Smug
Active member
Direktörlüğünü Murat Özsoy ve Sinan Yabgu Ünal’ın üstlendiği, “mockumentary” (konuyu önemli bir belgeselmiş üzere anlatan, aslında büsbütün hiciv ve parodi amacıyla yapılan dizi ve filmler) cinsindeki dizi, 11 Kasım’da Gain’de izleyiciyle buluşuyor.
Bir 500 T otobüsünün, ortasındaki tüm yolcularla birlikte ortadan kaybolmasını husus alan küçük dizinin ön gösterimi, gazetecilerin iştirakiyle 500T’nin 62. durağı olan 4. Levent’ten hareket eden otobüste yapıldı.
‘HİÇBİR SAÇMALIK BİZİM GERÇEKLERİMİZDEN DAHA SAÇMA DEĞİL’
Gösterimin akabinde konuşan senarist ve direktör Murat Özsoy, dizide gerçeklikle kurmaca içinde bir dünya kurgulamaya çalıştığını söyleyerek, projeyle kendisinin de yeni bir tecrübe yaşadığını söz etti.
Özsoy, “Gerçekten 500T ve yolcuları kaybolsaydı bu nasıl olurdu?” sorusunu daima kendisine sorduğuna dikkati çekerek, “Ben aslında bir gerçeklik yaratmaya çalıştım lakin birinci kısımdan daha sonra yavaşça artık seyirciyi o cümbüşe götürmeye uğraştım. Üç, dört, beş, altı, yedi giderek saçmalıyor. hiç bir saçmalık bizim gerçeklerimizden daha saçma bir noktaya gitmiyor. Bilhassa altını çizmek istediğim bir noktaydı.” sözlerini kullandı.
KAYBOLAN MALEZYA UÇAĞI İLHAM OLDU
Birkaç yıl evvel kaybolan Malezya uçağı olayından ilham alarak bu biçimde bir proje yapmaya karar verdiğini söz eden Özsoy, bayağı insanların başına gelen büyük olayların konuşulmamasının, gündemde yer almamasının kendisine komik geldiğini anlattı.
‘ESPRİ YOK, HERKESİN SAÇMA CİDDİYETLERİ VAR VE BUNA GÜLÜYORUZ’
Murat Özsoy, “500T – Kayıp Otobüs”ün 7 kısımlık bir küçük dizi olduğunu kaydederek, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Biroldukça güldürü dizisinde yer aldım. Genel olarak da kara mizah seviyorum. Ben bu biçimde şeylere gülüyorum, fazlaca absürt geliyor bana beni düşündüren şeyler. Türkiye’de de epeyce fazla değişik haber oluyor hayatımıza yansıyan. Bu yaptığımız ‘Mockumentary’ (sahte belgesel) çeşidinin de fazlaca hoş örnekleri var dünyada. Kimsenin espri yapmadığı, kimsenin tabiatına muhalif olmadığı şeye gülmek bana zekice geliyor. Şimdiki jenerasyonda da ben o televizyon güldürüsüne karşı bu biçimde bir soğuma, mide bulantısı seziyorum. O yüzden bu biraz onun uç örneği oldu. hiç bir biçimde espri yok. her insanın saçma sapan ciddiyetleri var ve biz ona gülüyoruz. Bunu başarabilirsem benim için bu bir muvaffakiyet olur.”
500T KAYIP OTOBÜS DİZİSİNİN KONUSU
“Tek bir sefer mühleti 240 dakika olan Tuzla-Cevizlibağ çizgisinde çalışan 500T numaralı belediye otobüsü, cuma akşamı ağır Levent trafiğine girmemek için orta sokaklardan kaçacak olur. Haluk K. idaresindeki otobüs 4. Levent durağının çabucak ilerisinden bir sokak ortasına girer. Yaklaşık 200 metre ilerdeki büfenin önünden geçip sağa yanlışsız kıvrılır ve tekrar kimse otobüsten haber alamaz. 500T otobüsü ortasındaki yolcularıyla ortadan kaybolmuştur.”
Bir 500 T otobüsünün, ortasındaki tüm yolcularla birlikte ortadan kaybolmasını husus alan küçük dizinin ön gösterimi, gazetecilerin iştirakiyle 500T’nin 62. durağı olan 4. Levent’ten hareket eden otobüste yapıldı.
‘HİÇBİR SAÇMALIK BİZİM GERÇEKLERİMİZDEN DAHA SAÇMA DEĞİL’
Gösterimin akabinde konuşan senarist ve direktör Murat Özsoy, dizide gerçeklikle kurmaca içinde bir dünya kurgulamaya çalıştığını söyleyerek, projeyle kendisinin de yeni bir tecrübe yaşadığını söz etti.
Özsoy, “Gerçekten 500T ve yolcuları kaybolsaydı bu nasıl olurdu?” sorusunu daima kendisine sorduğuna dikkati çekerek, “Ben aslında bir gerçeklik yaratmaya çalıştım lakin birinci kısımdan daha sonra yavaşça artık seyirciyi o cümbüşe götürmeye uğraştım. Üç, dört, beş, altı, yedi giderek saçmalıyor. hiç bir saçmalık bizim gerçeklerimizden daha saçma bir noktaya gitmiyor. Bilhassa altını çizmek istediğim bir noktaydı.” sözlerini kullandı.
KAYBOLAN MALEZYA UÇAĞI İLHAM OLDU
Birkaç yıl evvel kaybolan Malezya uçağı olayından ilham alarak bu biçimde bir proje yapmaya karar verdiğini söz eden Özsoy, bayağı insanların başına gelen büyük olayların konuşulmamasının, gündemde yer almamasının kendisine komik geldiğini anlattı.
‘ESPRİ YOK, HERKESİN SAÇMA CİDDİYETLERİ VAR VE BUNA GÜLÜYORUZ’
Murat Özsoy, “500T – Kayıp Otobüs”ün 7 kısımlık bir küçük dizi olduğunu kaydederek, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Biroldukça güldürü dizisinde yer aldım. Genel olarak da kara mizah seviyorum. Ben bu biçimde şeylere gülüyorum, fazlaca absürt geliyor bana beni düşündüren şeyler. Türkiye’de de epeyce fazla değişik haber oluyor hayatımıza yansıyan. Bu yaptığımız ‘Mockumentary’ (sahte belgesel) çeşidinin de fazlaca hoş örnekleri var dünyada. Kimsenin espri yapmadığı, kimsenin tabiatına muhalif olmadığı şeye gülmek bana zekice geliyor. Şimdiki jenerasyonda da ben o televizyon güldürüsüne karşı bu biçimde bir soğuma, mide bulantısı seziyorum. O yüzden bu biraz onun uç örneği oldu. hiç bir biçimde espri yok. her insanın saçma sapan ciddiyetleri var ve biz ona gülüyoruz. Bunu başarabilirsem benim için bu bir muvaffakiyet olur.”
500T KAYIP OTOBÜS DİZİSİNİN KONUSU
“Tek bir sefer mühleti 240 dakika olan Tuzla-Cevizlibağ çizgisinde çalışan 500T numaralı belediye otobüsü, cuma akşamı ağır Levent trafiğine girmemek için orta sokaklardan kaçacak olur. Haluk K. idaresindeki otobüs 4. Levent durağının çabucak ilerisinden bir sokak ortasına girer. Yaklaşık 200 metre ilerdeki büfenin önünden geçip sağa yanlışsız kıvrılır ve tekrar kimse otobüsten haber alamaz. 500T otobüsü ortasındaki yolcularıyla ortadan kaybolmuştur.”