Sarr
Active member
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda klasik yay ferdî branşında uğraş eden Mete Gazoz, finalde İtalyan Mauro Nespoli’yi yenerek altın kazanırken, okçulukta Türkiye’ye tarihli birinci olimpiyat madalyasını da kazandırmış oldu.
Tekvandoda alınan 2 bronz madalyanın akabinde Türkiye, 3’üncü madalyasını okçuluk branşında Mete ile aldı. İkinci sefer olimpiyatlara katılan ulusal atlet, klasik yay kişisel branşında Tokyo macerasına 1. çeşitte Lüksemburg’dan Jeff Henckels’i 6-0 yenerek başladı. 2. cins çabasında ise Avustralya’dan Ryan Tyack’i 7-3 mağlup ederek 3. cinse yükseldi.
Bu cinste Avustralya’dan Taylor Worth’u 7-1 ile geçerek çeyrek finale çıkan Mete Gazoz, dünya 1 numarası Brandy Ellison ile eşleşti. Olimpiyat 3.’sü Dünya şampiyonu ABD’li Brandy Ellison’u çekişmeli geçen atışlar sonunda 7-3 yenen Mete, yarı finalde ise olimpiyatlarda 5. defa uğraş eden 2012 Londra’da gümüş madalya kazanan 37 yaşındaki Japon Takaharu Furukawa’yı da 7-1 devirdi.
Finalde ise nefesler tutuldu. İtalyan Mauro Nespoli karşısında 1. seti 26-29 kaybeden Mete dayanılmaz bir geri dönüşe imza attı. 2. sette 28-28 birlikteliği yakalayan ulusal okçumuz, 3. seti 27-26 aldı, 4. set ise 29-29 birliktelikle geçildi. Setlerin finalinde Nespoli karşısında 5. seti 29-26 alan Mete Gazoz, maçı da 6-4 kazanarak ülkemize tarihi bir gün yaşattı ve altın madalyanın sahibi oldu.
Planlı ve disiplinli çalışma
Dünya Okçuluk Federasyonu Lideri Uğur Erdener de en az Mete Gazoz kadar gururlu ve memnun bir gün yaşadı. Ulusal atlete altın madalyasını veren Erdener merasimden daha sonra şu sözleri kullandı:
“Federasyonumuzu kutluyorum. Uzun ve planlı çalışmanın kararı geldi. Bir Türk okçusuna altın madalya vermek talihine ulaştım. Mete Gazoz’u ve hocasını yürekten kutluyorum. Bu ortada kıymetli kardeşim Abdullah Topaloğlu’na da acısı niçiniyle başsağlığı diliyorum. Mete’nin şampiyon olduğu sırada eşini kaybeden federasyon başkınımız Topaloğlu’nun acısını paylaşıyorum.”
2. olimpiyatında doruğa çıktı!
Evvel 2016 Rio’da gayret eden Mete Gazoz, ikinci oyunlarında 22 yaşında olimpiyat altınını alarak büyük bir muvaffakiyete imza atarken muvaffakiyet basamaklarını da tek tek çıktı. 2016 Avrupa Okçuluk Şampiyonası’ndaki kişisel kategoride gümüş madalya alarak dikkatleri üzerine çeken ulusal gururumuz, 2016 Rio’da da Türk kafilesinin en genç sportmeni oldu. Aslında bu altın madalyanın birinci sinyalleri Yasemin Ecem Anagöz ile birlikte çıktığı grup karşılaşmasında geldi. Gazoz-Anagöz ikilisi karışık kadro kategorisinde bronz madalya maçında Meksika’ya 6-2 mağlup oldu ve kürsüyü kılpayı kaçırdı.
Bugünler için her şeyi yaptı
Mete Gazoz aslında bugünlere gelmek için temelini epeyce sağlam attı. Yalnızca spor kollarında okçuluk ile uğraşmayan evvel 8 yaşına kadar omuz gelişmeninin düzgün olması için yüzmeye gitti. Uyum katkısı için basketbol da oynayan Mete Gazoz, görme ile dikkat yeteneği için fotoğraf ile de uğraştı. Son olarak göz ve el uyumu için piyano da çalan ulusal atlet, bugünlere kolay gelmedi. Bir piramit üzere her şeyi tek tek işleyen Mete, herkese örnek olacak bir gelişim öyküsü de yazdı.
Aslında ulusal atletin bu gelişmeninin ardında kendisi üzere okçuluk sporuyla uğraşan annesi ve babası vardı. Okçuluk Federasyonu’nda altyapıdan sorumlu antrenörlük de yapan Baba Gazoz, daha evvel verdiği bir röportajda oğlunun bu başarılı gelişmenini şu sözlerle özetledi: “Doğru teknik, gerçek kas yapısı, gerçek sonuç.”
‘Gururumuz oldun’
Evvel A Ulusal Bayan Voleybol Takımımız’ın Arjantin galibiyetini salondan izleyen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, akabinde da Mete Gazoz’un ülkemize büyük bir gurur yaşatarak altın aldığı madalya merasimini takip etti. Ulusal okçuyu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüştürdükten daha sonra kendisi de kutlayan Bakan Kasapoğlu, “bu biçimde bir vakitte aldığın altın madalyayla sahiden gururumuz oldun. Allah yolunu açık etsin” dedi.
‘Eli titremedi’
Reuters ve AP haber ajansları Mete Gazoz’un şampiyonluğunu son dakika gelişmesi olarak duyurdu. Olimpiyatlar’ın resmi sitesinde 5. setin kırılma yeri olduğu belirtilerek ‘Bu kısımda Mete’nin eli hiç titremedi’ yorumu yapıldı. Dünya Okçuluk Federasyonu toplumsal medya hesaplarından da Mete’nin Türkiye’ye tarihli birinci okçuluk olimpiyat altınını getirdiğine yönelik paylaşımlar gerçekleştirildi. İngiliz The Guardian’da Mete Gazoz için ‘görünüşü kitap okumaya düşkün çocuklara benziyor’ benzetmesi yapıldı.
‘2016’da verdiğim sözümü tuttum’
Son atışının akabinde büyük bir sevinç yaşayan ve tarihi muvaffakiyetini evvel Antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin ile paylaşan Mete Gazoz kendisine mikrofon uzatıldığında ise konuşmakta hayli zorlandı. Tanım edilemez bir his yaşadığını vurgulayan ulusal okçumuz şu tabirleri kullandı: “2016 olimpiyatlarındaki röportajda ‘Tokyoda altın alacağım’ demiştim, kelam vermiştim. Bunu tuttum. Çok tanım edecek bir şey yok açıkçası. Bu muvaffakiyet anlatılamaz. Ekran başında bizi izleyen herkese epeyce teşekkür ederim.”
Mete Gazoz toplumsal medya paylaşımında yazığı notta ise “Ülkemizi kürsünün en üst basamağında temsil etmenin gururunun yanı sıra, Türk sporu için, ülkemizin gençlerini spora teşvik etmek, onlara yol göstermek için çıktığım yolda epey pahalı adımlar atmış oldum. Artık bu hoş zaferin tadını çıkartma vakti, daha sonrasında yapacak fazlaca işimiz var” diye yazdı.
Şapka Mete’ye uğur getirdi!
Ülkemize tarihi bir gün yaşatan Mete Gazoz’un değişik bir uğuru olduğu da ortaya çıktı. Her galibiyetin akabinde kendine has hareketini yapan ulusal atletin taktığı şapka ise antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin’in 2008 Çin Olimpiyat Oyunları’nda taktığı şapkaydı. Bu totem de alınan madalya da yerini aldı.
Öte yandan okçuluk, Türkiye’ye olimpiyatlarda madalya getiren 7. branş oldu. Türkiye, olimpiyatlarda kazandığı toplam 93 madalyanın tamamını atletizm, boks, güreş, halter, judo ve tekvando branşlarında aldı. Okçulukta alınan muvaffakiyetle toplam madalya sayısı 94’e, madalya getiren branş sayısı da 7’ye yükseldi.
‘Türkiye’nin artık altın madalyası var’
Doğal ki ulusal okçu Mete Gazoz’un yaşattığı gurur bir oburdu. Lakin bunda en büyük hisse sahiplerinden biri de Antrenör Yusuf Göktuğ Ergin oldu.
Finalin akabinde en az Mete kadar sevinen Ergin, “Türk okçuluğu sonunda madalya ile buluştu. Kelam ile tanım edilecek bir şey değil bu muvaffakiyet. Atletlerimize daima inandık. Mete gösterdi bize burada madalya alabileceğini. Söylenecek tek şey: artık Türk okçuluğunun olimpiyat altını var” dedi.
Bir sevinç bir hüzün
Mete Gazoz, Tokyo’da kazandığı altınla tarihi bir muvaffakiyete imza atarken, Türk halkına da büyük bir sevinç yaşattı. Tüm Türkiye Tokyo’da olmasa da ekranları başında ulusal okçumuzu desteklerken tıpkı anda bir hüzün de yaşandı. Mete altını boynuna taktığı saatlerde Okçuluk Federasyonu Lideri Abdullah Topaloğlu ise eşi Perihan Topaloğlu’nu kaybederek büyük yıkım yaşadı.
