Smug
Active member
Yorum: “Sadece bir Rudi Völler var”: Völler Avrupa Şampiyonası için mükemmel bir adam
Dortmund’da yazın son günlerinde sık sık “Rudi” ismi anılıyor. Şehrin güneyindeki Westfalenstadion’a giderken ona tekrar tekrar bağırıyorlar; Almanya üniformalı bireysel ordular, bazıları sarhoş, bazıları ise sadece duygudan sarhoş. “Ruuuuuudi!”
Rudi Völler’e girin. Alman milli takımının yeni teknik direktörünün takım otobüsünden inişi kameralara yansıyarak stadyumdaki Haber ekranlarında yayınlandı. Akşamın tehditkar yağmuruna karşı koltuklarını bu kadar erken koruyan ilk taraftarlardan tezahüratlar yükseliyor.
Oyuncuları beyazlı ama artık biraz düzleşmiş bukleli adamı ekranda takip ettiğinde bu durum değişiyor. Sadece birkaç dakika sonra kapalı çimenliğe adım atıyorlar ve dostça alkışlarla meydan okuyan ıslıkların karışımıyla karşılanıyorlar. Sempatiler açıkça dağıtılıyor.
Rudi yine yapıyor
“Rudi, bu aslında senin için bir şey olur!” Bunlar, Hans-Joachim Watzke’nin Ocak ayında Dünya Kupası ile ilgilenen özel ekibin bir sonucu olarak Völler’e söylediği neredeyse destansı sözler. Artık derneğe geri dönmüştü, DFB direktörüydü.
Ve belki de DFB, Hansi Flick’i Pazar günkü kriz zirvesinde milli teknik direktörlük görevinden aldığında ve acilen bir halefe ihtiyaç duyduğunda da çok benzer sözler söylendi. Geçici antrenör mü? Geçici çözüm? “Bu aslında senin için bir şey olurdu, Rudi.”
İster aynada motive edici bir şekilde kendi kendine fısıldasın, ister bu öneriyi yapan yine Watzke olsun, ister bu sefer daha az spontane gelen bir fikirden kaynaklansın, sonuç aynı.
Völler her zaman kendisine ihtiyaç duyulduğunda devreye giren adamdı. 2000 yılında, zaten derin bir kriz içinde olan milli takımı da devraldı ve onları sadece iki yıl sonra Dünya Kupası finaline taşıdı. Yokohama’daki bu trajik maçı (Brezilya’ya karşı 0-2) kenardan izlemesine izin verilmesi/izlemek zorunda kalması, tamamen Christoph Daum’un dahil olduğu kokain skandalı nedeniyleydi. Aslında sözleşmesi sona erdikten sonra Leverkusen’deki işi devralması gerekiyordu ancak uyuşturucu kullanmaktan suçlu bulunmuştu.
Tamamen sadece geçiş DFB antrenörü için
Völler yeni geçici işinin önünde “Yardım edebilirim” dedi. “Şu anda bundan hâlâ hoşlanmıyorum,” diye güvence verdi. 7.020 gün sonra geri dönüşü “benzersiz bir şey” çünkü ev sahibi olduğumuz Avrupa Şampiyonası için “doğru çözümü, bunu kalbiyle ve ruhuyla yapan bir koçu bulmamız çok önemli.”
Stadyumdaki taraftarlar ve takımının performansı onun fikrini değiştirebilecek mi? Seyirciler sadece beş dakika sonra yeni teknik direktörü ilahilerle kutluyor. Bir saatlik oyunun ardından “Sadece bir Rudi Völler var” yazısı geliyor. Bir keresinde SZ röportajında bu şarkıdan nefret ettiğini açıkladığı için bu onu oyalayabilirdi.
O böyle, Rudi. Ne düşünüyorsa onu söylüyor. Toplumsal gidişattan bağımsız olarak ama aynı zamanda kaba popülizm olmadan kendi fikrini temsil ediyor. Latte Macchiato toplumunu şeytanlaştırıyor, dizüstü bilgisayar eğitmenleri hakkında dedikodu yapıyor ve hakemlere, gazetecilere ve uzmanlara karşı çıkıyor. Gürlüyor, küfrediyor, homurdanıyor ve şikayet ediyor. Ama halkın dilini konuşuyor. Popüler olduğu için bunu yapmasına izin veriliyor. O Rudi Nazionale, Käthe Teyze. 63 yaşındaki adamın söylediği her şeyi paylaşmak zorunda değilsiniz ama sonuçta onu da suçlayamazsınız.
