bir epey kanser hastasının başını meşgul eden konulardan birisi.
“Asla hazır süt almıyorum”
“Hazır yoğurt yemiyorum meskende kendimiz yapıyoruz”
“Yalnız yaşıyorum yoğurt yapamıyorum, hazır yoğurt da yemek istemiyorum”
İnanın çoook çook haklısınız kaygılarınızda. Ben de birden fazla sefer birebir tereddütü yaşıyorum farklı konularda. Gönül isterdi ki kontrol düzeneği epeyce gelişmiş bir ülke olalım ve her paketli eserin etiketinde yazan her şey bize doğruyu söylesin. İşte bu biçimde rahat rahat konuşabilirdik daima bir arada.
Fakat hak verdiğim kimi dertler var. Süt eserleriyle ilgili aşikâr başlı markalarda içerikle ilgili soru işaretleri var. Gönül rahatlığıyla alın tüketin deme bahtım olmayışı beni üzüyor.
Lakin güvendiğiniz bir markanın sütü yahut yoğurdu açık sütten epey daha inançlı, en azından o denli olmalı.
Şöyle bir mevzu var. Bilhassa tedaviler ötürüsıyla nötrofil pahaları düşmüş, bağışıklığı zayıflamış bir kanser hastası yahut bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanan bir nakil hastası için açık ve süt ve ondan yapılan yoğurt bedenin baş edemeyeceği kadar hayli mikroorganizma içeriyor. Konutta ne kadar pişirirsek pişirelim tam manasıyla inançlı hale getiremiyoruz. İçeriğinde bulunan rastgele bir mikroorganizmanın bedenle olan savaşında kimin kazanacağını bilmiyoruz. Uzun müddetler kaynattığımız için besin ögelerinden feragat etmemiz de eforu.
Tüm bu sebeplerle hazır süt mamüllerini öcü üzere göstermek üzere bir yanılgıya düşmeyeceğim. Bütün sağlıkçılardan da tıpkı hassaslığı bekliyorum, muhtemelen daha epeyce beklerim lakin olsun.
Genelleme yaparken özel durumları olan insanların hayatlarını daha da zorlaştırdığımızı ve telaşlarını tetiklediğimizi unutmayalım.
Sağlıklı ve keyifli günler dilerim
“Asla hazır süt almıyorum”
“Hazır yoğurt yemiyorum meskende kendimiz yapıyoruz”
“Yalnız yaşıyorum yoğurt yapamıyorum, hazır yoğurt da yemek istemiyorum”
İnanın çoook çook haklısınız kaygılarınızda. Ben de birden fazla sefer birebir tereddütü yaşıyorum farklı konularda. Gönül isterdi ki kontrol düzeneği epeyce gelişmiş bir ülke olalım ve her paketli eserin etiketinde yazan her şey bize doğruyu söylesin. İşte bu biçimde rahat rahat konuşabilirdik daima bir arada.
Fakat hak verdiğim kimi dertler var. Süt eserleriyle ilgili aşikâr başlı markalarda içerikle ilgili soru işaretleri var. Gönül rahatlığıyla alın tüketin deme bahtım olmayışı beni üzüyor.
Lakin güvendiğiniz bir markanın sütü yahut yoğurdu açık sütten epey daha inançlı, en azından o denli olmalı.
Şöyle bir mevzu var. Bilhassa tedaviler ötürüsıyla nötrofil pahaları düşmüş, bağışıklığı zayıflamış bir kanser hastası yahut bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanan bir nakil hastası için açık ve süt ve ondan yapılan yoğurt bedenin baş edemeyeceği kadar hayli mikroorganizma içeriyor. Konutta ne kadar pişirirsek pişirelim tam manasıyla inançlı hale getiremiyoruz. İçeriğinde bulunan rastgele bir mikroorganizmanın bedenle olan savaşında kimin kazanacağını bilmiyoruz. Uzun müddetler kaynattığımız için besin ögelerinden feragat etmemiz de eforu.
Tüm bu sebeplerle hazır süt mamüllerini öcü üzere göstermek üzere bir yanılgıya düşmeyeceğim. Bütün sağlıkçılardan da tıpkı hassaslığı bekliyorum, muhtemelen daha epeyce beklerim lakin olsun.
Genelleme yaparken özel durumları olan insanların hayatlarını daha da zorlaştırdığımızı ve telaşlarını tetiklediğimizi unutmayalım.
Sağlıklı ve keyifli günler dilerim