A
admin
Guest
Belçika’nın Hollanda sonu yakınındaki küçük yerleşim yeri Doel, uzun yıllardır terk edilmiş “hayalet kasaba” üzere bahtının şekillenmesini bekliyor.
Belçika’nın liman kenti Anvers’in kuzeyindeki küçük Doel kasabası, Scheldt Irmağı’nın kenarında faaliyetini sürdüren nükleer santralin de çabucak yanı başında. Belçika’nın en eski yel değirmenlerinden birine de konut sahipliği yapan kasabanın etrafında Avrupa’nın ikinci büyük limanı olan Antwerp Limanı yer alıyor.
Buranın özelliği, uzun yıllardır neredeyse hiç kimsenin yaşamadığı, terk edilmiş bir kasaba olması. Şu anda yalnızca 20 kadar sakini olan “hayalet kasaba” Doel’in uzun senelera yayılan değişik bir kıssası var.
Geçmişi 700 yıl öncesine dayanan Doel, 1970’lere kadar 1400 nüfuslu küçük, sakin bir Belçika kasabasıyken bu senelerda Antwerp Limanı’nın genişletilmesi planları kapsamına dahil edildi.
Lakin 1970’lerdeki petrol krizi kaynaklı ekonomik sıkıntılar niçiniyle bu planlar uygulanmadı ve beklemeye alındı. 1990’larda mahallî hükümet, limanla ilgili planları bir daha masaya yatırdı. Bu kapsamda Doel’in bulunduğu bölgede bir konteyner depolama alanı inşa etme fikri ortaya çıktı.
bu biçimde bir tesis için Doel halkının birçoklarından mülkleri satın alındı. Lakin kimilerinin karşı çıkması, siyasi çekişmeler ve açılan davalar niçiniyle kasabayla ilgili uzun yargı süreçleri başladı.
Doel’de bu biçimde bir tesisin inşa edilmesine yakındaki nükleer santral işletmesi de güvenlik niçiniyle karşı çıktı. 1990’lardan itibaren yıllar ortasında Doel yavaş yavaş boşalmaya başladı ve “hayalet kasabaya” dönüştü.
Fakat burada hala Doel’in yok bulunmasına direnen 20 kadar kasaba sakini yaşamaya devam ediyor. Liman genişletme projesi de çabucak hemen başlamış değil. Bu sırada Doel, hayalet kasaba olarak turistlerin ve bilhassa grafiti sanatkarlarının uğrak yeri olarak dikkati çekiyor.
Birçoğu neredeyse ormana dönüşmüş bahçelerin ortasında kaybolan meskenler ve kasabadaki öteki binalar grafiti sanatkarlarının tuvali haline dönüşmüş durumda. Doel’i bir sanat köyüne dönüştürme teşebbüsleri de bulunuyor lakin bunlar da hayata geçirilemedi.
Kasabadaki binaların duvarlarında bugün yüzlerce irili ufaklı grafiti bulunuyor. Hem bu hayalet kasabayı tıpkı vakitte grafitileri görmek için biroldukca turist Doel’e geliyor ve boş sokaklarda uzun uzun geziyor.
Kasaba, boş cadde ve sokaklarıyla beraberinde yeni araç sürmeye başlayanlar için de bir “antrenman alanı” olarak kullanılıyor. Motosiklet kullanan gençler de burada hem alıştırma yapıyor birebir vakitte trafiğe açık alanda yapamayacakları hareketleri sergilemek üzere burada çalışıyor.
Belçika’nın liman kenti Anvers’in kuzeyindeki küçük Doel kasabası, Scheldt Irmağı’nın kenarında faaliyetini sürdüren nükleer santralin de çabucak yanı başında. Belçika’nın en eski yel değirmenlerinden birine de konut sahipliği yapan kasabanın etrafında Avrupa’nın ikinci büyük limanı olan Antwerp Limanı yer alıyor.
Buranın özelliği, uzun yıllardır neredeyse hiç kimsenin yaşamadığı, terk edilmiş bir kasaba olması. Şu anda yalnızca 20 kadar sakini olan “hayalet kasaba” Doel’in uzun senelera yayılan değişik bir kıssası var.
Geçmişi 700 yıl öncesine dayanan Doel, 1970’lere kadar 1400 nüfuslu küçük, sakin bir Belçika kasabasıyken bu senelerda Antwerp Limanı’nın genişletilmesi planları kapsamına dahil edildi.
Lakin 1970’lerdeki petrol krizi kaynaklı ekonomik sıkıntılar niçiniyle bu planlar uygulanmadı ve beklemeye alındı. 1990’larda mahallî hükümet, limanla ilgili planları bir daha masaya yatırdı. Bu kapsamda Doel’in bulunduğu bölgede bir konteyner depolama alanı inşa etme fikri ortaya çıktı.
bu biçimde bir tesis için Doel halkının birçoklarından mülkleri satın alındı. Lakin kimilerinin karşı çıkması, siyasi çekişmeler ve açılan davalar niçiniyle kasabayla ilgili uzun yargı süreçleri başladı.
Doel’de bu biçimde bir tesisin inşa edilmesine yakındaki nükleer santral işletmesi de güvenlik niçiniyle karşı çıktı. 1990’lardan itibaren yıllar ortasında Doel yavaş yavaş boşalmaya başladı ve “hayalet kasabaya” dönüştü.
Fakat burada hala Doel’in yok bulunmasına direnen 20 kadar kasaba sakini yaşamaya devam ediyor. Liman genişletme projesi de çabucak hemen başlamış değil. Bu sırada Doel, hayalet kasaba olarak turistlerin ve bilhassa grafiti sanatkarlarının uğrak yeri olarak dikkati çekiyor.
Birçoğu neredeyse ormana dönüşmüş bahçelerin ortasında kaybolan meskenler ve kasabadaki öteki binalar grafiti sanatkarlarının tuvali haline dönüşmüş durumda. Doel’i bir sanat köyüne dönüştürme teşebbüsleri de bulunuyor lakin bunlar da hayata geçirilemedi.
Kasabadaki binaların duvarlarında bugün yüzlerce irili ufaklı grafiti bulunuyor. Hem bu hayalet kasabayı tıpkı vakitte grafitileri görmek için biroldukca turist Doel’e geliyor ve boş sokaklarda uzun uzun geziyor.
Kasaba, boş cadde ve sokaklarıyla beraberinde yeni araç sürmeye başlayanlar için de bir “antrenman alanı” olarak kullanılıyor. Motosiklet kullanan gençler de burada hem alıştırma yapıyor birebir vakitte trafiğe açık alanda yapamayacakları hareketleri sergilemek üzere burada çalışıyor.