A
admin
Guest
2015 yılında Antalya Limanı’ndan “Kandiba” isimli tekneleriyle dünya tipine çıkan Hasan-Zehra çifti, okyanusları aşıp onlarca ülkeyi gördü ve farklı kültürden binlerce beşerle tanıştı. Hoş çiftine seyahatleri boyunca köpekleri de eşlik etti. 7 yıl ortanın akabinde Türkiye sularına giren çifti, Antalya Körfezi’nde Kıyı Güvenlik botu ve tekneler karşıladı. Çift, konvoy eşliğinde başka tekne ve yatların kornalarıyla limana girdi. Limana yanaştıktan daha sonra ise Hoş çiftini karşılamaya ailesi, yakınları ve sevenleri geldi.
Sevgi şovlarının bulunduğu Sevecen çifti, seyahatlerine başlamadan evvel çıkardıkları ayakkabılarını, yine giydi. Çiftin memnunluğu yüzlerinden okunurken, pek yorgun oldukları da gözlendi.
“Fırtına bizi hiç yalnız bırakmadı”
Birinci heyecanını gazetecilerle paylaşan çiften Zehra Tatlı, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Fırtına bizi hiç yalnız bırakmadı. Daima birliktedik. Hint Okyanusu bizim için epey güç oldu. Lakin her şeyin bir bedeli var. Uygun ki yaşadık, güzel ki gördük o insanları. Çok memnunum. En unutamadığımız an Pasifik’te epey fakir bir adamla ekmeğimizi paylaşmak oldu. O bizim paramız olmadığını, ekmek alamadığımızı sandı ve ekmek alıp verdi. Çok ağladım.”
“Dünyanın kocaman olduğunu gördük”
Yola çıkmadan evvel sıkıntı bir karar verdiklerini belirten Hasan Sevecen ise “Biz yola çıkarken denizci değildik, hala de değiliz. bir fazlaca şey ömrümüzü değiştirdi. Azla yetinmeyi, insanların gereksinimlerinin o kadar epeyce olmadığını, bize dayatılan, var iseyılan dünyanın biraz yapmacık bir dünya olduğunu gösterdi. Dünya küçüktür diyoruz fakat dünyanın hayli küçük olmadığını, kocaman bir dünya olduğunu gördük” dedi.
Korsan saldırısından hareketle kurtuldular
Seyahatlerinde korsan saldırısı tehlikesi atlattıklarını da anlatan Sevimli, “Maldivlerden 5 tekne çıkmıştık. En önde biz vardık. Gemilerin gece geçmesinin tavsiye edildiği belli bir koridor var. Ancak bizim süratimizle yalnızca gece oradan geçme talihimiz yoktu. Bu akınlar daha epey akşam üzerleri ve sabaha hakikat hava aydınlanırken yapılıyor. Etrafımızda hiç gemi kalmamıştı. Bizim hareket ettiğimiz koridorun haricinden içeriye yanlışsız bir tekne geldi. Balıkçı teknesi sandık. Baktık bizim önümüzü kesecek biçimde ilerliyor, yavaşladık. daha sonra diğer bir tekne daha belirdi. Niyetlerinin yeterli olmadığını anladık. Ani bir kararla ışıklarımızı söndürdük. Geri dönüş yaptık. Koalisyon güçlerine haber verdiğiniz takdirde, size 20 dakika ya da yarım saat içerisinde ulaşabiliyorlar. Biz o arayı, zıdda giderek yarım saatin üzerine çıkardık. bu biçimde olunca dağılmak zorunda kaldılar. Bunlar eski klasik gemileri korsanlar değil. Yemen ile Somali içinde önemli bir silah kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı var. Buna hem de ek iş olarak korsanlık yapanlar var” tabirlerini kullandı.
“En hoş yer Türkiye”
Sevecen, bundan daha sonraki planlarının Türkiye’yi doya doya yaşamak olduklarını söz ederek, “Çok şey gördük, yanımıza kar kaldı, hayli da hoş. Lakin en hoş yer neresi derseniz; her şeyiyle en hoş yer insanlarıyla birlikte Türkiye” diye konuştu.
Sevgi şovlarının bulunduğu Sevecen çifti, seyahatlerine başlamadan evvel çıkardıkları ayakkabılarını, yine giydi. Çiftin memnunluğu yüzlerinden okunurken, pek yorgun oldukları da gözlendi.
“Fırtına bizi hiç yalnız bırakmadı”
Birinci heyecanını gazetecilerle paylaşan çiften Zehra Tatlı, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Fırtına bizi hiç yalnız bırakmadı. Daima birliktedik. Hint Okyanusu bizim için epey güç oldu. Lakin her şeyin bir bedeli var. Uygun ki yaşadık, güzel ki gördük o insanları. Çok memnunum. En unutamadığımız an Pasifik’te epey fakir bir adamla ekmeğimizi paylaşmak oldu. O bizim paramız olmadığını, ekmek alamadığımızı sandı ve ekmek alıp verdi. Çok ağladım.”
“Dünyanın kocaman olduğunu gördük”
Yola çıkmadan evvel sıkıntı bir karar verdiklerini belirten Hasan Sevecen ise “Biz yola çıkarken denizci değildik, hala de değiliz. bir fazlaca şey ömrümüzü değiştirdi. Azla yetinmeyi, insanların gereksinimlerinin o kadar epeyce olmadığını, bize dayatılan, var iseyılan dünyanın biraz yapmacık bir dünya olduğunu gösterdi. Dünya küçüktür diyoruz fakat dünyanın hayli küçük olmadığını, kocaman bir dünya olduğunu gördük” dedi.
Korsan saldırısından hareketle kurtuldular
Seyahatlerinde korsan saldırısı tehlikesi atlattıklarını da anlatan Sevimli, “Maldivlerden 5 tekne çıkmıştık. En önde biz vardık. Gemilerin gece geçmesinin tavsiye edildiği belli bir koridor var. Ancak bizim süratimizle yalnızca gece oradan geçme talihimiz yoktu. Bu akınlar daha epey akşam üzerleri ve sabaha hakikat hava aydınlanırken yapılıyor. Etrafımızda hiç gemi kalmamıştı. Bizim hareket ettiğimiz koridorun haricinden içeriye yanlışsız bir tekne geldi. Balıkçı teknesi sandık. Baktık bizim önümüzü kesecek biçimde ilerliyor, yavaşladık. daha sonra diğer bir tekne daha belirdi. Niyetlerinin yeterli olmadığını anladık. Ani bir kararla ışıklarımızı söndürdük. Geri dönüş yaptık. Koalisyon güçlerine haber verdiğiniz takdirde, size 20 dakika ya da yarım saat içerisinde ulaşabiliyorlar. Biz o arayı, zıdda giderek yarım saatin üzerine çıkardık. bu biçimde olunca dağılmak zorunda kaldılar. Bunlar eski klasik gemileri korsanlar değil. Yemen ile Somali içinde önemli bir silah kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı var. Buna hem de ek iş olarak korsanlık yapanlar var” tabirlerini kullandı.
“En hoş yer Türkiye”
Sevecen, bundan daha sonraki planlarının Türkiye’yi doya doya yaşamak olduklarını söz ederek, “Çok şey gördük, yanımıza kar kaldı, hayli da hoş. Lakin en hoş yer neresi derseniz; her şeyiyle en hoş yer insanlarıyla birlikte Türkiye” diye konuştu.