Sistemsiz ve yetersiz beslenme, gelişen teknoloji, uygun olmayan ve mutsuz eden çalışma ortamı, uykusuzluk, gerilim vb. biroldukça farklı niye kararı genç yaşlarda beyin yorgunluğu görülmektedir.
Son senelerda tüketimi artan hazır ve paketlenmiş eserler, hayvansal kaynaklı besinler, fast-food besinlerden güçlü beslenilmesi beyefendisinin muhtaçlık duyduğu besinleri almasını engellemektedir.
Üstte belirtilen sebeplerden kaynaklanan beyin yorgunluğu ile; unutkanlık, konsantrasyon meseleleri, baş ağrısı, isteksizlik, huzursuzluk üzere belirtiler ortaya çıkmaktadır. Ayrıyeten beyin yorgunluğuna bağlı olarak son senelerda Alzheimer, bunama, depresyon, anksiyete üzere rahatsızlıklarda artışların olduğu görülmüştür.
BEYİN YORGUNLUĞUNUN SEBEPLERİ
Kan Şekeri Dengesizliği: Beynin güç olarak yalnızca glikozu kullandığı bilinmektedir. Bu niçinle kan şekerinin regüle olmaması beyin işlevlerini olumsuz etkileyecektir. Kan şekerini düşüren-dengesizleştiren yanlış diyetler uygulanması durumunda beyin yorgunluğu artmaktadır.
Kolesterol ve Beden Yağları: Bedende LDL(kötü kolesterol) ve HDL(iyi kolesterol) istikrarı değer taşır. Sistemsiz ve doymuş yağdan güçlü beslenme LDL seviyesini arttırırken HDL’yi düşürdüğü için beyin sistemindeki kan dolanımını bozmaktadır. LDL’yi düşürmek için katı yağları ve kırmızı eti beslenmenizde kısıtlayıp zeytinyağı tüketimine ihtimam göstermelisiniz. bununla birlikte idman HDL’yi yükseltmeye yardım ettiği için hareketi arttırmak da mantıklı olacaktır.
Vitamin ve Mineral Yetersizliği: Yetersiz ve istikrarsız beslenildiğinde vitamin ve mineral yetersizliği gelişme riski artmaktadır. Bilimsel araştırmalar, hangi yaşta olunursa olunsun, algılama ve öğrenme bozukluklarının vitamin ve minerallerin yeteri kadar alınmadığı durumlarda arttığını göstermektedir. Bilhassa B1, B6, B12, folik asit ve demir eksikliği beyin sakinliğine ve yorgunluğuna sebep olmaktadır.
Uyku Kalitesi: Sağlıklı ve kâfi bir uyku, beynin dinlenmesini sağlar. Günde ortalama 8 saat uyunduğunda beyin yorgunluğu azalmaktadır.
Hipertansiyon: Hipertansiyon beyin dokusunda basınç oluşturarak beyin yorgunluğuna niye olmaktadır.
Kronik Gerilim: Günümüzde neredeyse her birey sıklıkla gerilim altında yaşıyor. Araştırmalar yüksek düzeylerde kortizole (stres hormonu) maruz kalındığında beyin yorgunluğunun oluşup beyin yaşlanmasının hızlandığını göstermektedir.
Alkol kullanması: Ağır alkol kullananlarda unutkanlık ve bellek sorunları kaçınılmazdır.
BEYNİNİZE DÜZGÜN GELEN BESİNLER
Antioksidanlardan güçlü beslenmek beyin için kıymetlidir. Örneğin; çilek ve ıspanakta bulunan kuvvetli antioksidan olan flavanoidler beyin hücre zarlarının akışkanlığını arttırmaktadır. Ayrıyeten yaban mersini içerdiği yüksek antioksidanlar yardımıyla uzun müddetli hafıza gücünü arttırır.
Siyah üzüm kabuğunda bulunan yüksek antioksidan içerikli resveratrol yardımıyla; alzheimer hastalığı, bunama, inme üzere hastalıkların oluşumunun engellenmesi için kıymetli bir besindir.
Taze demlenmiş bir fincan kahve, dikkat toplama ve kısa vadeli hafıza gücünü arttırıp yaşlanma sürecinin önünde geçme konusunda başarılı bir besindir. Lakin gün ortasında sağlıklı bir yetişkin için azamî yaklaşık 200-225 mg kafeinden çoksı önerilmemektedir.
Somon; omega 3 deposu olması, hafıza güçlendirici olması ve beyin işlevlerini geliştirici dopamin hususunu içermesi yardımıyla beyin için vazgeçilmez bir besindir.