Völler mükemmel bir teknik direktör değil ama doğru teknik adam
DFB’nin yeni bir başlangıç için ihtiyacı olan kişi o mu? Kesinlikle hayır. Derneğin ilerlemeye, yenilenmeye, eskimiş yapıların yıkılmasına ihtiyacı var. Völler bunların hiçbirini temsil etmiyor.
Almanya’nın şu anda futbola ihtiyacı olan o mu? Kesinlikle! Duyguları, tutkuyu ve özdeşleşmeyi getirir. Bu şu anda Alman futbolu için her şeyden daha önemli.
İçerik olarak artık Florian Wirtz ya da Jamal Musiala’ya fazla bir şey sunamayacak, zira son antrenörlük göreviyle bugün arasında 18 yıl var. Ama arkasında Hannes Wolf ve Sandro Wagner’de mükemmel bir düet var. Mağazaya gerekli kaygısız tavrı getiriyorlar, gençlerin ve ilericilerin dilini konuşuyorlar. Böylece herkese ulaşılacaktı.
Völler’in fikrine dayanan bir üçlü hükümdarlık, bu da katı şüpheciler için fazlasıyla yeterli. Wolf ve Wagner eğitime liderlik ediyor ve değerli ilhamlar sağlıyor. Völler hız belirleyici, iletişimci ve gerektiğinde isyan adamıdır.
Rudi etkisi: Völler seyirciyi heyecanlandırıyor
İnsanlar Rudi’yi seviyor, seyirciyi heyecanlandırıyor. Dortmund’da bu açıkça görülüyor. Olumlu duygularla desteklendiği için ekip de bundan faydalanıyor.
Son düdük. Almanya Fransa’ya karşı kazanır. Völler Wolf’un kalplerini atıyor, Völler Wagner’in kalplerini atıyor, ardından tüm yedek kulübesi sırayla devreye giriyor. Fransız mevkidaşı Didier Deschamps’ı seviyor, seyirciyi ve tüm futbol ulusunu seviyor.
Pankartlardan birinde “Ev sahibi Avrupa Şampiyonasına hâlâ 276 gün var” yazıyor. İki gün önce tehdit gibi görünen şey şimdi tamamen farklı bir açıdan karşımıza çıkıyor. Rudi Etkisi!
ev
e-posta
Bölmek
Daha
heyecan
Basmak
Geri bildirim
Hata bildir
Bir Hata mı fark ettiniz?
Lütfen metinde ilgili kelimeleri işaretleyiniz. Sadece iki tıklamayla hatayı editörlere bildirin.
Bitkide genetik mühendisliği yok
Ama endişelenmeyin:
Genetik olarak değiştirilmiş
bunlar
Dortmund’da yazın son günlerinde sık sık “Rudi” ismi anılıyor. Şehrin güneyindeki Westfalenstadion’a giderken ona tekrar tekrar bağırıyorlar; Almanya üniformalı bireysel ordular, bazıları sarhoş, bazıları ise sadece duygudan sarhoş. “Ruuuuuudi!”
Rudi Völler’e girin. Alman milli takımının yeni teknik direktörünün takım otobüsünden inişi kameralara yansıyarak stadyumdaki Haber ekranlarında yayınlandı. Akşamın tehditkar yağmuruna karşı koltuklarını bu kadar erken koruyan ilk taraftarlardan tezahüratlar yükseliyor.
Oyuncuları beyazlı ama artık biraz düzleşmiş bukleli adamı ekranda takip ettiğinde bu durum değişiyor. Sadece birkaç dakika sonra kapalı çimenliğe adım atıyorlar ve dostça alkışlarla meydan okuyan ıslıkların karışımıyla karşılanıyorlar. Sempatiler açıkça dağıtılıyor.
Rudi yine yapıyor
“Rudi, bu aslında senin için bir şey olur!” Bunlar, Hans-Joachim Watzke’nin Ocak ayında Dünya Kupası ile ilgilenen özel ekibin bir sonucu olarak Völler’e söylediği neredeyse destansı sözler. Artık derneğe geri dönmüştü, DFB direktörüydü.
Ve belki de DFB, Hansi Flick’i Pazar günkü kriz zirvesinde milli teknik direktörlük görevinden aldığında ve acilen bir halefe ihtiyaç duyduğunda da çok benzer sözler söylendi. Geçici antrenör mü? Geçici çözüm? “Bu aslında senin için bir şey olurdu, Rudi.”
İster aynada motive edici bir şekilde kendi kendine fısıldasın, ister bu öneriyi yapan yine Watzke olsun, ister bu sefer daha az spontane gelen bir fikirden kaynaklansın, sonuç aynı.
Völler her zaman kendisine ihtiyaç duyulduğunda devreye giren adamdı. 2000 yılında, zaten derin bir kriz içinde olan milli takımı da devraldı ve onları sadece iki yıl sonra Dünya Kupası finaline taşıdı. Yokohama’daki bu trajik maçı (Brezilya’ya karşı 0-2) kenardan izlemesine izin verilmesi/izlemek zorunda kalması, tamamen Christoph Daum’un dahil olduğu kokain skandalı nedeniyleydi. Aslında sözleşmesi sona erdikten sonra Leverkusen’deki işi devralması gerekiyordu ancak uyuşturucu kullanmaktan suçlu bulunmuştu.
Tamamen sadece geçiş DFB antrenörü için
Völler yeni geçici işinin önünde “Yardım edebilirim” dedi. “Şu anda bundan hâlâ hoşlanmıyorum,” diye güvence verdi. 7.020 gün sonra geri dönüşü “benzersiz bir şey” çünkü ev sahibi olduğumuz Avrupa Şampiyonası için “doğru çözümü, bunu kalbiyle ve ruhuyla yapan bir koçu bulmamız çok önemli.”
Stadyumdaki taraftarlar ve takımının performansı onun fikrini değiştirebilecek mi? Seyirciler sadece beş dakika sonra yeni teknik direktörü ilahilerle kutluyor. Bir saatlik oyunun ardından “Sadece bir Rudi Völler var” yazısı geliyor. Bir keresinde SZ röportajında bu şarkıdan nefret ettiğini açıkladığı için bu onu oyalayabilirdi.
O böyle, Rudi. Ne düşünüyorsa onu söylüyor. Toplumsal gidişattan bağımsız olarak ama aynı zamanda kaba popülizm olmadan kendi fikrini temsil ediyor. Latte Macchiato toplumunu şeytanlaştırıyor, dizüstü bilgisayar eğitmenleri hakkında dedikodu yapıyor ve hakemlere, gazetecilere ve uzmanlara karşı çıkıyor. Gürlüyor, küfrediyor, homurdanıyor ve şikayet ediyor. Ama halkın dilini konuşuyor. Popüler olduğu için bunu yapmasına izin veriliyor. O Rudi Nazionale, Käthe Teyze. 63 yaşındaki adamın söylediği her şeyi paylaşmak zorunda değilsiniz ama sonuçta onu da suçlayamazsınız.
Völler mükemmel bir teknik direktör değil ama doğru teknik adam
DFB’nin yeni bir başlangıç için ihtiyacı olan kişi o mu? Kesinlikle hayır. Derneğin ilerlemeye, yenilenmeye, eskimiş yapıların yıkılmasına ihtiyacı var. Völler bunların hiçbirini temsil etmiyor.
Almanya’nın şu anda futbola ihtiyacı olan o mu? Kesinlikle! Duyguları, tutkuyu ve özdeşleşmeyi getirir. Bu şu anda Alman futbolu için her şeyden daha önemli.
İçerik olarak artık Florian Wirtz ya da Jamal Musiala’ya fazla bir şey sunamayacak, zira son antrenörlük göreviyle bugün arasında 18 yıl var. Ama arkasında Hannes Wolf ve Sandro Wagner’de mükemmel bir düet var. Mağazaya gerekli kaygısız tavrı getiriyorlar, gençlerin ve ilericilerin dilini konuşuyorlar. Böylece herkese ulaşılacaktı.
Völler’in fikrine dayanan bir üçlü hükümdarlık, bu da katı şüpheciler için fazlasıyla yeterli. Wolf ve Wagner eğitime liderlik ediyor ve değerli ilhamlar sağlıyor. Völler hız belirleyici, iletişimci ve gerektiğinde isyan adamıdır.
Rudi etkisi: Völler seyirciyi heyecanlandırıyor
İnsanlar Rudi’yi seviyor, seyirciyi heyecanlandırıyor. Dortmund’da bu açıkça görülüyor. Olumlu duygularla desteklendiği için ekip de bundan faydalanıyor.
Son düdük. Almanya Fransa’ya karşı kazanır. Völler Wolf’un kalplerini atıyor, Völler Wagner’in kalplerini atıyor, ardından tüm yedek kulübesi sırayla devreye giriyor. Fransız mevkidaşı Didier Deschamps’ı seviyor, seyirciyi ve tüm futbol ulusunu seviyor.
Pankartlardan birinde “Ev sahibi Avrupa Şampiyonasına hâlâ 276 gün var” yazıyor. İki gün önce tehdit gibi görünen şey şimdi tamamen farklı bir açıdan karşımıza çıkıyor. Rudi Etkisi!
ev