Vitra
New member
Tabansız Göl, ‘çamur göl’ oldu Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Hafriyat yapıldığı için gölü besleyen drenaj ve taban bozuldu. Her yağmurda göldeki hareketlilikte su bulanıp çamurlu görünecek. Doğallığı ile fauna ve florasını kaybeden gölün eski haline dönmesi epey güç” dedi.
Kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz düzeyinden 2 bin 140 metre yükseklikte olan ve görünümüyle ilgi çeken Taşköprü Yaylası’ndaki Tabansız Göl’de, ‘define’ söylentisi üzerine 2 kişi, hafriyat için müracaatta bulundu. Trabzon Kültür Varlıklarını Müdafaa Bölge Heyeti ve Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’nün olumlu görüşleri üzerine Gümüşhane Müze Müdürlüğü’nce ilgili bireylere define arama ruhsatı verildi. Bölgede, 6 Kasım 2019’da, jandarma yetkililerinin eşlik ettiği hafriyatta suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Jandarma takımları, hafriyat alanına kimsenin yaklaşmasına müsaade vermedi. Kaynağı ve akarı olmayan Tabansız Göl’de, 4 gün sürdürülen hafriyat çalışmaları, define bulunamayınca sonlandırıldı.
Hareket planı hazırlandı
Buzul Çağı’ndan kalma, 12 bin yıllık Tabansız Göl’de tamamlanan hafriyat çalışmalarının akabinde takımlar, alandan ayrıldı. Yol düzeyi ile birleştirilen göl alanı, taş ve toprak yığını haline döndü. Hafriyat daha sonrası toprak doldurularak kapatılan Tabansız Göl’ün eski haline döndürülmesi için çalışma başlatıldı. 4 unsurluk aksiyon planı kapsamında göl için alana dökülen, dayanıksız toprak çıkarıldı. Yerine ise suya sağlam kireçli ve killi toprak döküldü.
Eski manzarası yok
Silindirle tabanı hazırlanan göl alanına, yandaki dereden boru sınırlarıyla doğal kaynak suyu verildi. Göl etrafının flora ve endemik tiplerinin korunmasına yönelik de çalışma gerçekleştirildi. Göle yakındaki doğal kaynaktan su verildi. 1 ay boyunca su verilen göl doldu, su tutmaya başladı lakin berraklığına kavuşamadı. Çamurlu haliyle göl, eski dokusundan uzak görünüme büründü.
‘Dipsiz Göl artık öldü’
Gölün eski haline dönmesinin mümkün olmadığını söyleyen jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Doğal ekolojik yapıyı yapay olarak yapmak mümkün değil zira göldeki şartlar kısa vakit ortasında değil uzun jeolojik devirde gelişmiş yapılardı. Göl suyunun bulanık olduğunu, eski özellikte olmadığını görüyoruz. Gölü besleyen sular yer altı ve yer üstü drenajı hafriyat sebebi ile tahrip edildi. Hafriyatta gölü besleyen drenaj sistemi yok edildi, doğal ekolojik yapı bozuldu. Tabansız Göl artık ölmüştür” dedi.
‘Ders çıkarılmalı’
Yapılanın yanılgı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bektaş, “Bu kusurdan ders çıkarılmalı. Bölgemizde bu göl üzere fazlaca daha hoş ve büyük göllerimiz var. Bu gölleri müdafaamız lazım. Bilhassa global iklim sebebi ile Doğu Karadeniz, Türkiye’nin en hoş yaşanabilir yerleri. Biz bu doğal hoşlukları turizme katabilirsek bu bölgenin hayat kalitesi daha da epey artar” diye konuştu.
Yaylada yaşayan Hüseyin Fidan ise “Göl, define arama mazereti ile işgal edildi, tabiatı bozuldu. Bakanlık el koyduktan daha sonra gölde hoş çalışmalar yapıldı. Buranın turizme kazandırılmasını bekliyoruz” dedi.
Süleyman Dervişoğlu ise “Gölü görmeye fazlaca insan geliyor. Ben de gölde görsel bir şölen olsun, diye heves ettim, kaz aldım. Kazlarımı daima buraya getirip gölde yüzmelerini seyrediyorum” diye konuştu.
Kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz düzeyinden 2 bin 140 metre yükseklikte olan ve görünümüyle ilgi çeken Taşköprü Yaylası’ndaki Tabansız Göl’de, ‘define’ söylentisi üzerine 2 kişi, hafriyat için müracaatta bulundu. Trabzon Kültür Varlıklarını Müdafaa Bölge Heyeti ve Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’nün olumlu görüşleri üzerine Gümüşhane Müze Müdürlüğü’nce ilgili bireylere define arama ruhsatı verildi. Bölgede, 6 Kasım 2019’da, jandarma yetkililerinin eşlik ettiği hafriyatta suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Jandarma takımları, hafriyat alanına kimsenin yaklaşmasına müsaade vermedi. Kaynağı ve akarı olmayan Tabansız Göl’de, 4 gün sürdürülen hafriyat çalışmaları, define bulunamayınca sonlandırıldı.
Hareket planı hazırlandı
Buzul Çağı’ndan kalma, 12 bin yıllık Tabansız Göl’de tamamlanan hafriyat çalışmalarının akabinde takımlar, alandan ayrıldı. Yol düzeyi ile birleştirilen göl alanı, taş ve toprak yığını haline döndü. Hafriyat daha sonrası toprak doldurularak kapatılan Tabansız Göl’ün eski haline döndürülmesi için çalışma başlatıldı. 4 unsurluk aksiyon planı kapsamında göl için alana dökülen, dayanıksız toprak çıkarıldı. Yerine ise suya sağlam kireçli ve killi toprak döküldü.
Eski manzarası yok
Silindirle tabanı hazırlanan göl alanına, yandaki dereden boru sınırlarıyla doğal kaynak suyu verildi. Göl etrafının flora ve endemik tiplerinin korunmasına yönelik de çalışma gerçekleştirildi. Göle yakındaki doğal kaynaktan su verildi. 1 ay boyunca su verilen göl doldu, su tutmaya başladı lakin berraklığına kavuşamadı. Çamurlu haliyle göl, eski dokusundan uzak görünüme büründü.
‘Dipsiz Göl artık öldü’
Gölün eski haline dönmesinin mümkün olmadığını söyleyen jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Doğal ekolojik yapıyı yapay olarak yapmak mümkün değil zira göldeki şartlar kısa vakit ortasında değil uzun jeolojik devirde gelişmiş yapılardı. Göl suyunun bulanık olduğunu, eski özellikte olmadığını görüyoruz. Gölü besleyen sular yer altı ve yer üstü drenajı hafriyat sebebi ile tahrip edildi. Hafriyatta gölü besleyen drenaj sistemi yok edildi, doğal ekolojik yapı bozuldu. Tabansız Göl artık ölmüştür” dedi.
‘Ders çıkarılmalı’
Yapılanın yanılgı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bektaş, “Bu kusurdan ders çıkarılmalı. Bölgemizde bu göl üzere fazlaca daha hoş ve büyük göllerimiz var. Bu gölleri müdafaamız lazım. Bilhassa global iklim sebebi ile Doğu Karadeniz, Türkiye’nin en hoş yaşanabilir yerleri. Biz bu doğal hoşlukları turizme katabilirsek bu bölgenin hayat kalitesi daha da epey artar” diye konuştu.
Yaylada yaşayan Hüseyin Fidan ise “Göl, define arama mazereti ile işgal edildi, tabiatı bozuldu. Bakanlık el koyduktan daha sonra gölde hoş çalışmalar yapıldı. Buranın turizme kazandırılmasını bekliyoruz” dedi.
Süleyman Dervişoğlu ise “Gölü görmeye fazlaca insan geliyor. Ben de gölde görsel bir şölen olsun, diye heves ettim, kaz aldım. Kazlarımı daima buraya getirip gölde yüzmelerini seyrediyorum” diye konuştu.