Vitra
New member
Ankara Gar Katliamı’nın üzerinden 6 yıl geçti IŞİD’ın 10 Ekim 2015 tarihinde “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi” öncesinde Ankara Tren Garı önünde gerçekleştirdiği canlı bomba hücumunda 103 kişi hayatını kaybetti.
Aydınlık bir pazardı… Pırıl pırıl, güneşli bir hava…
Yürüyen beşerler, on binler barış, adalet ve özgürlük için Sıhhiye Meydanı’na akıyordu… Türkiye’nin her yerinden… Duyurusu haftalar evvel yapılmıştı.
Sabahın erken saatlerinde Ankara’da buluştular. Barış diye haykıracaklardı. Kimse birkaç saat daha sonra bu meydanda ülke tarihinin en büyük katliamına şahit olacağını bilmiyordu.
O gün için plan yapan diğerleri da vardı. Onların adresi de birebirdi. Ankara garı… Fakat maksatları farklıydı. Barış için değil katliam için geliyorlardı. Günler evvelce hazırlandıkları daha sonradan anlaşıldı…
Patlamalardan bir gün evvel, akşam saatleri… Halaylar, türküler söylendi. Nitekim epeyce hoş bir hava ile gidiyordu.
Otobüsler önünde halay çeken gençler, her şeyden habersizdiler. Bir gün daha sonra yapacakları barış, özgürlük ve adalet mitingi için yola çıkacaklardı. Halaylar mitingin provasıydı.
Kalabalık toplanmaya başlamıştı. Müzikler, halaylar eşliğinde buluşma noktasında gidiyorlardı. daha sonraki durak mitingin yapılacağı Sıhhiye meydanıydı… Gelecek kalabalık için alan hazırlanmıştı.
Her şey yolunda gözüküyordu. Beşerler memnundu, coşkuluydu. Barış mitingi için hazırlardı. Fakat hazır olan yalnızca onlar değildi.
Ankara, gölbaşı… Patlamalardan bir saat evvel. İki IŞİD üyesi ve Yakup Şahin Gölbaşı’ndan Ankara’ya giriş yapıyor. Güvenlik kameralarının kayıtlarına bakılırsa canlı bombalar 15 dakika daha sonra araçtan iniyor.
Bir taksi çeviriyorlar. İstikamet, Ankara garı…
İki canlı bombanın bindiği taksi toplanma alanına yanlışsız giderken güvenlik kameralarında görünüyor.
Taksi, İnönü Bulvarı’ndan giderek meclis önünden geçiyor. İki IŞİD’li bir süre daha sonra araçtan inip yürümeye başlıyor. Meclis dikmen kapısı önünden bulvar kapısı ve Akay kavşağına gerçek. İkisi yan yana… Çankaya kapısı civarında bir daha taksiye biniyorlar.
Taksi toplanma alanına yakın bir yerde duruyor. İki IŞİD’li canlı bomba araçtan iniyor. Ankara garı önünde toplanan kalabalığa hakikat ilerliyorlar. Kimse bu biçimde bir saldırıyı aklına getirmemişti.
Alana giren iki canlı bomba ortalarına uzaklık koydu. Başka farklı kalabalığa karıştı. IŞİD’li terörist yunus Emre Alagöz, ortalarında özer Ersan Değirmenci’nin de bulunduğu kümeye hakikat gitti.
IŞİD’li teröristin bombayı patlatmadan saniyeler öncesindeki manzarası kameralara yansıdı.
Barış mitinginde vahim patlama
Patlamaların daha sonrası… Tam bir can pazarı… Her yerde ölen, yaralanan çığlık atan ağlayan beşerler. daha sonrası…
Bomba patladıktan daha sonra birinci 5-10 dakika içerisinde dumanlar tütmeye başladı. Polis gara gaz atarak geliyor. Yerde yaralılar varken bir de polis müdahalesi başlıyor… Sivil polis havaya ateş ediyor. TOMA su sıkıyor.
Birkaç dakika evvel bir arada fotoğraf çektiren beşerler yan yana öldüler. Barış diyen herkes oradaydı. Maalesef organize bir katliamın kurbanı oldular…
Bunların hiç biri yaşanmayabilirdi. 103 insanımızı kaybetmeyebilirdik.
103 kişinin can verdiği 10 Ekim katliamından daha sonra hiç bir kamu vazifelisi hakkında dava açılmadı…
Polisin kendi iç yazışması ve istihbarat ayrıntıları üzerine kurulan müfettiş raporları bile katliamın göz bakılırsa nazaran geldiğini ortaya koyuyordu. O raporlarda IŞİD hayli ses getirecek hareketler yapabilir deniliyordu. Dahası direkt doğruya barış mitinginin gaye alınacağı da raporlanmıştı.
İstihbarat alınmış ancak ilgili üniteler bu bilgiyi gerekli makamlarla paylaşmamıştı..
Tüm bunlara karşın Ankara Valiliği devlet nazaranvlileri hakkında soruşturma müsaadesi vermedi.
Savcılık da buna itiraz etmedi. Evrak kamu bakılırsavlileri tarafından kapandı.
Polis raporlarında dahi mitinge en az 100 bin kişinin katılacağı alana yalnızca 3 ambulans tahsis edilmişti.
Ankara vilayet sıhhat müdürü ve yardımcılarının tabiri alındı. “Sağlık bakanlığı bize teşekkür etti… Cumhurbaşkanlığı resepsiyona davet etti… Bu suçlamaya epeyce üzüldük.” dedi.
Yargılama patlamalardan 3 yıl daha sonra bitti. 103 kişinin öldüğü, yüzlercesinin yaralandığı katliamdan yalnızca 19 IŞİD’li ceza aldı…
Aydınlık bir pazardı… Pırıl pırıl, güneşli bir hava…
Yürüyen beşerler, on binler barış, adalet ve özgürlük için Sıhhiye Meydanı’na akıyordu… Türkiye’nin her yerinden… Duyurusu haftalar evvel yapılmıştı.
Sabahın erken saatlerinde Ankara’da buluştular. Barış diye haykıracaklardı. Kimse birkaç saat daha sonra bu meydanda ülke tarihinin en büyük katliamına şahit olacağını bilmiyordu.
O gün için plan yapan diğerleri da vardı. Onların adresi de birebirdi. Ankara garı… Fakat maksatları farklıydı. Barış için değil katliam için geliyorlardı. Günler evvelce hazırlandıkları daha sonradan anlaşıldı…
Patlamalardan bir gün evvel, akşam saatleri… Halaylar, türküler söylendi. Nitekim epeyce hoş bir hava ile gidiyordu.
Otobüsler önünde halay çeken gençler, her şeyden habersizdiler. Bir gün daha sonra yapacakları barış, özgürlük ve adalet mitingi için yola çıkacaklardı. Halaylar mitingin provasıydı.
Kalabalık toplanmaya başlamıştı. Müzikler, halaylar eşliğinde buluşma noktasında gidiyorlardı. daha sonraki durak mitingin yapılacağı Sıhhiye meydanıydı… Gelecek kalabalık için alan hazırlanmıştı.
Her şey yolunda gözüküyordu. Beşerler memnundu, coşkuluydu. Barış mitingi için hazırlardı. Fakat hazır olan yalnızca onlar değildi.
Ankara, gölbaşı… Patlamalardan bir saat evvel. İki IŞİD üyesi ve Yakup Şahin Gölbaşı’ndan Ankara’ya giriş yapıyor. Güvenlik kameralarının kayıtlarına bakılırsa canlı bombalar 15 dakika daha sonra araçtan iniyor.
Bir taksi çeviriyorlar. İstikamet, Ankara garı…
İki canlı bombanın bindiği taksi toplanma alanına yanlışsız giderken güvenlik kameralarında görünüyor.
Taksi, İnönü Bulvarı’ndan giderek meclis önünden geçiyor. İki IŞİD’li bir süre daha sonra araçtan inip yürümeye başlıyor. Meclis dikmen kapısı önünden bulvar kapısı ve Akay kavşağına gerçek. İkisi yan yana… Çankaya kapısı civarında bir daha taksiye biniyorlar.
Taksi toplanma alanına yakın bir yerde duruyor. İki IŞİD’li canlı bomba araçtan iniyor. Ankara garı önünde toplanan kalabalığa hakikat ilerliyorlar. Kimse bu biçimde bir saldırıyı aklına getirmemişti.
Alana giren iki canlı bomba ortalarına uzaklık koydu. Başka farklı kalabalığa karıştı. IŞİD’li terörist yunus Emre Alagöz, ortalarında özer Ersan Değirmenci’nin de bulunduğu kümeye hakikat gitti.
IŞİD’li teröristin bombayı patlatmadan saniyeler öncesindeki manzarası kameralara yansıdı.
Barış mitinginde vahim patlama
Patlamaların daha sonrası… Tam bir can pazarı… Her yerde ölen, yaralanan çığlık atan ağlayan beşerler. daha sonrası…
Bomba patladıktan daha sonra birinci 5-10 dakika içerisinde dumanlar tütmeye başladı. Polis gara gaz atarak geliyor. Yerde yaralılar varken bir de polis müdahalesi başlıyor… Sivil polis havaya ateş ediyor. TOMA su sıkıyor.
Birkaç dakika evvel bir arada fotoğraf çektiren beşerler yan yana öldüler. Barış diyen herkes oradaydı. Maalesef organize bir katliamın kurbanı oldular…
Bunların hiç biri yaşanmayabilirdi. 103 insanımızı kaybetmeyebilirdik.
103 kişinin can verdiği 10 Ekim katliamından daha sonra hiç bir kamu vazifelisi hakkında dava açılmadı…
Polisin kendi iç yazışması ve istihbarat ayrıntıları üzerine kurulan müfettiş raporları bile katliamın göz bakılırsa nazaran geldiğini ortaya koyuyordu. O raporlarda IŞİD hayli ses getirecek hareketler yapabilir deniliyordu. Dahası direkt doğruya barış mitinginin gaye alınacağı da raporlanmıştı.
İstihbarat alınmış ancak ilgili üniteler bu bilgiyi gerekli makamlarla paylaşmamıştı..
Tüm bunlara karşın Ankara Valiliği devlet nazaranvlileri hakkında soruşturma müsaadesi vermedi.
Savcılık da buna itiraz etmedi. Evrak kamu bakılırsavlileri tarafından kapandı.
Polis raporlarında dahi mitinge en az 100 bin kişinin katılacağı alana yalnızca 3 ambulans tahsis edilmişti.
Ankara vilayet sıhhat müdürü ve yardımcılarının tabiri alındı. “Sağlık bakanlığı bize teşekkür etti… Cumhurbaşkanlığı resepsiyona davet etti… Bu suçlamaya epeyce üzüldük.” dedi.
Yargılama patlamalardan 3 yıl daha sonra bitti. 103 kişinin öldüğü, yüzlercesinin yaralandığı katliamdan yalnızca 19 IŞİD’li ceza aldı…