Sarr
Active member
BU ŞENE ŞAMPİYON ANADOLU’DAN
Dersem, kaç kişi karşı çıkar?.. Galatasaray taraftarı, Beşiktaş’a gönül vermiş bir futbolsever yahut bir Fenerbahçeli, hâlâ kadrolarının şampiyon olabileceğini düşünüyor olabilir mi? Ortadaki puan farkının kapanacağına inananlar var mıdır sanki? Bir mucize gerçekleşmezse, Trabzonspor kalan 15 haftada elindeki avantajı kıymetlendirecek motivasyona, morale, takım yapısına ve dayanağa sahip. niye Anadolu’dan kelam ettim? Zira Karadeniz grubunu yakalayabilecek tek grup Konyaspor kaldı.
İSTEDİĞİ SENARYOYU YAZABİLİRLER
Maç eksiği ile nefesi önderin ensesinde olmasa bile tehdit edebilecek pozisyonda. Diyelim ki ertelenen müsabakayı kazandı. Fark altı puana iner. Futbol bu; iki hafta daha sonra deplasmanda Trabzonspor’u yenerse, ortada üç puan kalır! daha sonrası tufan… İsteyen istediği senaryoyu yazabilir. Lakin bu biçimde bir olasılığın yaşanması da mümkün. Konyaspor’un varlığı ve emeği inkâr edilemez, hürmet duyulur.
TEK EFOR GÜNÜ KURTARMAK
Zıddı olursa mı? Bordo-mavili grup daha inançlı ve emin adımlarla yürüyebilir gayesine. Azalan kredisini de geri alır. Kımıldayacak halleri yok Bunları yaşadıklarımız söyletiyor. Üç büyüklerin üçünün birden bu kadar umutsuz olduğu, hatta gelecek dönem Avrupa vizesinden uzak kaldığı bir müddetç epeydir yaşanmadı. Üstelik gerek idare, gerek transfer açısından o denli külfetli bir müddetçten geçiyorlar ki, bırakın şampiyonluk sözcüğünü söylem etmeyi, günü kurtaracak güçleri kalmadı. Kendi kaygılarına düşmüşler, tek eforları günü kurtarmak.
BAŞARILI BİR İDARE
İpin ucu yeni mi kaçtı? Yeni olur mu, yıllardır yapılan yanılgıların bedelini ödüyorlar. Ödemeye de devam edecekler. Ezeli rakipleriyle Trabzonspor’u ayrıştıran faktörlerin başında hakikat planlama, işine odaklanma ve nokta atışı transfer siyasetleri geliyor kuşkusuz. Tümüne birden ise “başarılı yönetim” diyoruz. Fırtınanın bu dönem ile hudutlu kalmaması gerek. Topluluk uzun soluklu seyahatler istiyor artık. İstikrar istiyor, her daim yarışmacı bir ekip görmek istiyor. Teknik yönetici Abdullah Avcı ve futbolcuların sorumluluğu fazlaca büyük. Zira daha fazlasını yapmak zorunda kalacaklar.
AVRUPA’DA BİRİNCİ 5’E GİRER
Uğurcan Çakır. emsalsiz Türkiye’nin en âlâ kalecisi. Avrupa’da birinci beşe girer. Genç, yetenekli ve daima kendini geliştiriyor. Altın değil, kıymet biçilmez pırlanta pahasında bir file bekçisi. En büyük dileği doğup büyüdüğü, alt yapısından yetişip yıldız olduğu Trabzonspor forması altında şampiyonluk yaşamak. Kaptan, dünyaca ünlü bir fazlaca kulübün radarında. Yükselen performansı, taliplileri için kaygı verici bir durum. Zira üzerine koyarak yükseliyor. ötürüsı ile pahası de tıpkı oranda artıyor. Fakat büyük yatırım. Alan pişman olmaz.
DÖNEM SONUNDA AYRILACAK
Trabzonspor büyük olasılıkla dönem sonunda Uğurcan ile vedalaşacak. Onun da şampiyonluk hayatış bir grubun önderi olarak gözü geride kalmayacak. Erce var, Arda var, Muhammed var. Trabzonspor’un kalesinde maden var. Sevgili Uğurcan. Ayrılıklar ve vedalar her vakit hüzünlü olur. elbette mesleğin değerli. Seni sen yapan kulübüne kıymetli katkılar sağlayarak gideceksin. Lakin lütfen parayı değil, geleceğini ve temsil edeceğin ülkeni düşün. O denli bir kulübe git ki, dönüşün Tugay Kerimoğlu’nun Blackburn Rovers’dan ayrılırken yaşadığı üzere mükemmel bir final ile olsun!
