A
admin
Guest
Troya Hafriyat Lideri Prof. Dr. Rüstem Aslan, “Biz evvelki senelerdaki hafriyatlarda Homeros Troyasının güney girişinin önünde, Homeros Troyası olarak tanımladığımız Troya-6 devrine ilişkin mimari buluntular ile öbür buluntulara rastladık. Bu da şunu bize gösteriyor. Homerosun Troyası, kalesi ve aşağı kentiyle bir Anadolu kentidir.
Aşağı kentinin büyüklüğü de evvelki kazıcıların iddia etmediği kadar büyük bir kenttir. Bu sene bilhassa buradaki hafriyat çalışmalarımızda hem buluntularla birebir vakitte mimari buluntularla bu fikri birazcık daha destekleyen çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
UNESCO’nun 1998 yılında ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı 5 bin 600 yıllık medeniyete konut sahipliği yapan, başta Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından binlerce kişinin ziyaret ettiği Troya Ören Yeri’ndeki hafriyat çalışmaları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında haziran ayında başlandı. Hafriyatlar, Homeros Troyası son tunç çağı güney girişinin önü ile Troya-2 kent kapısı ortasında devam ediyor.
Troya Ören Yerinde birinci resmi hafriyatlar 1871 yılında amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafınca başladı. 1893-1894 yılları içinde hafriyatlar Wilhelm Dörpfeld, 1932-1938 yılındaki hafriyatlar Amerikalı arkeolog Carl W. Blegen ve 1988-2005 yılları içindeki hafriyatlar ise Alman arkeolog Manfred Korfmann tarafınca gerçekleştirildi. 2013 yılından bu yana ise Troya Ören Yeri Hafriyatları, Hafriyat Lideri Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında yapılıyor. Troya Ören Yeri’nde kazıların 150’nci yılı gerçekleştiriliyor.
Troya Hafriyat Lideri Prof. Dr. Rüstem Aslan, 2021 yılı Troya hafriyat onarım, müdafaa ve sergileme çalışmalarını başlattıklarını belirterek, “Özellikle hem evvelki yıllar birebir vakitte bu yılki kazılarımızı Kültür ve Turizm Bakanlığının yardım dayanaklarıyla ve İÇDAŞın ana sponsorluğunda devam ettiriyoruz. Burada evvelki senelerda, geçen 5-6 yılda yaptığımız hafriyat sonuçlarının biraz daha destelenmesi ve ayrıntılandırılmasını amaçlıyoruz.
Bu sene Troya resmi kazılarının beraberinde 150nci yılı. Bu 150 yılda hayli büyük tartışmalar gerçekleştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi de Homeros Troyası dediğimiz Troyanın bir aşağı kent olup, olmadığı, bunun ne kadar büyüklükte olduğu konusundaki sorulardı. Biz evvelki senelerdaki hafriyatlarda çabucak ardımızda alanda Homeros Troyasının Güney girişinin önünde, bir daha Homeros Troyası olarak tanımladığımız Troya-6 periyoduna ilişkin mimari buluntular, öteki buluntulara rastladık. Bu
Bu da şunu bize gösteriyor. Homerosun Troyası, kalesi ve aşağı kentiyle bir Anadolu kentidir. Aşağı kentinin büyüklüğü de evvelki kazıcıların varsayım etmediği kadar büyük bir kenttir. Bu sene bilhassa buradaki hafriyat çalışmalarımızda hem buluntularla birebir vakitte mimari buluntularla bu fikri birazcık daha destekleyen çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
“Bu şu manaya geliyor. Dünya miras alanları ve insanlık tarihinin gelişmeleri, avcı toplayıcı hayattan yerleşik hayata, tarıma geçmesi, imparatorluklar kurması bütün bu süreçler Anadoludaki yerleşmelerde gerçekleşmiştir. Troya bu süreçte imparatorluklar ve büyük görkemli kentlerin oluştuğu, ticaret hayatının geliştiği, Avrupa, Asya ticaretinin ortaya çıktığı periyotta kilit bir rol oynamıştır. Çanakkale Boğazının girişinde Asya ve Avrupadaki ticareti bin senelerca denetim etmiştir. Troya bu niçinle değerlidir. Dünya Kültür Mirası listesinde de lakin bilhassa Homerosun İlyada Destanı’nda anlatılan kent olması niçiniyle hikayesi bin senelerca daima işlenmesi ve anlatılması niçiniyle fazlaca özel bir yerdir”
Aşağı kentinin büyüklüğü de evvelki kazıcıların iddia etmediği kadar büyük bir kenttir. Bu sene bilhassa buradaki hafriyat çalışmalarımızda hem buluntularla birebir vakitte mimari buluntularla bu fikri birazcık daha destekleyen çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
UNESCO’nun 1998 yılında ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı 5 bin 600 yıllık medeniyete konut sahipliği yapan, başta Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından binlerce kişinin ziyaret ettiği Troya Ören Yeri’ndeki hafriyat çalışmaları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında haziran ayında başlandı. Hafriyatlar, Homeros Troyası son tunç çağı güney girişinin önü ile Troya-2 kent kapısı ortasında devam ediyor.
Troya Ören Yerinde birinci resmi hafriyatlar 1871 yılında amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafınca başladı. 1893-1894 yılları içinde hafriyatlar Wilhelm Dörpfeld, 1932-1938 yılındaki hafriyatlar Amerikalı arkeolog Carl W. Blegen ve 1988-2005 yılları içindeki hafriyatlar ise Alman arkeolog Manfred Korfmann tarafınca gerçekleştirildi. 2013 yılından bu yana ise Troya Ören Yeri Hafriyatları, Hafriyat Lideri Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında yapılıyor. Troya Ören Yeri’nde kazıların 150’nci yılı gerçekleştiriliyor.
Troya Hafriyat Lideri Prof. Dr. Rüstem Aslan, 2021 yılı Troya hafriyat onarım, müdafaa ve sergileme çalışmalarını başlattıklarını belirterek, “Özellikle hem evvelki yıllar birebir vakitte bu yılki kazılarımızı Kültür ve Turizm Bakanlığının yardım dayanaklarıyla ve İÇDAŞın ana sponsorluğunda devam ettiriyoruz. Burada evvelki senelerda, geçen 5-6 yılda yaptığımız hafriyat sonuçlarının biraz daha destelenmesi ve ayrıntılandırılmasını amaçlıyoruz.
Bu sene Troya resmi kazılarının beraberinde 150nci yılı. Bu 150 yılda hayli büyük tartışmalar gerçekleştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi de Homeros Troyası dediğimiz Troyanın bir aşağı kent olup, olmadığı, bunun ne kadar büyüklükte olduğu konusundaki sorulardı. Biz evvelki senelerdaki hafriyatlarda çabucak ardımızda alanda Homeros Troyasının Güney girişinin önünde, bir daha Homeros Troyası olarak tanımladığımız Troya-6 periyoduna ilişkin mimari buluntular, öteki buluntulara rastladık. Bu
Bu da şunu bize gösteriyor. Homerosun Troyası, kalesi ve aşağı kentiyle bir Anadolu kentidir. Aşağı kentinin büyüklüğü de evvelki kazıcıların varsayım etmediği kadar büyük bir kenttir. Bu sene bilhassa buradaki hafriyat çalışmalarımızda hem buluntularla birebir vakitte mimari buluntularla bu fikri birazcık daha destekleyen çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
“Bu şu manaya geliyor. Dünya miras alanları ve insanlık tarihinin gelişmeleri, avcı toplayıcı hayattan yerleşik hayata, tarıma geçmesi, imparatorluklar kurması bütün bu süreçler Anadoludaki yerleşmelerde gerçekleşmiştir. Troya bu süreçte imparatorluklar ve büyük görkemli kentlerin oluştuğu, ticaret hayatının geliştiği, Avrupa, Asya ticaretinin ortaya çıktığı periyotta kilit bir rol oynamıştır. Çanakkale Boğazının girişinde Asya ve Avrupadaki ticareti bin senelerca denetim etmiştir. Troya bu niçinle değerlidir. Dünya Kültür Mirası listesinde de lakin bilhassa Homerosun İlyada Destanı’nda anlatılan kent olması niçiniyle hikayesi bin senelerca daima işlenmesi ve anlatılması niçiniyle fazlaca özel bir yerdir”