Sarr
Active member
NERGİS AŞKIN – ÖZEL RÖPORTAJ
Teknik yönetici Ali Tandoğan, Skorer’den Nergis Aşkın’a açıklamalarda bulundu. Yeni kuşak teknik yönetici teriminden Muhteşem Lig’e biroldukca mevzuya değinen Tandoğan son olarak Şanlıurfaspor’u çalıştırmıştı.
“BENİM YAPTIĞIM EN BÜYÜK HATAYDI”
Ayrılık sürecinden bahseden genç teknik adam kelamlarına şöyleki başladı; Aslında Urfa’ya 3. gidişim. Çok büyük bir kent. Bugün bana bakılırsa Muhteşem Lig’de olması gerekiyor hem potansiyel hem seyirci açısından. En az 15 bin şahsa oynanan maçlar var. Kıramadığımız bireyler vardı orada. Aslında olmaması için fazlaca uğraştım lakin kendi kendime düşündüğümde oraya bir vefa borcumun olduğunu hissetim ve gittim. Lakin gittiğimizde oranın iç yapısını pek konuşmamıştık. Oyuncu kümesi ne durumda üzere. Maddi durumda bu sene daha uygunlar fakat diğer külfetler olup olmadığını hiç araştırmadım. Bu da benim yaptığım en büyük yanılgıydı. Bana nazaran orada epeyce düzgün işler yaptık aslında. Bizim asıl maksadımız 2.yarıya hazırlanmaktı. Son maçı kaybedince liderle görüşme yaptık. Lakin o da anladığım kadarıyla panik içerisindeydi. Birinci kez bu biçimde bir paranın ve beklentinin çok yüksek olduğu durumdalardı. Şampiyonluk derken alt sıraları görür görmez ekipte doğal olarak idare tarafında yansılar arttı. Ben de onu rahatlatmak açısından olayın bizden kaynaklandığını ki aslında biz her şeyi gerçek yaptık lakin idare dert yaşayacaktı bu biçimde bir karar aldım bu sebeple. Oraya gittiğim için hayli memnunum fakat artık hedeflerim daha üstlerde. Teknik yöneticilikte 6.senem. Bu da benim için bir deneyimdi. Bundan daha sonraki süreçte uzun vadede bir muahede yapmak istiyorum. Önüme gelen yere gitmek değil gerçek yer hakikat vakit diye düşünüyorum.”
“BU SENE TRABZON’UN SENESİ”
Teknik yönetici Ali Tandoğan, Harika Lig ile alakalı biroldukça açıklamada bulundu. Bu dönem Anadolu kadrolarının ligi domine etmesini yorumladı.
“Trabzon’un bu sene kadro olma yolunda epey düzgün ilerlediğini söylemiştim. söylemiş olduklerim çıktı bu hocalık görüşüdür. Anadolu gruplarında istikrar kelam konusu. Bugün Konya, Hatay üzere grupların güzel gitmelerinin sebepleri hem disiplinli oynayışları birebir vakitte başka grupların performanslarının düşüklüğü. Galatasaray Avrupa’da âlâ giderken ligde birebir performansı gösteremedi. Hem takım yetersizliği hem kalitenin isteyen düzeyde olmayışından dolayı. Bana nazaran baktığımızda geçmişindeki takım yapılanmasına bakın bir de şimdikine. Bu uzun müddette Galatasaray’ın işine yarayacak bir yapılanma fakat şu an için inişli çıkışlı periyotlar yaşıyorlar. Bizim ülkemizde sabır yok. Çabucak istenen şeyler var. Şu an ayakta duran Trabzonspor var. Güzel futbol oynadılar, kaliteli futbolculara sahipler fakat bahtları da yaver gitti. Kimi maçlar hatırlıyorum epey net kaybedecekleri maçları kazandılar. Bu sene Trabzon’un yılı. Lakin bu futbol 2-3 maç mağlup olup gerilime girdiğinizde sonunu getiremeyebilirsiniz. Biz o gerilimi Bursaspor’da hayatıştık, daha sonrası sıkıntı olmuştu.”
