Vitra
New member
Kahve müdavimleri de rahatsız: En azından eldivenle oyun olsun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı olağanlaşma adımlarıyla kahvehaneler açıldı lakin hala oyun oynamak yasak. Ankara’nın en eski kahvehanelerinden birini işleten Yelda İtina, oyun oynanmadığı sürece müşteri gelmeyeceğini belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Aslında biz epey heyecanlanmıştık. Burada temizlikler yaptık ancak daha sonra tekrar oyunların yasaklanmış olması bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz devlet büyüklerimizi anlıyoruz fakat buralarda birtakım şeyleri büsbütün yasaklamak yerine kimi alternatifler getirebilirler. Bir masada 3 kişi azamî oturacaksak, 2 kişilik oyunlar. Eldiven giyilebilir. Temizlenmesi, dezenfekte edilmesi üzere. Satranç örneğin. Bu baktığınızda oyunda değil beyin sporu. 2 kişilik tahminen bir tavla. Eldiven zaruriliği getirebilir. Oyundan oyuna fark var. Hepsini kısıtlamak yerine oynatılabilenleri faklı kurallarla açabilirlerdi.”
‘Müşterilerimizi herkesten çok düşünüyoruz’
Okeyin bile eldivenle oynanabileceği vurgulayan İtina, “Bize bıraksalar yaparız. Biz kendi müşterilerimizi herkesten daha epey düşünüyoruz. Aslında bizim müşterilerimiz 65 yaş üstü insanlar” dedi.
600 çay, 30’a düştü
Yaklaşık 1,5 yıldır denetimli açılmak için prova yaptıklarını söyleyen İhtimam, oyun oynanmadığı için 600 çay satarken, 30 çaya kadar satışlarının düştüğünü belirtti. İhtimam, kredilerle ayakta kaldıklarını ve pandemi sürecinde mesken bile sattıklarını vurgulayarak, “Burası 1971 yılından beri olan bir işletme. Biz epey darbeler gördük, hiç bir vakit bu kadar zorlanmamıştık” diye konuştu.
İtina, müşteri oyun istediğinde de ortada kaldıklarını aktararak, şunlar belirtti:
“Bir noktadan daha sonra o mantığı oturtamıyoruz. ‘Bir lokantada karşılıklı iki kişi yemek yerken olabiliyorsa, burada da iki kişi satranç da oynayabilir’ diyor müşterilerimiz. Bizim müşterilerimiz meskende oturmaktan asosyal olmak üzereler. Hakikaten emekli beşerler, buralarda sosyalleşiyorlardı.”
‘Oyun olmayınca iş yok’
Kahvehanenin 3 ocakçısı varken, pandemi niçiniyle teğe düşmüş. Kahvehanede yıllardır çalışan Mustafa Kesekler, evvelden dükkanın tıklım tıklım olduğunu ve müşteriyi oturtacak masa bulmakta zorlandığını söyleyerek, “Oyun olmayınca iş yok” dedi.
Kesekler, pandemide meskende oturmak zorunda kaldıklarını ve borç alarak geçimlerini sağladıklarını söz ederek, kendilerinin de ekmeklerinden olmaması için oyun oynamanın hür bırakılmasını istedi. Kesekler, oyunu kahvehanelerin “bel kemiği” olarak tanımladı.
‘En azından kağıt olsun’
Kahvehaneye gelen müşteriler de oyun oynatılmamasından şikayetçi. Bir müşteri, “niçin yasak pekala? Kararda açacaklardı. 15-20 yıldır ben buraya geliyorum. Oyun şayet olmazsa bir şey olmuyor. Vakit geçiremiyoruz, boşu boşuna geliyoruz. Oyun şayet olmazsa ben gelmem buraya. Okey olursa arkadaşlarla geliyorduk. En azından kağıt olsun” dedi.
Öteki bir müşteri de iktidarın birtakım işletmelere karşı “husumeti olduğunu” lisana getirerek, “Bazı yerlere karşı hükümetin hassasiyeti var. Biz bunu biliyoruz” diye konuştu. Müşteri, oyun olmayınca her insanın konutunda çay içtiğini söyleyerek, emekliler için kahvehanelerin toplumsallaşma yeri olduğunu belirtti.
“Aslında biz epey heyecanlanmıştık. Burada temizlikler yaptık ancak daha sonra tekrar oyunların yasaklanmış olması bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz devlet büyüklerimizi anlıyoruz fakat buralarda birtakım şeyleri büsbütün yasaklamak yerine kimi alternatifler getirebilirler. Bir masada 3 kişi azamî oturacaksak, 2 kişilik oyunlar. Eldiven giyilebilir. Temizlenmesi, dezenfekte edilmesi üzere. Satranç örneğin. Bu baktığınızda oyunda değil beyin sporu. 2 kişilik tahminen bir tavla. Eldiven zaruriliği getirebilir. Oyundan oyuna fark var. Hepsini kısıtlamak yerine oynatılabilenleri faklı kurallarla açabilirlerdi.”
‘Müşterilerimizi herkesten çok düşünüyoruz’
Okeyin bile eldivenle oynanabileceği vurgulayan İtina, “Bize bıraksalar yaparız. Biz kendi müşterilerimizi herkesten daha epey düşünüyoruz. Aslında bizim müşterilerimiz 65 yaş üstü insanlar” dedi.
600 çay, 30’a düştü
Yaklaşık 1,5 yıldır denetimli açılmak için prova yaptıklarını söyleyen İhtimam, oyun oynanmadığı için 600 çay satarken, 30 çaya kadar satışlarının düştüğünü belirtti. İhtimam, kredilerle ayakta kaldıklarını ve pandemi sürecinde mesken bile sattıklarını vurgulayarak, “Burası 1971 yılından beri olan bir işletme. Biz epey darbeler gördük, hiç bir vakit bu kadar zorlanmamıştık” diye konuştu.
İtina, müşteri oyun istediğinde de ortada kaldıklarını aktararak, şunlar belirtti:
“Bir noktadan daha sonra o mantığı oturtamıyoruz. ‘Bir lokantada karşılıklı iki kişi yemek yerken olabiliyorsa, burada da iki kişi satranç da oynayabilir’ diyor müşterilerimiz. Bizim müşterilerimiz meskende oturmaktan asosyal olmak üzereler. Hakikaten emekli beşerler, buralarda sosyalleşiyorlardı.”
‘Oyun olmayınca iş yok’
Kahvehanenin 3 ocakçısı varken, pandemi niçiniyle teğe düşmüş. Kahvehanede yıllardır çalışan Mustafa Kesekler, evvelden dükkanın tıklım tıklım olduğunu ve müşteriyi oturtacak masa bulmakta zorlandığını söyleyerek, “Oyun olmayınca iş yok” dedi.
Kesekler, pandemide meskende oturmak zorunda kaldıklarını ve borç alarak geçimlerini sağladıklarını söz ederek, kendilerinin de ekmeklerinden olmaması için oyun oynamanın hür bırakılmasını istedi. Kesekler, oyunu kahvehanelerin “bel kemiği” olarak tanımladı.
‘En azından kağıt olsun’
Kahvehaneye gelen müşteriler de oyun oynatılmamasından şikayetçi. Bir müşteri, “niçin yasak pekala? Kararda açacaklardı. 15-20 yıldır ben buraya geliyorum. Oyun şayet olmazsa bir şey olmuyor. Vakit geçiremiyoruz, boşu boşuna geliyoruz. Oyun şayet olmazsa ben gelmem buraya. Okey olursa arkadaşlarla geliyorduk. En azından kağıt olsun” dedi.
Öteki bir müşteri de iktidarın birtakım işletmelere karşı “husumeti olduğunu” lisana getirerek, “Bazı yerlere karşı hükümetin hassasiyeti var. Biz bunu biliyoruz” diye konuştu. Müşteri, oyun olmayınca her insanın konutunda çay içtiğini söyleyerek, emekliler için kahvehanelerin toplumsallaşma yeri olduğunu belirtti.