Kırmızı biber; yüksek ölçüde beta karoten içeriği yardımıyla hafıza meselelerine karşı muhafaza sağlamaktadır.
Bitter çikolata şahıslarda algıyı yükseltir. Beyin işlevlerine sağladığı yararlar ile öğrenmeyi de kolaylaştırmaktadır.
Demir eksikliğinin de dikkat dağınıklığına sebep olduğu bilinmektedir. Demir eksikliğine karşı; kırmızı et, yumurta, pekmez, yeşil yapraklı sebzeler ve siyah çekirdekli kuru üzüm kâfi ölçüde tüketilebilir.
Sistemli aralıklarla yeşil çay içmenin içeriğindeki antioksidan tesiri sebebiyle beyin işlevlerinde olumlu tesir sağladığı tespit edilmiştir.
Alfa lipolik asit zengini besinler olan; yumurta, brokoli, ıspanak, domates, bezelye, brüksel lahanası ve pazı beyefendisinin güç istikrarını sağlamasına ve hür radikalleri uzaklaştırmasına yardımcıdır.
Zeytinyağı, keten tohumu yağı, balık yağı, fındık yağı, antep fıstığı, ceviz, badem, avokado beyin dostu en önemli yağlardır.
Memnunluk hormonları salgılanmasında yardımcı B vitaminlerinden varlıklı yeşil yapraklı sebzelerden roka, tere, ıspanak kendinizi yeterli hissettirecek memnunluk veren besinlerdir.
Nane mideyi sakinleştirme özelliğinin yanı sıra aroması yardımıyla konsantrasyon gücü ve hafıza performansı konusunda olduça başarılıdır. Bilhassa uzun yol giden sürücüler ve beyin yorgunluğu yaşayan bireyler için hem sakinlik sağlamakta, tıpkı vakitte uyku hali basmasının önüne geçmektedir.
Beynin tek güç kaynağı glikoz olduğu için diyet yaparken ekmeği büsbütün kesmek beyin yorgunluğunu tetikleyecektir. Gerçek ekmek çeşidini, gerçek ölçü ve vakit içinderda tüketmek beyin sıhhati için kıymetlidir.
Ayrıyeten beslenmeye ek olarak; E vitamini, Alfa lipoik asit (ALA), Koenzim Q10, Ginkgo Biloba besin hususlarının destek gayeli kullanılması da beyin sıhhati açısından tavsiye edilmektedir.
Son senelerda tüketimi artan hazır ve paketlenmiş eserler, hayvansal kaynaklı besinler, fast-food besinlerden güçlü beslenilmesi beyefendisinin muhtaçlık duyduğu besinleri almasını engellemektedir.
Üstte belirtilen sebeplerden kaynaklanan beyin yorgunluğu ile; unutkanlık, konsantrasyon meseleleri, baş ağrısı, isteksizlik, huzursuzluk üzere belirtiler ortaya çıkmaktadır. Ayrıyeten beyin yorgunluğuna bağlı olarak son senelerda Alzheimer, bunama, depresyon, anksiyete üzere rahatsızlıklarda artışların olduğu görülmüştür.
BEYİN YORGUNLUĞUNUN SEBEPLERİ
Kan Şekeri Dengesizliği: Beynin güç olarak yalnızca glikozu kullandığı bilinmektedir. Bu niçinle kan şekerinin regüle olmaması beyin işlevlerini olumsuz etkileyecektir. Kan şekerini düşüren-dengesizleştiren yanlış diyetler uygulanması durumunda beyin yorgunluğu artmaktadır.
Kolesterol ve Beden Yağları: Bedende LDL(kötü kolesterol) ve HDL(iyi kolesterol) istikrarı değer taşır. Sistemsiz ve doymuş yağdan güçlü beslenme LDL seviyesini arttırırken HDL’yi düşürdüğü için beyin sistemindeki kan dolanımını bozmaktadır. LDL’yi düşürmek için katı yağları ve kırmızı eti beslenmenizde kısıtlayıp zeytinyağı tüketimine ihtimam göstermelisiniz. bununla birlikte idman HDL’yi yükseltmeye yardım ettiği için hareketi arttırmak da mantıklı olacaktır.
Vitamin ve Mineral Yetersizliği: Yetersiz ve istikrarsız beslenildiğinde vitamin ve mineral yetersizliği gelişme riski artmaktadır. Bilimsel araştırmalar, hangi yaşta olunursa olunsun, algılama ve öğrenme bozukluklarının vitamin ve minerallerin yeteri kadar alınmadığı durumlarda arttığını göstermektedir. Bilhassa B1, B6, B12, folik asit ve demir eksikliği beyin sakinliğine ve yorgunluğuna sebep olmaktadır.
Uyku Kalitesi: Sağlıklı ve kâfi bir uyku, beynin dinlenmesini sağlar. Günde ortalama 8 saat uyunduğunda beyin yorgunluğu azalmaktadır.
Hipertansiyon: Hipertansiyon beyin dokusunda basınç oluşturarak beyin yorgunluğuna niye olmaktadır.
Kronik Gerilim: Günümüzde neredeyse her birey sıklıkla gerilim altında yaşıyor. Araştırmalar yüksek düzeylerde kortizole (stres hormonu) maruz kalındığında beyin yorgunluğunun oluşup beyin yaşlanmasının hızlandığını göstermektedir.
Alkol kullanması: Ağır alkol kullananlarda unutkanlık ve bellek sorunları kaçınılmazdır.
BEYNİNİZE DÜZGÜN GELEN BESİNLER
Antioksidanlardan güçlü beslenmek beyin için kıymetlidir. Örneğin; çilek ve ıspanakta bulunan kuvvetli antioksidan olan flavanoidler beyin hücre zarlarının akışkanlığını arttırmaktadır. Ayrıyeten yaban mersini içerdiği yüksek antioksidanlar yardımıyla uzun müddetli hafıza gücünü arttırır.
Siyah üzüm kabuğunda bulunan yüksek antioksidan içerikli resveratrol yardımıyla; alzheimer hastalığı, bunama, inme üzere hastalıkların oluşumunun engellenmesi için kıymetli bir besindir.
Taze demlenmiş bir fincan kahve, dikkat toplama ve kısa vadeli hafıza gücünü arttırıp yaşlanma sürecinin önünde geçme konusunda başarılı bir besindir. Lakin gün ortasında sağlıklı bir yetişkin için azamî yaklaşık 200-225 mg kafeinden çoksı önerilmemektedir.
Somon; omega 3 deposu olması, hafıza güçlendirici olması ve beyin işlevlerini geliştirici dopamin hususunu içermesi yardımıyla beyin için vazgeçilmez bir besindir.
Kırmızı biber; yüksek ölçüde beta karoten içeriği yardımıyla hafıza meselelerine karşı muhafaza sağlamaktadır.
Bitter çikolata şahıslarda algıyı yükseltir. Beyin işlevlerine sağladığı yararlar ile öğrenmeyi de kolaylaştırmaktadır.
Demir eksikliğinin de dikkat dağınıklığına sebep olduğu bilinmektedir. Demir eksikliğine karşı; kırmızı et, yumurta, pekmez, yeşil yapraklı sebzeler ve siyah çekirdekli kuru üzüm kâfi ölçüde tüketilebilir.
Sistemli aralıklarla yeşil çay içmenin içeriğindeki antioksidan tesiri sebebiyle beyin işlevlerinde olumlu tesir sağladığı tespit edilmiştir.
Alfa lipolik asit zengini besinler olan; yumurta, brokoli, ıspanak, domates, bezelye, brüksel lahanası ve pazı beyefendisinin güç istikrarını sağlamasına ve hür radikalleri uzaklaştırmasına yardımcıdır.
Zeytinyağı, keten tohumu yağı, balık yağı, fındık yağı, antep fıstığı, ceviz, badem, avokado beyin dostu en önemli yağlardır.
Memnunluk hormonları salgılanmasında yardımcı B vitaminlerinden varlıklı yeşil yapraklı sebzelerden roka, tere, ıspanak kendinizi yeterli hissettirecek memnunluk veren besinlerdir.
Nane mideyi sakinleştirme özelliğinin yanı sıra aroması yardımıyla konsantrasyon gücü ve hafıza performansı konusunda olduça başarılıdır. Bilhassa uzun yol giden sürücüler ve beyin yorgunluğu yaşayan bireyler için hem sakinlik sağlamakta, tıpkı vakitte uyku hali basmasının önüne geçmektedir.
Beynin tek güç kaynağı glikoz olduğu için diyet yaparken ekmeği büsbütün kesmek beyin yorgunluğunu tetikleyecektir. Gerçek ekmek çeşidini, gerçek ölçü ve vakit içinderda tüketmek beyin sıhhati için kıymetlidir.
Ayrıyeten beslenmeye ek olarak; E vitamini, Alfa lipoik asit (ALA), Koenzim Q10, Ginkgo Biloba besin hususlarının destek gayeli kullanılması da beyin sıhhati açısından tavsiye edilmektedir.