“FUTBOLCULAR BANA NAZARAN HOCAYA KARŞI HAL ALDILAR”
Beşiktaş’ta bir periyot forma giyen Ali Tandoğan, siyah beyazlıların durumunu kıymetlendirdi ve Lider Karaveli hakkında yorumlarda bulundu.
Geçen sene oyuncu kalitesi istenilen düzeyde olmamasına karşın, o kadar eksiğe karşın bir şampiyonluk yaşandı. Burada natürel Sergen hocanın bir başarısı var. Bu grubu ayakta tutabilmek ve bu süreci yeterli yönetim edebilmek üzere. Gerisinden bana bakılırsa o süreç içerisinde yalnızca futbolla alakalı değil çalışma ile ilgili bir aksaklıklar oldu ve bunlar sakatlıklara yansıdı. Bu yansıyan sakatlıklardan daha sonra alana sürdüğünüz oyuncular farklı oluyor. Skora yansıyor. Sergen hocanın ardında olan bir taraftar kitlesi var lakin ister istemez içeride bir karışıklık başladı. Futbolcular bana nazaran hocaya karşı hal aldılar. İstenilen performansı vermediler yani. Zira Sergen hoca onlara karşı konuştuktan daha sonra futbolcular muhtemelen bunları dinledi. Dinleyince de futbolcular kendi ortalarında konuşmuş olabilir. Bunlar fazlaca kolaydır, bilhassa yabancı futbolcular birbirlerini fazlaca meblağlar. Kendi ortalarında konuşmuşlardır. Şöyle konuştu, bu biçimde konuştu, bizi sahneye attı üzere. Artık ne mi değişti ? Alt yapıdan bir hoca geldi. Oyuncu kümesi istedikleri üzere yönlendirebiliyorlar. Sergen hocanın bir dik duruşu vardı. Asarım keserim durumu vardı. Lakin alttan gelen bir hocaya artık bunu yaptıramazsınız. O yüzden futbolcular istenilen düzeyde. Bir de herbiçimde keyifli bir ortam yaratıldı. Daha huzurlu bir ortam yaratıldı. Hoca da futbolcuların sevdiği bir hal sergileyince doğal olarak birkaç maçtır bu işler kazanılınca hava değişti. Lakin yarın öbür gün kaybedince neler olacağını bilemezsiniz. daha sonra ne konuşulacak size söyleyeyim. aslına bakarsanız altyapıdan gelen hocanın yetersizliği vardı, siz bu hocayla niye devam ettiniz diyecekler. Burası Türkiye. Çok sıradan, çabucak hazır.
“LÖW FENERBAHÇE’DEN KOVULDU ADANA’DAN KOVULDU daha sonra…”
Ali Tandoğan Fenerbahçe’de İsmail Kartal ve Löw ile ilgili kanılarını şöyle deklare etti ;
Bizim ülkemizde hoca olmak hayli güç bir şeymiş ben onu anladım. Bakın Löw söylemiş olduğiniz hoca dünya şampiyonu oldu fakat dünya şampiyonu olmadan evvel Fenerbahçe’den kovuldu. Adana’dan kovuldu. Dünya şampiyonu olan bir adamdan bahsediyoruz. Sizin bu adamı buraya getirme ihtimaliniz yok olağanda. Bu kadar büyük bir başarıyı elde etmiş insanları harcayacak kadar üst düzeyde olamayız yani. Bugün bir sürü hocalar gönderildi. Sergen Yalçın, Fatih Terim. Bu işler hayli kolay. Şunu diyebilirsiniz hocam aşikâr bir yaşa geldiniz, daha dinamik hocalarda çalışmak istiyoruz. Bu olabilir. Lakin bakıyorsunuz yerine deneyimli bir hoca geliyor. Artık burada da İsmail Kartal’ı çağırıyorsunuz, ekibin başına getiriyorsunuz. O da Fenerbahçeli olduğu için doğal olarak bu biçimde bir sureci hiç kimse kaçırmak istemez. Daha evvel İsmail hoca burada çalıştı. Bu kadar küçük görülebilecek bir hoca değil. Artık İsmail hocanın dönem sonuna kadar maçları üst üste kazandığını. Löw geldi. Başarısızlık oldu. Niçin gönderdin diyecekler. Birebirini Emre Belözoğlu için söylüyorlar. bu biçimde şunu şöyleki yapmak lazım. bir müddetç yaşanması lazım. O süreçte İsmail hocaya bakarsınız bu işi düzgün mi yapıyor. bu biçimde onunla devam edeceksiniz. Artık İsmail hocanın ne üzere bir ruhsal durumu var bilmiyoruz lakin o da herbiçimde hocam siz çıkın biz dönem sonuna kadar arkanızdayız dediler. Onun da bu kadar büyük bir camiayı reddetme bahtı yok. O da demek ki her şeyi bilerek ve kabullenerek buraya geldi.
