Vitra
New member
Prof. Dr. Nilüfer Narlı’yı dolandırmaktan tutuklanan şüpheliye 17 yıla kadar mahpus istemi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Prof. Dr. Nilüfer Narlı‘nın şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı. İddianameye nazaran, kendisini istihbarat polisi Mehmet Cevat Ateş olarak tanıtan kuşkulu tarafınca birinci 28 Ocak’ta telefonla aranan Prof. Nilüfer Narlı, üzerine birden çok sınır çıkarılarak bu sınırlarla kara para aklandığı ve FETÖ hatalarında kullanıldığı söylendi.
Kuşkulu Mustafa Sakar, Profesör Narlı’ya suçsuz olduğunu bildiklerini ve operasyon kapsamında yardımcı olmasını istediklerini söylemiş oldu. Küme amirlerinin Adem Travacı olduğunu belirten kuşkulu, kendisinin ve amiri olduğunu tez ettiği iki kişinin polis kimlik kartlarının fotoğrafını WhatsApp üzerinden yolladı. E-devletten üzerine sınır açıldığını denetim edebileceği söylenen Narlı, e-devlette sınır açıldığını bakılırsameyince kendisini arayan şüpheliye bunu söylemiş oldu. Kuşkulu ise profesyonelce gizlendiği için bakılırsamediğini, sınırın Narlı’ya ilişkin olduğunu gösteren bir fotoğrafı WhatsApp’tan gönderdi. Kuşkulu Sakar, Nilüfer Narlı’yı 31 Ocak’a kadar daima aradı. Operasyonun MİT, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Merkez Bankası koordinesinde yapıldığını ve zımnî olduğu için kimseye söylememesini belirtti.
Barış-Pınar şifresiyle parayı teslim aldı
Kuşkulu sonrasındasında banka hesaplarının terör örgütlerince ele geçirilebileceğini söyleyerek hesap ayrıntılarını ve tapu ayrıntılarını sordu. 2 Şubat’ta çalıştığı üniversitedeyken aranan Narlı’dan paralarını çekmesi istendi. 13 bin 200 dolar ve 17 bin 100 euro çeken Narlı, meskene döndü. Kuşkulu paraların kriminal tarafınca inceleneceğini söyleyerek kapısına gelen şahsa Barış ve Pınar şifresiyle teslim etmesini söylemiş oldu. Narlı’nın ikametinin önüne gelen kuşkulu, “Barış” derken, Narlı da “Pınar” diyerek para dolu iki poşeti şüpheliye verdi.
İkinci aksiyonunda ziynet eşyasını istedi
Devam eden süreçte 3 Şubat’ta kuşkulu tarafınca bir daha aranan Nilüfer Narlı, paraların bir kısmında hata ögesine rastlandığı söylenerek, bu defa bankalarda ziynet eşyası soruldu. Bu durumdan şüphelenen Narlı, bir avukat arkadaşına sorunca dolandırıldığını anladı. Bunun üzerine savcılığa şikayette bulundu. Savcılık talimatıyla kuşkulu Mustafa Sakar’a hata üstü operasyonu yapıldı. Polisle ortak hareket eden Nilüfer Narlı, 16 bin 800 dolar, 2 burma bilezik, Reşat altınlı kolye, altın kösteğini çantaya koyarak kuşkulu ile buluştu. Narlı şüpheliye çantayı verdi. Polis takibindeki kuşkulu ise yakalandı.
Kuşkulu Mustafa Sakar savunmasında, yakalandığı gün şikayetçiden sigarasını yakmak için çakmak istediğini, sigarasını yaktıktan daha sonra şikayetçinin “Şunu çöpe atar mısın” diyerek çanta verdiğini, çantayı alıp bir iki metre yürüdükten daha sonra yakalandığını söyleyerek suçlamayı reddetti.
