A
admin
Guest
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr Her biri birbirinden farklı coğrafyalarda bulunan kasabaların kimi yerleşim yerleri, bazıları bulundukları doğal oluşumlar ile her yıl binlerce turiste konut sahipliği yapıyor.
Giethoorn – Hollanda
Burası, bakılırsanleri büyüleyen ve ‘gerçekten bu konutlarda mi yaşıyorlar?’ diye insanlara sorgulatan masallar diyarı olarak biliniyor. 1958’den daha sonra insanların ismini daha sık duyduğu bu kasaba, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Kanalları, köprüleri ve eşsiz konutlarıyla Venedik’e benzetilen Giethoorn Kuzey’in Venedik’i diye de isimlendiriliyor. 176 köprüsü bulan kasabada yürüyebilir ya da 1 metre derinliğindeki kanallarda kano ile gezebilirsiniz. Yüzseneler boyunca hayatta olan kasabada 3 binden az kişi yaşıyor.
Nafplio – Yunanistan
Yunanistan’ın birinci başşehri Nafplio, bununla birlikte ülkenin en romantik kasabalarından biri olarak kabul ediliyor. Tarihi merkezi, kıyı şeridi ve Venedik devrinden kalma anıtları ile ünlü bu yer, ‘yavaş şehir’ olarak geçiyor. Yolunuz Atina’ya düşerse, Nafplio’ya uğramadan dönmeyin.
Anghiari – İtalya
Toskana ile Umbria içinde kalan Anghiari, Tiber Nehri’nin eteklerinde, yüzseneler boyunca ayakta kalmış küçük bir Orta çağ kasabasıdır. Anghiari, stratejik pozisyonu yardımıyla Orta Çağ’da kıymetli bir rol oynadı. 13. yüzyıldan kalma devasa duvarlarla çevrili karakteristik bir köy olan Anghiari, küçük orta çağ kasabalarının eski ve özgün atmosferini günümüzde de koruyor. Dar sokaklarında dolaşarak tarihinin ve görkeminin havasını soluyabilirsiniz. Taş konutların küçük pencereleri, ahşap kepenkleri ve kapıları kimi vakit hasarlı yahut kırık olsa da pek karakteristiktir bir imgeye sahiptir. Evlerin girişleri ve balkonları çoklukla Anghiari’nin dar sokaklarını renklendiren ve onu daha hoş ve alımlı kılan çiçeklerle süslenmiştir. Anghiari, “İtalya’nın en hoş köylerinden” biri olarak kabul ediliyor, Arezzo’yu yahut Toskana’nın bu bölgesini ziyaret etmeyi planlıyorsanız, Anghiari’de durmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Reine – Norveç
Burası, Norveç’in en çok fotoğraflanan kasabalarından biridir. Reine, tümü köprülerle birbirine bağlanan birkaç küçük adadan oluşur. Reinefjorden’de bir tekne çeşidi, Reine ve etrafındaki görüntüyü görmenin en yeterli yoludur. Norveç’in en çarpıcı plajlarından biri olan Bunes Plajı’na yürüyebilir ya da balık tutabilirsiniz. Buraya gelirken, fotoğraf makinenizi, cep telefonunuzu ve tripodunuzu getirmeyi unutmayın. Toplumsal medyada karşınıza çıkan en nefes kesici Lofoten fotoğraflarını kendi gözlerinizle görmek için buraya gelebilirsiniz. Hayal kırıklığına uğramayacağınıza eminiz.
Mazara Del Vallo – Sicilya
Mazara del Vallo, Sicilya’nın güneybatısındaki Trapani bölgesinde bulunan bir kasabadır. Burası beraberinde bir tarım ve balıkçılık merkezidir. Kasabanın limanı, İtalya’daki en büyük balıkçı filosuna barınak sağlıyor. Eski Arap mahallesi olan Kasbah, tipik Arap usulündeki biroldukca konuta sahip. Bölgede Tunus halkının çoğunlukta olduğu biliniyor. Hal bu biçimde olunca yemekler de ona nazaran şekillenmiş elbette. Bölgede klasik yemekler yapan biroldukça restoran bulunuyor.