“FENERBAHÇE’NİN YIRTICI BİR TAKIMI YOK”
Fenerbahçe’nin bana bakılırsa yırtıcı bir takımı yok. Topla ilgileri hayli güzel olan lakin savunma manasında agresif bir oyun sergilemiyorlar. Pereira 3’lü sistem oynattı. Bana nazaran performans olarak düzgün işler yapıyordu lakin başarılı giderken 3’lü sistem epeyce yeterli diyorlardı daha sonra bir anda işler berbata gidince bu sistem nedir niçin 4’lüye dönmüyor diye konuşuldu. Bunu dünyada biroldukça hoca oynatıyor. İnsanlarımız kabullenmede zorluk yaşanıyor. Bizde her şey skora bağlı. Pereira’nın yaşadığı en büyük eza kendi oynattığı sistemde oyuncu kalitesinde sorun vardı bence.
“BU SÜREÇTE FATİH HOCAYI KULLANDILAR”
Tandoğan, Fatih Terim ve Galatasaray’ın yollarını ayırmasını yorumladı. Fatih hocanın kullanıldığını söyleyen Tandoğan şu tabirleri kulandı; “Galatasaray’da Fatih Terim’in çalıştığı süreci bir değerlendirirsek, hayli önemli bir şampiyonluk süreci oldu. Demek ki Fatih hocanın muvaffakiyetleri var. Her sene Galatasaray’ın şampiyon olduğu bir müddetç var mı yok. Bu o periyotlarda gelen liderlerle alakalı. Yeni gelen liderler kendisinin güzel bir mesleği olsun ister. Bunun içerisinde lider değiştirdi Galatasaray. Evet başarısız bir müddetç vardı, baskılar da vardı lakin esasen dönem başında Mustafa Cengiz de Fatih hocayla devam edip etmemekle ilgili açıklamasını yaptı. bu biçimde bu istikrarı dönem başında gelen lider da devam ettirseydi. Hiç mutabakat yapmasaydı. Biraz Fatih hocayı da kullandılar bu süreçte. Çok berbat bir gönderiliş oldu. Bizim ülkemizde bu bu biçimde. Çok âlâ hocaları bir noktadan daha sonra çöp poşeti üzere atıyorlar. Fatih Terim’i hiç bir noktada eleştirme bahtı yok. Şöyle eleştirebiliriz şurada şunu yapsaydı bunu yapsaydı üzere. Onun haricinde oturup size ders verebilecek adamı hayli rahat bir biçimde gönderebiliyorsunuz.”
“TORRENT’İN ANLAMASI BİR İKİ GÜNDE OLACAK İŞ DEĞİL”
“Domenec Torrent işi bilen bir adam ki herbiçimde ekibin başına getirildi. Bu işler bir iki günde olacak işler değil. Geldi ne dedi 5 saniye kuralı. Bu örneğin çabucak olacak bir şey değil. Ligi tanımıyor derseniz de ligi tanımak kıymetli değil oyunu okumak kıymetli.”
