Sarr
Active member
İŞTE İNANÇ’IN O YAZISI;
Fenerbahçe, iki ulusal maç ortası girdiği türbülansta “dur bakalım ne olacak” beklentisinden “yönetim ahenge gruba sahip çık” yansısına uzanan “serbest düşüşe” geçince, Lider çıkıp bir şeyler söylemek zorundaydı. “Umumi dilek üzerine” ve kaçınılmazdı… söylemiş oldu hakikaten. birebir vakitte “M”den “P”ye!
‘BAŞKAN MUŞTUYU VERDİ’
Grubun oynadığı sistemden mi şikayeti vardı Fenerbahçelilerin?.. Dört maçlık “na-galip” seriden en başta üçlü savunma formatını mı sorumlu tutuyorlardı. Teknik yöneticiye itimatlarını mi yitirmişlerdi? Müjde… Lider, Pereira’ya sistemini gözden geçirmesini söylemiş fazlacatan.
‘SORUN GİDERİCİ’
Bize de “yaptırımını” anlattı; Pereira ile “sonuna kadar” çalışacaktı fakat “tazminatı da yoktu” hani!.. Umarız Hoca anlamıştır. Kimse çözemedi zira. Global boyutta en güzel futbolculardan biri olarak tescillenmiş Mesut Özil’in “sorun giderici” olmaktan çıkıp “sorunun kendisi” haline gelmesi ile dehşete mi düşüyordu Fenerbahçeli?
‘MESUT’A DİREKTİF GİTTİ’
Hallolmuştu o mesele!.. Başkan’dan Vitor Pereira’ya “Mesut’tan yararlan”, Mesut Özil’e “ticareti bırak işine odaklan” direktifi gitmiş bile. İkisine de sarı kart yani!.. Sorunu kim başlatmıştı pekala? Pereira yüzüne bakmayınca mı Mesut kendini ticarete vermişti, Mesut iş dünyasına daldığı için mi Pereira onu yok farz etmekteydi? Özetle, futbolu özlenen seviyeye gelecek miydi Fenerbahçe’nin?
‘TARAFTARIN GÖNLÜNÜ NASIL ALACAK?’
Kesin… Hem ligin en uygun takımına sahipti, tıpkı vakitte eksikleri vardı; ne demekse. Transfere erken başlayıp, en sonuna kadar fırsatları beklerken âlâ futbolcular almışlar, bu ortada eksikler kalmıştı her biçimde. Biraz karışık fakat fazlaca net anlattı sayın Koç. Bunlar kolaydı esasen… İşveren Liderdi. Emreder; yapılırdı. Peki… Makus futbol ile makus skor üst üste gelince rakibi alkışlayıp kendi grubunu protesto eden, idaresi istifaya davet eden taraftarın gönlünü nasıl alacaktı Lider? “Velinimet” olan taraftara karşın nasıl çeki sistem verilecekti tribünlere?
‘DEDEKTİFLER VAR YA…’
Onu da çözdü Lider. “Siz uygunsunuz, sizi provoke edenler var” demeye getirdi. Hatta ispat etti!.. Raporlanmış kendisine; maçı bile seyretmeyen birkaç kişi stada yalnızca taraftara zehir enjekte etmeye gelmişlerdi! Belirli ki, Ali Bey’in takımında yer alan fahri “Sharlok Holmes” bir daha fazla mesai yapmış! Hani, birinci başkanlık devrindeki “antrenman casusluğu” ve “soyunma odasındaki rulo halı” fantezilerini ortaya çıkaran bir dedektif var ya; işte o.
‘MESUT ÖZİL KOŞMUYOR, PEREİRA DÜŞMANLIK YAPIYOR’
Olsun… Taraftara ayar vermek için “dış düşmanlardan” yaralanmayıp da tribünü tribüne şikayet edecek değildi her biçimde Lider. O denli ya da bu biçimde… Sonuçta “yönetim uyuma” diyenlerin talebini yerine getirdi sayın Ali Koç; tane tane anlattı. Var mı tatmin olan, mutlu olan? Yok. Kimi “Pereira’yı getirirken düşünecektin” diyor, kimi olmayan on numaraya üç-beş adam almayacaktın… “Mesut Özil koşmuyor” yakınmaları ile “Pereira ona düşmanlık koşuyor” kuşkuları hala bitmedi, Fenerbahçe’nin zirvesinde sallanıyor. niye pekala? Zira bir alana bir de skorboarda bakar beşerler.
‘ZOR VE MASRAFLI’
İkisi de yerli yerindeyse, bırakın taraftarın taleplerini karşılamayı, Lider önlerine “zor yahut masraflı” yeni talepler khalbuki bile, buyruk telakki eder, öpüp başlarına koyar, ellerinden ne geliyorsa yaparlar. Aksi biçimde sabun köpüğünden farkı yoktur kelamların. Hakikaten işe fayda hale gelinceye kadar keskin tahlil planlarının bile kıymet-i harbiyesi bulunmaz kitlelerin gözünde.
‘BOŞ LAFLAR…’
Yani… Sayın Ali Koç’un son açıklamaları fakat Galatasaray derbisinden daha sonra tartıya vurulacak. Ya Galatasaray’dan alınacak bir galibiyetle “tarihi konuşmalar” sınıfına koyulacak… Ya da Galatasaray karşısında “yenemezlik serisinin” sürdürülmesi halinde “boş laflar” listesinin en başına yazılacak. Aykırı tepecek. Pazar günkü yalnızca Galatasaray derbisi değil Fenerbahçe için -ki, o bile başlı başına büyük bir olaydır- dönemi belirlemenin de ötesinde; gelecek devirlerin sapak noktasıdır. Futbolun kuralı gereği, saha ve skor düzelmeden her şey beklemede.
