Sarr
Active member
ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Bugünlerin, hatta son yılların, Türk futbolunun olağan dışı hocası Fatih Terim için âlâ gitmediği epey açık ortada… Güya patinaj çekti, eski muvaffakiyetlerin epey uzağında kaldı. Buna karşın, Fatih Hoca’nın kendi topluluğunda tartışılır hale gelmesi, gerisinden dolanılması, pusular kurulması, bakılırsavdeyken yeni hoca ile anlaşılması ve finalde bu noktaya varılması, bu biçimde “çirkin” bir vedalaşma yapılması içimi acıttı. Keşke Fatih Hoca, tedavisi bile aşikâr değilken yakalandığı ve ağır biçimde atlattığı Covid’ten kurtulduğu gün, “yaşamı yavaşlatıyorum” deyip bu işi bıraksaydı… Keşke Fatih Hoca, Rosier, Ghezzal, Elneny üzere istediği oyuncular alınmayınca, “Ben yokum” diyebilseydi. Keşke Fatih Hoca, bu radikal ve geleceği olmayan gençleştirme siyasetinin ortağı olmasa, buna karşı dursaydı. Keşke Fatih Hoca, Galatasaray’ın her büyük muvaffakiyetinde ekipte birden çok usta olduğunu hatırlasaydı. Keşke Fatih Hoca, kendisine yeni yardımcı aranırken, bu kamuoyu ile paylaşılırken, etrafındaki çalışma arkadaşlarının yetkileri alınırken, istifayı basıp gitseydi.
SEVİMSİZ BİR VEDA
Keşke Fatih Hoca, son üç yılın transferlerinde kalıcı bir grup kurabilseydi. Keşke Fatih Hoca, yardımcısı Selçuk İnan’ın “Gelişemiyorsak, değişiriz” açıklamasına müsaade vermese, ya da daha sonradan buna bir düzeltme getirseydi. Keşke Fatih Hoca, bilhassa son üç yılda “kuvvetli oyun” için bu kadar fazla transfere müsaade vermese, mevcut takımdan kuvvetli bir oyun yaratabilseydi… Keşke Fatih Hoca, her makûs kararı hakemlere bağlamasa, yardımcılarını ve futbolcularını buna inandırmasaydı… Bunların hiç biri olmadı, yalnızca sevimsiz bir vedalaşma oldu. G.Saray’ın büyüklüğü, Fatih Hoca’nın mesleği ve büyük katkıları ile örtüşmeyen sevimsiz, duygusuz bir vedalaşma… Birincileri hayatış ve yaşatmış, Avrupa Şampiyonluğu’nu yakalamış, dört yıl üst üste şampiyonluğa uzanmış, kupalara ambargo koymayı alışkanlık yapmış, göz kamaştıran süper bir meslek yazmış Fatih Hoca için, bundan daha sonrası bu fevkalade mesleğinden yeme manasına gelirdi. Bu veda, son derece sevimsiz bir “son nokta” olsa bile, Fatih Terim’in mesleğini müdafaası, bölünmüş taraftarı kendi yanına çekmesi ismine “Hoca” için âlâ olmuştur
15 DAKİKADA SATTINIZ
– nazaranve gelirken Fatih Terim için “evin sahibi” dediniz…-Seçimi kazanırken, Fatih Terim’in gücünden yararlandınız…-goreve geldiniz, “Fatih Terim ne derse o” sözünü kullandınız…-Daha üç-beş gün evvel, “Hocanın yanındayız, arkasındayız” diye takviye attınız.-Hocayla üç yıllık büyük proje yaptığınızı söylemiş olduniz.-Bütün bunlardan daha sonra hocayı 15 dakikada sattınız.
TERİM RÜZGARI SÖNDÜRMESİN
Galatasaray’da Fatih Terim dışardaysa, ekibin başına gelecek hocanın kesinlikle fazlaca meslekli, tartışılmaz bir isim olması gerekir. Aksi taktirde, Fatih Terim rüzgârı “titrek mumu” göz açıp kapatıncaya kadar söndürür
TERİM MENAJERLİK ŞİRKETİNİ VETO ETTİ Mİ?
-İki Rumen futbolcu Cicaldau ile Morutan’a 10 milyon euro bonservis fiyatı, eski futbolcu Popescu’nun önerisi ile mi verildi?-Yönetimde, profesyonel bir menajerlik şirketi ile bağı olan bir yönetici var mı?-Fatih Terim’in bu menajerlik şirketinden gelen futbolcu tekliflerini veto ettiği gerçek mu?-Altyapıdan A grubuna yükselecek futbolculara bir menajerle çalışmaları için dayatma yapıldı mı?
GÜNEŞ BEŞİKTAŞ’A İYİ OLSUN
Aldığım haberin hakikat olduğuna inanıyorum. O denli yöneticilerden falan değil, lakin gelişimin ortasında olanlardan aldığım haber… esasen sürpriz bir haber değil… Şenol Güneş, Beşiktaş’a güzel olsun. Yeni dönemde ekibin başında görürsünüz.
GÖZLERİN GÖRDÜ, YÜREĞİN YETMEDİ! SANA YAKIŞTI MI FIRAT HOCAM!
Ali Şansalan: Kesin inandım. Başında tilkiler dolaşıyor. Uygun hakem olabilir, asla emniyetli hakem olamaz.Fırat Aydınus: Sana yakıştı mı Hocam… bakılırsa nazaran kırmızı kartı veremedin. Gözlerin gördü, yüreğin yetmedi.Mustafa Kürşat Filiz: VAR’daki Mete Kalkavan ile el ele verdi, Başakşehir’in bal üzere golünü yedi.Zorbay Küçük: Çok güzel gidiyordu, Gaziantep-Karagümrük maçında pusulayı şaşırdı.Arda Kardeşler: Galatasaray izleyicisinin baskısı altında kalmadı, eyyam yapmadı, âlâ maç yönetti.
ADAM MI ÖLDÜRDÜLER!
Ortada müthiş bir kuşku var. Maçlarda kusur yapan ve o maçın kararıyla oynayan hakemler 2-3 hafta dinlendirilip bir daha nazaranv almaya başlıyorlar. Olağan bu… Olağandışı olan; Rize- Galatasaray maçında Rizespor’u yakan maçın hakemi Ali Palabıyık ile VAR hakemi Galip Bitigen’in tam 10 haftadır maç alamaması… Ne oldu? Bu iki hakem adam mı öldürdü? Ortada kan davası mı var?
REZİLLİĞİN DORUĞU
Türk futbolu için yeşertmeye çalıştığım son umut kırıntılarım da cuma akşamı, kuruyup iflas etti. Cuma akşamı evvel Trabzon- Malatya maçını izledim. Birinci yarıyı saymıyorum bile, ikinci yarıda en az yirmi kez yere yatıp kıvrandılar. Maç bir türlü akışkanlık kazanamadı. Dura-yata-kalka bir ikinci yarı izledik. Gece Alman Ligi’nde B.Münih – M.Gladbach maçını izlemeye başladım. M.Gladbach dev bir rakip önünde öne geçmesine ve deplasmanda oynamasına, üstelik beş maçtır kazanamamasına karşın, tek futbolcusu, inanın tek futbolcusu bir saniye yere yatmadı. Bir saniye vakit geçirmediler, çalmadılar. İnanmayan maçın imajını, yineını izlesin. Bir futbolcu bile sahtekarlık yapmadı, kimse yatmadı, kimse feryat-figan çimleri yolmadı. Dört dakikalık uzatma kısmında bile önde oynayan M.Gladbach’ın tek oyuncusunu yerde görmedik. Harika Lig’e bakın, bir de Alman Ligi’ne bakın… Haydi futbolda geri kaldık, ahlakta, doğrulukta, dürüstlükte niçin geri kalıyoruz. Açık; paramızı çalıyorlar, vaktimizi çalıyorlar, umutlarımızı, hayallerimizi, heyecanlarımızı çalıyorlar. Futbol keyfimize ağır darbe vuruyorlar. En berbatı; hala akıllanmıyorlar, hala tedbir almıyorlar. Kimse kusura bakmayacak; rezilliğin doruğu bu olmalı… Harika Lig’de bizim yerli hocalar, az sayıdaki yabancı hocalar… Futbolcularınıza “yerde yatan adam istemiyorum” demek epeyce mu güç? Bu dura-kalka futboldan kendinizi hiç mi sorumlu tutmuyorsunuz? Günahınız hayli büyük…
LÖW DE JESUS DA ADAM EDEMEZ
Fenerbahçe ekibinin üstünde güya meyyit toprağı var. Tam bir skandal manzara… Bu meyyit ekibi, emekliliğini ilan etmiş Löw de, 70’ine dayanmış Jorge Jesus da adam edemez. Lider Ali Koç, bu ikilide ısrar ediyorsa, yeni bir hayal kırıklığının tohumlarını ekiyor demektir
FAZLA KELAMA GEREK YOK
Fenerbahçe Divan Şurası üyesi olan, varlığından onur duyduğum, tıp profesörü kıymetli bir dostum var. WhatsApp kümemizde motamot şunları yazdı: Bir hoca ile yıllar geçecekti, 3 hoca ile bir yıl geçmiyor. Fazla kelama gerek yok… Fenerbahçe gerçeği budur.
İKİ ELİM YAKANIZDA OLUR!
Beşiktaşlı Emirhan, kadroda 12 eksik var diye talih bulmamalı… Beşiktaş tam takım olduğunda bile bu formayı öncelikli giymeli… 12 eksik geri döner, Emirhan kulübeyle giderse, bir futbol yorumcusu, bir futbol izleyicisi olarak iki elim yakanızda olur.
ACININ TANIMI YOK
Vakitsiz mevtin acısı tarifsiz oluyor. Türk futbolunun ve Konyaspor’un ulusal oyuncusu Ahmet Çalık’ın sabah gelen mevt haberi, evvel ailesi, daha sonra futbol dünyası için fazlaca ağır bir darbe oldu. Açıkçası yazgı hayli zalim davrandı. Acının tanımı yok… Evvel kendine, daha sonra bize fazlaca makus çalım attın Ahmet… Işıklar ortasında uyu, yerin cennet olsun Ahmet…
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK
Bugünlerin, hatta son yılların, Türk futbolunun olağan dışı hocası Fatih Terim için âlâ gitmediği epey açık ortada… Güya patinaj çekti, eski muvaffakiyetlerin epey uzağında kaldı. Buna karşın, Fatih Hoca’nın kendi topluluğunda tartışılır hale gelmesi, gerisinden dolanılması, pusular kurulması, bakılırsavdeyken yeni hoca ile anlaşılması ve finalde bu noktaya varılması, bu biçimde “çirkin” bir vedalaşma yapılması içimi acıttı. Keşke Fatih Hoca, tedavisi bile aşikâr değilken yakalandığı ve ağır biçimde atlattığı Covid’ten kurtulduğu gün, “yaşamı yavaşlatıyorum” deyip bu işi bıraksaydı… Keşke Fatih Hoca, Rosier, Ghezzal, Elneny üzere istediği oyuncular alınmayınca, “Ben yokum” diyebilseydi. Keşke Fatih Hoca, bu radikal ve geleceği olmayan gençleştirme siyasetinin ortağı olmasa, buna karşı dursaydı. Keşke Fatih Hoca, Galatasaray’ın her büyük muvaffakiyetinde ekipte birden çok usta olduğunu hatırlasaydı. Keşke Fatih Hoca, kendisine yeni yardımcı aranırken, bu kamuoyu ile paylaşılırken, etrafındaki çalışma arkadaşlarının yetkileri alınırken, istifayı basıp gitseydi.
SEVİMSİZ BİR VEDA
Keşke Fatih Hoca, son üç yılın transferlerinde kalıcı bir grup kurabilseydi. Keşke Fatih Hoca, yardımcısı Selçuk İnan’ın “Gelişemiyorsak, değişiriz” açıklamasına müsaade vermese, ya da daha sonradan buna bir düzeltme getirseydi. Keşke Fatih Hoca, bilhassa son üç yılda “kuvvetli oyun” için bu kadar fazla transfere müsaade vermese, mevcut takımdan kuvvetli bir oyun yaratabilseydi… Keşke Fatih Hoca, her makûs kararı hakemlere bağlamasa, yardımcılarını ve futbolcularını buna inandırmasaydı… Bunların hiç biri olmadı, yalnızca sevimsiz bir vedalaşma oldu. G.Saray’ın büyüklüğü, Fatih Hoca’nın mesleği ve büyük katkıları ile örtüşmeyen sevimsiz, duygusuz bir vedalaşma… Birincileri hayatış ve yaşatmış, Avrupa Şampiyonluğu’nu yakalamış, dört yıl üst üste şampiyonluğa uzanmış, kupalara ambargo koymayı alışkanlık yapmış, göz kamaştıran süper bir meslek yazmış Fatih Hoca için, bundan daha sonrası bu fevkalade mesleğinden yeme manasına gelirdi. Bu veda, son derece sevimsiz bir “son nokta” olsa bile, Fatih Terim’in mesleğini müdafaası, bölünmüş taraftarı kendi yanına çekmesi ismine “Hoca” için âlâ olmuştur
15 DAKİKADA SATTINIZ
– nazaranve gelirken Fatih Terim için “evin sahibi” dediniz…-Seçimi kazanırken, Fatih Terim’in gücünden yararlandınız…-goreve geldiniz, “Fatih Terim ne derse o” sözünü kullandınız…-Daha üç-beş gün evvel, “Hocanın yanındayız, arkasındayız” diye takviye attınız.-Hocayla üç yıllık büyük proje yaptığınızı söylemiş olduniz.-Bütün bunlardan daha sonra hocayı 15 dakikada sattınız.
TERİM RÜZGARI SÖNDÜRMESİN
Galatasaray’da Fatih Terim dışardaysa, ekibin başına gelecek hocanın kesinlikle fazlaca meslekli, tartışılmaz bir isim olması gerekir. Aksi taktirde, Fatih Terim rüzgârı “titrek mumu” göz açıp kapatıncaya kadar söndürür
TERİM MENAJERLİK ŞİRKETİNİ VETO ETTİ Mİ?
-İki Rumen futbolcu Cicaldau ile Morutan’a 10 milyon euro bonservis fiyatı, eski futbolcu Popescu’nun önerisi ile mi verildi?-Yönetimde, profesyonel bir menajerlik şirketi ile bağı olan bir yönetici var mı?-Fatih Terim’in bu menajerlik şirketinden gelen futbolcu tekliflerini veto ettiği gerçek mu?-Altyapıdan A grubuna yükselecek futbolculara bir menajerle çalışmaları için dayatma yapıldı mı?
GÜNEŞ BEŞİKTAŞ’A İYİ OLSUN
Aldığım haberin hakikat olduğuna inanıyorum. O denli yöneticilerden falan değil, lakin gelişimin ortasında olanlardan aldığım haber… esasen sürpriz bir haber değil… Şenol Güneş, Beşiktaş’a güzel olsun. Yeni dönemde ekibin başında görürsünüz.
GÖZLERİN GÖRDÜ, YÜREĞİN YETMEDİ! SANA YAKIŞTI MI FIRAT HOCAM!
Ali Şansalan: Kesin inandım. Başında tilkiler dolaşıyor. Uygun hakem olabilir, asla emniyetli hakem olamaz.Fırat Aydınus: Sana yakıştı mı Hocam… bakılırsa nazaran kırmızı kartı veremedin. Gözlerin gördü, yüreğin yetmedi.Mustafa Kürşat Filiz: VAR’daki Mete Kalkavan ile el ele verdi, Başakşehir’in bal üzere golünü yedi.Zorbay Küçük: Çok güzel gidiyordu, Gaziantep-Karagümrük maçında pusulayı şaşırdı.Arda Kardeşler: Galatasaray izleyicisinin baskısı altında kalmadı, eyyam yapmadı, âlâ maç yönetti.
ADAM MI ÖLDÜRDÜLER!