Ali Tandoğan yeni kuşak teknik yönetici kavramını şu biçimde kıymetlendirdi; Yeni kuşak teknik yöneticiler epey daha girişken, korkusuz, yeniliklere açıklar. Yeni hocalar da kimileri kendilerini fazlaca âlâ pazarlıyorlar o da farklı bir bahis. İşte İngilizce tabirler, garip garip şeyler koyarak insanların gözleri boyanıyor. Liderler da futbolu epey anlamadıkları için vay adama bakar mısınız inanılmaz şeyler anlatıyor diyorlar. bu biçimde aldanmalar var. meğer ben 35 yılımı futbola verdim, elbette eksiklerim vardır ancak bu iş birazcık pazarlamaya döndü. Kimileri gidiyor bilgisayarlarla liderlerin yanına. Bizim sistemimiz bu olacak diyorlar. Bu anlatma ile uygulama epeyce farklı şeyler. İçi fazlaca dolu olduğunu düşündüğünüz bir insan alana yansıtamayabilir bunu. Kimileri da oyuncu bağlantıları dayanılmaz oluyor ve maç kazandırıyor oyuncu ona. Oyuncu kümesi ona olan sempatisinden dolayı bir bakıyorsun alanda uçuyorlar. Ne hocalar biliyorum alanda hiç bir şey göstermeden maç kazanan. Yeni kuşak hoş geliyor. Hepimize fazlaca önemli talihler verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Birtakım arkadaşlarımız kimi hocaların altında çalıştı, kimileri yeni başladı üst düzeylere çıkabildiler. Ben bu işi 6 yıldır yapıyorum. Çok önemli burnum epey sürtüldü. Külfet yaşayan kadrolara gittik. Kendi yaş grubumda en deneyimli hocalardan bir tanesi oldum. Lakin bu iş biraz da insanların ikili bağlarıyla olması gerekmiyor. Bırakın da bir hocayı tanıyın. Bu hayli kıymetli.
“EN MAKUS TEKNİK YÖNETİCİ TİGANA”
Ali Tandoğan futbolculuk periyodunda çalıştığı en güzel ve en berbat teknik yöneticisi deklare etti: “Aslında kendi teknik yöneticiliğimi baz aldığımızda biz o devir hiç bir şey yapmıyormuşuz. O devirdeki futbol bu biçimde değildi doğal ki. En makus teknik yöneticisi sorarsanız Tigana’ydı. hiç bir şey göstermiyordu bize alanda. Lakin bakıyorsunuz Tigana’ydı. En yeterli olarak Ersun Yanal, Ertuğrul Sağlam, İstek Çalımbay diyebilirim. İstek hoca ile fazlaca çalışamadık lakin kendini epeyce geliştirdi bu vakitte.”
Genç teknik yönetici gayelerinin büyük olduğunu söylerken şu sözleri kullandı; Meslek planlamamda üst düzeyde olmak var. Fakat bizim ülkede kadrolarda talihiniz 3 maç. İnanç hissedemiyorsunuz. 1 aylık bir müddetciniz var. O 1 aya kadar ne olduğunuzu anlatamadan gidiyorsunuz aslına bakarsan. En üstte olmayı başaracağıma inanıyorum. Büyük zorluklar ortasında olduğumu biliyorum fakat takviyesiz ve sıkıntı olacak fakat uygun bir hocalık mesleğim olacağına inanıyorum.
Teknik yönetici Ali Tandoğan, Skorer’den Nergis Aşkın’a açıklamalarda bulundu. Yeni kuşak teknik yönetici teriminden Muhteşem Lig’e biroldukca mevzuya değinen Tandoğan son olarak Şanlıurfaspor’u çalıştırmıştı.