VURUN ABALIYA
Merkez Hakem Konseyi liderine kızamıyorum. Sonuçta “atanmış” bir bakılırsavli. Uzunca bir vakittir kim oturursa otursun, o makam sembolik hale getirildi. Haftalık atamaları yap, klasman belirle, vakit kalırsa altyapıya, eğitime dokun. Daha ne istiyorsun diyen olabilir. Ne mi olsun? Hakemine sahip çıkamayan, koruyamayan, onu ezdiren, inanç vermeyen ve gelen talimatlara boyun eğen bir MHK istemiyorum ben. Bakın; her hafta bir kaç hakemin “kellesi” alınmaya başladı. Gerek alanda, gerek Görüntü Asistan Hakemliği’nde, herkes huzursuz.
ARTIK HER ŞEY ALENİ
Kulüpler yönetilmiyor. Toplumsal medya üzerinden yönlendiriliyor. Kendi zaaflarını sorgulamak yerine, hakemler üzerinden algı yaratmaya çalışıyorlar. Artık her şey aleni. Kimi federasyonu, oburu MHK’yi tehdit ediyor. İstediklerini de alıyorlar. Falancanın hakemliği bitsin, öteki düdüğünü assın, beriki yok olsun. Sevgili Nihat Özdemir ve MHK Lideri Ferhat Gündoğdu kusura bakmasınlar. hiçbir devirde bu kadar teslimiyetçi olmadı futbolu yönetenler. Verin yuları kulüplerin eline, diledikleri üzere at koştursunlar. Medyadaki kimi yorumcuların da cürmü büyük. Yalnızca taraf oldukları kadroların formasını giymedikleri kaldı. Asıyor, kesiyor, hakaret edip, beş para etmez futbolumuza mazeret üretiyorlar. Öyleyse, vurun abalıya!
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK
Dersem, kaç kişi karşı çıkar?.. Galatasaray taraftarı, Beşiktaş’a gönül vermiş bir futbolsever yahut bir Fenerbahçeli, hâlâ kadrolarının şampiyon olabileceğini düşünüyor olabilir mi? Ortadaki puan farkının kapanacağına inananlar var mıdır sanki? Bir mucize gerçekleşmezse, Trabzonspor kalan 15 haftada elindeki avantajı kıymetlendirecek motivasyona, morale, takım yapısına ve dayanağa sahip. niye Anadolu’dan kelam ettim? Zira Karadeniz grubunu yakalayabilecek tek grup Konyaspor kaldı.
İSTEDİĞİ SENARYOYU YAZABİLİRLER
Maç eksiği ile nefesi önderin ensesinde olmasa bile tehdit edebilecek pozisyonda. Diyelim ki ertelenen müsabakayı kazandı. Fark altı puana iner. Futbol bu; iki hafta daha sonra deplasmanda Trabzonspor’u yenerse, ortada üç puan kalır! daha sonrası tufan… İsteyen istediği senaryoyu yazabilir. Lakin bu biçimde bir olasılığın yaşanması da mümkün. Konyaspor’un varlığı ve emeği inkâr edilemez, hürmet duyulur.
TEK EFOR GÜNÜ KURTARMAK
Zıddı olursa mı? Bordo-mavili grup daha inançlı ve emin adımlarla yürüyebilir gayesine. Azalan kredisini de geri alır. Kımıldayacak halleri yok Bunları yaşadıklarımız söyletiyor. Üç büyüklerin üçünün birden bu kadar umutsuz olduğu, hatta gelecek dönem Avrupa vizesinden uzak kaldığı bir müddetç epeydir yaşanmadı. Üstelik gerek idare, gerek transfer açısından o denli külfetli bir müddetçten geçiyorlar ki, bırakın şampiyonluk sözcüğünü söylem etmeyi, günü kurtaracak güçleri kalmadı. Kendi kaygılarına düşmüşler, tek eforları günü kurtarmak.
BAŞARILI BİR İDARE
İpin ucu yeni mi kaçtı? Yeni olur mu, yıllardır yapılan yanılgıların bedelini ödüyorlar. Ödemeye de devam edecekler. Ezeli rakipleriyle Trabzonspor’u ayrıştıran faktörlerin başında hakikat planlama, işine odaklanma ve nokta atışı transfer siyasetleri geliyor kuşkusuz. Tümüne birden ise “başarılı yönetim” diyoruz. Fırtınanın bu dönem ile hudutlu kalmaması gerek. Topluluk uzun soluklu seyahatler istiyor artık. İstikrar istiyor, her daim yarışmacı bir ekip görmek istiyor. Teknik yönetici Abdullah Avcı ve futbolcuların sorumluluğu fazlaca büyük. Zira daha fazlasını yapmak zorunda kalacaklar.
AVRUPA’DA BİRİNCİ 5’E GİRER
Uğurcan Çakır. emsalsiz Türkiye’nin en âlâ kalecisi. Avrupa’da birinci beşe girer. Genç, yetenekli ve daima kendini geliştiriyor. Altın değil, kıymet biçilmez pırlanta pahasında bir file bekçisi. En büyük dileği doğup büyüdüğü, alt yapısından yetişip yıldız olduğu Trabzonspor forması altında şampiyonluk yaşamak. Kaptan, dünyaca ünlü bir fazlaca kulübün radarında. Yükselen performansı, taliplileri için kaygı verici bir durum. Zira üzerine koyarak yükseliyor. ötürüsı ile pahası de tıpkı oranda artıyor. Fakat büyük yatırım. Alan pişman olmaz.
DÖNEM SONUNDA AYRILACAK
Trabzonspor büyük olasılıkla dönem sonunda Uğurcan ile vedalaşacak. Onun da şampiyonluk hayatış bir grubun önderi olarak gözü geride kalmayacak. Erce var, Arda var, Muhammed var. Trabzonspor’un kalesinde maden var. Sevgili Uğurcan. Ayrılıklar ve vedalar her vakit hüzünlü olur. elbette mesleğin değerli. Seni sen yapan kulübüne kıymetli katkılar sağlayarak gideceksin. Lakin lütfen parayı değil, geleceğini ve temsil edeceğin ülkeni düşün. O denli bir kulübe git ki, dönüşün Tugay Kerimoğlu’nun Blackburn Rovers’dan ayrılırken yaşadığı üzere mükemmel bir final ile olsun!
VURUN ABALIYA
Merkez Hakem Konseyi liderine kızamıyorum. Sonuçta “atanmış” bir bakılırsavli. Uzunca bir vakittir kim oturursa otursun, o makam sembolik hale getirildi. Haftalık atamaları yap, klasman belirle, vakit kalırsa altyapıya, eğitime dokun. Daha ne istiyorsun diyen olabilir. Ne mi olsun? Hakemine sahip çıkamayan, koruyamayan, onu ezdiren, inanç vermeyen ve gelen talimatlara boyun eğen bir MHK istemiyorum ben. Bakın; her hafta bir kaç hakemin “kellesi” alınmaya başladı. Gerek alanda, gerek Görüntü Asistan Hakemliği’nde, herkes huzursuz.
ARTIK HER ŞEY ALENİ
Kulüpler yönetilmiyor. Toplumsal medya üzerinden yönlendiriliyor. Kendi zaaflarını sorgulamak yerine, hakemler üzerinden algı yaratmaya çalışıyorlar. Artık her şey aleni. Kimi federasyonu, oburu MHK’yi tehdit ediyor. İstediklerini de alıyorlar. Falancanın hakemliği bitsin, öteki düdüğünü assın, beriki yok olsun. Sevgili Nihat Özdemir ve MHK Lideri Ferhat Gündoğdu kusura bakmasınlar. hiçbir devirde bu kadar teslimiyetçi olmadı futbolu yönetenler. Verin yuları kulüplerin eline, diledikleri üzere at koştursunlar. Medyadaki kimi yorumcuların da cürmü büyük. Yalnızca taraf oldukları kadroların formasını giymedikleri kaldı. Asıyor, kesiyor, hakaret edip, beş para etmez futbolumuza mazeret üretiyorlar. Öyleyse, vurun abalıya!
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK