Spiriulina alg olarak tanımlanan bitkiler içinde deniz yosunu sınıfındadır. Bilhassa vejetaryen ve vegan bireylerin sık tercih ettiği önemli besleyici bir besindir. Spirulina platensis’in Aztek uygarlığı devrinden bu yana yiyecek olarak tüketildiği belgelenmiş bir bilgi.
niye bizim haberimiz yok diyeceksiniz?
Zira ülkemizde kullanması yeni yeni yaygınlaşıyor diyebiliriz. Son vakit içinderda ün kazanmasının niçini ise NASA’nın uzun periyodik uzay seyahatlerinde kullanım için besleyici niteliği ile spirulina’yı aday göstermesi olmuştur.
Kuru yükünün yaklaşık %70’i protein olan spirulina’nın %15’i karbonhidrat ve %6’sı yağlardan oluşuyor. Spirulina’nın içerdiği protein ölçüsünün bu kadar kıymetli görülmesinin niçini ise tüm esansiyel aminoasitleri içeriyor olması.
Spirulinanın içerdiği en değerli mikro besinler ise demir, selenyum, b12 ve kalsiyumdur.
Spirulinanın içeriğinde bulunan b12, bedende kullanılan b12’ye benzeyen pseudo (yalancı) b12 vitaminidir. Bu sebeple spirulinayı b12 gereksinimini karşılamak için tercih etmek mantıklı değil.
Spirulina karaciğer, hudut sistemi ve böbrek hami tesirleri yanında; antitümör, anti kanserojen, antienflamatuvar, antioksidan, hipoglisemik ve hipolipidemik işlevlere sahip olduğu bildirilmektedir. Spirulina desteğinin açlık kan şekeri düzeyini kıymetli ölçüde azalttığı bildirilmiştir (Mani et al. 2000). Ayrıyeten %16 Spurilina içeren besin desteği alınmasının kandaki toplam kolesterol, LDL, VLDL ve fosfolipidlerin artışını değerli ölçüde düşürdüğü gösterilmiş. (Ravi et al. 2010).
Pekala bunu kullanmalı mıyız?
Spirulina besin pahaları açısından çok güçlü bir besin. Ancak önemli makro alımı yapmak için pek fazla spirulina tüketmek gerekiyor ki bu maliyeti çok fazla arttıracaktır. Bu sebeple besleyici özelliği sebebiyle spirulina kullanmak mantıklı değil. Fakat tıbbi sebepler ötürüsı ile (alerjik rinit, karaciğer yağlanması, kan yağlarının yüksekliği ve diyetin desteklenmesi gibi) spirulina tercihi mantıklı olacaktır.
• Kan kolesterol seviyeleri kullanması için günde 1 gram,
• Hipertansiyon tedavisine ek olarak günde 3.5 gram,
• Karaciğer yağlanması için ise günde 4 gram, olarak kullanılabilir.
niye bizim haberimiz yok diyeceksiniz?
Zira ülkemizde kullanması yeni yeni yaygınlaşıyor diyebiliriz. Son vakit içinderda ün kazanmasının niçini ise NASA’nın uzun periyodik uzay seyahatlerinde kullanım için besleyici niteliği ile spirulina’yı aday göstermesi olmuştur.
Kuru yükünün yaklaşık %70’i protein olan spirulina’nın %15’i karbonhidrat ve %6’sı yağlardan oluşuyor. Spirulina’nın içerdiği protein ölçüsünün bu kadar kıymetli görülmesinin niçini ise tüm esansiyel aminoasitleri içeriyor olması.
Spirulinanın içerdiği en değerli mikro besinler ise demir, selenyum, b12 ve kalsiyumdur.
Spirulinanın içeriğinde bulunan b12, bedende kullanılan b12’ye benzeyen pseudo (yalancı) b12 vitaminidir. Bu sebeple spirulinayı b12 gereksinimini karşılamak için tercih etmek mantıklı değil.
Spirulina karaciğer, hudut sistemi ve böbrek hami tesirleri yanında; antitümör, anti kanserojen, antienflamatuvar, antioksidan, hipoglisemik ve hipolipidemik işlevlere sahip olduğu bildirilmektedir. Spirulina desteğinin açlık kan şekeri düzeyini kıymetli ölçüde azalttığı bildirilmiştir (Mani et al. 2000). Ayrıyeten %16 Spurilina içeren besin desteği alınmasının kandaki toplam kolesterol, LDL, VLDL ve fosfolipidlerin artışını değerli ölçüde düşürdüğü gösterilmiş. (Ravi et al. 2010).
Pekala bunu kullanmalı mıyız?
Spirulina besin pahaları açısından çok güçlü bir besin. Ancak önemli makro alımı yapmak için pek fazla spirulina tüketmek gerekiyor ki bu maliyeti çok fazla arttıracaktır. Bu sebeple besleyici özelliği sebebiyle spirulina kullanmak mantıklı değil. Fakat tıbbi sebepler ötürüsı ile (alerjik rinit, karaciğer yağlanması, kan yağlarının yüksekliği ve diyetin desteklenmesi gibi) spirulina tercihi mantıklı olacaktır.
• Kan kolesterol seviyeleri kullanması için günde 1 gram,
• Hipertansiyon tedavisine ek olarak günde 3.5 gram,
• Karaciğer yağlanması için ise günde 4 gram, olarak kullanılabilir.