Hakim karşısına çıkacak
İddianamede, her iki hadisede da ziynet eşyasının ve paraların yakalanması, Nilüfer Narlı’nın şüpheliyi teşhis etmiş olması, şüphelinin cep telefonunda Narlı’nın mesken adresinin bulunması niçiniyle tabirinin hatadan kurtulmaya yönelik olduğu kaydedildi. İkinci hareketin teşebbüs kademesinde kaldığı söz edilen iddianamede, 5 Şubat’ta tutuklanan kuşkulu Mustafa Sakar’ın zincirleme olarak “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf yahut dernek hükmî kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “Kişinin, kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurum ve kuruluşlarla bağlı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” kabahatlerinden 5 yıldan 17 yıla kadar mahpusu istendi. Kuşkulu Sakar, önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Kuşkulu Mustafa Sakar, Profesör Narlı’ya suçsuz olduğunu bildiklerini ve operasyon kapsamında yardımcı olmasını istediklerini söylemiş oldu. Küme amirlerinin Adem Travacı olduğunu belirten kuşkulu, kendisinin ve amiri olduğunu tez ettiği iki kişinin polis kimlik kartlarının fotoğrafını WhatsApp üzerinden yolladı. E-devletten üzerine sınır açıldığını denetim edebileceği söylenen Narlı, e-devlette sınır açıldığını bakılırsameyince kendisini arayan şüpheliye bunu söylemiş oldu. Kuşkulu ise profesyonelce gizlendiği için bakılırsamediğini, sınırın Narlı’ya ilişkin olduğunu gösteren bir fotoğrafı WhatsApp’tan gönderdi. Kuşkulu Sakar, Nilüfer Narlı’yı 31 Ocak’a kadar daima aradı. Operasyonun MİT, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Merkez Bankası koordinesinde yapıldığını ve zımnî olduğu için kimseye söylememesini belirtti.
Barış-Pınar şifresiyle parayı teslim aldı
Kuşkulu sonrasındasında banka hesaplarının terör örgütlerince ele geçirilebileceğini söyleyerek hesap ayrıntılarını ve tapu ayrıntılarını sordu. 2 Şubat’ta çalıştığı üniversitedeyken aranan Narlı’dan paralarını çekmesi istendi. 13 bin 200 dolar ve 17 bin 100 euro çeken Narlı, meskene döndü. Kuşkulu paraların kriminal tarafınca inceleneceğini söyleyerek kapısına gelen şahsa Barış ve Pınar şifresiyle teslim etmesini söylemiş oldu. Narlı’nın ikametinin önüne gelen kuşkulu, “Barış” derken, Narlı da “Pınar” diyerek para dolu iki poşeti şüpheliye verdi.
İkinci aksiyonunda ziynet eşyasını istedi
Devam eden süreçte 3 Şubat’ta kuşkulu tarafınca bir daha aranan Nilüfer Narlı, paraların bir kısmında hata ögesine rastlandığı söylenerek, bu defa bankalarda ziynet eşyası soruldu. Bu durumdan şüphelenen Narlı, bir avukat arkadaşına sorunca dolandırıldığını anladı. Bunun üzerine savcılığa şikayette bulundu. Savcılık talimatıyla kuşkulu Mustafa Sakar’a hata üstü operasyonu yapıldı. Polisle ortak hareket eden Nilüfer Narlı, 16 bin 800 dolar, 2 burma bilezik, Reşat altınlı kolye, altın kösteğini çantaya koyarak kuşkulu ile buluştu. Narlı şüpheliye çantayı verdi. Polis takibindeki kuşkulu ise yakalandı.
Kuşkulu Mustafa Sakar savunmasında, yakalandığı gün şikayetçiden sigarasını yakmak için çakmak istediğini, sigarasını yaktıktan daha sonra şikayetçinin “Şunu çöpe atar mısın” diyerek çanta verdiğini, çantayı alıp bir iki metre yürüdükten daha sonra yakalandığını söyleyerek suçlamayı reddetti.
Hakim karşısına çıkacak
İddianamede, her iki hadisede da ziynet eşyasının ve paraların yakalanması, Nilüfer Narlı’nın şüpheliyi teşhis etmiş olması, şüphelinin cep telefonunda Narlı’nın mesken adresinin bulunması niçiniyle tabirinin hatadan kurtulmaya yönelik olduğu kaydedildi. İkinci hareketin teşebbüs kademesinde kaldığı söz edilen iddianamede, 5 Şubat’ta tutuklanan kuşkulu Mustafa Sakar’ın zincirleme olarak “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf yahut dernek hükmî kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “Kişinin, kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurum ve kuruluşlarla bağlı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” kabahatlerinden 5 yıldan 17 yıla kadar mahpusu istendi. Kuşkulu Sakar, önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.