A
admin
Guest
Gonca Kocabaş – Milliyet.com.tr – Karavan sahibi olmak, bilhassa de pandemi periyodunda pek büyük bir ehemmiyet kazandı. Kentten ve kalabalıktan uzak bir hayat hasreti duyanlar, özgürce seyahat edip konaklayabilecekleri karavanlara ilgi göstermeye başladı. İzledikleri görüntülerden ve araştırmalarından yola çıkarak tulumlarını giyip kollarını sıvayanların sayısı her geçen gün artıyor. Hayallerine adım adım yaklaşan Öznur ve Merve’nin öyküsü ise, hem bayanlara tıpkı vakitte zorluklarla gayret eden herkese bir ders niteliğinde. İki âlâ arkadaşın bir ortaya gelmesini sağlayan ise 50 yıllık Vosvos, ‘Çirkef‘… Hem Öznur tıpkı vakitte Merve için pek pahalı.
‘ANNEMDEN YASTIK BATTANİYE İSTEYİP, ARAÇ İÇİNDE UYUDUM’
17 yaşında armağan olarak alınan aracın öyküsünü anlatırken heyecanlanan Öznur, “Ablam bir gün evvel ruhsat çıkarmak için benim kimliğimi almış, İzmir Vosvos sevenler derneğini de bana sürpriz yapmak için ayarlamış. Ben de o gün hayli hastayım ve hiç bir şeyden haberim yok. Arkadaşlarım, beni sürpriz yapacakları yere gdolayıp onca aracı bir ortada görür görmez fazlaca heyecanlandım. Araçların içinden annem ve ablam çıktı. daha sonra beni konvoyla meskene bıraktılar. O gece annemden yastık ve battaniye isteyip orada uyudum. Sabah uyanıp Vosvos’un tavanını görür görmez yeniden ağlamaya başlamıştım. hayatımda unutamayacağım bir gün yaşattı bana, hoş ablam benim güzel ki var uygun ki.”
10 yıl evvel bir Vosvos şenliğinde Öznur ile tanışan Merve, “beraber bu seyahate çıkmamızın ana kahramanı ‘Çirkef’tir. daha sonrasında bu vakit içindera gelebilmenin ana kahramanı oldu kendisi” dedi.
‘CEBİMİZDE HİÇ PARA YOKKEN ARAÇ PAZARLIĞI YAPTIK’
İki yakın arkadaş karavana dönüştürmek için ceplerinde hiç paraları yokken pazarlık yaptıklarını fakat bir biçimde isteklerini yerine getirebilecek inanca sahip olduklarını lisana getiriyor. Buldukları araç için sahibiyle konuşan ikili, test sürüşüne çıkıyor, pazarlık yapıyor ve kapora veriyor ancak aracın geri kalan fiyatını karşılayacak kadar paraları bulunmuyor.
O gün yaşadıkları enteresan olayı anlatan Öznur, “Araç 14 bin TL lakin biz paramız varmış üzere pazarlık yaparak 13.500’e düşürdük. 500 TL kapora verip Merve ile birbirimize baktık, ‘Şimdi ne yapacağız’ deyip güldük. Kredi vermiyor bankalar ikimize de, borç alabileceğimiz kimse de yok. Bir aile kümemiz var, yalnızca eğlenmek için onlara yazdım. ‘Canım ailem, keşke 10 bin TL verseniz bana’ diye. Bir iki dakika daha sonra bilin bakalım kim yazdı. elbette ablam. ‘Iban yolla’ deyince işin aslını öğrenmek için aradım. Bir bankaya 13 bin TL kredi başvurusu yapmış ve onaylanmış. Biz ondan aldığımız 10 bin TL’nin üstüne benim maaşımı ve Merve’nin kenardaki parasını koyarak aracı satın aldık. Ablama da borcumuzu çalışarak ödedik.”
‘YENİ KARAVANIMIZA ARAÇ HARİÇ ŞİMDİYE KADAR 60 BİN TL MASRAF YAPTIK’
Karavana dönüştürdükleri ve 3 yıl kullandıkları araçlarını tam vakitli yaşama geçmek için satan ikili, yakın vakitte 30 bin TL’ye yeni bir araç alarak bir daha kollarını sıvadı. Şimdiye kadar araç hariç 60 bin TL masraf yaptıklarını lisana getiren Öznur ve Merve, “Ufak tefek eksiklikleri bir biçimde hallediyoruz lakin elektrik sistemi maliyetli bir muhtaçlık olduğu için bunu karşılayacak bir bütçemiz yok” dedi.
