YOKSA CİLDİMİZE Mİ SÜRSEK ?
Olea europaea L. olarak bilinen zeytin ağacının meyvesi olan zeytinden elde edilen yağ; zeytinyağı olarak tanımlanmaktadır.
Doğal özelliğinde rastgele bir değişim olmayacak biçimde işlenen zeytinyağları natürel zeytinyağı olarak isimlendirilir. Hür yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 g yağ için 0,8 g dan fazla olmayan, tüketici tarafınca direkt olarak tüketilmeye uygun yağlar natürel sızma zeytinyağı olarak isimlendirilir. Hür yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 g yağ için 2 g dan fazla olan, tüketici tarafınca direkt olarak tüketilmeye uygun olmayan yağlar ham zeytinyağı (rafinajlık) olarak isimlendirilmektedir.
Ham zeytinyağı rafinasyon gayeli kullanıma uygundur. Ülkü olgunluk vaktinde hasat edilen zeytinlerden tekniğine ve hijyen kurallarına uygun bir biçimde zeytinyağı elde edilir. Klâsik presleme, 2 fazlı yahut 3 fazlı santrifüj sistem ile zeytinyağı sıkma süreci gerçekleştirilir. Zeytinyağı üretiminde birinci evre zeytinin kabulüdür. Zeytin kabulünde farklı kalite ve büyüklükte olan zeytinler birbirinden ayrılır. Zeytin kabulünün birinci 24 saatinde süreç önerilmesinin yanı sıra sürece geçilmesinin 3 günden çok olmamasına dikkat edilmelidir. Yaprak ayırma ve yıkama basamağında her türlü yabancı unsur basınçlı su sirkülasyonu yardımı ile uzaklaştırılır. Kırma süreci ile zeytin meyvesi kırılarak yağ fazının ayrılması ile zeytin hamuru eldesi sağlanır.
Akdeniz diyetinin en kıymetli bileşeninden biri olan zeytinyağı yalnızca Akdeniz’de üretilmemektedir. Son bilgilere nazaran 2016-2017 yılında toplam üretilen zeytinyağı ölçüsü 2539000 tondur. Zeytinyağı üretiminin en çok olduğu ülke 1286600 ton ile İspanya’dır. İspanya’yı 195000 ton ile Yunanistan, 182300 ton ile İtalya, 177000 ton ile Türkiye, 110000 ton ile Fas, 100000 ton ile Tunus, 69400 ton ile Portekiz, 63000 ton ile Cezayir, 25000 ton ile Lübnan, 21500 ton ile Arjantin ve 20000 ton ile Mısır takip etmektedir.
Extra virgin olive oil olarak da isimlendirilen natürel sızma zeytinyağı başta olmak üzere sıhhat açısından yararları niçiniyle zeytinyağı tüketimi dünya çapında giderek artmaktadır. Zeytinyağının kimyasal bileşimi trigliserit, hür yağ asitleri, mono ve diasilgliseroller, hidrokarbonlar, sterolller, tokoferoller, alifatik alkoller ve palmitik asit, palmitoleik asit, stearik asit , oleik asit , linoleik asit , linolenik asit üzere yağ asitlerinden oluşmaktadır.
Sıhhate yararları bu türlü sıralanabilir
Kalp sıhhati dostudur.
Sindirim sistemini düzenler ve daha güzel çalışmasını sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Anti-kanser özelliği vardır.
Düzgün huylu kolesterolü yükseltir bu biçimdece makus huylu kolesterol düşer.
Antimikrobiyal ve antiviral özelliği bulunur kuvvetli bir esirgeyicidir.
Cilt sıhhati için pek tesirlidir.
Metabolizmayı hızlandırabilir güç harcanmasında tesirli olabilir.
Alzheimer üzere nörolojik hastalıkların önlenmesi için kullanılabilir.
Ayrıyeten zeytin ve zeytinyağının yeşil rengi bileşimindeki klorofilden gelmektedir. Zeytinyağı kalitesinin kıymetli parametrelerinden biri olan klorofil, karanlıkta antioksidan özellik gösterirken, ışıkta pro-oksidan özellik göstermektedir. Zeytinyağı oldukçalu doymamış yağ asitlerini düşük ölçülerde içermesi, yüksek tokoferol ve fenolik içeriğinden dolayı bozulmalara karşı sağlamdır. Natürel zeytinyağının %95-98’ini oluşturan lipofilik kısmının yanı sıra son yılllarda polifenol içeriği de dikkat çekmektedir. Angelis ve ark. tarafınca 2018 yılında yapılan bir çalışma ile natürel zeytin yağında oleokantalik asit (oleocanthalic acid) ve oleakeinik asit (oleaceinic acid) olmak üzere 2 yeni bileşen tanımlanmıştır.
Oleokantalik asit:
Zeytinyağındaki oleokantalın küçük ölçülerde uzun vadeli tüketiminin kalp hastalığı riskini düşürebileceği. Zeytinyağının minör bileşenleri içinde yer alan birtakım karetonoidlerin de antioksidan tesirlere sahip olup, anti kanser faaliyet göstermektedirler.
Oleakeinik asit:
Hakkındaki araştırmalar hala devam etmektedir, zeytin yağının sıhhat üzerine tesirlerinin bir kısmının da bu unsurdan geldiği kestirim edilmektedir.
Zeytin yağının sıhhat üzerine olumlu özellikleri gün geçtikçe daha da artıyor. Ülkemizde de doğal olarak yetişen bu besinden bireye mahsus ölçülerde günlük tüketimi ile yararlanmamız toplum sıhhati için çok fazla değerlidir.
Besinler ilacınız, İlacınız besinler olsun.
Olea europaea L. olarak bilinen zeytin ağacının meyvesi olan zeytinden elde edilen yağ; zeytinyağı olarak tanımlanmaktadır.
Doğal özelliğinde rastgele bir değişim olmayacak biçimde işlenen zeytinyağları natürel zeytinyağı olarak isimlendirilir. Hür yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 g yağ için 0,8 g dan fazla olmayan, tüketici tarafınca direkt olarak tüketilmeye uygun yağlar natürel sızma zeytinyağı olarak isimlendirilir. Hür yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 g yağ için 2 g dan fazla olan, tüketici tarafınca direkt olarak tüketilmeye uygun olmayan yağlar ham zeytinyağı (rafinajlık) olarak isimlendirilmektedir.
Ham zeytinyağı rafinasyon gayeli kullanıma uygundur. Ülkü olgunluk vaktinde hasat edilen zeytinlerden tekniğine ve hijyen kurallarına uygun bir biçimde zeytinyağı elde edilir. Klâsik presleme, 2 fazlı yahut 3 fazlı santrifüj sistem ile zeytinyağı sıkma süreci gerçekleştirilir. Zeytinyağı üretiminde birinci evre zeytinin kabulüdür. Zeytin kabulünde farklı kalite ve büyüklükte olan zeytinler birbirinden ayrılır. Zeytin kabulünün birinci 24 saatinde süreç önerilmesinin yanı sıra sürece geçilmesinin 3 günden çok olmamasına dikkat edilmelidir. Yaprak ayırma ve yıkama basamağında her türlü yabancı unsur basınçlı su sirkülasyonu yardımı ile uzaklaştırılır. Kırma süreci ile zeytin meyvesi kırılarak yağ fazının ayrılması ile zeytin hamuru eldesi sağlanır.
Akdeniz diyetinin en kıymetli bileşeninden biri olan zeytinyağı yalnızca Akdeniz’de üretilmemektedir. Son bilgilere nazaran 2016-2017 yılında toplam üretilen zeytinyağı ölçüsü 2539000 tondur. Zeytinyağı üretiminin en çok olduğu ülke 1286600 ton ile İspanya’dır. İspanya’yı 195000 ton ile Yunanistan, 182300 ton ile İtalya, 177000 ton ile Türkiye, 110000 ton ile Fas, 100000 ton ile Tunus, 69400 ton ile Portekiz, 63000 ton ile Cezayir, 25000 ton ile Lübnan, 21500 ton ile Arjantin ve 20000 ton ile Mısır takip etmektedir.
Extra virgin olive oil olarak da isimlendirilen natürel sızma zeytinyağı başta olmak üzere sıhhat açısından yararları niçiniyle zeytinyağı tüketimi dünya çapında giderek artmaktadır. Zeytinyağının kimyasal bileşimi trigliserit, hür yağ asitleri, mono ve diasilgliseroller, hidrokarbonlar, sterolller, tokoferoller, alifatik alkoller ve palmitik asit, palmitoleik asit, stearik asit , oleik asit , linoleik asit , linolenik asit üzere yağ asitlerinden oluşmaktadır.
Sıhhate yararları bu türlü sıralanabilir
Kalp sıhhati dostudur.
Sindirim sistemini düzenler ve daha güzel çalışmasını sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Anti-kanser özelliği vardır.
Düzgün huylu kolesterolü yükseltir bu biçimdece makus huylu kolesterol düşer.
Antimikrobiyal ve antiviral özelliği bulunur kuvvetli bir esirgeyicidir.
Cilt sıhhati için pek tesirlidir.
Metabolizmayı hızlandırabilir güç harcanmasında tesirli olabilir.
Alzheimer üzere nörolojik hastalıkların önlenmesi için kullanılabilir.
Ayrıyeten zeytin ve zeytinyağının yeşil rengi bileşimindeki klorofilden gelmektedir. Zeytinyağı kalitesinin kıymetli parametrelerinden biri olan klorofil, karanlıkta antioksidan özellik gösterirken, ışıkta pro-oksidan özellik göstermektedir. Zeytinyağı oldukçalu doymamış yağ asitlerini düşük ölçülerde içermesi, yüksek tokoferol ve fenolik içeriğinden dolayı bozulmalara karşı sağlamdır. Natürel zeytinyağının %95-98’ini oluşturan lipofilik kısmının yanı sıra son yılllarda polifenol içeriği de dikkat çekmektedir. Angelis ve ark. tarafınca 2018 yılında yapılan bir çalışma ile natürel zeytin yağında oleokantalik asit (oleocanthalic acid) ve oleakeinik asit (oleaceinic acid) olmak üzere 2 yeni bileşen tanımlanmıştır.
Oleokantalik asit:
Zeytinyağındaki oleokantalın küçük ölçülerde uzun vadeli tüketiminin kalp hastalığı riskini düşürebileceği. Zeytinyağının minör bileşenleri içinde yer alan birtakım karetonoidlerin de antioksidan tesirlere sahip olup, anti kanser faaliyet göstermektedirler.
Oleakeinik asit:
Hakkındaki araştırmalar hala devam etmektedir, zeytin yağının sıhhat üzerine tesirlerinin bir kısmının da bu unsurdan geldiği kestirim edilmektedir.
Zeytin yağının sıhhat üzerine olumlu özellikleri gün geçtikçe daha da artıyor. Ülkemizde de doğal olarak yetişen bu besinden bireye mahsus ölçülerde günlük tüketimi ile yararlanmamız toplum sıhhati için çok fazla değerlidir.
Besinler ilacınız, İlacınız besinler olsun.