Sarr
Active member
SPOR MUHARRİRLERİ GALATASARAY-FENERBAHÇE DERBİSİNİ KIYMETLENDİRDİ
Spor Toto Üstün Lig’in 13. haftasında Galatasaray alanında ezeli rakibi Fenerbahçe’yi ağırladı. Sarı Lacivertliler Crespo’nun son dakika golüyle alandan 2-1 galip ayrıldı. Spor muharrirleri Galatasaray-Fenerbahçe derbisini kıymetlendirdi. İşte detaylar…
ŞANSAL BÜYÜKA: ‘ATAMAZSAN ATARLAR’
“Çok uzun yıllar daha sonra bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının, “Aman gol yemeyelim” diye değil, “Aman gol atalım“ diye başladığını gördüm. O denli olmasa, birinci yarıda gelen karşılıklı birer golde, iki savunma da ikişer adamla yakalanır mıydı?Hadi, Fenerbahçe’nin yediği golde, ağır savunması, Türkiye’nin en çabuk adamı Kerem Aktürkoğlu’nu yakalayamadı. Lakin Fenerbahçe golünde Mesut Özil üzere ağır bir oyuncu, topu 50 metre sürmesine karşın Galatasaray savunması yetişip müdahale edemedi.Goller dediysek, Fenerbahçe golündilk evvel İrfan Can’ın Kerem’den dayanılmaz sıyrılışı ve Mesut’a olağanüstü asisti, Türkiye’deki futbol standartlarının üstündeydi.”
‘BERKE VE KIM MUCİZE YARATTI’
“İlk yarıda Fenerbahçe’nin oyunda daha üstün, daha istekli, daha canlı olduğunu söylemeliyiz. Lakin goller haricinde iki net konumu Galatasaray kaçırdı… Evvel Feghouli; kaleci Berke’nin müdahale alanının dışına vurabilirdi, yapamadı. Kaleci Berke’ye bu tehlikeyi tedbire talihini verdi. Berke birinci yarının son dakikasında fazlaca kritik bir Berkan ortasını da kusursuz kesti.Bu birinci yarıda, İrfan Can‘ın gol asisti öncesi Kerem‘i geçişinden faul, Berisha’nın içeri çevirmek istediği topun Berkan’ın eliyle buluşmasından penaltı çıkmaz. Diagne’nin sonlarda gelen golünde, baş vuruşundan evvel Berisha’yı itmesi var. VAR ikazıyla golün iptali doğru… Serdar Dursun’un son saniyedeki itmesi, Diagne itmesi ile tıpkı şiddette mi, bu da tartışılır…İkinci yarıda işin rengi değişti. Galatasaray oyunu ve Fenerbahçe’yi resmen teslim aldı. Hele 55-65 içindeki 10 dakika… Galatasaray’ın iki beki, Yedlin ile Van Aanholt bile Fenerbahçe ceza alanı ortasında adeta cirit attı. Bu dakikalarda genç kaleci Berke’nin iki dayanılmaz kurtarışına, stoper Kim Min Jae’nin mucizeler yaratışına tanıklık ettik.”
‘BU DÖNEM BİRİNCİ YAŞANABİLİR! FATİH TERİM…’
“Galatasaray nitekim bir derbide yakalayamayacağı kadar durum yakaladı. Ancak Berke’ye takıldı, Kim duvarına çarptı, beceriksizliğini de yanına kattı.İlk yarıda bu kadar etksiz kalırsan, ikinci yarıda bu kadar gol kaçırırsan, bu kadar maharetsiz kalırsan hakemdi, rakipti, VAR’dı, yoktu konuşmayacaksın, yanlışı kendinde arayacak , özeleştiri yapacak, faturayı kendine keseceksin.Fenerbahçe’de Mesut, en mesut olduğu periyotlarda bile bu kadar çaba etmemiştir. Birinci kere Mesut üzere oynadı… Genç kaleci Berke, “Ben buradayım, korkmayın” dedi. Kim Jae, “Süpermen“ üzere oynadı. Tombaladan çıkan Crespo, golü atıp “bingo” yaptı.Vitor Pereira‘ya sormak lazım; Lider telkiniyle dörtlü savunmaya döneceksen, geride kalan 12 maçta üçlü savunmada inat edip Fenerbahçe’ye niçin bu kadar puan kaybettirdin?normal olarak Fatih Hoca… Şampiyonlukta son iki yılı ıskaladı…Tarihinde, mesleğinde, istatistiğinde şampiyonluğu üç yıl art geriye ıskaladığı yazmıyor… Fakat bu dönem bir birinci yaşanabilir. Manzara öyle…”
‘KAYBEDEN HER GRUP ÜZERE HAKEM DEDİ’
“Galatasaray maç sonu kaybeden her kadro üzere “hakem“ dedi. Bilhassa ikinci yarıda yakaladığınız beş net gol konumundan en az üçünü atabilseniz tekrar “hakem” diyecek miydiniz? Maç bitti, yazıyı yazıyorum. Hakem otoritelerini daha dinlemedim. Lakin Galatasaray hakemle mi kaybetti, akıl almaz fırsatları kaçırıp mı kaybetti derseniz….. Ben “kaçırdıklarıyla kaybetti” derim.”
ATTİLA GÖKÇE: ‘BAŞKAN MI KAZANDI HOCA MI?’
“Saz şairlerinin atışmalarına misal bir maç izledik.Güzel, keyifli, tempolu, akıcı, yaratıcı.İkisi de asla alttan almıyor, rakibine yol vermiyordu… Dedik ya, atışma!Sen gol mü attın, ben de atarım.Sert mi yaptın, al sana bir sertlik de benden.Geçiş oyunu, çabukluk ve ustalık mı dedin, al benden de motamot bu biçimde.Sarı kart mı? Sarı kart… Fatih Hoca da sarı mı gördü? Pereira aşağı kalır mı? O da alana girer devre sonunda, hakeme atarlanır ve görür kart.Dengeli, eşitlikçi, çabuk oynadılar.”
‘FENERBAHÇE’Yİ MAÇA LİDER HAZIRLAMIŞ’
“Oyun başlarken gördük ki dönem başından beri üçlüde ısrar eden Pereira, derbiye özel dörtlü savunmaya dönüyor… Mesut Özil de yedek kulübesinde değil, oyunda, âlâ mi!Anlaşıldı… Fenerbahçe’yi maça Lider hazırlamış… Vitor’un yaptığı, kurmay masasındaki kararları hareket alanına indirmek.Galatasaray derseniz… Kendi alanlarında kendi bildikleri üzere başladılar maça… Fatih Terim, Halil’i santrfor olarak başlattı. Öteki golcüleri yanında atağa sakladı.”
ÎRFAN AKIL VE USTALIKLA MESUT’U GÖRDÜ’
“İki golde de derbiye yakışan hoşluk ve ustalık vardı. Galatasaray’ın formda ulusalı Kerem, orta alanda topu kaptı, süratle Fenerbahçe kalesine yöneldi. daha sonra Morutan’a attı topu, ceza alanına daldı. Morutan’ın kolay asistiyle boş durumda Berke’yi avladı.On beş dakika daha sonra İrfan Can, akıl ve ustalıkla Mesut Özil’i gördü. Santranın çabucak gerisindeydi Mesut. Topla ofsaytsız buluştu. Geç uyanan iki rakip savunmacıya karşın sağ ayağıyla Muslera’yı avlayıverdi.”
‘MUSLERA VE BERKE’Yİ İHMAL ETMEDİ’
“Arada Mesut’un golünden daha sonra alana atılan yabancı (?!) hususlar niçiniyle yaşanan itiş-kakış ve çatışma hali de vardı. her neyse ki doruğu atan oyuncuları sakinleştiren aklı başında rakipler de mevcuttu. Halil Umut Meler sarıları kılıç üzere kullandı. Kalelerini terk edip hadise mahalline koşan Muslera ve Berke’yi de ihmal etmedi.”
‘TARİHİ GOLÜ ATMAK CRESPO’YA DÜŞTÜ’
“İkinci yarıda hocalar oyuncu değişiklikleriyle atılım ederken, doğrusu bu ya, 72’deki İrfan Can-Crespo sonucunı yadırgamıştık. Pereira’nın üçlüye dönüşü tamam da, düzgün günündeki İrfan’ı almanın manası neydi? Ayrıyeten Serdar Aziz, Rossi ve Serdar Dursun’u da Mert Hakan, Mesut Özil ve Berisha’nın yerine oyuna almıştı Pereira.daha sonradan anlaşıldı… Güç desteğiyle baş karıştıran sürpriz adamlar yardımıyla golü de buldu, üç puanı da.… Tarihi golü atmak da Crespo’ya düşmüştü.”
‘KİM KAZANDI LİDER MI HOCA MI?’