‘ŞU ANDA SABİT BİR GEÇİM KAYNAĞIMIZ YOK’
Geçimlerini nasıl sağladıklarını sorduğumuz iki arkadaş, “Aslında şu an tam manasıyla bir geçim kaynağımız yok, Öznur’un işsizlik maaşı var bir de barista eğitimi veriyor ve birtakım kimi şenliklere gidip oralardan yarar elde ediyoruz” formunda karşılık verdi.
Sabit ve nizamlı bir gelir olmadan yaptıklarının yürek işi olduğunu söyleyen Öznur ve Merve, “Korku işin içine girdiği vakit olmuyor. Üzerine gitmelisiniz, hayal ettiğiniz şeyler kesinlikle gerçekleşiyor. Maddi zorluklara gelirsek, herkes üzere bizim de endişelerimiz var. Kaçırdığımız anları düşününce bu kaygının kıymetsiz bir şey olduğunu fark ettik ve yolda bir şeyleri başarabileceğimize inanıp yola çıktık ve tam da istediğimiz üzere gelişti olaylar” dedi.
‘BİBER GAZI TAŞIYORUZ, BİR DE SAVUNMA SPORLARINDAN BİRİNİ ÖĞRENİRSEK ÇÖZERİZ BU İŞİ’
İki bayan karavancı olarak yollarda olmaktan korkmuyor, bayanlara ilham ve takviye verdikleri için kendilerini şanslı ve keyifli hissediyorlar. ‘Bunu yapabileceğimize inanıyoruz diyen Öznur ve Merve, yolda güvenliklerini nasıl sağladıklarına ise şu karşılığı verdi: “Açıkçası yalnızca biber gazı taşıyoruz yanımızda, yeni aracımızda kamera ve alarm sistemi olacak bir de savunma sporlarından birini öğrendik mi çözeriz bu işi…”
Araçları bittikten daha sonra hem ortasında tam vakitli yaşayacak birebir vakitte mesleklerini yaparak geçimlerini sağlayabilecekler. Kahve eğitimlerinin yanı sıra, vegan atıştırmalıklar da üretmeyi planlıyorlar.
“Her an her yerde karşınıza çıkabiliriz’ diyen ikili, “8 yıldır gönüllüsü olduğumuz projemizin karakterlerinden biri de karavanımız olacak, çocuklara alternatif oyunlar ve gereksinim sahibi ailelere gereksinimlerini götüreceğiz” diyor. Kendileri üzere karavan yapmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan iki arkadaş, korkulacak bir şey olmadığını lisana getirerek, “Biz iki bayan olarak bu yola çıktık ve seyahatimizde epey hoş bir usta ile karşılaştık, canımız Seyfi abimiz. Gördüğünüz biroldukça şeyi kendimiz yaptık diyebiliriz, biraz araştırma fazlacaça cüret ile bu işi çözebilirsiniz” diyerek bu yola adım atacaklara cüret veriyor.
‘ANNEMDEN YASTIK BATTANİYE İSTEYİP, ARAÇ İÇİNDE UYUDUM’
17 yaşında armağan olarak alınan aracın öyküsünü anlatırken heyecanlanan Öznur, “Ablam bir gün evvel ruhsat çıkarmak için benim kimliğimi almış, İzmir Vosvos sevenler derneğini de bana sürpriz yapmak için ayarlamış. Ben de o gün hayli hastayım ve hiç bir şeyden haberim yok. Arkadaşlarım, beni sürpriz yapacakları yere gdolayıp onca aracı bir ortada görür görmez fazlaca heyecanlandım. Araçların içinden annem ve ablam çıktı. daha sonra beni konvoyla meskene bıraktılar. O gece annemden yastık ve battaniye isteyip orada uyudum. Sabah uyanıp Vosvos’un tavanını görür görmez yeniden ağlamaya başlamıştım. hayatımda unutamayacağım bir gün yaşattı bana, hoş ablam benim güzel ki var uygun ki.”
10 yıl evvel bir Vosvos şenliğinde Öznur ile tanışan Merve, “beraber bu seyahate çıkmamızın ana kahramanı ‘Çirkef’tir. daha sonrasında bu vakit içindera gelebilmenin ana kahramanı oldu kendisi” dedi.
‘CEBİMİZDE HİÇ PARA YOKKEN ARAÇ PAZARLIĞI YAPTIK’
İki yakın arkadaş karavana dönüştürmek için ceplerinde hiç paraları yokken pazarlık yaptıklarını fakat bir biçimde isteklerini yerine getirebilecek inanca sahip olduklarını lisana getiriyor. Buldukları araç için sahibiyle konuşan ikili, test sürüşüne çıkıyor, pazarlık yapıyor ve kapora veriyor ancak aracın geri kalan fiyatını karşılayacak kadar paraları bulunmuyor.
O gün yaşadıkları enteresan olayı anlatan Öznur, “Araç 14 bin TL lakin biz paramız varmış üzere pazarlık yaparak 13.500’e düşürdük. 500 TL kapora verip Merve ile birbirimize baktık, ‘Şimdi ne yapacağız’ deyip güldük. Kredi vermiyor bankalar ikimize de, borç alabileceğimiz kimse de yok. Bir aile kümemiz var, yalnızca eğlenmek için onlara yazdım. ‘Canım ailem, keşke 10 bin TL verseniz bana’ diye. Bir iki dakika daha sonra bilin bakalım kim yazdı. elbette ablam. ‘Iban yolla’ deyince işin aslını öğrenmek için aradım. Bir bankaya 13 bin TL kredi başvurusu yapmış ve onaylanmış. Biz ondan aldığımız 10 bin TL’nin üstüne benim maaşımı ve Merve’nin kenardaki parasını koyarak aracı satın aldık. Ablama da borcumuzu çalışarak ödedik.”
‘YENİ KARAVANIMIZA ARAÇ HARİÇ ŞİMDİYE KADAR 60 BİN TL MASRAF YAPTIK’
Karavana dönüştürdükleri ve 3 yıl kullandıkları araçlarını tam vakitli yaşama geçmek için satan ikili, yakın vakitte 30 bin TL’ye yeni bir araç alarak bir daha kollarını sıvadı. Şimdiye kadar araç hariç 60 bin TL masraf yaptıklarını lisana getiren Öznur ve Merve, “Ufak tefek eksiklikleri bir biçimde hallediyoruz lakin elektrik sistemi maliyetli bir muhtaçlık olduğu için bunu karşılayacak bir bütçemiz yok” dedi.
‘ŞU ANDA SABİT BİR GEÇİM KAYNAĞIMIZ YOK’
Geçimlerini nasıl sağladıklarını sorduğumuz iki arkadaş, “Aslında şu an tam manasıyla bir geçim kaynağımız yok, Öznur’un işsizlik maaşı var bir de barista eğitimi veriyor ve birtakım kimi şenliklere gidip oralardan yarar elde ediyoruz” formunda karşılık verdi.
Sabit ve nizamlı bir gelir olmadan yaptıklarının yürek işi olduğunu söyleyen Öznur ve Merve, “Korku işin içine girdiği vakit olmuyor. Üzerine gitmelisiniz, hayal ettiğiniz şeyler kesinlikle gerçekleşiyor. Maddi zorluklara gelirsek, herkes üzere bizim de endişelerimiz var. Kaçırdığımız anları düşününce bu kaygının kıymetsiz bir şey olduğunu fark ettik ve yolda bir şeyleri başarabileceğimize inanıp yola çıktık ve tam da istediğimiz üzere gelişti olaylar” dedi.
‘BİBER GAZI TAŞIYORUZ, BİR DE SAVUNMA SPORLARINDAN BİRİNİ ÖĞRENİRSEK ÇÖZERİZ BU İŞİ’
İki bayan karavancı olarak yollarda olmaktan korkmuyor, bayanlara ilham ve takviye verdikleri için kendilerini şanslı ve keyifli hissediyorlar. ‘Bunu yapabileceğimize inanıyoruz diyen Öznur ve Merve, yolda güvenliklerini nasıl sağladıklarına ise şu karşılığı verdi: “Açıkçası yalnızca biber gazı taşıyoruz yanımızda, yeni aracımızda kamera ve alarm sistemi olacak bir de savunma sporlarından birini öğrendik mi çözeriz bu işi…”
Araçları bittikten daha sonra hem ortasında tam vakitli yaşayacak birebir vakitte mesleklerini yaparak geçimlerini sağlayabilecekler. Kahve eğitimlerinin yanı sıra, vegan atıştırmalıklar da üretmeyi planlıyorlar.
“Her an her yerde karşınıza çıkabiliriz’ diyen ikili, “8 yıldır gönüllüsü olduğumuz projemizin karakterlerinden biri de karavanımız olacak, çocuklara alternatif oyunlar ve gereksinim sahibi ailelere gereksinimlerini götüreceğiz” diyor. Kendileri üzere karavan yapmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan iki arkadaş, korkulacak bir şey olmadığını lisana getirerek, “Biz iki bayan olarak bu yola çıktık ve seyahatimizde epey hoş bir usta ile karşılaştık, canımız Seyfi abimiz. Gördüğünüz biroldukça şeyi kendimiz yaptık diyebiliriz, biraz araştırma fazlacaça cüret ile bu işi çözebilirsiniz” diyerek bu yola adım atacaklara cüret veriyor.