Vitra
New member
Konakçı’nın ‘nikah’ argümanına ilahiyatçılar reaksiyonlu: Dinde yeri yok, halkımız prestij etmesin Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı, “Hz. Meryem annemiz var. O bizim annemizdir. niye annemizdir biliyor musunuz? Hem Hz. İsa’nın annesi olması hasebiyle birebir vakitte cennette efendimiz aleyhisselam ve salat u selamın eşi olacağı hasebiyle. Allah cennette Hz. Meryem’i efendimiz aleyhisselam ile nikah edecek.” kelamları ile bayanları amaç aldı. Konakçı’nın tezi toplumsal medyada büyük yankı uyandırdı, tenkitlere niye oldu.
İmam Konakçı daha evvel de “Dinde zorlama var. Nasıl var? Namaz kılmamanın hukukta cezası var. Artık uygulanmıyor olabilir. Oruç tutmamanın dinde cezası var. Sopalama var. Demek ki dinde zorlama var” kelamları niçiniyle oldukcaça eleştirilmişti.
Biroldukça toplumsal medya kullanıcısı “Allah cennette Hz. Meryem’i Hz. Muhammed ile nikahlayacak” kelamları niçiniyle Konakçı’yı eleştirirken, bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mevzu hakkında sessiz kalmaması davetinde bulundu.
‘Size bağlı çalışan bu adama niçin sesiniz çıkmıyor?’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş’ı etiketleyerek “Size bağlı çalışan bu adama niçin sesiniz çıkmıyor” diye sorarak paylaşımda şu tabirlere yer verdi:
“Siz 2017’de ‘FETÖ, Hz. Muhammed’in Hz. Meryem ile evlendiği ve haşa Hz. İsa’nın babası sayıldığı üzere sapkın telaffuzlarda bulunmuştur’ açıklaması yapmadınız mı? Artık size bağlı çalışan bu adama niçin sesiniz çıkmıyor? Atatürk ve bayan zıddı olduğu için mi? “
‘Edep dışı saygısız bir ifade’
Hukukçu müellif Sıdkı Zilan da iddiayı edep dışı ve saygısız bir tabir olarak niteleyerek şu paylaşımda bulundu:
“Hayal eseri fantezileri din diye anlatıyorlar. bu biçimde bir şeyin aslı da astarı da yoktur. Edep dışı, saygısız bir tabir ve de mescide, ilme, irfana, İslam’a, Müslümanlara, Hıristiyanlara, Hz. Muhammed sav ve Hz. Meryem annemize de hakaret ve şanı aziz Allah’a da saygısızlıktır.”
Independent Türkçe’ye husus hakkında değerlendirmede bulunan ilahiyatçılar, savın gerçeği yansıtmadığı görüşünde.
‘İslam kaynaklarında bu biçimde bir bilgi yok’
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bilen, İslam kaynaklarında bu biçimde bir bilginin olmadığını söylemiş oldu.
İddianın gerçeği yansıtmadığını kaydeden Bilen, “Bu daha evvel FETÖ tarafınca da söylenmişti” dedi.
İddianın sahih bir bilgi olmadığına değinen Bilen, “Belki vaktinde biri bu cins bir yorum yapmış olabilir lakin sav edilen mevzu sahih bir bilgi değildir. İslam kaynaklarında bu biçimde bilgi yok” diye konuştu.
‘Bu büsbütün Kur’an-ı Kerim’e aykırıdır’
Süleymaniye Vakfı Lideri ilahiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır da Bilen ile emsal görüşte.
Allah’ın cennette evli olmayanları evlendireceğini lakin kimi kiminle evlendireceğinin belirli olmadığını belirten Bayındır, “Seçimi evlenecek olanlar yapacak. olağan olarak Allah yapabilir lakin kesin olarak yapacak diyemeyiz. Bu bizim bileceğimiz bir şey değildir” dedi.
İlahiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır, şunları kaydetti:
“Ayetlere baktığımızda Meryem validemiz istediği biriyle şüphesiz evlenebilir lakin kimi istediğini yalnızca kendisi bilebilir. Onun için burada rastgele birinin söylemesi mümkün değil. Bu büsbütün Kur’an-ı Kerim’e terstir.”
‘Önce akla, vahye ve inandırıcılığa uygun olmalı’
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İsrafil Balcı, dinde yeri olmayan vatandaşların inanmaması gerektiğini söylemiş oldu.