Roscoff – Fransa
Fransa’nın Bretanya bölgesinde yer alan Roscoff, Manş denizi ile çevrili bir yarımada üzerine inşa edilmiş liman kasabasıdır. 19.yy’da kumaş, odun, tuz ve pembe soğan ticareti yapan bu kıyı kasabası, günümüzde de deniz ticaretinin zenginliğinin izlerini taşıyor.
Pembe soğan kasabada öylesine büyük bir kıymet taşıyor ki, bir müzesi dahi bulunuyor. Ağustos ayı sonunda yolunuz buraya düşerse, pembe soğan şenliğine bile katılabilirsiniz. Kasabada beraberinde deniz suyuyla tedavi merkezi bulunuyor. 1899’da Dr. Bagot tarafınca açılan merkezin, romatizmal hastalıkları tedavi etme konusunda pek başarılı olduğu biliniyor.
Piran – Slovenya
Adriyatik kıyısındaki bu balıkçı kasabası, Slovenya’nın Venedik’i olarak biliniyor. O denli ki, belediye binasının cephesinde bile bir Venedik aslanı figürü bulunuyor. Venedik mimarisinin çok ağır yaşandığı bir yer olsa da Piran’ın bir balıkçı kasabası olduğunu unutmamak gerek. Bu Sloven balıkçı kasabasında balığınızı taze taze yiyebilir, sokaklarında dilediğiniz kadar keyifle gezebilirsiniz.
Mostar – Bosna Hersek
Neretva Irmağı üstündeki Mostar, asırlardır medeniyetleri birleştirip, mimarisiyle gelen herkesi kendine hayran bırakıyor. 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine eklenen Mostar Köprüsü, her sene Temmuz ayında renkli imgelere mesken sahipliği yapıyor. Birinci sefer 1664 yılında yapılan bu aktiflikte, genç erkekler köprüden atlayarak hem eğleniyor tıpkı vakitte cüretlerini gözler önüne seriyor.
Guimaraes – Portekiz
Ülkenin birinci başşehri ve hükümdarının doğum yeri olan bu kasaba, Portekiz’in en tarihi kentlerinden biridir. Orta Çağ sokakları ile gelen turistleri kendine hayran bırakan Guimaraes, sarayları, şatoları ve yüzyıllık konutlarıyla sizi apayrı bir dünyaya gdolayıyor.
Giethoorn – Hollanda
Burası, bakılırsanleri büyüleyen ve ‘gerçekten bu konutlarda mi yaşıyorlar?’ diye insanlara sorgulatan masallar diyarı olarak biliniyor. 1958’den daha sonra insanların ismini daha sık duyduğu bu kasaba, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Kanalları, köprüleri ve eşsiz konutlarıyla Venedik’e benzetilen Giethoorn Kuzey’in Venedik’i diye de isimlendiriliyor. 176 köprüsü bulan kasabada yürüyebilir ya da 1 metre derinliğindeki kanallarda kano ile gezebilirsiniz. Yüzseneler boyunca hayatta olan kasabada 3 binden az kişi yaşıyor.
Nafplio – Yunanistan
Yunanistan’ın birinci başşehri Nafplio, bununla birlikte ülkenin en romantik kasabalarından biri olarak kabul ediliyor. Tarihi merkezi, kıyı şeridi ve Venedik devrinden kalma anıtları ile ünlü bu yer, ‘yavaş şehir’ olarak geçiyor. Yolunuz Atina’ya düşerse, Nafplio’ya uğramadan dönmeyin.
Anghiari – İtalya
Toskana ile Umbria içinde kalan Anghiari, Tiber Nehri’nin eteklerinde, yüzseneler boyunca ayakta kalmış küçük bir Orta çağ kasabasıdır. Anghiari, stratejik pozisyonu yardımıyla Orta Çağ’da kıymetli bir rol oynadı. 13. yüzyıldan kalma devasa duvarlarla çevrili karakteristik bir köy olan Anghiari, küçük orta çağ kasabalarının eski ve özgün atmosferini günümüzde de koruyor. Dar sokaklarında dolaşarak tarihinin ve görkeminin havasını soluyabilirsiniz. Taş konutların küçük pencereleri, ahşap kepenkleri ve kapıları kimi vakit hasarlı yahut kırık olsa da pek karakteristiktir bir imgeye sahiptir. Evlerin girişleri ve balkonları çoklukla Anghiari’nin dar sokaklarını renklendiren ve onu daha hoş ve alımlı kılan çiçeklerle süslenmiştir. Anghiari, “İtalya’nın en hoş köylerinden” biri olarak kabul ediliyor, Arezzo’yu yahut Toskana’nın bu bölgesini ziyaret etmeyi planlıyorsanız, Anghiari’de durmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Reine – Norveç
Burası, Norveç’in en çok fotoğraflanan kasabalarından biridir. Reine, tümü köprülerle birbirine bağlanan birkaç küçük adadan oluşur. Reinefjorden’de bir tekne çeşidi, Reine ve etrafındaki görüntüyü görmenin en yeterli yoludur. Norveç’in en çarpıcı plajlarından biri olan Bunes Plajı’na yürüyebilir ya da balık tutabilirsiniz. Buraya gelirken, fotoğraf makinenizi, cep telefonunuzu ve tripodunuzu getirmeyi unutmayın. Toplumsal medyada karşınıza çıkan en nefes kesici Lofoten fotoğraflarını kendi gözlerinizle görmek için buraya gelebilirsiniz. Hayal kırıklığına uğramayacağınıza eminiz.
Mazara Del Vallo – Sicilya
Mazara del Vallo, Sicilya’nın güneybatısındaki Trapani bölgesinde bulunan bir kasabadır. Burası beraberinde bir tarım ve balıkçılık merkezidir. Kasabanın limanı, İtalya’daki en büyük balıkçı filosuna barınak sağlıyor. Eski Arap mahallesi olan Kasbah, tipik Arap usulündeki biroldukca konuta sahip. Bölgede Tunus halkının çoğunlukta olduğu biliniyor. Hal bu biçimde olunca yemekler de ona nazaran şekillenmiş elbette. Bölgede klasik yemekler yapan biroldukça restoran bulunuyor.
Roscoff – Fransa
Fransa’nın Bretanya bölgesinde yer alan Roscoff, Manş denizi ile çevrili bir yarımada üzerine inşa edilmiş liman kasabasıdır. 19.yy’da kumaş, odun, tuz ve pembe soğan ticareti yapan bu kıyı kasabası, günümüzde de deniz ticaretinin zenginliğinin izlerini taşıyor.
Pembe soğan kasabada öylesine büyük bir kıymet taşıyor ki, bir müzesi dahi bulunuyor. Ağustos ayı sonunda yolunuz buraya düşerse, pembe soğan şenliğine bile katılabilirsiniz. Kasabada beraberinde deniz suyuyla tedavi merkezi bulunuyor. 1899’da Dr. Bagot tarafınca açılan merkezin, romatizmal hastalıkları tedavi etme konusunda pek başarılı olduğu biliniyor.
Piran – Slovenya
Adriyatik kıyısındaki bu balıkçı kasabası, Slovenya’nın Venedik’i olarak biliniyor. O denli ki, belediye binasının cephesinde bile bir Venedik aslanı figürü bulunuyor. Venedik mimarisinin çok ağır yaşandığı bir yer olsa da Piran’ın bir balıkçı kasabası olduğunu unutmamak gerek. Bu Sloven balıkçı kasabasında balığınızı taze taze yiyebilir, sokaklarında dilediğiniz kadar keyifle gezebilirsiniz.
Mostar – Bosna Hersek
Neretva Irmağı üstündeki Mostar, asırlardır medeniyetleri birleştirip, mimarisiyle gelen herkesi kendine hayran bırakıyor. 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine eklenen Mostar Köprüsü, her sene Temmuz ayında renkli imgelere mesken sahipliği yapıyor. Birinci sefer 1664 yılında yapılan bu aktiflikte, genç erkekler köprüden atlayarak hem eğleniyor tıpkı vakitte cüretlerini gözler önüne seriyor.
Guimaraes – Portekiz
Ülkenin birinci başşehri ve hükümdarının doğum yeri olan bu kasaba, Portekiz’in en tarihi kentlerinden biridir. Orta Çağ sokakları ile gelen turistleri kendine hayran bırakan Guimaraes, sarayları, şatoları ve yüzyıllık konutlarıyla sizi apayrı bir dünyaya gdolayıyor.