Smug
Active member
Otomotiv bölümündeki şimdiki gelişmeleri pahalandıran Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) İdare Heyeti Lideri Ali Haydar Bozkurt, çarpıcı iletiler verdi. Bozkurt, artan araç fiyatlarına ve enflasyonist ortama işaret ederek, “Birkaç yıl öncesine göre araba fiyatları şaşırtan boyuta gelmesine karşın, markadan markaya değişiklik olsa da, yüksek taleple bir arada araba alımlarında bekleme müddetleriyle karşı karşıyayız” dedi. ODD datalarına bakılırsa, Türkiye otomotiv pazarı, yılın birinci 6 ayında bundan evvelki yılın birebir devrine nazaran yüzde 9.3 oranında azalarak 357 bin 904 adet olarak gerçekleşti. Haziran ayında ise araba ve yavaşça ticari araç pazarı yüzde 1 artarak 80 bin 652 adet oldu.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Ocak-Haziran devri araba ve yavaşça ticari araç satış adetlerini deklare etti.
Buna göre, Türkiye araba ve yavaşça ticari araç toplam pazarı, yılın birinci 6 ayında bundan evvelki yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 9.3 oranında azalarak 357 bin 904 adet olarak gerçekleşti.
Otomobil satışları ise tıpkı periyotta yüzde 10.3 oranında azalarak 278 bin 282 adet, yavaşça ticari araç pazarı da yüzde 5.6 azalarak 79 bin 622 adet formunda kayıtlara geçti.
Haziran ayında ise araba ve yavaşça ticari araç pazarı yüzde 1 artarak 80 bin 652 adet oldu. Geçtiğimiz ay araba satışları bundan evvelki yılın tıpkı ayına bakılırsa yüzde 2.9 artarak 64 bin 134 adet olurken, yavaşça ticari araç pazarı da yüzde 5.5 azalarak 16 bin 518 adet oldu.
‘ARAÇ BULMA SORUNU DEVAM EDECEK’
Sektördeki şimdiki gelişmeleri pahalandıran ODD İdare Konseyi Lideri Ali Haydar Bozkurt, “Geçtiğimiz yıl yaşanan dertlerin devam etmesiyle birlikte enflasyonist bir ortamdan geçiyoruz ve kurların yanı sıra vergi kaynaklı çarpan tesiriyle fiyat istikrarında ezalar sürüyor. Birkaç yıl öncesine nazaran araba meblağları şaşırtan boyuta gelmesine karşın markadan markaya değişiklik olsa da, yüksek taleple bir arada araba alımlarında bekleme müddetleriyle karşı karşıyayız. Bu da bize arabanın, yani taşınabilir olmanın hakikaten bir gereksinim olduğunu gösteriyor. Kimi markaların kimi modellerinde aydan aya rahatlamalar olsa da, dal genelinde ıstıraplar devam edecek üzere görünüyor, zira her insanın taşınabilir olma muhtaçlığı var” diye konuştu.
Araç bulunurluğunun yanı sıra dalın gelişmenine odaklandıklarını da belirten Bozkurt, “Amacımız dalın gelişerek 1000 bireye düşen araba adetlerinde AB’deki sayıları yakalayacak biçimde ilerlemek. Araç bulunurluğunun artması tarafında biroldukca çalışma yapıyoruz” dedi.
‘YATIRIM İÇİN İÇ PAZARI BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR’
Bozkurt, Türkiye’nin üretim potansiyelini daha fazla kullanımı gerektiğini de kaydederek, “Şu anda üretim adetleri açısından Avrupa’da birinci sıralarda yer alıyoruz ve bunu birinci dörde, birinci üçe nasıl çıkarabileceğimizin planlarını yapıyoruz. Biz üretim üssü olmaya aday bir ülkeyiz. Bu açıdan kısa vadeli değil, orta ve uzun vadeli adımlar atarak bunu başarabiliriz. Vergilendirmenin yanı sıra üretim teşvikleri ve finansman kaynaklarının planlanması dahil olmak üzere önümüzdeki 10-20 yıllık yol haritamızı ortaya koymalıyız. Maliyet avantajımızın yanı sıra öngörülebilir bir iç piyasa ortaya koyduğumuzda pozisyonu, kaliteli iş gücü, yan endüstrisi ve tecrübesiyle üretim konusunda bizden daha uygun aday olabilecek bir ülke yok” sözlerini kullandı.
Otomotiv’in bir ağır sanayi yatırımı olduğunu ve geri dönüş sürecinin uzun soluklu olduğuna da değinen Bozkurt, “Burada üretilen bir eserin en az yüzde 15’inin bu piyasada satılabilmesiyle kurulan fabrikanın mevcudiyetinin bir manası olacaktır. İşte bu yüzden Türkiye’de iç pazarı büyütmemiz kıymet taşıyor. Türkiye’deki nüfusa ve yaş ortalamasına baktığımız vakit gerçek potansiyelimizin epey gerisinde bir iç pazar konuşuyoruz. Tek gereksinimimiz olan bölümü stratejik bir yol haritasıyla ileriye taşımak” diye konuştu.
Yazının Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Ocak-Haziran devri araba ve yavaşça ticari araç satış adetlerini deklare etti.
Buna göre, Türkiye araba ve yavaşça ticari araç toplam pazarı, yılın birinci 6 ayında bundan evvelki yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 9.3 oranında azalarak 357 bin 904 adet olarak gerçekleşti.
Otomobil satışları ise tıpkı periyotta yüzde 10.3 oranında azalarak 278 bin 282 adet, yavaşça ticari araç pazarı da yüzde 5.6 azalarak 79 bin 622 adet formunda kayıtlara geçti.
Haziran ayında ise araba ve yavaşça ticari araç pazarı yüzde 1 artarak 80 bin 652 adet oldu. Geçtiğimiz ay araba satışları bundan evvelki yılın tıpkı ayına bakılırsa yüzde 2.9 artarak 64 bin 134 adet olurken, yavaşça ticari araç pazarı da yüzde 5.5 azalarak 16 bin 518 adet oldu.
‘ARAÇ BULMA SORUNU DEVAM EDECEK’
Sektördeki şimdiki gelişmeleri pahalandıran ODD İdare Konseyi Lideri Ali Haydar Bozkurt, “Geçtiğimiz yıl yaşanan dertlerin devam etmesiyle birlikte enflasyonist bir ortamdan geçiyoruz ve kurların yanı sıra vergi kaynaklı çarpan tesiriyle fiyat istikrarında ezalar sürüyor. Birkaç yıl öncesine nazaran araba meblağları şaşırtan boyuta gelmesine karşın markadan markaya değişiklik olsa da, yüksek taleple bir arada araba alımlarında bekleme müddetleriyle karşı karşıyayız. Bu da bize arabanın, yani taşınabilir olmanın hakikaten bir gereksinim olduğunu gösteriyor. Kimi markaların kimi modellerinde aydan aya rahatlamalar olsa da, dal genelinde ıstıraplar devam edecek üzere görünüyor, zira her insanın taşınabilir olma muhtaçlığı var” diye konuştu.
Araç bulunurluğunun yanı sıra dalın gelişmenine odaklandıklarını da belirten Bozkurt, “Amacımız dalın gelişerek 1000 bireye düşen araba adetlerinde AB’deki sayıları yakalayacak biçimde ilerlemek. Araç bulunurluğunun artması tarafında biroldukca çalışma yapıyoruz” dedi.
‘YATIRIM İÇİN İÇ PAZARI BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR’
Bozkurt, Türkiye’nin üretim potansiyelini daha fazla kullanımı gerektiğini de kaydederek, “Şu anda üretim adetleri açısından Avrupa’da birinci sıralarda yer alıyoruz ve bunu birinci dörde, birinci üçe nasıl çıkarabileceğimizin planlarını yapıyoruz. Biz üretim üssü olmaya aday bir ülkeyiz. Bu açıdan kısa vadeli değil, orta ve uzun vadeli adımlar atarak bunu başarabiliriz. Vergilendirmenin yanı sıra üretim teşvikleri ve finansman kaynaklarının planlanması dahil olmak üzere önümüzdeki 10-20 yıllık yol haritamızı ortaya koymalıyız. Maliyet avantajımızın yanı sıra öngörülebilir bir iç piyasa ortaya koyduğumuzda pozisyonu, kaliteli iş gücü, yan endüstrisi ve tecrübesiyle üretim konusunda bizden daha uygun aday olabilecek bir ülke yok” sözlerini kullandı.
Otomotiv’in bir ağır sanayi yatırımı olduğunu ve geri dönüş sürecinin uzun soluklu olduğuna da değinen Bozkurt, “Burada üretilen bir eserin en az yüzde 15’inin bu piyasada satılabilmesiyle kurulan fabrikanın mevcudiyetinin bir manası olacaktır. İşte bu yüzden Türkiye’de iç pazarı büyütmemiz kıymet taşıyor. Türkiye’deki nüfusa ve yaş ortalamasına baktığımız vakit gerçek potansiyelimizin epey gerisinde bir iç pazar konuşuyoruz. Tek gereksinimimiz olan bölümü stratejik bir yol haritasıyla ileriye taşımak” diye konuştu.
Yazının Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz