A
admin
Guest
Akdeniz’in ve hatta dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Malta süratli bir aşılama çalışması içerisinde. Tüm dünyayı bir buçuk yılı aşkın bir müddetdir tesiri altına alan koronavirüs pandemisi ile her ülke uğraş çeşitli kısıtlamalar aracılığıyla çaba ederken bir yandan da aşılama faaliyetleri de sürat kazanmış durumda. Covidovax.live sitesine göre şu an dünya genelinde saniyede yaklaşık olarak 472 kişi aşılanmakta. Türkiye bu hususta dünyanın en süratli 5. ülkesi pozisyonunda.
502 bin kişinin yaşadığı Akdeniz’in ada ülkesi Malta ise bu noktada toplumun %70’inin aşılanması maksadına ulaşmış durumda. Son bilgilere nazaran ülke nüfusunun %80’inden çoksı aşılanmış durumda. Bu da haliyle ülke genelinde kısıtlamaların kaldırılması ve olağanlaşma adımlarının da birlikteinde gerçekleşmesi manasına geliyor. Malta bu noktada turizmi canlandırmak için de adımlar atmakta.
Akdeniz’in ortasında tarihi ve doğasıyla ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Malta, ülkeye turist çekmek için argümanlı bir teşvik programı başlattı. Teşvik programı bir yılı aşkın müddettir sıkıntı durumda olan Malta turizmini canlandırmayı amaçlıyor. Çünkü turizm, Malta iktisadı için hayati ehemmiyete sahip bir kesim.
Tunus ile İtalya’nın Sicilya adası içinde yer alan Malta, turistleri cezbedecek bu teşvik programıyla geçtiğimiz yaz da örneklerini gördüğümüz uygulamalara bir yenisini daha ekledi. Malta Turizm Otoritesi, üç gecelik konaklama rezervasyonu yaptıran her ziyaretçiye, ölçeklendirilmiş olarak, seçili üç ila beş yıldızlı otellerde direkt ödeme yapacak.
Akdeniz’in turizm cenneti Malta genelinde daha evvel belirlenmiş olan beş yıldızlı bir tesiste konaklayanlar her rezervasyonda kişi başı 100 € (yaklaşık 119 $) alırken, dört yıldızlı otellerdeki konuklar 75 € (yaklaşık 89 $) ve üç yıldızlı otellerdeki ziyaretçiler 50 € ( yaklaşık 60 $) devlet dayanağına hak kazanacak.
Reuters’in bildirdiğine nazaran Turizm Bakanı Clayton Bartolo, bu ölçülerin oteller tarafınca eşleştirileceğini ve her düzeyde ikiye katlanacağını, bu biçimdece ziyaretçilerin beş yıldızlı bir otelde üç gecelik kalışları için 200 € ‘ya kadar (yaklaşık 238 $) kazanabileceklerini kelamlarına ekledi. Ve Malta’nın daha küçük adası Gozo’ya gidenler, buna ek olarak% 10’luk ek bir teşvik alacaklar.
Açıklamaya göre, teşvik programına 3,500,000 € (yaklaşık 4,1 milyon $) tahsis edilmiş olan Malta, bu bütçeyle 35.000’den çok ziyaretçiyi çekmeyi umuyor. Çin’de başlayıp oradan da tüm dünyaya yayılan koronavirüs pandemisi karşısında alınan sıkı önlemlerin geçtiğimiz günlerde gevşetilmeye başlandığı Malta’da aşılamayla bir arada tam açılma da gerçekleşiyor.
Şu basamakta Malta genelinde çocuk bakımı, anaokulları ve ilkokullar bir daha açılıyor ve yaşlıların konutlarına ziyaretlere yine müsaade veriliyor. Öbür alanlarda da açılmaların başlamış durumda. Malta, aşılama çalışmaları daha sonrasında bilhassa yaz turizm dönemi için tam manasıyla eskiye dönmeyi hedefliyor.
Malta Turizm Otoritesi’nin sitesinde yer alan bilgiye bakılırsa, öncelikli muhtaçlık olmayan mağazalar ve hizmetler 26 Nisan Pazartesi günü bir daha açılmıştı. Tıpkı gün dörde kadar olan kümeler halka açık bir biçimde toplanabilir hale gelmişti. Ülke resmi olarak 1 Haziran Salı günü turistlere açılmıştıi.
Dünya Seyahat ve Turizm Kurulu bilgilerine göre Malta iktisadının % 27’si turizme dayanıyor. Akdeniz’in ortasındaki bu hoş adaya, tabiatına ve tarihine daha yakından bakalım. İşte geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan şövalye adası Malta hakkında bilinmesi gerekenler.
Malta yüzölçümü bakımından küçük olsa da turizm potansiyeli yüksek bir ada. Tarihi ve pozisyonu, Malta’nın en dikkat cazip tarafları. Akdeniz’in ortasındaki bu küçük ada ülkesi günümüzde başta lisan eğitimi olmak üzere tatil konusunda da değerli bir çekim merkezi olma özelliği taşımakta.
Malta adasında birinci yerleşimlerler Neolitik Çağ’dan itibaren başlıyor. Fenikelilerin kalıcı olarak yerleşmeye başladığı ada, ticaret konusunda ilerleme sağlar. Bu ilerleme daha sonraki çağlarda da Malta’nın bir yazgısı haline gelir. Ülke hem ticari birebir vakitte stratejik olarak değerli bir pozisyonda yer almaya devam eder.
Coğrafik olarak Akdeniz’in ortasında yer alan ada hem doğudan birebir vakitte batıdan gelen ticaretin kesişim noktasıydı. Tunus ile İtalya’nın Sicilya adası içinde kalan bölgede yer alan Malta, bununla birlikte Akdeniz’deki doğu-batı yolunun mecburi geçiş noktası pozisyondadır. Bir öteki deyişle geçiş istasyonudur.
Bu pozisyonu, Malta adasın tarihi boyunca hem güçlü tıpkı vakitte daima ele geçirilmek istenen bir yer haline de getirdi. O denli ki Malta sadece bu yüzden tekraren hayli şiddetli savaşların ve kuşatmaların meydana geldiği bir yer haline geldi. Tabiat güzellikleriyle dikkat çeken Malta’nın tarihine bakacak olursak;
Fenikelilerden daha sonra Roma hakimiyetine giren ada, Aziz Paul’ün de tesiriyle süratli bir biçimde Hıristiyanlığı benimsemeye başlar. Ülkede bugün de yüklü olarak Katolik inancına bağlı bir nüfus yaşamaktadır.
Roma’nın ikiye bölünmesinden daha sonra Malta, Doğu Roma İmparatorluğu’nun modülü olur. Ada uzun yüzseneler boyunca Haçlı şövalyeleri için üs haline gelir. Bu şövalyeler hem savaşlara katılmış tıpkı vakitte bölgeden geçen gemilerden vergi almıştır. Bu da Malta’yı zenginleştirmiştir.
Yasal Sultan Süleyman devrinde kuşatılan Malta, dört aylık çarpışmaya karşın Osmanlı hakimiyetine girmedi. Anlatılanlara bakılırsa Malta, Yasal Sultan Süleyman’ın fethetmeyi en epey istediği yerdi.
Malta doğal güzellikleriyle ünlü bir ada. Tarihi yapıları kadar kumsalları da ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Mellieha, Ghajn Tuffieha, Armier ve Ramla L-Hamra adanın en değerli kumsalları.
Doğasıyla ön planda olan Malta, birfazlaca Hollywood imaline da mesken sahipliği yaptı. Bunlar içinde Truva, Gladyatör ve son yılların en epey izlenen dizisi Game of Thrones var.
Ğgantija Tapınağı ya da başka ismiyle Devin Kulesi, Neolitik Çağ’dan günümüze ulaşan bir yapıdır. Gozo adasından yer alan tapınak, bölgenin en eski insan üretimi yapıtlarından biri pozisyonunda.
Öte yandan Malta limanı da doğal bir liman olması niçiniyle turistlerin ilgisini çekmektedir. 1283 yılında inşa edilen ve tüm kuşatmalara direnen Malta Kalesi de görülmeye bedel noktalardan biridir.
Nüfusun yaklaşık %90’ının kentlerde yaşadığı Malta’da, ülkenin en büyük gelir kaynağı turizmdir. ötürüsıyla ülkede fazlaca sayıda otel ve pansiyon bulmak mümkün.
tıpkı vakitte onlarca İngilizce lisan okulunun da bulunduğu adada öğrencilere yönelik pansiyonlar da mevcut. Lisan okulları yardımıyla adaya her yıl binlerce öğrenci gelmekte.
Malta, sıcak Akdeniz iklimine sahip olması ve küçük yüzölçümü niçiniyle ziraî muhtaçlıklarını çoklukla dışarıdan karşılamakta. Bu da ülkenin en kıymetli ithalat kalemlerinden biridir.
Ülkenin en değerli mamüllerinden biri Malta eriğidir. Bunun haricinde ada mutfağı yüklü olarak deniz mahsullerine dayanmaktadır. Balıkçılık ülkede değerli bir geçim deposudur.
Pandemi devri öncesi İstanbul’dan Malta’nın başşehri Valetta’ya haftanın her günü sistemli uçuşlar gerçekleştirilmekteydi. Fakat Schengen Bölgesinin hudutları üçüncü ülkelere kapatmasıyla şu anda Türk vatandaşları Malta’ya oturma müsaadeleri yoksa gidememekte.
Bunun haricinde Malta’ya Sicilya üzerinden deniz seyahatiyle da gelmek mümkün. Deniz seyahati bilhassa kruvaziyer turizmi bakımından ön plana çıkmakta.
Küçük bir alan kaplaması prestijiyle adada otoyol yahut metro ağı bulunmamakta. Ulaşım yüklü olarak deniz taşıtları ve otobüslerle sağlanmakta.
502 bin kişinin yaşadığı Akdeniz’in ada ülkesi Malta ise bu noktada toplumun %70’inin aşılanması maksadına ulaşmış durumda. Son bilgilere nazaran ülke nüfusunun %80’inden çoksı aşılanmış durumda. Bu da haliyle ülke genelinde kısıtlamaların kaldırılması ve olağanlaşma adımlarının da birlikteinde gerçekleşmesi manasına geliyor. Malta bu noktada turizmi canlandırmak için de adımlar atmakta.
Akdeniz’in ortasında tarihi ve doğasıyla ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Malta, ülkeye turist çekmek için argümanlı bir teşvik programı başlattı. Teşvik programı bir yılı aşkın müddettir sıkıntı durumda olan Malta turizmini canlandırmayı amaçlıyor. Çünkü turizm, Malta iktisadı için hayati ehemmiyete sahip bir kesim.
Tunus ile İtalya’nın Sicilya adası içinde yer alan Malta, turistleri cezbedecek bu teşvik programıyla geçtiğimiz yaz da örneklerini gördüğümüz uygulamalara bir yenisini daha ekledi. Malta Turizm Otoritesi, üç gecelik konaklama rezervasyonu yaptıran her ziyaretçiye, ölçeklendirilmiş olarak, seçili üç ila beş yıldızlı otellerde direkt ödeme yapacak.
Akdeniz’in turizm cenneti Malta genelinde daha evvel belirlenmiş olan beş yıldızlı bir tesiste konaklayanlar her rezervasyonda kişi başı 100 € (yaklaşık 119 $) alırken, dört yıldızlı otellerdeki konuklar 75 € (yaklaşık 89 $) ve üç yıldızlı otellerdeki ziyaretçiler 50 € ( yaklaşık 60 $) devlet dayanağına hak kazanacak.
Reuters’in bildirdiğine nazaran Turizm Bakanı Clayton Bartolo, bu ölçülerin oteller tarafınca eşleştirileceğini ve her düzeyde ikiye katlanacağını, bu biçimdece ziyaretçilerin beş yıldızlı bir otelde üç gecelik kalışları için 200 € ‘ya kadar (yaklaşık 238 $) kazanabileceklerini kelamlarına ekledi. Ve Malta’nın daha küçük adası Gozo’ya gidenler, buna ek olarak% 10’luk ek bir teşvik alacaklar.
Açıklamaya göre, teşvik programına 3,500,000 € (yaklaşık 4,1 milyon $) tahsis edilmiş olan Malta, bu bütçeyle 35.000’den çok ziyaretçiyi çekmeyi umuyor. Çin’de başlayıp oradan da tüm dünyaya yayılan koronavirüs pandemisi karşısında alınan sıkı önlemlerin geçtiğimiz günlerde gevşetilmeye başlandığı Malta’da aşılamayla bir arada tam açılma da gerçekleşiyor.
Şu basamakta Malta genelinde çocuk bakımı, anaokulları ve ilkokullar bir daha açılıyor ve yaşlıların konutlarına ziyaretlere yine müsaade veriliyor. Öbür alanlarda da açılmaların başlamış durumda. Malta, aşılama çalışmaları daha sonrasında bilhassa yaz turizm dönemi için tam manasıyla eskiye dönmeyi hedefliyor.
Malta Turizm Otoritesi’nin sitesinde yer alan bilgiye bakılırsa, öncelikli muhtaçlık olmayan mağazalar ve hizmetler 26 Nisan Pazartesi günü bir daha açılmıştı. Tıpkı gün dörde kadar olan kümeler halka açık bir biçimde toplanabilir hale gelmişti. Ülke resmi olarak 1 Haziran Salı günü turistlere açılmıştıi.
Dünya Seyahat ve Turizm Kurulu bilgilerine göre Malta iktisadının % 27’si turizme dayanıyor. Akdeniz’in ortasındaki bu hoş adaya, tabiatına ve tarihine daha yakından bakalım. İşte geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan şövalye adası Malta hakkında bilinmesi gerekenler.
Malta yüzölçümü bakımından küçük olsa da turizm potansiyeli yüksek bir ada. Tarihi ve pozisyonu, Malta’nın en dikkat cazip tarafları. Akdeniz’in ortasındaki bu küçük ada ülkesi günümüzde başta lisan eğitimi olmak üzere tatil konusunda da değerli bir çekim merkezi olma özelliği taşımakta.
Malta adasında birinci yerleşimlerler Neolitik Çağ’dan itibaren başlıyor. Fenikelilerin kalıcı olarak yerleşmeye başladığı ada, ticaret konusunda ilerleme sağlar. Bu ilerleme daha sonraki çağlarda da Malta’nın bir yazgısı haline gelir. Ülke hem ticari birebir vakitte stratejik olarak değerli bir pozisyonda yer almaya devam eder.
Coğrafik olarak Akdeniz’in ortasında yer alan ada hem doğudan birebir vakitte batıdan gelen ticaretin kesişim noktasıydı. Tunus ile İtalya’nın Sicilya adası içinde kalan bölgede yer alan Malta, bununla birlikte Akdeniz’deki doğu-batı yolunun mecburi geçiş noktası pozisyondadır. Bir öteki deyişle geçiş istasyonudur.
Bu pozisyonu, Malta adasın tarihi boyunca hem güçlü tıpkı vakitte daima ele geçirilmek istenen bir yer haline de getirdi. O denli ki Malta sadece bu yüzden tekraren hayli şiddetli savaşların ve kuşatmaların meydana geldiği bir yer haline geldi. Tabiat güzellikleriyle dikkat çeken Malta’nın tarihine bakacak olursak;
Fenikelilerden daha sonra Roma hakimiyetine giren ada, Aziz Paul’ün de tesiriyle süratli bir biçimde Hıristiyanlığı benimsemeye başlar. Ülkede bugün de yüklü olarak Katolik inancına bağlı bir nüfus yaşamaktadır.
Roma’nın ikiye bölünmesinden daha sonra Malta, Doğu Roma İmparatorluğu’nun modülü olur. Ada uzun yüzseneler boyunca Haçlı şövalyeleri için üs haline gelir. Bu şövalyeler hem savaşlara katılmış tıpkı vakitte bölgeden geçen gemilerden vergi almıştır. Bu da Malta’yı zenginleştirmiştir.
Yasal Sultan Süleyman devrinde kuşatılan Malta, dört aylık çarpışmaya karşın Osmanlı hakimiyetine girmedi. Anlatılanlara bakılırsa Malta, Yasal Sultan Süleyman’ın fethetmeyi en epey istediği yerdi.
Malta doğal güzellikleriyle ünlü bir ada. Tarihi yapıları kadar kumsalları da ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Mellieha, Ghajn Tuffieha, Armier ve Ramla L-Hamra adanın en değerli kumsalları.
Doğasıyla ön planda olan Malta, birfazlaca Hollywood imaline da mesken sahipliği yaptı. Bunlar içinde Truva, Gladyatör ve son yılların en epey izlenen dizisi Game of Thrones var.
Ğgantija Tapınağı ya da başka ismiyle Devin Kulesi, Neolitik Çağ’dan günümüze ulaşan bir yapıdır. Gozo adasından yer alan tapınak, bölgenin en eski insan üretimi yapıtlarından biri pozisyonunda.
Öte yandan Malta limanı da doğal bir liman olması niçiniyle turistlerin ilgisini çekmektedir. 1283 yılında inşa edilen ve tüm kuşatmalara direnen Malta Kalesi de görülmeye bedel noktalardan biridir.
Nüfusun yaklaşık %90’ının kentlerde yaşadığı Malta’da, ülkenin en büyük gelir kaynağı turizmdir. ötürüsıyla ülkede fazlaca sayıda otel ve pansiyon bulmak mümkün.
tıpkı vakitte onlarca İngilizce lisan okulunun da bulunduğu adada öğrencilere yönelik pansiyonlar da mevcut. Lisan okulları yardımıyla adaya her yıl binlerce öğrenci gelmekte.
Malta, sıcak Akdeniz iklimine sahip olması ve küçük yüzölçümü niçiniyle ziraî muhtaçlıklarını çoklukla dışarıdan karşılamakta. Bu da ülkenin en kıymetli ithalat kalemlerinden biridir.
Ülkenin en değerli mamüllerinden biri Malta eriğidir. Bunun haricinde ada mutfağı yüklü olarak deniz mahsullerine dayanmaktadır. Balıkçılık ülkede değerli bir geçim deposudur.
Pandemi devri öncesi İstanbul’dan Malta’nın başşehri Valetta’ya haftanın her günü sistemli uçuşlar gerçekleştirilmekteydi. Fakat Schengen Bölgesinin hudutları üçüncü ülkelere kapatmasıyla şu anda Türk vatandaşları Malta’ya oturma müsaadeleri yoksa gidememekte.
Bunun haricinde Malta’ya Sicilya üzerinden deniz seyahatiyle da gelmek mümkün. Deniz seyahati bilhassa kruvaziyer turizmi bakımından ön plana çıkmakta.
Küçük bir alan kaplaması prestijiyle adada otoyol yahut metro ağı bulunmamakta. Ulaşım yüklü olarak deniz taşıtları ve otobüslerle sağlanmakta.