Tekvandoda alınan 2 bronz madalyanın akabinde Türkiye, 3’üncü madalyasını okçuluk branşında Mete ile aldı. İkinci sefer olimpiyatlara katılan ulusal atlet, klasik yay kişisel branşında Tokyo macerasına 1. çeşitte Lüksemburg’dan Jeff Henckels’i 6-0 yenerek başladı. 2. cins çabasında ise Avustralya’dan Ryan Tyack’i 7-3 mağlup ederek 3. cinse yükseldi.
Bu cinste Avustralya’dan Taylor Worth’u 7-1 ile geçerek çeyrek finale çıkan Mete Gazoz, dünya 1 numarası Brandy Ellison ile eşleşti. Olimpiyat 3.’sü Dünya şampiyonu ABD’li Brandy Ellison’u çekişmeli geçen atışlar sonunda 7-3 yenen Mete, yarı finalde ise olimpiyatlarda 5. defa uğraş eden 2012 Londra’da gümüş madalya kazanan 37 yaşındaki Japon Takaharu Furukawa’yı da 7-1 devirdi.
Finalde ise nefesler tutuldu. İtalyan Mauro Nespoli karşısında 1. seti 26-29 kaybeden Mete dayanılmaz bir geri dönüşe imza attı. 2. sette 28-28 birlikteliği yakalayan ulusal okçumuz, 3. seti 27-26 aldı, 4. set ise 29-29 birliktelikle geçildi. Setlerin finalinde Nespoli karşısında 5. seti 29-26 alan Mete Gazoz, maçı da 6-4 kazanarak ülkemize tarihi bir gün yaşattı ve altın madalyanın sahibi oldu.
Planlı ve disiplinli çalışma
Dünya Okçuluk Federasyonu Lideri Uğur Erdener de en az Mete Gazoz kadar gururlu ve memnun bir gün yaşadı. Ulusal atlete altın madalyasını veren Erdener merasimden daha sonra şu sözleri kullandı:
“Federasyonumuzu kutluyorum. Uzun ve planlı çalışmanın kararı geldi. Bir Türk okçusuna altın madalya vermek talihine ulaştım. Mete Gazoz’u ve hocasını yürekten kutluyorum. Bu ortada kıymetli kardeşim Abdullah Topaloğlu’na da acısı niçiniyle başsağlığı diliyorum. Mete’nin şampiyon olduğu sırada eşini kaybeden federasyon başkınımız Topaloğlu’nun acısını paylaşıyorum.”
2. olimpiyatında doruğa çıktı!
Evvel 2016 Rio’da gayret eden Mete Gazoz, ikinci oyunlarında 22 yaşında olimpiyat altınını alarak büyük bir muvaffakiyete imza atarken muvaffakiyet basamaklarını da tek tek çıktı. 2016 Avrupa Okçuluk Şampiyonası’ndaki kişisel kategoride gümüş madalya alarak dikkatleri üzerine çeken ulusal gururumuz, 2016 Rio’da da Türk kafilesinin en genç sportmeni oldu. Aslında bu altın madalyanın birinci sinyalleri Yasemin Ecem Anagöz ile birlikte çıktığı grup karşılaşmasında geldi. Gazoz-Anagöz ikilisi karışık kadro kategorisinde bronz madalya maçında Meksika’ya 6-2 mağlup oldu ve kürsüyü kılpayı kaçırdı.
Bugünler için her şeyi yaptı
Mete Gazoz aslında bugünlere gelmek için temelini epeyce sağlam attı. Yalnızca spor kollarında okçuluk ile uğraşmayan evvel 8 yaşına kadar omuz gelişmeninin düzgün olması için yüzmeye gitti. Uyum katkısı için basketbol da oynayan Mete Gazoz, görme ile dikkat yeteneği için fotoğraf ile de uğraştı. Son olarak göz ve el uyumu için piyano da çalan ulusal atlet, bugünlere kolay gelmedi. Bir piramit üzere her şeyi tek tek işleyen Mete, herkese örnek olacak bir gelişim öyküsü de yazdı.
Aslında ulusal atletin bu gelişmeninin ardında kendisi üzere okçuluk sporuyla uğraşan annesi ve babası vardı. Okçuluk Federasyonu’nda altyapıdan sorumlu antrenörlük de yapan Baba Gazoz, daha evvel verdiği bir röportajda oğlunun bu başarılı gelişmenini şu sözlerle özetledi: “Doğru teknik, gerçek kas yapısı, gerçek sonuç.”
‘Gururumuz oldun’
Evvel A Ulusal Bayan Voleybol Takımımız’ın Arjantin galibiyetini salondan izleyen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, akabinde da Mete Gazoz’un ülkemize büyük bir gurur yaşatarak altın aldığı madalya merasimini takip etti. Ulusal okçuyu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüştürdükten daha sonra kendisi de kutlayan Bakan Kasapoğlu, “bu biçimde bir vakitte aldığın altın madalyayla sahiden gururumuz oldun. Allah yolunu açık etsin” dedi.
‘Eli titremedi’
Reuters ve AP haber ajansları Mete Gazoz’un şampiyonluğunu son dakika gelişmesi olarak duyurdu. Olimpiyatlar’ın resmi sitesinde 5. setin kırılma yeri olduğu belirtilerek ‘Bu kısımda Mete’nin eli hiç titremedi’ yorumu yapıldı. Dünya Okçuluk Federasyonu toplumsal medya hesaplarından da Mete’nin Türkiye’ye tarihli birinci okçuluk olimpiyat altınını getirdiğine yönelik paylaşımlar gerçekleştirildi. İngiliz The Guardian’da Mete Gazoz için ‘görünüşü kitap okumaya düşkün çocuklara benziyor’ benzetmesi yapıldı.
‘2016’da verdiğim sözümü tuttum’
Son atışının akabinde büyük bir sevinç yaşayan ve tarihi muvaffakiyetini evvel Antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin ile paylaşan Mete Gazoz kendisine mikrofon uzatıldığında ise konuşmakta hayli zorlandı. Tanım edilemez bir his yaşadığını vurgulayan ulusal okçumuz şu tabirleri kullandı: “2016 olimpiyatlarındaki röportajda ‘Tokyoda altın alacağım’ demiştim, kelam vermiştim. Bunu tuttum. Çok tanım edecek bir şey yok açıkçası. Bu muvaffakiyet anlatılamaz. Ekran başında bizi izleyen herkese epeyce teşekkür ederim.”
Mete Gazoz toplumsal medya paylaşımında yazığı notta ise “Ülkemizi kürsünün en üst basamağında temsil etmenin gururunun yanı sıra, Türk sporu için, ülkemizin gençlerini spora teşvik etmek, onlara yol göstermek için çıktığım yolda epey pahalı adımlar atmış oldum. Artık bu hoş zaferin tadını çıkartma vakti, daha sonrasında yapacak fazlaca işimiz var” diye yazdı.
Şapka Mete’ye uğur getirdi!
Ülkemize tarihi bir gün yaşatan Mete Gazoz’un değişik bir uğuru olduğu da ortaya çıktı. Her galibiyetin akabinde kendine has hareketini yapan ulusal atletin taktığı şapka ise antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin’in 2008 Çin Olimpiyat Oyunları’nda taktığı şapkaydı. Bu totem de alınan madalya da yerini aldı.
Öte yandan okçuluk, Türkiye’ye olimpiyatlarda madalya getiren 7. branş oldu. Türkiye, olimpiyatlarda kazandığı toplam 93 madalyanın tamamını atletizm, boks, güreş, halter, judo ve tekvando branşlarında aldı. Okçulukta alınan muvaffakiyetle toplam madalya sayısı 94’e, madalya getiren branş sayısı da 7’ye yükseldi.
‘Türkiye’nin artık altın madalyası var’
Doğal ki ulusal okçu Mete Gazoz’un yaşattığı gurur bir oburdu. Lakin bunda en büyük hisse sahiplerinden biri de Antrenör Yusuf Göktuğ Ergin oldu.
Finalin akabinde en az Mete kadar sevinen Ergin, “Türk okçuluğu sonunda madalya ile buluştu. Kelam ile tanım edilecek bir şey değil bu muvaffakiyet. Atletlerimize daima inandık. Mete gösterdi bize burada madalya alabileceğini. Söylenecek tek şey: artık Türk okçuluğunun olimpiyat altını var” dedi.
Bir sevinç bir hüzün
Mete Gazoz, Tokyo’da kazandığı altınla tarihi bir muvaffakiyete imza atarken, Türk halkına da büyük bir sevinç yaşattı. Tüm Türkiye Tokyo’da olmasa da ekranları başında ulusal okçumuzu desteklerken tıpkı anda bir hüzün de yaşandı. Mete altını boynuna taktığı saatlerde Okçuluk Federasyonu Lideri Abdullah Topaloğlu ise eşi Perihan Topaloğlu’nu kaybederek büyük yıkım yaşadı.