Vitra
New member
Velilere ihtarlar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati öğretim üyesi ve Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Özkan, yarın başlayacak 2021-2022 eğitim-öğretim yılı öncesi velilere, öğrencilere ve okul idarelerine ihtarlarda bulundu.
Prof. Dr. Özkan, dünyada tam kapanma kurallarının kaldırıldığını ve eğitimden geri kalınmaması için okulların açılacağını söylemiş oldu. Kendi oğlunun da okula başlayacağını belirten Özkan, “Kurallara uyma konusunda korkularımız olsa dahi eğitim öncelikli olarak okula gidilmesi gerekiyor. Lakin neler yapacağız? Bu kısım epey kıymetli. Öncelikle öğrencilerimizin dikkat etmeleri gerekenleri söylemek istiyorum. Öğrencilerimiz, maskelerini kurallara uygun olarak takmaları, gün ortasında nemlendikçe 2-3 defa değiştirebilmek için yanlarına maske almaları, maskelerini yemek yerken mümkünse açık havada çıkarmaları ya da kesinlikle bulundukları yerde cam ve kapıların açık olması gerekiyor. Öğrencilerin maskelerini çıkartmak zorunda kaldıkları vakit içinderda da iki kol uzunluğu uzaklık bırakarak, maskesiz bulundukları süreci daha dikkatli atlatmalarını rica ediyorum. Sınıflarda oturma nizamı fazlaca kıymetli. Art geriye oturma tertibini öneriyoruz. Zira iki taraf maskeli olsa dahi karşı karşıya olmak riski arttırıyor. Mümkün pek karşı karşıya olmayan aktiviteler, uygulamalar yapılmalı, sınıflarda pak havaya ehemmiyet verilmeli. Kalem alma, silgi verme üzere uygulamaları hiç önermiyoruz; lakin şayet yaptıysak elimizi kolonya ya da dezenfektan ile temizlemeliyiz” dedi.
‘Kuralları asla elden bırakmamamız gerekiyor’
Özkan, 15 yaş üstü kümeye da aşının açıldığını hatırlatarak, “Tam aşılı olma sürecinde de daha dikkatli olmalıyız. örneğin bugün aşı olduk, Pazartesi günü okullar açıldı, daha aşının koruyuculuğu başlamamış oluyor. ‘İkinci dozdan 14 gün daha sonra‘ diye tanımlıyoruz. Lakin aşılarımız tam olsa bile kuralları asla elden bırakmamamız gerekiyor. Öğrencilerimiz bu hususta hayli hassaslar, onların bu kurallara daha sıkı uyacaklarına eminim. Okulda öğretmen, işçi, idari yapı var, onların da nazaranvi var. Onların da epey kıymetli rolleri var. Bu kurallara onlar dikkat ederek uyarsalar, öğrencilerin uygulaması epey daha kolay olacaktır. Şayet onlar uymazlarsa öğrenciler, büyüklerini örnek alarak onlar da uymayabilir. Bu süreçte şayet bunlara uymazsak okul ortasında çocuklarımız hastalanabilir. Biliyorsunuz onlar daha az şikayet ile geçiriyor bu hastalığı, hasta olursalar konuta getirebilirler. Meskende aşısı tamamlanmamış ya da öbür hastalığı olan kişi var ise onlara taşıyabilirler, bu cins riskler var. Bu yüzden ferdi korunmayı epeyce önemseyeceğiz” diye konuştu.
‘Şikayetlerin takibi bize epeyce değerli ip uçları verecektir’
Özkan, dert yaşayan velilere de şu ihtarlarda bulundu:
“Biliyoruz velilerimiz telaşlı ve telaşlılar. Fakat bu dert ve kaygıyı bir kenarı koyarak yapmamız gerekenleri yapmalıyız. Birinci yapmamız gereken şu; çocuklarımızı ve kendimizi korumak için tam aşılı olmamız gerekiyor. Çocuklarımızı okula yollarken kolonyasını, maskesini her sabah denetim etmeliyiz. Çocuk meskene gelir gelmez, elini yüzünü sabunla yıkamasını söylemeliyiz. Çocuklara; yüksek ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı üzere bir şikayeti var mı diyerek sabah ve akşam sormak gerekiyor. Zira şikayetlerin takibi bize hayli kıymetli ip uçları verecektir; hasta olup olmadığını, başlangıç olup olmadığını yakalayabiliriz. bu biçimde şikayetleri var ise mutlaka okula yollamamaları gerekiyor. Şayet okula giderse kurallara uymayan çocuk var ise hastalığı bulaştırabilir. Velilerin ve yaşı gelen çocukların aşılanmasını, ayrıyeten kesinlikle semptom takibi yapılmasını öneriyorum. Bu hususta hassas olmalıyız.”
‘Veliler okula girmek için ısrar etmemeli’
Özkan, öğrenciler aşılandıkça riskin azalacağına dikkat çekerek, “Lakin asla başka tedbirleri bırakmayacağız. Serviste de bilhassa servisi kullanan bireyler ve bakılırsavlilerin aşılarının tam olması, kurallara uyması değerli. Veliler çocuklarını okula bırakırken kapıdan bırakacaklar, içeriye giremeyecekler. Velilerin okula girebilmek için ısrar etmemesi gerekiyor. Akşam çocuklarını alırken de belirli yerde buluşmayı tavsiye ediyorum. Velilerimizin aşılarını tam yapmaları, çocuklarımızın da sıhhatini koruyacaktır. Bilhassa şunu söylemek istiyorum; çocukluk çağında 13 hastalığa karşı çocuklarımızı aşılıyoruz, bu aşılama yüzde 98’lerde. Yüzde 2’lik kısım da hastalığı olan çocuklar olabilir. Bu kadar çocuklarımızı korumak odaklı ve önemseyen toplumuz, eminim bu süreçte koronavirüs aşılarını hem veliler birebir vakitte 15 yaş üstü çocuklarımız ve 12-15 yaş ortası hastalığı olan çocuklarımız yaptıracaktır.“
Prof. Dr. Özkan, dünyada tam kapanma kurallarının kaldırıldığını ve eğitimden geri kalınmaması için okulların açılacağını söylemiş oldu. Kendi oğlunun da okula başlayacağını belirten Özkan, “Kurallara uyma konusunda korkularımız olsa dahi eğitim öncelikli olarak okula gidilmesi gerekiyor. Lakin neler yapacağız? Bu kısım epey kıymetli. Öncelikle öğrencilerimizin dikkat etmeleri gerekenleri söylemek istiyorum. Öğrencilerimiz, maskelerini kurallara uygun olarak takmaları, gün ortasında nemlendikçe 2-3 defa değiştirebilmek için yanlarına maske almaları, maskelerini yemek yerken mümkünse açık havada çıkarmaları ya da kesinlikle bulundukları yerde cam ve kapıların açık olması gerekiyor. Öğrencilerin maskelerini çıkartmak zorunda kaldıkları vakit içinderda da iki kol uzunluğu uzaklık bırakarak, maskesiz bulundukları süreci daha dikkatli atlatmalarını rica ediyorum. Sınıflarda oturma nizamı fazlaca kıymetli. Art geriye oturma tertibini öneriyoruz. Zira iki taraf maskeli olsa dahi karşı karşıya olmak riski arttırıyor. Mümkün pek karşı karşıya olmayan aktiviteler, uygulamalar yapılmalı, sınıflarda pak havaya ehemmiyet verilmeli. Kalem alma, silgi verme üzere uygulamaları hiç önermiyoruz; lakin şayet yaptıysak elimizi kolonya ya da dezenfektan ile temizlemeliyiz” dedi.
‘Kuralları asla elden bırakmamamız gerekiyor’
Özkan, 15 yaş üstü kümeye da aşının açıldığını hatırlatarak, “Tam aşılı olma sürecinde de daha dikkatli olmalıyız. örneğin bugün aşı olduk, Pazartesi günü okullar açıldı, daha aşının koruyuculuğu başlamamış oluyor. ‘İkinci dozdan 14 gün daha sonra‘ diye tanımlıyoruz. Lakin aşılarımız tam olsa bile kuralları asla elden bırakmamamız gerekiyor. Öğrencilerimiz bu hususta hayli hassaslar, onların bu kurallara daha sıkı uyacaklarına eminim. Okulda öğretmen, işçi, idari yapı var, onların da nazaranvi var. Onların da epey kıymetli rolleri var. Bu kurallara onlar dikkat ederek uyarsalar, öğrencilerin uygulaması epey daha kolay olacaktır. Şayet onlar uymazlarsa öğrenciler, büyüklerini örnek alarak onlar da uymayabilir. Bu süreçte şayet bunlara uymazsak okul ortasında çocuklarımız hastalanabilir. Biliyorsunuz onlar daha az şikayet ile geçiriyor bu hastalığı, hasta olursalar konuta getirebilirler. Meskende aşısı tamamlanmamış ya da öbür hastalığı olan kişi var ise onlara taşıyabilirler, bu cins riskler var. Bu yüzden ferdi korunmayı epeyce önemseyeceğiz” diye konuştu.
‘Şikayetlerin takibi bize epeyce değerli ip uçları verecektir’
Özkan, dert yaşayan velilere de şu ihtarlarda bulundu:
“Biliyoruz velilerimiz telaşlı ve telaşlılar. Fakat bu dert ve kaygıyı bir kenarı koyarak yapmamız gerekenleri yapmalıyız. Birinci yapmamız gereken şu; çocuklarımızı ve kendimizi korumak için tam aşılı olmamız gerekiyor. Çocuklarımızı okula yollarken kolonyasını, maskesini her sabah denetim etmeliyiz. Çocuk meskene gelir gelmez, elini yüzünü sabunla yıkamasını söylemeliyiz. Çocuklara; yüksek ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı üzere bir şikayeti var mı diyerek sabah ve akşam sormak gerekiyor. Zira şikayetlerin takibi bize hayli kıymetli ip uçları verecektir; hasta olup olmadığını, başlangıç olup olmadığını yakalayabiliriz. bu biçimde şikayetleri var ise mutlaka okula yollamamaları gerekiyor. Şayet okula giderse kurallara uymayan çocuk var ise hastalığı bulaştırabilir. Velilerin ve yaşı gelen çocukların aşılanmasını, ayrıyeten kesinlikle semptom takibi yapılmasını öneriyorum. Bu hususta hassas olmalıyız.”
‘Veliler okula girmek için ısrar etmemeli’
Özkan, öğrenciler aşılandıkça riskin azalacağına dikkat çekerek, “Lakin asla başka tedbirleri bırakmayacağız. Serviste de bilhassa servisi kullanan bireyler ve bakılırsavlilerin aşılarının tam olması, kurallara uyması değerli. Veliler çocuklarını okula bırakırken kapıdan bırakacaklar, içeriye giremeyecekler. Velilerin okula girebilmek için ısrar etmemesi gerekiyor. Akşam çocuklarını alırken de belirli yerde buluşmayı tavsiye ediyorum. Velilerimizin aşılarını tam yapmaları, çocuklarımızın da sıhhatini koruyacaktır. Bilhassa şunu söylemek istiyorum; çocukluk çağında 13 hastalığa karşı çocuklarımızı aşılıyoruz, bu aşılama yüzde 98’lerde. Yüzde 2’lik kısım da hastalığı olan çocuklar olabilir. Bu kadar çocuklarımızı korumak odaklı ve önemseyen toplumuz, eminim bu süreçte koronavirüs aşılarını hem veliler birebir vakitte 15 yaş üstü çocuklarımız ve 12-15 yaş ortası hastalığı olan çocuklarımız yaptıracaktır.“