“Tisserand içeride, Fatih Hoca da kenarda kırmızı kart gördüler. Fenerbahçe 10 kişi oynarken golü ve galibiyeti buldu. Dahası, ligdeki savından da kopmadı.Maçı hak ederek aldılar tamam da… Sahi, kazanan kimdi? Lider mı hoca mı?”
ERCAN İNANÇ: ‘DERBİ İÇİNDE DERBİ’
“Galatasaray karşısındaki tüm dezavantajlarına ve Pereira üzere kaç futbolcu değiştirdiğini bile hesaplayamayan hocasına karşın uçurumun kenarındaki Fenerbahçe düşmeyip lige tutunduysa bunu lider Ali Koç’un kapısında “girilmez” yazan bölgeye müdahalesine borçludur.Evet… Fenerbahçe’nin dünkü derbideki kahramanı Ali Koç’tur.Varsın bundan daha sonra “sinek ikilisine” dönmüş olsun Vitor Pereira… Varsın birtakım Fenerbahçe yıldızlarının lakin “azarlanınca” performans verdiği, kimilerinin da ebediyen “ıskartaya” çıktığı muhakkak olsun.Varsın “hocaya karışılmaz” diye yazılı olmayan futbol anayasası çiğnenmiş olsun…Durum yaşamsaldı… Kadroya ve hocaya bir “dokunuş” gerekiyordu; Ali Koç dokundu.Geriye dönüp “Fenerbahçe’yi bu basamağa getiren de Başkan’ın tercihleriydi” diyebilirsiniz tabi. Doğrudur lakin konu bu dönem ve dünkü derbi ise, ekibi hayata döndürdüğü gerçeğini değiştirmez.”
‘KENDİ TEKNİK YÖNETİCİSİNE KARŞIN DERBİYİ KAZANDI’
“Formsuz ve umutsuz Fenerbahçe’de olaya el koyarak sistemi ve ekibi değiştiren Lider, yalnızca “kendi teknik yöneticisine rağmen” kazanmadı derbiyi… Ortaları yıllardır yüksek tansiyonlu Galatasaray teknik yöneticisini de yendi “derbi ortasındaki derbide”.Unutmayın, Terim’in maçta evvel futbolcularına “atabildiğiniz kadar atın Fenerbahçe’ye” demesinin altında yatan da bu malum zıtlaşmanın dışa vurumuydu aslında… Fenerbahçe galibiyet golü akabinde Terim’in gördüğü kırmızı kartta.Ali Koç’un Pereira’ya dikte ettiği sistem sıradanti… Her iş adamı üzere elindeki en düzgün erkeklerin alanda olmasını sağlayacak bir diziliş kafiydi. O da dörtlü defansla mümkündü.bu biçimdece, ayak bileği, tekniği, pas ve futbol zekası üstün dört futbolcusu Mesut, İrfan, Sosa, Mert hatta Zajc ile çıktı alana Fenerbahçe ki, İrfan’ın pasıyla gerideki boşluğa yetmiş metre koşup topu kaleye gönderen, fizik olarak yetersiz görülen Mesut’tu.”
‘KIM RAKİBİ DURDURMASA GALATASARAY…’
“Daha evvel maçın birinci golünü de misal bir biçimde Kerem’den yemişti Fenerbahçe. Zira Pereira dörtlü defansa üçüncü stoper Szalai’yi sığdıramamıştı. Kim Min Jea maçın tamamında “iki stoperlik” oynamasa, Fenerbahçe savunması rakibi durduramazdı açıkçası. Üç net gol kurtardı, sayısız durumu başlamadan bitirdi, mükemmeller yarattı Koreli.G.Saray bilinen kontratağa dayalı oyununu oynuyordu, değişim Fenerbahçe’deydi. Her ikisi de bildiklerinden uzaklaştıklarında, önde basmak istediklerinde golü yediler birinci yarı.İkinci yarı bir daha Fenerbahçe’nin düzgün ayaklı futbol ustaları yükünde başladı. Maç birliktee olmasa terim bunu kırmak için orta alanda atak yapabilirdi lakin bir yandan da skor üretecek futbolcuları alanda tutmak zorunda kaldı. Lakin 65’de oyuna Taylan ve Diagne’yi ekledi.Pereira’nın karşı atağı, topu taşıyan, adam eksilten İrfan ile Sosa’yı dışarı alıp Osayi ve Crespo’yu sokmak, üçlü defansa dönmekti!.. Ufukta bir muvaffakiyet gözüküyorsa, eski tercihleri alanda kendi sistemi uygulamadayken gelsin diye mi düşünüyordu sanki?Bu tercihlerle hakim olduğu oyunu Galatasaray’a ikram etmeye başladı Fenerbahçe.”
‘BU BİR MUCİZE’
“Nitekim maçın son çeyreğinde sekiz kişi ile kalesini savunmaya çalıştı. Üzerine ikinci sarı kartla Tisserand atılınca on kişi kaldı. Akabinde Diagne’nin faul niçiniyle iptal edilen golü geldi.Pereira maçın bitmesine iki dakika kala düzgünce kendini kaybetti ve değiştirdiği iki futbolcu üzerine dört futbolcuyu değiştirmek üzere kenara dizdi.Her şey bu kadar feci durumdayken “futbolun melekleri” Ali Koç’un emeklerine karşılık vermek istemiş olmalı ki, Galatasaray -daha doğrusu rakip lidere ders vermek isteyen Terim- kazanma hırsına kapıldı, ailecek öne çıktı, artta fırsat bıraktı ve on kişilik F.Bahçe uzatmada Crespo’nun golüyle maçı galip bitirdi.Favori Galatasaray… Derbi rakip alanda. Tribünler full ve agresif. Son on dakika on kişi kalmış Fenerbahçe. Daha da vahimi Pereira kulübede!Bu bir mucize!”
OSMAN ŞENHER: ‘HESAPTA OLMAYAN MAĞLUBİYET’
“52 bin taraftar Galatasaray NEF Stadı’nı nitekim maça epey düzgün hazırlanmış. Tribünler bayram yeri üzereydi. Fevkalade tezahürat, baskı, her şey vardı.Sarı-kırmızılı futbolcular müsabakaya da uygun başladı. Kerem ile golü buldu, Feghouli’nin gollük şutunu Berke çıkardı. 20. dakikadan daha sonra Fenerbahçe orta alanda dengeyi sağladı. Hatta oyunun denetimini de eline geçirdi.”
‘SİZ NE İŞ YAPARSINIZ?’
“Galatasaray ikinci bölgede top tutamadı, final paslarının hiç biri yerini bulmadı. ondan sonrasında sahneye Mesut çıktı. Santradan aldığı topu götürdü ve birliktelik golünü attı. Burada Galatasaray’ın stoperlerine, “Siz ne iş yaparsınız?” diye sormak lazım.Skora istikrar geldikten daha sonra derbinin 60. dakikasına kadar oyun ortada geçti. çabucak sonrasında Cicaldau’nun dayanılmaz iki şutundan birine Berke bir daha geçit vermedi. Aanholt’un gollük pasında Kim Min Jae son anda dokundu ve golü önledi. Son 30 dakikada galibiyeti daha fazlaca isteyen Galatasaray’dı. Fenerbahçe’nin kalesine daha epey gitti. Yerini bulmayan paslar, gereksiz top kayıpları bir türlü golü bulamadı.”
‘DIAGNE VE TAYLAN GİRİNCE ÜSTÜNLKÜ GELDİ’
“Fatih Terim’in Diagne ve Taylan’ı oyuna alması üstünlüğü bir daha sarı-kırmızılılara geçiren etkendi. Diagne gol yollarında tesirli bir santrfor… Golünü de attı, lakin rakibe faul yaptığı sebebi öne sürülerek geçersiz sayıldı.Evet, herkes Galatasaray’dan daha baskılı, gol yollarında daha tesirli bir futbol bekliyordu. Benim anlayamadığım, niye sarı-kırmızılılar çift santrfor ile oynayıp bu fırsatı kullanmıyor. Kendi kendime düşünüyorum, Feghouli ve Morutan’dan birinin yerine Mustafa Muhammed ya da Diagne oynasaydı sanki Galatasaray daha mı rahat skor bulurdu? Alışılmış Fatih Terim bunların hesabını bizden daha düzgün yapıyordur.”
‘KÖTÜ KARARLAR VERDİ’
“Ama ne oldu o süper taraftara… Başı önünde stattan ayrılmak zorunda kaldılar. meğer herkes maçı Galatasaray’ın bu takımla rahat kazanabileceğini düşünüyordu. Maalesef bir türlü olmuyor. Futbolcular, o coşkulu, baskıyı, rakibe presi alana koyamıyorlar. Hele birtakım maçlarda resmen yürüyerek oynuyorlar.Bundan daha sonra ne olacak? Tepe uğraşından daha epey uzaklaşacaklar. Sonuçta sahiden Galatasaray ismine hüzünlü bir gece oldu.Maçın hakemi Halil Umut Meler, yeterli başladı lakin çabucak sonrasında denetimi kaçırdı. Berbat kararlar verdi.”
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM
Spor Toto Üstün Lig’in 13. haftasında Galatasaray alanında ezeli rakibi Fenerbahçe’yi ağırladı. Sarı Lacivertliler Crespo’nun son dakika golüyle alandan 2-1 galip ayrıldı. Spor muharrirleri Galatasaray-Fenerbahçe derbisini kıymetlendirdi. İşte detaylar…
ŞANSAL BÜYÜKA: ‘ATAMAZSAN ATARLAR’
“Çok uzun yıllar daha sonra bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının, “Aman gol yemeyelim” diye değil, “Aman gol atalım“ diye başladığını gördüm. O denli olmasa, birinci yarıda gelen karşılıklı birer golde, iki savunma da ikişer adamla yakalanır mıydı?Hadi, Fenerbahçe’nin yediği golde, ağır savunması, Türkiye’nin en çabuk adamı Kerem Aktürkoğlu’nu yakalayamadı. Lakin Fenerbahçe golünde Mesut Özil üzere ağır bir oyuncu, topu 50 metre sürmesine karşın Galatasaray savunması yetişip müdahale edemedi.Goller dediysek, Fenerbahçe golündilk evvel İrfan Can’ın Kerem’den dayanılmaz sıyrılışı ve Mesut’a olağanüstü asisti, Türkiye’deki futbol standartlarının üstündeydi.”
‘BERKE VE KIM MUCİZE YARATTI’
“İlk yarıda Fenerbahçe’nin oyunda daha üstün, daha istekli, daha canlı olduğunu söylemeliyiz. Lakin goller haricinde iki net konumu Galatasaray kaçırdı… Evvel Feghouli; kaleci Berke’nin müdahale alanının dışına vurabilirdi, yapamadı. Kaleci Berke’ye bu tehlikeyi tedbire talihini verdi. Berke birinci yarının son dakikasında fazlaca kritik bir Berkan ortasını da kusursuz kesti.Bu birinci yarıda, İrfan Can‘ın gol asisti öncesi Kerem‘i geçişinden faul, Berisha’nın içeri çevirmek istediği topun Berkan’ın eliyle buluşmasından penaltı çıkmaz. Diagne’nin sonlarda gelen golünde, baş vuruşundan evvel Berisha’yı itmesi var. VAR ikazıyla golün iptali doğru… Serdar Dursun’un son saniyedeki itmesi, Diagne itmesi ile tıpkı şiddette mi, bu da tartışılır…İkinci yarıda işin rengi değişti. Galatasaray oyunu ve Fenerbahçe’yi resmen teslim aldı. Hele 55-65 içindeki 10 dakika… Galatasaray’ın iki beki, Yedlin ile Van Aanholt bile Fenerbahçe ceza alanı ortasında adeta cirit attı. Bu dakikalarda genç kaleci Berke’nin iki dayanılmaz kurtarışına, stoper Kim Min Jae’nin mucizeler yaratışına tanıklık ettik.”
‘BU DÖNEM BİRİNCİ YAŞANABİLİR! FATİH TERİM…’
“Galatasaray nitekim bir derbide yakalayamayacağı kadar durum yakaladı. Ancak Berke’ye takıldı, Kim duvarına çarptı, beceriksizliğini de yanına kattı.İlk yarıda bu kadar etksiz kalırsan, ikinci yarıda bu kadar gol kaçırırsan, bu kadar maharetsiz kalırsan hakemdi, rakipti, VAR’dı, yoktu konuşmayacaksın, yanlışı kendinde arayacak , özeleştiri yapacak, faturayı kendine keseceksin.Fenerbahçe’de Mesut, en mesut olduğu periyotlarda bile bu kadar çaba etmemiştir. Birinci kere Mesut üzere oynadı… Genç kaleci Berke, “Ben buradayım, korkmayın” dedi. Kim Jae, “Süpermen“ üzere oynadı. Tombaladan çıkan Crespo, golü atıp “bingo” yaptı.Vitor Pereira‘ya sormak lazım; Lider telkiniyle dörtlü savunmaya döneceksen, geride kalan 12 maçta üçlü savunmada inat edip Fenerbahçe’ye niçin bu kadar puan kaybettirdin?normal olarak Fatih Hoca… Şampiyonlukta son iki yılı ıskaladı…Tarihinde, mesleğinde, istatistiğinde şampiyonluğu üç yıl art geriye ıskaladığı yazmıyor… Fakat bu dönem bir birinci yaşanabilir. Manzara öyle…”
‘KAYBEDEN HER GRUP ÜZERE HAKEM DEDİ’
“Galatasaray maç sonu kaybeden her kadro üzere “hakem“ dedi. Bilhassa ikinci yarıda yakaladığınız beş net gol konumundan en az üçünü atabilseniz tekrar “hakem” diyecek miydiniz? Maç bitti, yazıyı yazıyorum. Hakem otoritelerini daha dinlemedim. Lakin Galatasaray hakemle mi kaybetti, akıl almaz fırsatları kaçırıp mı kaybetti derseniz….. Ben “kaçırdıklarıyla kaybetti” derim.”
ATTİLA GÖKÇE: ‘BAŞKAN MI KAZANDI HOCA MI?’
“Saz şairlerinin atışmalarına misal bir maç izledik.Güzel, keyifli, tempolu, akıcı, yaratıcı.İkisi de asla alttan almıyor, rakibine yol vermiyordu… Dedik ya, atışma!Sen gol mü attın, ben de atarım.Sert mi yaptın, al sana bir sertlik de benden.Geçiş oyunu, çabukluk ve ustalık mı dedin, al benden de motamot bu biçimde.Sarı kart mı? Sarı kart… Fatih Hoca da sarı mı gördü? Pereira aşağı kalır mı? O da alana girer devre sonunda, hakeme atarlanır ve görür kart.Dengeli, eşitlikçi, çabuk oynadılar.”
‘FENERBAHÇE’Yİ MAÇA LİDER HAZIRLAMIŞ’
“Oyun başlarken gördük ki dönem başından beri üçlüde ısrar eden Pereira, derbiye özel dörtlü savunmaya dönüyor… Mesut Özil de yedek kulübesinde değil, oyunda, âlâ mi!Anlaşıldı… Fenerbahçe’yi maça Lider hazırlamış… Vitor’un yaptığı, kurmay masasındaki kararları hareket alanına indirmek.Galatasaray derseniz… Kendi alanlarında kendi bildikleri üzere başladılar maça… Fatih Terim, Halil’i santrfor olarak başlattı. Öteki golcüleri yanında atağa sakladı.”
ÎRFAN AKIL VE USTALIKLA MESUT’U GÖRDÜ’
“İki golde de derbiye yakışan hoşluk ve ustalık vardı. Galatasaray’ın formda ulusalı Kerem, orta alanda topu kaptı, süratle Fenerbahçe kalesine yöneldi. daha sonra Morutan’a attı topu, ceza alanına daldı. Morutan’ın kolay asistiyle boş durumda Berke’yi avladı.On beş dakika daha sonra İrfan Can, akıl ve ustalıkla Mesut Özil’i gördü. Santranın çabucak gerisindeydi Mesut. Topla ofsaytsız buluştu. Geç uyanan iki rakip savunmacıya karşın sağ ayağıyla Muslera’yı avlayıverdi.”
‘MUSLERA VE BERKE’Yİ İHMAL ETMEDİ’
“Arada Mesut’un golünden daha sonra alana atılan yabancı (?!) hususlar niçiniyle yaşanan itiş-kakış ve çatışma hali de vardı. her neyse ki doruğu atan oyuncuları sakinleştiren aklı başında rakipler de mevcuttu. Halil Umut Meler sarıları kılıç üzere kullandı. Kalelerini terk edip hadise mahalline koşan Muslera ve Berke’yi de ihmal etmedi.”
‘TARİHİ GOLÜ ATMAK CRESPO’YA DÜŞTÜ’
“İkinci yarıda hocalar oyuncu değişiklikleriyle atılım ederken, doğrusu bu ya, 72’deki İrfan Can-Crespo sonucunı yadırgamıştık. Pereira’nın üçlüye dönüşü tamam da, düzgün günündeki İrfan’ı almanın manası neydi? Ayrıyeten Serdar Aziz, Rossi ve Serdar Dursun’u da Mert Hakan, Mesut Özil ve Berisha’nın yerine oyuna almıştı Pereira.daha sonradan anlaşıldı… Güç desteğiyle baş karıştıran sürpriz adamlar yardımıyla golü de buldu, üç puanı da.… Tarihi golü atmak da Crespo’ya düşmüştü.”
‘KİM KAZANDI LİDER MI HOCA MI?’
“Tisserand içeride, Fatih Hoca da kenarda kırmızı kart gördüler. Fenerbahçe 10 kişi oynarken golü ve galibiyeti buldu. Dahası, ligdeki savından da kopmadı.Maçı hak ederek aldılar tamam da… Sahi, kazanan kimdi? Lider mı hoca mı?”
ERCAN İNANÇ: ‘DERBİ İÇİNDE DERBİ’
“Galatasaray karşısındaki tüm dezavantajlarına ve Pereira üzere kaç futbolcu değiştirdiğini bile hesaplayamayan hocasına karşın uçurumun kenarındaki Fenerbahçe düşmeyip lige tutunduysa bunu lider Ali Koç’un kapısında “girilmez” yazan bölgeye müdahalesine borçludur.Evet… Fenerbahçe’nin dünkü derbideki kahramanı Ali Koç’tur.Varsın bundan daha sonra “sinek ikilisine” dönmüş olsun Vitor Pereira… Varsın birtakım Fenerbahçe yıldızlarının lakin “azarlanınca” performans verdiği, kimilerinin da ebediyen “ıskartaya” çıktığı muhakkak olsun.Varsın “hocaya karışılmaz” diye yazılı olmayan futbol anayasası çiğnenmiş olsun…Durum yaşamsaldı… Kadroya ve hocaya bir “dokunuş” gerekiyordu; Ali Koç dokundu.Geriye dönüp “Fenerbahçe’yi bu basamağa getiren de Başkan’ın tercihleriydi” diyebilirsiniz tabi. Doğrudur lakin konu bu dönem ve dünkü derbi ise, ekibi hayata döndürdüğü gerçeğini değiştirmez.”
‘KENDİ TEKNİK YÖNETİCİSİNE KARŞIN DERBİYİ KAZANDI’
“Formsuz ve umutsuz Fenerbahçe’de olaya el koyarak sistemi ve ekibi değiştiren Lider, yalnızca “kendi teknik yöneticisine rağmen” kazanmadı derbiyi… Ortaları yıllardır yüksek tansiyonlu Galatasaray teknik yöneticisini de yendi “derbi ortasındaki derbide”.Unutmayın, Terim’in maçta evvel futbolcularına “atabildiğiniz kadar atın Fenerbahçe’ye” demesinin altında yatan da bu malum zıtlaşmanın dışa vurumuydu aslında… Fenerbahçe galibiyet golü akabinde Terim’in gördüğü kırmızı kartta.Ali Koç’un Pereira’ya dikte ettiği sistem sıradanti… Her iş adamı üzere elindeki en düzgün erkeklerin alanda olmasını sağlayacak bir diziliş kafiydi. O da dörtlü defansla mümkündü.bu biçimdece, ayak bileği, tekniği, pas ve futbol zekası üstün dört futbolcusu Mesut, İrfan, Sosa, Mert hatta Zajc ile çıktı alana Fenerbahçe ki, İrfan’ın pasıyla gerideki boşluğa yetmiş metre koşup topu kaleye gönderen, fizik olarak yetersiz görülen Mesut’tu.”
‘KIM RAKİBİ DURDURMASA GALATASARAY…’
“Daha evvel maçın birinci golünü de misal bir biçimde Kerem’den yemişti Fenerbahçe. Zira Pereira dörtlü defansa üçüncü stoper Szalai’yi sığdıramamıştı. Kim Min Jea maçın tamamında “iki stoperlik” oynamasa, Fenerbahçe savunması rakibi durduramazdı açıkçası. Üç net gol kurtardı, sayısız durumu başlamadan bitirdi, mükemmeller yarattı Koreli.G.Saray bilinen kontratağa dayalı oyununu oynuyordu, değişim Fenerbahçe’deydi. Her ikisi de bildiklerinden uzaklaştıklarında, önde basmak istediklerinde golü yediler birinci yarı.İkinci yarı bir daha Fenerbahçe’nin düzgün ayaklı futbol ustaları yükünde başladı. Maç birliktee olmasa terim bunu kırmak için orta alanda atak yapabilirdi lakin bir yandan da skor üretecek futbolcuları alanda tutmak zorunda kaldı. Lakin 65’de oyuna Taylan ve Diagne’yi ekledi.Pereira’nın karşı atağı, topu taşıyan, adam eksilten İrfan ile Sosa’yı dışarı alıp Osayi ve Crespo’yu sokmak, üçlü defansa dönmekti!.. Ufukta bir muvaffakiyet gözüküyorsa, eski tercihleri alanda kendi sistemi uygulamadayken gelsin diye mi düşünüyordu sanki?Bu tercihlerle hakim olduğu oyunu Galatasaray’a ikram etmeye başladı Fenerbahçe.”
‘BU BİR MUCİZE’
“Nitekim maçın son çeyreğinde sekiz kişi ile kalesini savunmaya çalıştı. Üzerine ikinci sarı kartla Tisserand atılınca on kişi kaldı. Akabinde Diagne’nin faul niçiniyle iptal edilen golü geldi.Pereira maçın bitmesine iki dakika kala düzgünce kendini kaybetti ve değiştirdiği iki futbolcu üzerine dört futbolcuyu değiştirmek üzere kenara dizdi.Her şey bu kadar feci durumdayken “futbolun melekleri” Ali Koç’un emeklerine karşılık vermek istemiş olmalı ki, Galatasaray -daha doğrusu rakip lidere ders vermek isteyen Terim- kazanma hırsına kapıldı, ailecek öne çıktı, artta fırsat bıraktı ve on kişilik F.Bahçe uzatmada Crespo’nun golüyle maçı galip bitirdi.Favori Galatasaray… Derbi rakip alanda. Tribünler full ve agresif. Son on dakika on kişi kalmış Fenerbahçe. Daha da vahimi Pereira kulübede!Bu bir mucize!”
OSMAN ŞENHER: ‘HESAPTA OLMAYAN MAĞLUBİYET’
“52 bin taraftar Galatasaray NEF Stadı’nı nitekim maça epey düzgün hazırlanmış. Tribünler bayram yeri üzereydi. Fevkalade tezahürat, baskı, her şey vardı.Sarı-kırmızılı futbolcular müsabakaya da uygun başladı. Kerem ile golü buldu, Feghouli’nin gollük şutunu Berke çıkardı. 20. dakikadan daha sonra Fenerbahçe orta alanda dengeyi sağladı. Hatta oyunun denetimini de eline geçirdi.”
‘SİZ NE İŞ YAPARSINIZ?’
“Galatasaray ikinci bölgede top tutamadı, final paslarının hiç biri yerini bulmadı. ondan sonrasında sahneye Mesut çıktı. Santradan aldığı topu götürdü ve birliktelik golünü attı. Burada Galatasaray’ın stoperlerine, “Siz ne iş yaparsınız?” diye sormak lazım.Skora istikrar geldikten daha sonra derbinin 60. dakikasına kadar oyun ortada geçti. çabucak sonrasında Cicaldau’nun dayanılmaz iki şutundan birine Berke bir daha geçit vermedi. Aanholt’un gollük pasında Kim Min Jae son anda dokundu ve golü önledi. Son 30 dakikada galibiyeti daha fazlaca isteyen Galatasaray’dı. Fenerbahçe’nin kalesine daha epey gitti. Yerini bulmayan paslar, gereksiz top kayıpları bir türlü golü bulamadı.”
‘DIAGNE VE TAYLAN GİRİNCE ÜSTÜNLKÜ GELDİ’
“Fatih Terim’in Diagne ve Taylan’ı oyuna alması üstünlüğü bir daha sarı-kırmızılılara geçiren etkendi. Diagne gol yollarında tesirli bir santrfor… Golünü de attı, lakin rakibe faul yaptığı sebebi öne sürülerek geçersiz sayıldı.Evet, herkes Galatasaray’dan daha baskılı, gol yollarında daha tesirli bir futbol bekliyordu. Benim anlayamadığım, niye sarı-kırmızılılar çift santrfor ile oynayıp bu fırsatı kullanmıyor. Kendi kendime düşünüyorum, Feghouli ve Morutan’dan birinin yerine Mustafa Muhammed ya da Diagne oynasaydı sanki Galatasaray daha mı rahat skor bulurdu? Alışılmış Fatih Terim bunların hesabını bizden daha düzgün yapıyordur.”
‘KÖTÜ KARARLAR VERDİ’
“Ama ne oldu o süper taraftara… Başı önünde stattan ayrılmak zorunda kaldılar. meğer herkes maçı Galatasaray’ın bu takımla rahat kazanabileceğini düşünüyordu. Maalesef bir türlü olmuyor. Futbolcular, o coşkulu, baskıyı, rakibe presi alana koyamıyorlar. Hele birtakım maçlarda resmen yürüyerek oynuyorlar.Bundan daha sonra ne olacak? Tepe uğraşından daha epey uzaklaşacaklar. Sonuçta sahiden Galatasaray ismine hüzünlü bir gece oldu.Maçın hakemi Halil Umut Meler, yeterli başladı lakin çabucak sonrasında denetimi kaçırdı. Berbat kararlar verdi.”
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM