Yüzseneler boyunca insanoğlunun ilgilendiği ve onun için çabaladığı bir bahis olmuştur. Bunun için hizmet kısımları geliştirmiş ve kendi sıhhatine çalışılmasını sağlamıştır. Günümüzde de sıhhat, çay sohbetlerinden, şirket toplantılarına kadar insanın olduğu her noktada ilgi odağı olmuş ve gündemin değişmez konusu haline gelmiştir.
Pekala nedir insanın sıhhate duyduğu bu ilgi?
Buraya getirilirken kendisine isteği sorulmayan insanoğlu, bu dünyadan hoş anlar yaşayıp ayrılmak istiyor ve bu seyahatte sağlıklı olmadığında o anların tadını çıkaramayacağının şuurunda. Ancak insanoğlunun istediği sıhhat nasıl bir sıhhat ve sağlıklı olmaktan kastı ne? İnsanoğlunun sağlıktan kastını iki hususta açıklayacak olursak;
1. Nizamlı ilaç kullanması yahut ameliyat olmayı gerektirecek bir hastağının olmaması
2. Uzuvlarında bir eksiklik yahut fonksiyonunda bozukluk olmaması
Bu iki hususta bir sorunu olmamasını ister insan.
Kanser olmamak, reflü olmamak, diyabet olmamak, sakat olmamak…
Zira vücuduna sıhhat eşlik etmediğinde tadını tuzunu alamaz hiç bir şeyin. Bundan dolayı bu iki unsurda bir sorun olmasından korkmuş ve bu iki hususta sorun çıkarmaya giden yolda emeği olan her şeye ‘’Sağlığa zararlı’’ etiketini yapıştırmış ve onlardan itinayla kaçmıştır.
Kaçmıştır kaçmasına ancak kimi vakit içinder bulmuştur hastalıklar kendini.
bu biçimde insanın sıhhat tarifinde bir yanlışlık olmalıydı, bir şeyleri atlıyor yahut görmüyordu…Gelin bir de sıhhat uzmanlarının sıhhati nasıl
tanımladığına bir göz atalım.
Dünya Sıhhat Örgütü der ki: ‘’ Sıhhat bütüncül bir fizikî, akli ve toplumsal refah durumudur ve yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı değil,
bedensel, ruhsal ve toplumsal taraftan güzellik halidir.’’
Dikkatinizi çektiyse bu tarifte sizlerin tarifinizden ayrılan iki farklılık var: Birincisi sıhhate yalnızca vücudun üzerinden değil ruhsal
ve toplumsal açıdan da yaklaşmış, ikinci farklılık ise eksiklik, bozukluk, hastalık üzere somut ve sığ tabirleri değil ‘’iyilik hali’’ üzere daha kapsamlı ve bütüncül bir tabir kullanılmış. Sıhhati; bedensel, ruhsal ve toplumsal açıdan olmak üzere üç düzgünlük ölçütü üzerinden ölçmüştür. Bedensel kısmına aslına bakarsan aşinayız ancak ruhsal ve toplumsal açıdan düzgünlük halinde olmak daima kaçırdığımız ve artık göz önüne almamız gereken bir nokta haline gelmelidir. Ruhsal ve toplumsal açıdan güzellik hali derken ne demek istediniz söylemiş olduğinizi duyuyorum ve çabucak açıklıyorum. Yani gün ortasında yapmamız gereken bakılırsav ve sorumluluklarımızı yerine getirecek motivasyon ve isteği kendimizde bulduğumuz, zorluklarla karşılaştığımızda pes etmeden devam edebildiğimiz ve gerilim idaresinde güzel olduğumuz bir ruhsal düzgünlük hali ile kendimizi zorlanmadan tabir edebildiğimiz, önyargıyla karşılanmadığımız, anlaşabildiğimiz bir toplumsal
etrafta olma ve özgürlüklerimizin kısıtlanmadığı beşerlerle çevrili olduğumuz bir toplumsal yeterlilik hali…
Dünya Sıhhat Örgütü işte bu bütüncül sıhhati önemser ve sağlıklı olmaya giden yolun bu üç faktörün durumundan geçtiğini söyler…
Birinci makalemde bahsetmek istediklerim yalın ve öz bir biçimde sıhhati anlatmaktı…
Sıhhatle kalın…
Pekala nedir insanın sıhhate duyduğu bu ilgi?
Buraya getirilirken kendisine isteği sorulmayan insanoğlu, bu dünyadan hoş anlar yaşayıp ayrılmak istiyor ve bu seyahatte sağlıklı olmadığında o anların tadını çıkaramayacağının şuurunda. Ancak insanoğlunun istediği sıhhat nasıl bir sıhhat ve sağlıklı olmaktan kastı ne? İnsanoğlunun sağlıktan kastını iki hususta açıklayacak olursak;
1. Nizamlı ilaç kullanması yahut ameliyat olmayı gerektirecek bir hastağının olmaması
2. Uzuvlarında bir eksiklik yahut fonksiyonunda bozukluk olmaması
Bu iki hususta bir sorunu olmamasını ister insan.
Kanser olmamak, reflü olmamak, diyabet olmamak, sakat olmamak…
Zira vücuduna sıhhat eşlik etmediğinde tadını tuzunu alamaz hiç bir şeyin. Bundan dolayı bu iki unsurda bir sorun olmasından korkmuş ve bu iki hususta sorun çıkarmaya giden yolda emeği olan her şeye ‘’Sağlığa zararlı’’ etiketini yapıştırmış ve onlardan itinayla kaçmıştır.
Kaçmıştır kaçmasına ancak kimi vakit içinder bulmuştur hastalıklar kendini.
bu biçimde insanın sıhhat tarifinde bir yanlışlık olmalıydı, bir şeyleri atlıyor yahut görmüyordu…Gelin bir de sıhhat uzmanlarının sıhhati nasıl
tanımladığına bir göz atalım.
Dünya Sıhhat Örgütü der ki: ‘’ Sıhhat bütüncül bir fizikî, akli ve toplumsal refah durumudur ve yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı değil,
bedensel, ruhsal ve toplumsal taraftan güzellik halidir.’’
Dikkatinizi çektiyse bu tarifte sizlerin tarifinizden ayrılan iki farklılık var: Birincisi sıhhate yalnızca vücudun üzerinden değil ruhsal
ve toplumsal açıdan da yaklaşmış, ikinci farklılık ise eksiklik, bozukluk, hastalık üzere somut ve sığ tabirleri değil ‘’iyilik hali’’ üzere daha kapsamlı ve bütüncül bir tabir kullanılmış. Sıhhati; bedensel, ruhsal ve toplumsal açıdan olmak üzere üç düzgünlük ölçütü üzerinden ölçmüştür. Bedensel kısmına aslına bakarsan aşinayız ancak ruhsal ve toplumsal açıdan düzgünlük halinde olmak daima kaçırdığımız ve artık göz önüne almamız gereken bir nokta haline gelmelidir. Ruhsal ve toplumsal açıdan güzellik hali derken ne demek istediniz söylemiş olduğinizi duyuyorum ve çabucak açıklıyorum. Yani gün ortasında yapmamız gereken bakılırsav ve sorumluluklarımızı yerine getirecek motivasyon ve isteği kendimizde bulduğumuz, zorluklarla karşılaştığımızda pes etmeden devam edebildiğimiz ve gerilim idaresinde güzel olduğumuz bir ruhsal düzgünlük hali ile kendimizi zorlanmadan tabir edebildiğimiz, önyargıyla karşılanmadığımız, anlaşabildiğimiz bir toplumsal
etrafta olma ve özgürlüklerimizin kısıtlanmadığı beşerlerle çevrili olduğumuz bir toplumsal yeterlilik hali…
Dünya Sıhhat Örgütü işte bu bütüncül sıhhati önemser ve sağlıklı olmaya giden yolun bu üç faktörün durumundan geçtiğini söyler…
Birinci makalemde bahsetmek istediklerim yalın ve öz bir biçimde sıhhati anlatmaktı…
Sıhhatle kalın…