Pozitivist Ne Demek Hukuk ?

Irem

New member
Pozitivist Hukuk Nedir?

Pozitivist hukuk, hukukun yalnızca yazılı kurallar ve devlet tarafından belirlenen normlar üzerinden şekillendiği bir düşünce sistemidir. Bu görüş, hukukun kaynağının sadece toplumda kabul edilen ve devletin koyduğu kurallar olduğunu savunur. Hukukun meşruiyeti, onu yaratan otoriteye dayanır ve bu otorite de devletin kendisidir. Pozitivist hukuk anlayışına göre, ahlaki değerler ya da evrensel adalet anlayışları hukukun doğasında yer almaz; hukukun geçerliliği sadece onun açıkça belirlenen ve uygulanabilir kurallarına bağlıdır.

Pozitivist hukuk anlayışını daha iyi kavrayabilmek için, öncelikle pozitivizm teriminin ne anlama geldiğini açıklamak gerekir. Pozitivizm, felsefede doğruların gözlemler ve bilimsel verilerle belirlenebileceğini savunan bir yaklaşımdır. Hukuk pozitivizmi de bu anlayıştan türemiştir ve hukukun doğruluğu, yalnızca belirli yazılı kuralların varlığına ve bunların nasıl uygulandığına dayanır. Hukukta ahlaki, dini veya metafizik bir boyutun olmaması gerektiğini savunur.

Pozitivist Hukuk Anlayışının Temel Özellikleri

Pozitivist hukuk anlayışının temel özellikleri, bu yaklaşımın ne şekilde işlediğini anlamada önemli bir rol oynar. Bu özellikler aşağıda sıralanmıştır:

1. **Hukukun Kaynağı Devlettir**: Pozitivist hukuk, hukukun kaynağını devletin koyduğu kurallarda görür. Bir kuralın hukuki geçerliliği, onu devletin kabul etmiş ve uyguluyor olmasına dayanır. Hukuk, devletin iradesi ve düzenlemeleriyle şekillenir.

2. **Ahlak ve Hukuk Ayrılığı**: Pozitivizm, hukuku ahlaktan ayırır. Ahlaki değerlere dayanan kurallar, hukuk açısından önemli değildir. Bu nedenle, bir kuralın doğru ya da yanlış olup olmadığı, onun toplumsal faydasına ya da adaletine göre değerlendirilmez. Hukuk sadece varolan kurallara ve düzenlemelere dayanır.

3. **Yazılı Kuralların Egemenliği**: Pozitivist hukuk, yazılı kurallara dayalıdır. Bu kuralların açık ve net olması, hukuk sisteminin işlerliğini sağlamak açısından önemlidir. Yasalar ve yönetmelikler, bireylerin haklarını ve yükümlülüklerini belirler.

4. **Hukukun Tarafsızlığı**: Hukukta, kişisel görüşler veya ahlaki değerlere dayalı farklılıklar değil, objektif ve tarafsız kurallar geçerlidir. Hukuk, bir devletin koyduğu kuralların ne şekilde uygulanması gerektiğini belirler ve bu uygulamanın da herkese eşit şekilde yapılmasını sağlar.

Pozitivist Hukuk ve Doğal Hukuk Arasındaki Farklar

Pozitivist hukuk ile doğal hukuk anlayışı arasındaki farklar oldukça belirgindir. Doğal hukuk, insan hakları ve evrensel adalet ilkelerine dayanan bir hukuki sistemdir. Doğal hukuk anlayışına göre, hukukun kaynağı insan doğasında var olan ahlaki ilkeler ve evrensel değerlerdir. Buna karşın, positivist hukukta ahlaki değerler ve evrensel doğrular dikkate alınmaz. Pozitivist hukuk, yalnızca yazılı ve devlet tarafından kabul edilen kurallara dayalıdır.

Doğal hukuk anlayışı, hukukun insanın doğal haklarını ve özgürlüklerini koruma amacı taşıması gerektiğini savunurken, pozitivizm sadece toplumsal düzeni sağlamayı ve devletin koyduğu kuralları uygulamayı hedefler. Bu iki anlayış arasındaki temel fark, hukukun doğası ve kaynağıyla ilgilidir.

Pozitivist Hukuk ve Adalet Anlayışı

Pozitivist hukuk, adaletin, hukukun yazılı kurallarıyla sağlanacağını savunur. Bir kuralın adil olup olmadığı, onun doğruluğu ya da halkın değerlerine ne kadar uygun olduğu gibi kriterlerle değerlendirilmez. Pozitivist hukuk açısından önemli olan, yasal düzenin ve devletin kurallarının doğru şekilde uygulanmasıdır.

Ancak bu yaklaşım, eleştirmenler tarafından bazen hukukun adaletle örtüşmeyebileceği durumlar yaratabileceği gerekçesiyle eleştirilmiştir. Örneğin, bir yasa çok katı bir şekilde uygulanabilirken, bu durum toplumsal adaletsizliğe yol açabilir. Pozitivist hukuk, bu tür durumlarla ilgili olarak bir çözüm önerisi getirmez. Çünkü positivizm, adaletin varlığıyla değil, hukukun geçerliliğiyle ilgilenir.

Pozitivist Hukukta Hukukun Evrenselliği ve Uygulama

Pozitivist hukuk, genellikle belirli bir toplumun kurallarına dayanır. Ancak, positivist hukuk anlayışı, hukukun evrensel bir özellik taşıyabileceğini de kabul edebilir. Örneğin, bir hukuk düzeni, diğer ülkelerle uyum içinde olmayı hedefleyebilir. Ancak bu evrensellik, doğal hukukun temel ilkelerinden farklıdır. Pozitivist hukuk, hukukun evrenselliğinden ziyade, yazılı kuralların uygulanabilirliğine odaklanır.

Birçok modern hukuk sisteminde pozitivist düşüncenin etkisi görülür. Hukuk düzenleri, yazılı yasalar ve yönetmeliklerle şekillenir ve devletin bu kuralları nasıl uygulayacağına dair belirli yöntemler bulunur. Bu süreçte, devletin otoritesi, hukukun üstünlüğü ve yazılı kurallar önemli bir rol oynar.

Pozitivist Hukukun Eleştirisi ve Gelişimi

Pozitivist hukuk, özellikle 20. yüzyılda pek çok eleştiriye maruz kalmıştır. Bu eleştirilerin başında, hukukun sadece devletin iradesine dayanmasının, toplumsal adaletsizlikleri göz ardı edebileceği düşüncesi yer almaktadır. Ayrıca, doğal hukukun evrensel değerleri ile toplumda var olan hukuki sorunlar arasında bir denge kurulamaması, pozitivizmin önemli bir eleştiri noktasıdır.

Ancak, pozitivist hukuk zamanla farklı formlar almış ve gelişmiştir. Bazı hukukçular, pozitivizmi daha esnek bir yapıya kavuşturmuş ve toplumsal değişimlerin etkisini dikkate almıştır. Ayrıca, insan hakları gibi evrensel değerlere dayalı yaklaşımlar, positivist düşünceyle uyumlu hale getirilmeye çalışılmıştır.

Sonuç olarak, pozitivist hukuk, hukuk teorisi içinde önemli bir yere sahiptir. Ancak hukukun doğru ve adil bir şekilde işleyebilmesi için, bu yaklaşımın sınırlarının anlaşılması ve gerektiğinde geliştirilmesi önemlidir.
 
Üst