“BENİM YAPTIĞIM EN BÜYÜK HATAYDI”
Ayrılık sürecinden bahseden genç teknik adam kelamlarına şöyleki başladı; Aslında Urfa’ya 3. gidişim. Çok büyük bir kent. Bugün bana bakılırsa Muhteşem Lig’de olması gerekiyor hem potansiyel hem seyirci açısından. En az 15 bin şahsa oynanan maçlar var. Kıramadığımız bireyler vardı orada. Aslında olmaması için fazlaca uğraştım lakin kendi kendime düşündüğümde oraya bir vefa borcumun olduğunu hissetim ve gittim. Lakin gittiğimizde oranın iç yapısını pek konuşmamıştık. Oyuncu kümesi ne durumda üzere. Maddi durumda bu sene daha uygunlar fakat diğer külfetler olup olmadığını hiç araştırmadım. Bu da benim yaptığım en büyük yanılgıydı. Bana nazaran orada epeyce düzgün işler yaptık aslında. Bizim asıl maksadımız 2.yarıya hazırlanmaktı. Son maçı kaybedince liderle görüşme yaptık. Lakin o da anladığım kadarıyla panik içerisindeydi. Birinci kez bu biçimde bir paranın ve beklentinin çok yüksek olduğu durumdalardı. Şampiyonluk derken alt sıraları görür görmez ekipte doğal olarak idare tarafında yansılar arttı. Ben de onu rahatlatmak açısından olayın bizden kaynaklandığını ki aslında biz her şeyi gerçek yaptık lakin idare dert yaşayacaktı bu biçimde bir karar aldım bu sebeple. Oraya gittiğim için hayli memnunum fakat artık hedeflerim daha üstlerde. Teknik yöneticilikte 6.senem. Bu da benim için bir deneyimdi. Bundan daha sonraki süreçte uzun vadede bir muahede yapmak istiyorum. Önüme gelen yere gitmek değil gerçek yer hakikat vakit diye düşünüyorum.”
“BU SENE TRABZON’UN SENESİ”
Teknik yönetici Ali Tandoğan, Harika Lig ile alakalı biroldukça açıklamada bulundu. Bu dönem Anadolu kadrolarının ligi domine etmesini yorumladı.
“Trabzon’un bu sene kadro olma yolunda epey düzgün ilerlediğini söylemiştim. söylemiş olduklerim çıktı bu hocalık görüşüdür. Anadolu gruplarında istikrar kelam konusu. Bugün Konya, Hatay üzere grupların güzel gitmelerinin sebepleri hem disiplinli oynayışları birebir vakitte başka grupların performanslarının düşüklüğü. Galatasaray Avrupa’da âlâ giderken ligde birebir performansı gösteremedi. Hem takım yetersizliği hem kalitenin isteyen düzeyde olmayışından dolayı. Bana nazaran baktığımızda geçmişindeki takım yapılanmasına bakın bir de şimdikine. Bu uzun müddette Galatasaray’ın işine yarayacak bir yapılanma fakat şu an için inişli çıkışlı periyotlar yaşıyorlar. Bizim ülkemizde sabır yok. Çabucak istenen şeyler var. Şu an ayakta duran Trabzonspor var. Güzel futbol oynadılar, kaliteli futbolculara sahipler fakat bahtları da yaver gitti. Kimi maçlar hatırlıyorum epey net kaybedecekleri maçları kazandılar. Bu sene Trabzon’un yılı. Lakin bu futbol 2-3 maç mağlup olup gerilime girdiğinizde sonunu getiremeyebilirsiniz. Biz o gerilimi Bursaspor’da hayatıştık, daha sonrası sıkıntı olmuştu.”
“FUTBOLCULAR BANA NAZARAN HOCAYA KARŞI HAL ALDILAR”
Beşiktaş’ta bir periyot forma giyen Ali Tandoğan, siyah beyazlıların durumunu kıymetlendirdi ve Lider Karaveli hakkında yorumlarda bulundu.
