Smug
Active member
OSS Lideri Ziya Özalp, hammadde ve navlun maliyetindeki artışlarından kaynaklı otomotiv yedek modüllerine önümüzdeki 3 ayda yüzde 50’ye varan artırımların geleceğini deklare etti. Özalp artırımların her kesime yansıyacağını ise şu sözlerle lisana getirdi, “Lastiğinden aküsüne, camından işçiliğine tüm yedek kesimlerde bu yansımayı goreceğiz.”
Kura bağlı değişkenlerden kaynaklı büyük fiyat artışı yaşayan otomotiv dalına bir berbat haber de hammadde ve navlundaki fiyat artışlarından geldi. Otomotiv Satış daha sonrası Eser ve Hizmetleri Derneği (OSS) Lideri Ziya Özalp, yaşanacak bu fiyat artışlarının kademeli olarak 3 ay içerisinde yüzde 50 artırım olarak piyasalara yansıyacağını lisana getirdi. Birinci artırımlar geçen hafta yapıldığını lisana getiren Özalp, “Toplam enflasyona tesir edecek bir ‘otomotiv enflasyonu’ kapıda.” yorumunu yaptı.
Otomotiv yedek kesim kesimi, Türkiye’de 5 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip. Yalnızca OSS üyeleri bu pastanın yüzde 50’lik kısmına tekabül ediyor. OSS Lideri Ziya a Özalp, yedek modül kesiminin uzun müddettir maliyet artışlarına katlanmaya çalıştığını ve artırımları minimumda tuttuğunu vurgulayarak, “Ancak hem hammadde tıpkı vakitte navlun maliyetleri tölere edilemez boyuta geldi. Önümüzdeki üç ay artırımlar kaçınılmaz olacak” dedi.
Dünya Gazetesi’nde yer alan Aysel Yücel’in haberine bakılırsa, yedek modüllerin yüklü olarak Asya pazarlarından geldiğini hatırlatan Özalp, son bir buçuk yılda konteyner navlunundaki artışın 4 kata ulaşarak 13 bin dolarlara kadar çıktığını söylemiş oldu. Birtakım modüllerde navlunun eser fiyatına yaklaştığını, bu niçinle ithalatı durduran firmalar olduğunu aktaran Özalp, “Örneğin bir firma filtre getirecek diyelim. Bir konteynerin navlun maliyeti aslına bakarsanız 12-13 bin dolarken, o ekipmanın içerisinde getirdiğiniz filtrenin bedeli ise 10-15 bin dolar. Birtakım firmalar, Uzakdoğu’daki üreticilere ‘ben sana eserin ödemesini yapayım lakin nakliyeyi daha sonra navlun düşüşe geçtiğinde yapayım’ diyor. Yalnızca navlun değil, çelik ve plastik üzere hammaddelerdeki yüzde 100’ü aşan fiyat artışları da katlanılamaz boyuta geldi” dedi.
ELEKTRİK ARTIRIMLARI DA MALİYETLERİ KIYMETLİ ORADAN ARTIRDI
Ziya Özalp, son yapılan yüzde 15 elektrik artırımının da endüstricinin maliyetlerini değerli oranda artıracağına işaret etti. Tüm bunların tüketiciye artırım olarak yansımasının kaçınılmaz olduğunu tabir eden Özalp, “Bizim eserlerimizde tıpkı çarşıda, pazarda gördüğümüz üzere bir enflasyon kelam konusu. Yani toplumsal hayata girdiğinizde birfazlaca artırımla müsabakaya başladınız, buna ister bir besin eseri ister dokuma eseri olarak bakın, temel bir gereksiniminizi almaya gittiğinizde karşılaştığınız fiyat artışı maalesef yedek kesimde başladı. Yedek kesim meblağları; yüklü ithal eserler olduğu için önemli bir biçimde artıyor. Buradaki en büyük avantajımız şu; biz dernek ve bölüm olarak alternatif modüllere ulaşabiliyoruz. Yani alternatif modüllerle bu enflasyonu aşağıda tutmaya çalışıyoruz, aslında yaşanan artırımlar epey daha yüksek. aslına bakarsan yılın başından bu yana artan yüze 25 civarında kurdan başlayıp, onun üzerine de navlun maliyetlerini koyduğunuzda önemli bir biçimde yüzde 50’ye yakın bir fiyat görüyor olmanız lazım. Biz bunu alternatif kesimler koyarak, farklı markalar oluşturarak, stok düzeylerimizi hakikat yönetmeye çalışarak, nitekim de daha az hissettirmeye çalışıyoruz. Lakin inanın bizlerin de bu hususta bir şey yapacak fazla gücü kalmıyor. Temmuzda yüzde 15 artırım yapıldı, eylül sonuna kadar bu oran yüzde 50’ye çıkacak. Lastiğinden aküsüne, yedek modülünden camına, işçiliğine kadar biz bu yansımayı nazaranceğiz” dedi.
Özalp, gelecek artırımlar öncesi tüketicilerin bu periyodu fırsat olarak değerlendirebileceğini, alternatif modül bulunabilirliği ile araçlarının tamir ve bakımlarını fazlaca daha az bütçeyle yaptırabileceğini söz etti.
YERLİ ÜRETİM TEŞVİĞİ DEVAM ETTİRİLMELİ
Kesimin kimi eserleri Türkiye’de üretmeyi de gündeme aldığını açıklayan Özalp, lakin bunun için teşviklerin güncellenmesine muhtaçlık olduğunu söylemiş oldu. Özalp, “Devletin uyguladığı teşvikler hayli olumlu. Fakat makine üzere birtakım teşviklerin müddeti 2022’nin sonunda doluyor. Şayet bu vakitteki bu teşvik yapısı biraz daha devam ederse, yatırım artar. Zira bugün rastgele bir makineyi almanız, getirmeniz asgarî bir yıl” dedi.
AVRUPALI TÜRKİYE’YE GELİR LAKİN POLİTİK YAKLAŞIMLAR DEĞERLİ
Ziya Özalp,Avrupalı büyük yedek kesim dağıtıcıları ile navlun konusunda ortak zahmet yaşadıklarını belirten Özalp, “Avrupalı firmalar, ‘niçin Türkiye’den daha fazla almayalım?’ diyerek bize daima tedarikçi ismi, eser soruyorlar. Türkiye’den neler alabileceklerini soruyorlar. Bu noktada Türkiye ismine önemli avantajlar gözüküyor. Lakin, bunu Türkiye’de bir bütün olarak ele almamız lazım. Katma bedelli, uzun vadeli yatırımlar ve nitekim de değişen teknolojinin, Ar-Ge sistemlerinin kullanılacağı yatırımlar epey daha kıymetli. Otomotiv için biroldukca Avrupalı üreticinin tesisini buraya taşıyabileceğine inanıyoruz, kapıdalar. Biraz da zorundalar aslında. Umarım politik yaklaşımlar da buna çanak tutar” açıklamasını yaptı.
KESİM BULMAK ZORLAŞABİLİR
Ziya Özalp, birtakım firmaların navlunun düşmesini beklediğine dikkat çekerek, “Bir biçimde ithalatlarını durduran firmalarımızın olması birtakım eserlerde bulunabilirlik sorunu yaratacak. Türkiye pazarında büyük bir sorun diyebiliriz. Bunlar da yavaş yavaş başlayacak. Zira beşerler bu maliyetlere eser getiremiyorlar” dedi.
Kura bağlı değişkenlerden kaynaklı büyük fiyat artışı yaşayan otomotiv dalına bir berbat haber de hammadde ve navlundaki fiyat artışlarından geldi. Otomotiv Satış daha sonrası Eser ve Hizmetleri Derneği (OSS) Lideri Ziya Özalp, yaşanacak bu fiyat artışlarının kademeli olarak 3 ay içerisinde yüzde 50 artırım olarak piyasalara yansıyacağını lisana getirdi. Birinci artırımlar geçen hafta yapıldığını lisana getiren Özalp, “Toplam enflasyona tesir edecek bir ‘otomotiv enflasyonu’ kapıda.” yorumunu yaptı.
Otomotiv yedek kesim kesimi, Türkiye’de 5 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip. Yalnızca OSS üyeleri bu pastanın yüzde 50’lik kısmına tekabül ediyor. OSS Lideri Ziya a Özalp, yedek modül kesiminin uzun müddettir maliyet artışlarına katlanmaya çalıştığını ve artırımları minimumda tuttuğunu vurgulayarak, “Ancak hem hammadde tıpkı vakitte navlun maliyetleri tölere edilemez boyuta geldi. Önümüzdeki üç ay artırımlar kaçınılmaz olacak” dedi.
Dünya Gazetesi’nde yer alan Aysel Yücel’in haberine bakılırsa, yedek modüllerin yüklü olarak Asya pazarlarından geldiğini hatırlatan Özalp, son bir buçuk yılda konteyner navlunundaki artışın 4 kata ulaşarak 13 bin dolarlara kadar çıktığını söylemiş oldu. Birtakım modüllerde navlunun eser fiyatına yaklaştığını, bu niçinle ithalatı durduran firmalar olduğunu aktaran Özalp, “Örneğin bir firma filtre getirecek diyelim. Bir konteynerin navlun maliyeti aslına bakarsanız 12-13 bin dolarken, o ekipmanın içerisinde getirdiğiniz filtrenin bedeli ise 10-15 bin dolar. Birtakım firmalar, Uzakdoğu’daki üreticilere ‘ben sana eserin ödemesini yapayım lakin nakliyeyi daha sonra navlun düşüşe geçtiğinde yapayım’ diyor. Yalnızca navlun değil, çelik ve plastik üzere hammaddelerdeki yüzde 100’ü aşan fiyat artışları da katlanılamaz boyuta geldi” dedi.
ELEKTRİK ARTIRIMLARI DA MALİYETLERİ KIYMETLİ ORADAN ARTIRDI
Ziya Özalp, son yapılan yüzde 15 elektrik artırımının da endüstricinin maliyetlerini değerli oranda artıracağına işaret etti. Tüm bunların tüketiciye artırım olarak yansımasının kaçınılmaz olduğunu tabir eden Özalp, “Bizim eserlerimizde tıpkı çarşıda, pazarda gördüğümüz üzere bir enflasyon kelam konusu. Yani toplumsal hayata girdiğinizde birfazlaca artırımla müsabakaya başladınız, buna ister bir besin eseri ister dokuma eseri olarak bakın, temel bir gereksiniminizi almaya gittiğinizde karşılaştığınız fiyat artışı maalesef yedek kesimde başladı. Yedek kesim meblağları; yüklü ithal eserler olduğu için önemli bir biçimde artıyor. Buradaki en büyük avantajımız şu; biz dernek ve bölüm olarak alternatif modüllere ulaşabiliyoruz. Yani alternatif modüllerle bu enflasyonu aşağıda tutmaya çalışıyoruz, aslında yaşanan artırımlar epey daha yüksek. aslına bakarsan yılın başından bu yana artan yüze 25 civarında kurdan başlayıp, onun üzerine de navlun maliyetlerini koyduğunuzda önemli bir biçimde yüzde 50’ye yakın bir fiyat görüyor olmanız lazım. Biz bunu alternatif kesimler koyarak, farklı markalar oluşturarak, stok düzeylerimizi hakikat yönetmeye çalışarak, nitekim de daha az hissettirmeye çalışıyoruz. Lakin inanın bizlerin de bu hususta bir şey yapacak fazla gücü kalmıyor. Temmuzda yüzde 15 artırım yapıldı, eylül sonuna kadar bu oran yüzde 50’ye çıkacak. Lastiğinden aküsüne, yedek modülünden camına, işçiliğine kadar biz bu yansımayı nazaranceğiz” dedi.
Özalp, gelecek artırımlar öncesi tüketicilerin bu periyodu fırsat olarak değerlendirebileceğini, alternatif modül bulunabilirliği ile araçlarının tamir ve bakımlarını fazlaca daha az bütçeyle yaptırabileceğini söz etti.
YERLİ ÜRETİM TEŞVİĞİ DEVAM ETTİRİLMELİ
Kesimin kimi eserleri Türkiye’de üretmeyi de gündeme aldığını açıklayan Özalp, lakin bunun için teşviklerin güncellenmesine muhtaçlık olduğunu söylemiş oldu. Özalp, “Devletin uyguladığı teşvikler hayli olumlu. Fakat makine üzere birtakım teşviklerin müddeti 2022’nin sonunda doluyor. Şayet bu vakitteki bu teşvik yapısı biraz daha devam ederse, yatırım artar. Zira bugün rastgele bir makineyi almanız, getirmeniz asgarî bir yıl” dedi.
AVRUPALI TÜRKİYE’YE GELİR LAKİN POLİTİK YAKLAŞIMLAR DEĞERLİ
Ziya Özalp,Avrupalı büyük yedek kesim dağıtıcıları ile navlun konusunda ortak zahmet yaşadıklarını belirten Özalp, “Avrupalı firmalar, ‘niçin Türkiye’den daha fazla almayalım?’ diyerek bize daima tedarikçi ismi, eser soruyorlar. Türkiye’den neler alabileceklerini soruyorlar. Bu noktada Türkiye ismine önemli avantajlar gözüküyor. Lakin, bunu Türkiye’de bir bütün olarak ele almamız lazım. Katma bedelli, uzun vadeli yatırımlar ve nitekim de değişen teknolojinin, Ar-Ge sistemlerinin kullanılacağı yatırımlar epey daha kıymetli. Otomotiv için biroldukca Avrupalı üreticinin tesisini buraya taşıyabileceğine inanıyoruz, kapıdalar. Biraz da zorundalar aslında. Umarım politik yaklaşımlar da buna çanak tutar” açıklamasını yaptı.
KESİM BULMAK ZORLAŞABİLİR
Ziya Özalp, birtakım firmaların navlunun düşmesini beklediğine dikkat çekerek, “Bir biçimde ithalatlarını durduran firmalarımızın olması birtakım eserlerde bulunabilirlik sorunu yaratacak. Türkiye pazarında büyük bir sorun diyebiliriz. Bunlar da yavaş yavaş başlayacak. Zira beşerler bu maliyetlere eser getiremiyorlar” dedi.