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM
Fenerbahçe, iki ulusal maç ortası girdiği türbülansta “dur bakalım ne olacak” beklentisinden “yönetim ahenge gruba sahip çık” yansısına uzanan “serbest düşüşe” geçince, Lider çıkıp bir şeyler söylemek zorundaydı. “Umumi dilek üzerine” ve kaçınılmazdı… söylemiş oldu hakikaten. birebir vakitte “M”den “P”ye!
‘BAŞKAN MUŞTUYU VERDİ’
Grubun oynadığı sistemden mi şikayeti vardı Fenerbahçelilerin?.. Dört maçlık “na-galip” seriden en başta üçlü savunma formatını mı sorumlu tutuyorlardı. Teknik yöneticiye itimatlarını mi yitirmişlerdi? Müjde… Lider, Pereira’ya sistemini gözden geçirmesini söylemiş fazlacatan.
‘SORUN GİDERİCİ’
Bize de “yaptırımını” anlattı; Pereira ile “sonuna kadar” çalışacaktı fakat “tazminatı da yoktu” hani!.. Umarız Hoca anlamıştır. Kimse çözemedi zira. Global boyutta en güzel futbolculardan biri olarak tescillenmiş Mesut Özil’in “sorun giderici” olmaktan çıkıp “sorunun kendisi” haline gelmesi ile dehşete mi düşüyordu Fenerbahçeli?
‘MESUT’A DİREKTİF GİTTİ’
Hallolmuştu o mesele!.. Başkan’dan Vitor Pereira’ya “Mesut’tan yararlan”, Mesut Özil’e “ticareti bırak işine odaklan” direktifi gitmiş bile. İkisine de sarı kart yani!.. Sorunu kim başlatmıştı pekala? Pereira yüzüne bakmayınca mı Mesut kendini ticarete vermişti, Mesut iş dünyasına daldığı için mi Pereira onu yok farz etmekteydi? Özetle, futbolu özlenen seviyeye gelecek miydi Fenerbahçe’nin?
‘TARAFTARIN GÖNLÜNÜ NASIL ALACAK?’
Kesin… Hem ligin en uygun takımına sahipti, tıpkı vakitte eksikleri vardı; ne demekse. Transfere erken başlayıp, en sonuna kadar fırsatları beklerken âlâ futbolcular almışlar, bu ortada eksikler kalmıştı her biçimde. Biraz karışık fakat fazlaca net anlattı sayın Koç. Bunlar kolaydı esasen… İşveren Liderdi. Emreder; yapılırdı. Peki… Makus futbol ile makus skor üst üste gelince rakibi alkışlayıp kendi grubunu protesto eden, idaresi istifaya davet eden taraftarın gönlünü nasıl alacaktı Lider? “Velinimet” olan taraftara karşın nasıl çeki sistem verilecekti tribünlere?
‘DEDEKTİFLER VAR YA…’
Onu da çözdü Lider. “Siz uygunsunuz, sizi provoke edenler var” demeye getirdi. Hatta ispat etti!.. Raporlanmış kendisine; maçı bile seyretmeyen birkaç kişi stada yalnızca taraftara zehir enjekte etmeye gelmişlerdi! Belirli ki, Ali Bey’in takımında yer alan fahri “Sharlok Holmes” bir daha fazla mesai yapmış! Hani, birinci başkanlık devrindeki “antrenman casusluğu” ve “soyunma odasındaki rulo halı” fantezilerini ortaya çıkaran bir dedektif var ya; işte o.
‘MESUT ÖZİL KOŞMUYOR, PEREİRA DÜŞMANLIK YAPIYOR’
Olsun… Taraftara ayar vermek için “dış düşmanlardan” yaralanmayıp da tribünü tribüne şikayet edecek değildi her biçimde Lider. O denli ya da bu biçimde… Sonuçta “yönetim uyuma” diyenlerin talebini yerine getirdi sayın Ali Koç; tane tane anlattı. Var mı tatmin olan, mutlu olan? Yok. Kimi “Pereira’yı getirirken düşünecektin” diyor, kimi olmayan on numaraya üç-beş adam almayacaktın… “Mesut Özil koşmuyor” yakınmaları ile “Pereira ona düşmanlık koşuyor” kuşkuları hala bitmedi, Fenerbahçe’nin zirvesinde sallanıyor. niye pekala? Zira bir alana bir de skorboarda bakar beşerler.
‘ZOR VE MASRAFLI’
İkisi de yerli yerindeyse, bırakın taraftarın taleplerini karşılamayı, Lider önlerine “zor yahut masraflı” yeni talepler khalbuki bile, buyruk telakki eder, öpüp başlarına koyar, ellerinden ne geliyorsa yaparlar. Aksi biçimde sabun köpüğünden farkı yoktur kelamların. Hakikaten işe fayda hale gelinceye kadar keskin tahlil planlarının bile kıymet-i harbiyesi bulunmaz kitlelerin gözünde.
‘BOŞ LAFLAR…’
Yani… Sayın Ali Koç’un son açıklamaları fakat Galatasaray derbisinden daha sonra tartıya vurulacak. Ya Galatasaray’dan alınacak bir galibiyetle “tarihi konuşmalar” sınıfına koyulacak… Ya da Galatasaray karşısında “yenemezlik serisinin” sürdürülmesi halinde “boş laflar” listesinin en başına yazılacak. Aykırı tepecek. Pazar günkü yalnızca Galatasaray derbisi değil Fenerbahçe için -ki, o bile başlı başına büyük bir olaydır- dönemi belirlemenin de ötesinde; gelecek devirlerin sapak noktasıdır. Futbolun kuralı gereği, saha ve skor düzelmeden her şey beklemede.
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM