Vitra
New member
Tekirdağ’daki ‘doktor’ hadisesi
Sahtelerine bile muhtaç olacağız Kendini tıp fakültesi mezunu göstermek, doktorluk yapmak için gerekli evrakları hazırlamak, girdiği ameliyatları izledikten daha sonra hastalara dikiş atacak kadar “işi” öğrenmek, berbata kullanmış da olsa dayanılmaz bir zekaya sahip olduğunu gösteriyor bu genç bayanın. Sahiden olağan süreci takip etseydi tıp fakültesini rahatlıkla bitirebilirdi de.
Sizi bilmem, ben bu cins zekaları değişik bulurum. Doktorluk üzere taklidinin yapılması kolay olmayan bir mesleğe bürünmek için gerçekten epey zeki olmak gerekir. Çeşitli niçinlerle kendini hekim üzere gösteren biroldukca bireyle ilgili yüzlerce haber okumuşuzdur. Yani cazibesi -itibarı da- yüksek bir meslek doktorluk, malum. Olmayı epeyce isteyip de bir türlü olamayanların bu hasretlerini hekim kılığına bürünerek giderdikleri de oluyor. Şahidiz buna.
Tomarkin: Hükümdarın tabibi bir kimyacı
Bu natürel ki yalnızca ülkemizde rastlanan bir durum değil. Öbür ülkelerde de benzerlerine rastlanıyor bu cins olayların. Hatta uydurma tabipler içinde tarihe geçmiş olanlar da var. Bunlardan biri Leander Tomarkin isimli bir İsviçreliydi. 1895 doğumlu bu deha sahtekar kimya tahsili gördüğü üniversiteyi bıraktıktan daha sonra, vaktinin birçoklarını babasının laboratuvarında iksirler, ilaçlar yapmakla geçirirdi. Hatta geliştirdiği “antimikrobum” isimli zatürre ilacıyla Papa 15. Benedict’in zatürresini tedavi edebileceğini de tez etmişti, denir.. Papa, Tomarkin onu tedavi edemeden ölmüş alışılmış lakin Papa’yı tedavi edeceğini söylemesi bile onu dünya çapında üne kavuşturmuştu. Bu ünü yardımıyla İtalya Hükümdarı III. Victor Emmanuel’in zatürreden muzdarip kuzenini tedavi etmiş, tedavinin başarısı üzerine Kral Victor, onu ailesinin özel tabibi yapmıştı. Hekim olmadığı biçimde kendisini kabul ettirmiş bir tanesiydi Tomarkin. O denli ki düzenlediği iki konferansa Albert Einstein onur konuğu olarak katılmıştır.
Kristina Ross’u da herbiçimde bilenler vardır. Nispeten yeni bir olay sayılır. Kendisini plastik cerrah olarak tanıtmakta o kadar ustaydı ki o denli olmadığını anlamak neredeyse olanaksızdı derler. Bir hekim kadar tıbbi tabirlere hakim olan Ross’un aslında darp hatasından iki yıl mahpus yatmış biri olduğu ortaya çıkmıştı. Erkek olarak doğan Ross transseksüel bir bayandı. Uydurma doktorluk yapmak cürmünden 360 gün mahpus cezasına çarptırılmıştı.
senelerca kendini diş doktoru olarak tanıtmayı başararak sayısız hastayı tedavi eden Francisco Rendon da değişiktir natürel. Avustralyalı Nora Zacardas da tıpta çok sıkıntı olan bir branşı yani psikiyatriyi seçmişti kendisine meslek olarak. “Müşterilerinden” binlerce dolar fiyat talep eden Zacardas o kadar inandırıcıydı ki arkadaşları onun verdiği ilaçları kullanacak kadar inandılar hekim olduğuna. Yalnızca onlar değil on beş yıllık kendi tabibi bile inanmıştı. O denli ki, Zacardas’a tıp fakültesini bitirdiğinde kendisine bir iş ayarlayacağını bile söylemişti. Arkadaşlarından birinin annesini kandıramadı lakin onun yardımıyla sahtekarlığı ortaya çıktı.
Yüzlerce hasta muayene etti
ABD’de bir yaşlı bakım konutu Ernest Addo‘yu hekim olarak işe almıştı. Addo, altı ay boyunca Georgia ile Güney Carolina’daki huzurevlerinde 500’den çok “hasta” muayene etti. Lakin hakkında hiç bir şikayet ya da kuşku yokken bir arkadaşının eşinden gelen telefonun akabinde “nazaranvinden” ayrıldı. Gerçek bir hekim olan arkadaşının eşi kocasının postalarını incelerken ona ilişkin olmayan bir kredi kartı faturası bulmuştu. Faturada ismi yazılı Oddo, doktorluk yapmak için arkadaşının kimliğini çaldığını itiraf etmek zorunda kaldı. Belize’de tıp eğitimi aldığı lakin mezun olmadığı için kuşku çekmeden doktorluk yapabiliyordu.
bir daha ABD’de hiç ancak hiçbir tıp eğitimi olmayan Keith Allen Barton tedavi etmeye ikna ettiği iki bayandan binlerce dolar para almıştı. Bu bayanlardan biri iki çocuğuyla birlikte HIV hastası idiler. Barton’a tam 18 bin dolar ödeyen bayanın dokuz yaşındaki çocuğu gerçek bir doktora gitmediği için öldü. Barton’u uydurma doktorluk cürmünden altı yıla mahkum ettiler.
Doktorlukta ısrar
Illinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan Gerald Barnbaum 1976 yılında ismini, Gerald Barnes olarak değiştirdi. 1979’da 29 yaşındaki John Alfred McKenzie isimli biri ağız kuruluğu, apansız kilo kaybı, baş dönmesi, susuzluk şikayetleriyle Barnbaum’a geldi. Bu belirtiler denetimsiz diyabete işaret ettiği biçimde Barnbaum’un acil servise göndermek yerine meskene gidip şeker yememesini söylemiş olduği McKenzie’nin cesedi iki gün daha sonra bulundu. Diyabete bağlı komplikasyonlar niçiniyle ölmüştü. Barnbaum tutuklanarak, kasıtsız adam öldürme hatasından üç yıl mahpus cezasına çarptırıldı fakat 18 ay yattı. Koşullu tahliye ile özgür bırakıldıktan daha sonra yeniden doktorluk yapmaya başladı. Hem lisansı olmadan doktorluk yapmaktan, birebir vakitte kimlik hırsızlığından iki sefer daha tutuklandı, yeniden mahpusa gönderildi. 1995 yılında mahpustan çıktı. Hastalarının birçoklarının FBI casusu olduğu Executive Health Group’ta muayene yaparak bir daha “işe” başladı. Bir yıl ortasında deşifre oldu, tutuklandı. Posta dolandırıcılığından hatalı bulundu, 10 yıl ceza aldı. Fakat, bir mahkum nakli sırasında Barnbaum minibüsten kaçtı, firardayken tekrar doktorluğa başladı. Haftalar daha sonra tutuklanarak cezasına iki buçuk yıl daha eklendi. 2018 yılında hür bırakıldı. Doktorluk yapmadaki şu ısrara bakar mısınız?
Daha onlarca bu biçimde insan var. “Tedavileriyle” epey insanı hayattan kopardılar. İçinde ukde kaldığı, tabip olamadığı ya da doktoruğu sevdiği için – daha pek epey münasebetle de – “sahte doktorluk” yapanların sayısı az değil. Bunlar önemli ruhsal problemleri olan beşerler. Bu niçinle “doktor” kılığına giriyorlar.
“Nereye giderlerse gitsinler” denilen tabiplerin memleketi terk etmelerinden, her gün şiddete uğrayan sıhhat işçileri ile hekimlerin mesleği bırakmalarından daha sonra hemşirenin de tabibin da düzmecesine bile muhtaç olacağız.
Tekirdağ’daki o “sahte doktor”a da âlâ davranmalı. Gerçek tabipler kaçıp gidiyor, onu nazaranve çağırabilirler yakında zira.
Sahtelerine bile muhtaç olacağız Kendini tıp fakültesi mezunu göstermek, doktorluk yapmak için gerekli evrakları hazırlamak, girdiği ameliyatları izledikten daha sonra hastalara dikiş atacak kadar “işi” öğrenmek, berbata kullanmış da olsa dayanılmaz bir zekaya sahip olduğunu gösteriyor bu genç bayanın. Sahiden olağan süreci takip etseydi tıp fakültesini rahatlıkla bitirebilirdi de.
Sizi bilmem, ben bu cins zekaları değişik bulurum. Doktorluk üzere taklidinin yapılması kolay olmayan bir mesleğe bürünmek için gerçekten epey zeki olmak gerekir. Çeşitli niçinlerle kendini hekim üzere gösteren biroldukca bireyle ilgili yüzlerce haber okumuşuzdur. Yani cazibesi -itibarı da- yüksek bir meslek doktorluk, malum. Olmayı epeyce isteyip de bir türlü olamayanların bu hasretlerini hekim kılığına bürünerek giderdikleri de oluyor. Şahidiz buna.
Tomarkin: Hükümdarın tabibi bir kimyacı
Bu natürel ki yalnızca ülkemizde rastlanan bir durum değil. Öbür ülkelerde de benzerlerine rastlanıyor bu cins olayların. Hatta uydurma tabipler içinde tarihe geçmiş olanlar da var. Bunlardan biri Leander Tomarkin isimli bir İsviçreliydi. 1895 doğumlu bu deha sahtekar kimya tahsili gördüğü üniversiteyi bıraktıktan daha sonra, vaktinin birçoklarını babasının laboratuvarında iksirler, ilaçlar yapmakla geçirirdi. Hatta geliştirdiği “antimikrobum” isimli zatürre ilacıyla Papa 15. Benedict’in zatürresini tedavi edebileceğini de tez etmişti, denir.. Papa, Tomarkin onu tedavi edemeden ölmüş alışılmış lakin Papa’yı tedavi edeceğini söylemesi bile onu dünya çapında üne kavuşturmuştu. Bu ünü yardımıyla İtalya Hükümdarı III. Victor Emmanuel’in zatürreden muzdarip kuzenini tedavi etmiş, tedavinin başarısı üzerine Kral Victor, onu ailesinin özel tabibi yapmıştı. Hekim olmadığı biçimde kendisini kabul ettirmiş bir tanesiydi Tomarkin. O denli ki düzenlediği iki konferansa Albert Einstein onur konuğu olarak katılmıştır.
Kristina Ross’u da herbiçimde bilenler vardır. Nispeten yeni bir olay sayılır. Kendisini plastik cerrah olarak tanıtmakta o kadar ustaydı ki o denli olmadığını anlamak neredeyse olanaksızdı derler. Bir hekim kadar tıbbi tabirlere hakim olan Ross’un aslında darp hatasından iki yıl mahpus yatmış biri olduğu ortaya çıkmıştı. Erkek olarak doğan Ross transseksüel bir bayandı. Uydurma doktorluk yapmak cürmünden 360 gün mahpus cezasına çarptırılmıştı.
senelerca kendini diş doktoru olarak tanıtmayı başararak sayısız hastayı tedavi eden Francisco Rendon da değişiktir natürel. Avustralyalı Nora Zacardas da tıpta çok sıkıntı olan bir branşı yani psikiyatriyi seçmişti kendisine meslek olarak. “Müşterilerinden” binlerce dolar fiyat talep eden Zacardas o kadar inandırıcıydı ki arkadaşları onun verdiği ilaçları kullanacak kadar inandılar hekim olduğuna. Yalnızca onlar değil on beş yıllık kendi tabibi bile inanmıştı. O denli ki, Zacardas’a tıp fakültesini bitirdiğinde kendisine bir iş ayarlayacağını bile söylemişti. Arkadaşlarından birinin annesini kandıramadı lakin onun yardımıyla sahtekarlığı ortaya çıktı.
Yüzlerce hasta muayene etti
ABD’de bir yaşlı bakım konutu Ernest Addo‘yu hekim olarak işe almıştı. Addo, altı ay boyunca Georgia ile Güney Carolina’daki huzurevlerinde 500’den çok “hasta” muayene etti. Lakin hakkında hiç bir şikayet ya da kuşku yokken bir arkadaşının eşinden gelen telefonun akabinde “nazaranvinden” ayrıldı. Gerçek bir hekim olan arkadaşının eşi kocasının postalarını incelerken ona ilişkin olmayan bir kredi kartı faturası bulmuştu. Faturada ismi yazılı Oddo, doktorluk yapmak için arkadaşının kimliğini çaldığını itiraf etmek zorunda kaldı. Belize’de tıp eğitimi aldığı lakin mezun olmadığı için kuşku çekmeden doktorluk yapabiliyordu.
bir daha ABD’de hiç ancak hiçbir tıp eğitimi olmayan Keith Allen Barton tedavi etmeye ikna ettiği iki bayandan binlerce dolar para almıştı. Bu bayanlardan biri iki çocuğuyla birlikte HIV hastası idiler. Barton’a tam 18 bin dolar ödeyen bayanın dokuz yaşındaki çocuğu gerçek bir doktora gitmediği için öldü. Barton’u uydurma doktorluk cürmünden altı yıla mahkum ettiler.
Doktorlukta ısrar
Illinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan Gerald Barnbaum 1976 yılında ismini, Gerald Barnes olarak değiştirdi. 1979’da 29 yaşındaki John Alfred McKenzie isimli biri ağız kuruluğu, apansız kilo kaybı, baş dönmesi, susuzluk şikayetleriyle Barnbaum’a geldi. Bu belirtiler denetimsiz diyabete işaret ettiği biçimde Barnbaum’un acil servise göndermek yerine meskene gidip şeker yememesini söylemiş olduği McKenzie’nin cesedi iki gün daha sonra bulundu. Diyabete bağlı komplikasyonlar niçiniyle ölmüştü. Barnbaum tutuklanarak, kasıtsız adam öldürme hatasından üç yıl mahpus cezasına çarptırıldı fakat 18 ay yattı. Koşullu tahliye ile özgür bırakıldıktan daha sonra yeniden doktorluk yapmaya başladı. Hem lisansı olmadan doktorluk yapmaktan, birebir vakitte kimlik hırsızlığından iki sefer daha tutuklandı, yeniden mahpusa gönderildi. 1995 yılında mahpustan çıktı. Hastalarının birçoklarının FBI casusu olduğu Executive Health Group’ta muayene yaparak bir daha “işe” başladı. Bir yıl ortasında deşifre oldu, tutuklandı. Posta dolandırıcılığından hatalı bulundu, 10 yıl ceza aldı. Fakat, bir mahkum nakli sırasında Barnbaum minibüsten kaçtı, firardayken tekrar doktorluğa başladı. Haftalar daha sonra tutuklanarak cezasına iki buçuk yıl daha eklendi. 2018 yılında hür bırakıldı. Doktorluk yapmadaki şu ısrara bakar mısınız?
Daha onlarca bu biçimde insan var. “Tedavileriyle” epey insanı hayattan kopardılar. İçinde ukde kaldığı, tabip olamadığı ya da doktoruğu sevdiği için – daha pek epey münasebetle de – “sahte doktorluk” yapanların sayısı az değil. Bunlar önemli ruhsal problemleri olan beşerler. Bu niçinle “doktor” kılığına giriyorlar.
“Nereye giderlerse gitsinler” denilen tabiplerin memleketi terk etmelerinden, her gün şiddete uğrayan sıhhat işçileri ile hekimlerin mesleği bırakmalarından daha sonra hemşirenin de tabibin da düzmecesine bile muhtaç olacağız.
Tekirdağ’daki o “sahte doktor”a da âlâ davranmalı. Gerçek tabipler kaçıp gidiyor, onu nazaranve çağırabilirler yakında zira.