Vitra
New member
Aşı olmayanlar eller cebe: PCR testi fiyatlı PCR testi zaruriliği aşı yaptırmamış olanlar için yarından itibaren başlıyor. Pazartesi’den itibaren aşı olmayan şahıslardan konser, sinema, tiyatro üzere toplu etkinliklere katılmak ve şehirlerarası seyahat yapabilmek için ‘negatif sonuçlu PCR testi’ istenecek. Uygulamanın aşıya olan ilgiyi arttırması bekleniyor.
‘Parasını veriyorsun, istediğin kararı alıyorsun’
Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, gözüyle görmediğini fakat emsal duyumlar aldığını doğruluyor ve “1.5 yıldır merdiven altı tabir edilen birtakım yerlerde, geçersiz PCR raporları verildiğini duyuyoruz. Parasını veriyorsun, istediğin kararı alıyorsun. Pazartesi’den itibaren başlayacak uygulama bu dolandırıcıların ekmeğine yağ sürebilir, çoğalabilirler. O niçinle bu işin birtakım kriterleri olmalı. Bakanlığımızca akredite yerler belirlenebilir; ‘Devlet kurumları ile belirtilen yerler haricinde alınan PCR testleri kabul edilmiyor’ denilebilir” teklifinde bulunuyor.
Aşısız öğrencimiz yok
Pekala, mecburî PCR uygulaması aşıya olan ilgiyi attırır mı? Prof. Dr. Tükek, “Türkiye’de yaklaşık 15 milyon aşısız var. Haftada 2 sefer PCR testi yaptırmanın zorluğunu gorenlerden kimileri aşı olacaktır. Bunlar aslında ikna edilebilecek seviyede olduklarımız. Ortalarında katı olanlar da var. Onlar direnç göstereceklerdir” diyor. Aşısız öğrencilere PCR testi yapılması zorunluluğunun kendilerine de bildirim edildiğini belirten Prof. Dr. Tükek memleketlerinde olan yabancı asıllı öğrenciler haricinde aşısız kimsenin kalmadığını belirterek “bir daha de var ise kesinlikle PCR testi yapacağız. Anlamadığım aşının varyantlara karşı koruyuculuğu %90. Bu az bir sayı değil. niye çekiniyoruz ki?” diye soruyor.
Önemli yaptırım uygulansın
Hürriyet’ten Fulya Soybaş’ın haberine göre,Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer de duyumları doğruluyor, “Hiç test yapmadan negatif sonuç yazan yerler oluyormuş. Kalpazanlık yapıyorlar, düzmece kimlik yapıyorlar. Bunu mu yapamayacaklar? Bu niçinle en başından beri aşı mecburî olsun diyoruz ya. bu biçimde sahtecilikleri engellemek, okullarımız da yüz yüze eğitimi devam ettirmek, toplumsal yaşantımızı sürdürmek için aşı şayet olmazsa olmaz. Sahteciliği önlemek ismine önemli yaptırımlar uygulanmalı. Rapor yalnızca Sıhhat Bakanlığı’nın onayladığı, özel mühürlü yerlerden alınabilmeli. ABD’de örneğin okul bahçelerinde taşınabilir laboratuvarlar var. Orada test yaptırmadan okul bahçesine adım atamıyorsunuz. Bu da örnek olabilir” teklifinde bulunuyor.
HANGİSİ DÜZMECE BİZ BİLEMEYİZ
Sinema Yatırımcıları Derneği Genel Sekreteri Fevzi Genç, PCR testi uygulamasının yanında olduklarını fakat dal olarak kimi tasaları olduğunu belirterek, “Kapıda duran arkadaşlarımızın kendilerine uzatılan dokümanın geçersiz olup olmadığını tespit edebilmek üzere bir durumu yok maalesef. Anladı, okudu fakat bir ayrıntısı gözden kaçırdı diyelim. Bunun için suçlanacak mıyız? Sonuçta sinemacıyız. Bilemeyiz ki… Bize ne yapmamız gerektiği konusunda çabucak hemen bir açıklama gelmedi. Bilgimiz kamuya açıklanan genelge kadar. Tahminen bu testler HES uygulamasına eklenirse biz de rahatlarız” diyor.
‘Parasını veriyorsun, istediğin kararı alıyorsun’
Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, gözüyle görmediğini fakat emsal duyumlar aldığını doğruluyor ve “1.5 yıldır merdiven altı tabir edilen birtakım yerlerde, geçersiz PCR raporları verildiğini duyuyoruz. Parasını veriyorsun, istediğin kararı alıyorsun. Pazartesi’den itibaren başlayacak uygulama bu dolandırıcıların ekmeğine yağ sürebilir, çoğalabilirler. O niçinle bu işin birtakım kriterleri olmalı. Bakanlığımızca akredite yerler belirlenebilir; ‘Devlet kurumları ile belirtilen yerler haricinde alınan PCR testleri kabul edilmiyor’ denilebilir” teklifinde bulunuyor.
Aşısız öğrencimiz yok
Pekala, mecburî PCR uygulaması aşıya olan ilgiyi attırır mı? Prof. Dr. Tükek, “Türkiye’de yaklaşık 15 milyon aşısız var. Haftada 2 sefer PCR testi yaptırmanın zorluğunu gorenlerden kimileri aşı olacaktır. Bunlar aslında ikna edilebilecek seviyede olduklarımız. Ortalarında katı olanlar da var. Onlar direnç göstereceklerdir” diyor. Aşısız öğrencilere PCR testi yapılması zorunluluğunun kendilerine de bildirim edildiğini belirten Prof. Dr. Tükek memleketlerinde olan yabancı asıllı öğrenciler haricinde aşısız kimsenin kalmadığını belirterek “bir daha de var ise kesinlikle PCR testi yapacağız. Anlamadığım aşının varyantlara karşı koruyuculuğu %90. Bu az bir sayı değil. niye çekiniyoruz ki?” diye soruyor.
Önemli yaptırım uygulansın
Hürriyet’ten Fulya Soybaş’ın haberine göre,Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer de duyumları doğruluyor, “Hiç test yapmadan negatif sonuç yazan yerler oluyormuş. Kalpazanlık yapıyorlar, düzmece kimlik yapıyorlar. Bunu mu yapamayacaklar? Bu niçinle en başından beri aşı mecburî olsun diyoruz ya. bu biçimde sahtecilikleri engellemek, okullarımız da yüz yüze eğitimi devam ettirmek, toplumsal yaşantımızı sürdürmek için aşı şayet olmazsa olmaz. Sahteciliği önlemek ismine önemli yaptırımlar uygulanmalı. Rapor yalnızca Sıhhat Bakanlığı’nın onayladığı, özel mühürlü yerlerden alınabilmeli. ABD’de örneğin okul bahçelerinde taşınabilir laboratuvarlar var. Orada test yaptırmadan okul bahçesine adım atamıyorsunuz. Bu da örnek olabilir” teklifinde bulunuyor.
HANGİSİ DÜZMECE BİZ BİLEMEYİZ
Sinema Yatırımcıları Derneği Genel Sekreteri Fevzi Genç, PCR testi uygulamasının yanında olduklarını fakat dal olarak kimi tasaları olduğunu belirterek, “Kapıda duran arkadaşlarımızın kendilerine uzatılan dokümanın geçersiz olup olmadığını tespit edebilmek üzere bir durumu yok maalesef. Anladı, okudu fakat bir ayrıntısı gözden kaçırdı diyelim. Bunun için suçlanacak mıyız? Sonuçta sinemacıyız. Bilemeyiz ki… Bize ne yapmamız gerektiği konusunda çabucak hemen bir açıklama gelmedi. Bilgimiz kamuya açıklanan genelge kadar. Tahminen bu testler HES uygulamasına eklenirse biz de rahatlarız” diyor.