İddianın dinde yeri olmadığı üzere erken periyot kayıtlarda da geçmediğini aktaran Prof. Dr. Balcı, “Bu epeyce fazlaca daha sonradan üretilen birtakım argümanlardan öteki bir şey değildir. Bir kısım kaynaklarda yer aldığı için kimi beşerler da kaynaklarda vardır ve yanlışsız zannediyor lakin bu hezeyan gerçek değil” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişte FETÖ’nün de emsal bir tezde bulunduğunu ve Diyanet’in bunu sapkınlık olarak değerlendirdiğine vurgu yapan Balcı, “Ama artık birebir iddiayı bu sefer Diyanet’in çalışanı sunuyor ve bu topluma imamlık yapıyor, bu mevzuda rastgele bir açıklama yapılmıyor. Kelam konusu sav son derece anlamsız olduğu üzere çelişkili de. Bir sefer bunun düzeltilmesi gerekiyor. Bir argümanın bir kaynakta var olması onun yanlışsız olduğu manası çıkmaz. Bunun evvel akla, vahye, inandırıcılığa ve tarihi gerçeklere uygun olup olmadığı irdelenir, daha sonra görüş beyan edilir” ihtarında bulundu.
‘Bunun dinde yeri yok, lütfen halkımız prestij etmesin’
Din konusunda uzman olmayanların misal açıklamalarda bulunmaması gerektiğini, zira insanların bu çeşit açıklamalara prestij ettiğini lisana getiren Balcı, “İtibar edilince de fecaat ortaya çıkıyor ve bu sefer de dine dışardan bakan insanlara daima materyal veriliyor ve bu dine ziyan vermekten öteki bir şeye yaramıyor” dedi ve kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Ezcümle, erken periyoda ilişkin kaynaklardan bu tıp argümanların hiç birisine rastlanmaz, bu biçimde bir şey yok. Bu ne sahabenin ne olağanın ne de sonrasındasındaki alimlerin gündemine gelmiştir. Bu birileri tarafınca üretilmiş bir şeydir. Hakikaten ilgili zat bu iddiayı savunurken Süyüti’den (Celâleddîn Süyûtî, Arap din bilgini) alıntı yapıyor. Süyüti ise pek geç periyoda ilişkin bir kaynak. ötürüsıyla pek geç periyoda ilişkin bir kaynakta bir argüman var diye bunu getirip insanlara bilgi diye sunup, hele hele dini bedeller üzerinden bu çeşit fecaatlere yol açmak dine ziyan vermekten diğer hiç bir manaya gelmiyor. Şiddetle kınıyorum. Bunların dinde yeri yoktur. Lütfen halkımız bunlara prestij etmesin.”
İmam Konakçı daha evvel de “Dinde zorlama var. Nasıl var? Namaz kılmamanın hukukta cezası var. Artık uygulanmıyor olabilir. Oruç tutmamanın dinde cezası var. Sopalama var. Demek ki dinde zorlama var” kelamları niçiniyle oldukcaça eleştirilmişti.
Biroldukça toplumsal medya kullanıcısı “Allah cennette Hz. Meryem’i Hz. Muhammed ile nikahlayacak” kelamları niçiniyle Konakçı’yı eleştirirken, bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mevzu hakkında sessiz kalmaması davetinde bulundu.
‘Size bağlı çalışan bu adama niçin sesiniz çıkmıyor?’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş’ı etiketleyerek “Size bağlı çalışan bu adama niçin sesiniz çıkmıyor” diye sorarak paylaşımda şu tabirlere yer verdi:
“Siz 2017’de ‘FETÖ, Hz. Muhammed’in Hz. Meryem ile evlendiği ve haşa Hz. İsa’nın babası sayıldığı üzere sapkın telaffuzlarda bulunmuştur’ açıklaması yapmadınız mı? Artık size bağlı çalışan bu adama niçin sesiniz çıkmıyor? Atatürk ve bayan zıddı olduğu için mi? “
‘Edep dışı saygısız bir ifade’
Hukukçu müellif Sıdkı Zilan da iddiayı edep dışı ve saygısız bir tabir olarak niteleyerek şu paylaşımda bulundu:
“Hayal eseri fantezileri din diye anlatıyorlar. bu biçimde bir şeyin aslı da astarı da yoktur. Edep dışı, saygısız bir tabir ve de mescide, ilme, irfana, İslam’a, Müslümanlara, Hıristiyanlara, Hz. Muhammed sav ve Hz. Meryem annemize de hakaret ve şanı aziz Allah’a da saygısızlıktır.”
Independent Türkçe’ye husus hakkında değerlendirmede bulunan ilahiyatçılar, savın gerçeği yansıtmadığı görüşünde.
‘İslam kaynaklarında bu biçimde bir bilgi yok’
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bilen, İslam kaynaklarında bu biçimde bir bilginin olmadığını söylemiş oldu.
İddianın gerçeği yansıtmadığını kaydeden Bilen, “Bu daha evvel FETÖ tarafınca da söylenmişti” dedi.
İddianın sahih bir bilgi olmadığına değinen Bilen, “Belki vaktinde biri bu cins bir yorum yapmış olabilir lakin sav edilen mevzu sahih bir bilgi değildir. İslam kaynaklarında bu biçimde bilgi yok” diye konuştu.
‘Bu büsbütün Kur’an-ı Kerim’e aykırıdır’
Süleymaniye Vakfı Lideri ilahiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır da Bilen ile emsal görüşte.
Allah’ın cennette evli olmayanları evlendireceğini lakin kimi kiminle evlendireceğinin belirli olmadığını belirten Bayındır, “Seçimi evlenecek olanlar yapacak. olağan olarak Allah yapabilir lakin kesin olarak yapacak diyemeyiz. Bu bizim bileceğimiz bir şey değildir” dedi.
İlahiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır, şunları kaydetti:
“Ayetlere baktığımızda Meryem validemiz istediği biriyle şüphesiz evlenebilir lakin kimi istediğini yalnızca kendisi bilebilir. Onun için burada rastgele birinin söylemesi mümkün değil. Bu büsbütün Kur’an-ı Kerim’e terstir.”
‘Önce akla, vahye ve inandırıcılığa uygun olmalı’
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İsrafil Balcı, dinde yeri olmayan vatandaşların inanmaması gerektiğini söylemiş oldu.
İddianın dinde yeri olmadığı üzere erken periyot kayıtlarda da geçmediğini aktaran Prof. Dr. Balcı, “Bu epeyce fazlaca daha sonradan üretilen birtakım argümanlardan öteki bir şey değildir. Bir kısım kaynaklarda yer aldığı için kimi beşerler da kaynaklarda vardır ve yanlışsız zannediyor lakin bu hezeyan gerçek değil” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişte FETÖ’nün de emsal bir tezde bulunduğunu ve Diyanet’in bunu sapkınlık olarak değerlendirdiğine vurgu yapan Balcı, “Ama artık birebir iddiayı bu sefer Diyanet’in çalışanı sunuyor ve bu topluma imamlık yapıyor, bu mevzuda rastgele bir açıklama yapılmıyor. Kelam konusu sav son derece anlamsız olduğu üzere çelişkili de. Bir sefer bunun düzeltilmesi gerekiyor. Bir argümanın bir kaynakta var olması onun yanlışsız olduğu manası çıkmaz. Bunun evvel akla, vahye, inandırıcılığa ve tarihi gerçeklere uygun olup olmadığı irdelenir, daha sonra görüş beyan edilir” ihtarında bulundu.
‘Bunun dinde yeri yok, lütfen halkımız prestij etmesin’
Din konusunda uzman olmayanların misal açıklamalarda bulunmaması gerektiğini, zira insanların bu çeşit açıklamalara prestij ettiğini lisana getiren Balcı, “İtibar edilince de fecaat ortaya çıkıyor ve bu sefer de dine dışardan bakan insanlara daima materyal veriliyor ve bu dine ziyan vermekten öteki bir şeye yaramıyor” dedi ve kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Ezcümle, erken periyoda ilişkin kaynaklardan bu tıp argümanların hiç birisine rastlanmaz, bu biçimde bir şey yok. Bu ne sahabenin ne olağanın ne de sonrasındasındaki alimlerin gündemine gelmiştir. Bu birileri tarafınca üretilmiş bir şeydir. Hakikaten ilgili zat bu iddiayı savunurken Süyüti’den (Celâleddîn Süyûtî, Arap din bilgini) alıntı yapıyor. Süyüti ise pek geç periyoda ilişkin bir kaynak. ötürüsıyla pek geç periyoda ilişkin bir kaynakta bir argüman var diye bunu getirip insanlara bilgi diye sunup, hele hele dini bedeller üzerinden bu çeşit fecaatlere yol açmak dine ziyan vermekten diğer hiç bir manaya gelmiyor. Şiddetle kınıyorum. Bunların dinde yeri yoktur. Lütfen halkımız bunlara prestij etmesin.”