Ortada müthiş bir kuşku var. Maçlarda kusur yapan ve o maçın kararıyla oynayan hakemler 2-3 hafta dinlendirilip bir daha nazaranv almaya başlıyorlar. Olağan bu… Olağandışı olan; Rize- Galatasaray maçında Rizespor’u yakan maçın hakemi Ali Palabıyık ile VAR hakemi Galip Bitigen’in tam 10 haftadır maç alamaması… Ne oldu? Bu iki hakem adam mı öldürdü? Ortada kan davası mı var?
REZİLLİĞİN DORUĞU
Türk futbolu için yeşertmeye çalıştığım son umut kırıntılarım da cuma akşamı, kuruyup iflas etti. Cuma akşamı evvel Trabzon- Malatya maçını izledim. Birinci yarıyı saymıyorum bile, ikinci yarıda en az yirmi kez yere yatıp kıvrandılar. Maç bir türlü akışkanlık kazanamadı. Dura-yata-kalka bir ikinci yarı izledik. Gece Alman Ligi’nde B.Münih – M.Gladbach maçını izlemeye başladım. M.Gladbach dev bir rakip önünde öne geçmesine ve deplasmanda oynamasına, üstelik beş maçtır kazanamamasına karşın, tek futbolcusu, inanın tek futbolcusu bir saniye yere yatmadı. Bir saniye vakit geçirmediler, çalmadılar. İnanmayan maçın imajını, yineını izlesin. Bir futbolcu bile sahtekarlık yapmadı, kimse yatmadı, kimse feryat-figan çimleri yolmadı. Dört dakikalık uzatma kısmında bile önde oynayan M.Gladbach’ın tek oyuncusunu yerde görmedik. Harika Lig’e bakın, bir de Alman Ligi’ne bakın… Haydi futbolda geri kaldık, ahlakta, doğrulukta, dürüstlükte niçin geri kalıyoruz. Açık; paramızı çalıyorlar, vaktimizi çalıyorlar, umutlarımızı, hayallerimizi, heyecanlarımızı çalıyorlar. Futbol keyfimize ağır darbe vuruyorlar. En berbatı; hala akıllanmıyorlar, hala tedbir almıyorlar. Kimse kusura bakmayacak; rezilliğin doruğu bu olmalı… Harika Lig’de bizim yerli hocalar, az sayıdaki yabancı hocalar… Futbolcularınıza “yerde yatan adam istemiyorum” demek epeyce mu güç? Bu dura-kalka futboldan kendinizi hiç mi sorumlu tutmuyorsunuz? Günahınız hayli büyük…
LÖW DE JESUS DA ADAM EDEMEZ
Fenerbahçe ekibinin üstünde güya meyyit toprağı var. Tam bir skandal manzara… Bu meyyit ekibi, emekliliğini ilan etmiş Löw de, 70’ine dayanmış Jorge Jesus da adam edemez. Lider Ali Koç, bu ikilide ısrar ediyorsa, yeni bir hayal kırıklığının tohumlarını ekiyor demektir
FAZLA KELAMA GEREK YOK
Fenerbahçe Divan Şurası üyesi olan, varlığından onur duyduğum, tıp profesörü kıymetli bir dostum var. WhatsApp kümemizde motamot şunları yazdı: Bir hoca ile yıllar geçecekti, 3 hoca ile bir yıl geçmiyor. Fazla kelama gerek yok… Fenerbahçe gerçeği budur.
İKİ ELİM YAKANIZDA OLUR!
Beşiktaşlı Emirhan, kadroda 12 eksik var diye talih bulmamalı… Beşiktaş tam takım olduğunda bile bu formayı öncelikli giymeli… 12 eksik geri döner, Emirhan kulübeyle giderse, bir futbol yorumcusu, bir futbol izleyicisi olarak iki elim yakanızda olur.
ACININ TANIMI YOK
Vakitsiz mevtin acısı tarifsiz oluyor. Türk futbolunun ve Konyaspor’un ulusal oyuncusu Ahmet Çalık’ın sabah gelen mevt haberi, evvel ailesi, daha sonra futbol dünyası için fazlaca ağır bir darbe oldu. Açıkçası yazgı hayli zalim davrandı. Acının tanımı yok… Evvel kendine, daha sonra bize fazlaca makus çalım attın Ahmet… Işıklar ortasında uyu, yerin cennet olsun Ahmet…
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK