Hashimoto hastalığı da denilen bu hastalık sıklıkla hipotiroidiye sebep olan otoimmün bir hastalıktır. Hashimoto tiroidi olan şahısların bağışıklık sistemi tiroid bezlerine saldıran antikorlar üretir (= otoimmün hastalık). Tiroid bezi uzun vadede hasar gördüğünden metabolik işlevlerin denetiminde bakılırsavli olan tiroid hormonunu kâfi üretemez (= hipotiroidi).
Çölyak, tip 1 diyabet, lupus üzere öbür bir otoimmün hastalığı olan bireylerin Hashimoto hastalığı geliştirme mümkünlüğünün daha yüksek olduğu ve Hashimoto tanısı almış bireylerin de öbür otoimmün hastalıkları geliştirme riskleri olduğu bilinmektedir.
Tabibe müracaat guatr (= tiroid bezinde şişkinlik), halsizlik, cilt kuruluğu, kabızlık, ders muvaffakiyetinde azalma üzere tiroid fonksiyonlarının azalmasına bağlı gelişen klinik bulguların yanı sıra alopesi (= saçkıran), vitiligo, atopi, depresyon üzere tiroid dışı niçinler ile de olabilir.
Tedavi prosedürü tiroidin hipotiroidizme sebep olacak kadar hasar görüp görmediğine bağlıdır. Hipotiroidi yoksa tedavi semptomlara yöneliktir ve tiroid hormon düzeyini nizamlı olarak denetim etmeyi amaçlar. Hashimoto’nun klasik manada bir tedavisi bulunmasa da klinik semptomların güzelleşmesi, kronik ilaçların kesilmesini ve ömür kalitesinin artmasını sağlayabilir.
Çölyak, tip 1 diyabet, lupus üzere öbür bir otoimmün hastalığı olan bireylerin Hashimoto hastalığı geliştirme mümkünlüğünün daha yüksek olduğu ve Hashimoto tanısı almış bireylerin de öbür otoimmün hastalıkları geliştirme riskleri olduğu bilinmektedir.
Tabibe müracaat guatr (= tiroid bezinde şişkinlik), halsizlik, cilt kuruluğu, kabızlık, ders muvaffakiyetinde azalma üzere tiroid fonksiyonlarının azalmasına bağlı gelişen klinik bulguların yanı sıra alopesi (= saçkıran), vitiligo, atopi, depresyon üzere tiroid dışı niçinler ile de olabilir.
Tedavi prosedürü tiroidin hipotiroidizme sebep olacak kadar hasar görüp görmediğine bağlıdır. Hipotiroidi yoksa tedavi semptomlara yöneliktir ve tiroid hormon düzeyini nizamlı olarak denetim etmeyi amaçlar. Hashimoto’nun klasik manada bir tedavisi bulunmasa da klinik semptomların güzelleşmesi, kronik ilaçların kesilmesini ve ömür kalitesinin artmasını sağlayabilir.