksik epeyce var. Lakin daima söylüyorum bir daha söyleyeceğim, bu ekibin biraz vakte muhtaçlığı var. Dayanılmaz bir nesil geliyor. Emre sorunlu vakit içinder geçirdi lakin hocası talih verdiği surece de hayli yakında Galatasaray’ın şayet olmazsa olmazı olacak. Kerem fazlaca çabuk oyundan düştü. Halil Dervişoğlu uygun santrfor, bedenini hayli düzgün kullanıyor. Hele Emre Kılınç’ın attığı ikinci golde o denli bir pas verdi ki öteki santrfor olsa kendisi vurur, o pası vermez. Bravo Halil’e! Fakat gördüğüm kadarıyla fizik olarak daha tam hazır değil. Biraz daha çabuklaşması gerekiyor.
“İKİ EKİBİ DA KUTLAMAK LAZIM”
Trabzonspor’a gelince… Djaniny ve Gervinho’nun oynamayışı bordo-mavililerin özellikle hamle çizgisini fazlaca etkilemiş. Maça da İsmail ve Abdülkadir Ömür makus başlayınca Abdullah Avcı birinci 30 dakika epeyce problem yaşadı. ondan sonrasında yaptığı değişikliklerle oyunu dengeledi. Baktığınız vakit iki grubu da kutlamak lazım.
“PALABIYIK BU KADAR KOLAY SARI KART GÖSTERMEMELİ”
Her ikisi de yanılgılar yaptı lakin olağanüstü uğraş ettiler. Galatasaray en güç deplasmanına çıktı ve puanla döndü. Bana nazaran yeni kurulan bir grup için bu muvaffakiyettir. Son kelamım de hakem Ali Palabıyık’a… Çok beğendiğim, son vakit içinderda düzgün bir çıkış yakalayan bir hakem. Maçın başında Berkan’a bir sarı kart gösterdi. Müsabakanın ortasında bundan 40 kat daha sert konumlar oldu, onları es geçti. Bu kadar kolay sarı kart göstermemeli, tıpkı vakitte bu biçimde büyük maçlarda.
ZAYIF HALKALAR – BÜLENT TİMURLENK (SABAH)
İkinci yarı için Galatasaray alana döndüğünde tabelayı 0-2’ye getiren Emre Kılınç sakatlık yüzünden soyunma odasında kalmıştı lakin milyonların sorusu ve merakı “Morutan niye çıktı?” idi. 90 dakikanın mukadderatını de evvel iki ekibin zayıf halkaları akabinde Terim’in tercihleri belirledi. Geçen dönem G.Saray bu alanda kazanırken 4-6- 0’da merkezde Oğulcan bir tercih değil mecburiyetti. Terim geçiş oyununda iki yabancı santrforunu yanında oturtup Halil ile başlarken hem o maçtan tıpkı vakitte Roma’nın oyun planından ilham almıştır. Avcı’nın da iki bekini çıkarmadığı ve rakip alana oyunu yıkmaktan imtina ettiği dakikalarda G.Saray’ın genç takımının ön alanda yaptığı baskı yanılgıyı ve golü getirdi. Konut sahibinde aksaması sürpriz olmayan İsmail ve Gervinho’nun yokluğunda hazır olmadan alana sürülen Abdülkadir Ömür’ü devre bitmeden kenara alan Avcı tabelada farkı teğe indirince soyunma odasına umutlu gitti.
G.Saray’ın ön tarafındaki genç oyuncular temaslı oyunda fiziklerinin zayıflığının kurbanı olurken, hiç maç oynanamış Aytaç ile hantallaşan Galatasaray orta alanı 2-2’ye bol ölçüde davet çıkardı. Zayıf halka Yedlin’in dağılan kanadını Nwakaeme kucak kucak işledi ancak asıl öldürücü darbeleri vuran büyük usta Hamsik oldu.
G.Saray yorulan Halil’i evvel kanada alıp çakılı santrforlarından birini Trabzon göbeğinin üstüne oynatsa, 70’den daha sonra hayli daha net konumlar bulabilirdi lakin Taylan-Aytaç-Berkan orta alanıyla 2-2’yi tutmaları bile başarıydı. Trabzon da G.Saray da kolay gol yiyor. G.Saray iki haftadır 2-0’dan 4 puanı çöpe atarken Ulusal Kadro’nun Letonya ve Karadağ maçlarını hatırlattı. Trabzon net 8+3 kurbanı. Sol bek sorunu can sıkmaya devam edecek.