Beyaz Zambaklar Ülkesinde bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olarak adlandırılan iki milyon nüfuslu Finlandiya’nın tüm halkın aydınından, köylüsüne, subayından, memuruna, din adamlarından, öğretmenlerine kadar herkesin birleşerek ülkeyi kalkındırmalarını anlatıyor. Finlandiyalılar 1811 yılına kadar İsveç hakimiyeti altındadır. Bütün iktidar, ticaret ve sanat, okullar ve hatta kilise bile İsveçlilerin elindedir. Yönetici ve aydın kesimi oluşturanlar, öğretmenler, doktorlar, memurlar ve subayların tamamı İsveçliydi. Bu insanlar Finlandiyalılara üstten bakarlar. Bu durum Finlandiya halkının kültürel gelişimini de etkilemekteydi.19. yüzyılın sonlarına kadar kültürel gelişimleri sadece temel okuma yazma becerileriyle sınırlıdır. Fakat Rusya 1808 yılında Finlandiya’nın yarısını ele geçirdi ve Rus Çarı eskiden sahip olunan tüm hakların aynı kalacağı sözünü verir. Bu olay ile beraber kendi kültürlerini özgürce geliştirme olanağı elde ederler. Snelman yeni nesil Fin aydınlarının en parlak temsilcilerinden biridir. Finlandiya’nın gelişmesi için adeta seferberlik ilan eder. Bu göreve öncelikle aydınlarla konuşarak başlar. Onlara aydın olunmanın halka üstten bakmak olmadığını, kendileri ne kadar bilgiliyse halkında öyle olması gerektiğini, öğrendikleri her şeyi halka da anlatmaları gerektiğini söyler. Toplumun alt kesimlerini daha iyi bir hayat kurmak için ne yapmaları gerektiği konusunda eğitmeliydiler. Aydınlardan sonra ise sırada öğretmenler vardı. Yaz boyunca konferanslar veren Snelman öğretmenleri işlerini iyi yapmaları konusunda nasihatler veriyordu. Din Adamlarını da bu hedef doğrultusunda çok önemli kişiler olarak görüyordu Snelman. Dinsizliği halkın sahip olduğu bütün kutsal değerlerin ölmesi olarak tanımlıyor ve bu maneviyat ruhunun ölmemesi adına ve insanların umutlarını kaybetmemeleri adına din adamlarına çok iş düşüyordu. Din adamları çocukları ve gençleri bir araya getirerek, onları etkilemeye ve inanç aşılamaya çalışır. Bunu yaparken de zekayı, bilimi ve hayatın zevklerini aşağılayıp küçümserler.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kitap Açıklaması
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kitap Açıklaması
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.