Geçen sene oyuncu kalitesi istenilen düzeyde olmamasına karşın, o kadar eksiğe karşın bir şampiyonluk yaşandı. Burada natürel Sergen hocanın bir başarısı var. Bu grubu ayakta tutabilmek ve bu süreci yeterli yönetim edebilmek üzere. Gerisinden bana bakılırsa o süreç içerisinde yalnızca futbolla alakalı değil çalışma ile ilgili bir aksaklıklar oldu ve bunlar sakatlıklara yansıdı. Bu yansıyan sakatlıklardan daha sonra alana sürdüğünüz oyuncular farklı oluyor. Skora yansıyor. Sergen hocanın ardında olan bir taraftar kitlesi var lakin ister istemez içeride bir karışıklık başladı. Futbolcular bana nazaran hocaya karşı hal aldılar. İstenilen performansı vermediler yani. Zira Sergen hoca onlara karşı konuştuktan daha sonra futbolcular muhtemelen bunları dinledi. Dinleyince de futbolcular kendi ortalarında konuşmuş olabilir. Bunlar fazlaca kolaydır, bilhassa yabancı futbolcular birbirlerini fazlaca meblağlar. Kendi ortalarında konuşmuşlardır. Şöyle konuştu, bu biçimde konuştu, bizi sahneye attı üzere. Artık ne mi değişti ? Alt yapıdan bir hoca geldi. Oyuncu kümesi istedikleri üzere yönlendirebiliyorlar. Sergen hocanın bir dik duruşu vardı. Asarım keserim durumu vardı. Lakin alttan gelen bir hocaya artık bunu yaptıramazsınız. O yüzden futbolcular istenilen düzeyde. Bir de herbiçimde keyifli bir ortam yaratıldı. Daha huzurlu bir ortam yaratıldı. Hoca da futbolcuların sevdiği bir hal sergileyince doğal olarak birkaç maçtır bu işler kazanılınca hava değişti. Lakin yarın öbür gün kaybedince neler olacağını bilemezsiniz. daha sonra ne konuşulacak size söyleyeyim. aslına bakarsanız altyapıdan gelen hocanın yetersizliği vardı, siz bu hocayla niye devam ettiniz diyecekler. Burası Türkiye. Çok sıradan, çabucak hazır.
“LÖW FENERBAHÇE’DEN KOVULDU ADANA’DAN KOVULDU daha sonra…”
Ali Tandoğan Fenerbahçe’de İsmail Kartal ve Löw ile ilgili kanılarını şöyle deklare etti ;
Bizim ülkemizde hoca olmak hayli güç bir şeymiş ben onu anladım. Bakın Löw söylemiş olduğiniz hoca dünya şampiyonu oldu fakat dünya şampiyonu olmadan evvel Fenerbahçe’den kovuldu. Adana’dan kovuldu. Dünya şampiyonu olan bir adamdan bahsediyoruz. Sizin bu adamı buraya getirme ihtimaliniz yok olağanda. Bu kadar büyük bir başarıyı elde etmiş insanları harcayacak kadar üst düzeyde olamayız yani. Bugün bir sürü hocalar gönderildi. Sergen Yalçın, Fatih Terim. Bu işler hayli kolay. Şunu diyebilirsiniz hocam aşikâr bir yaşa geldiniz, daha dinamik hocalarda çalışmak istiyoruz. Bu olabilir. Lakin bakıyorsunuz yerine deneyimli bir hoca geliyor. Artık burada da İsmail Kartal’ı çağırıyorsunuz, ekibin başına getiriyorsunuz. O da Fenerbahçeli olduğu için doğal olarak bu biçimde bir sureci hiç kimse kaçırmak istemez. Daha evvel İsmail hoca burada çalıştı. Bu kadar küçük görülebilecek bir hoca değil. Artık İsmail hocanın dönem sonuna kadar maçları üst üste kazandığını. Löw geldi. Başarısızlık oldu. Niçin gönderdin diyecekler. Birebirini Emre Belözoğlu için söylüyorlar. bu biçimde şunu şöyleki yapmak lazım. bir müddetç yaşanması lazım. O süreçte İsmail hocaya bakarsınız bu işi düzgün mi yapıyor. bu biçimde onunla devam edeceksiniz. Artık İsmail hocanın ne üzere bir ruhsal durumu var bilmiyoruz lakin o da herbiçimde hocam siz çıkın biz dönem sonuna kadar arkanızdayız dediler. Onun da bu kadar büyük bir camiayı reddetme bahtı yok. O da demek ki her şeyi bilerek ve kabullenerek buraya geldi.
“FENERBAHÇE’NİN YIRTICI BİR TAKIMI YOK”
Fenerbahçe’nin bana bakılırsa yırtıcı bir takımı yok. Topla ilgileri hayli güzel olan lakin savunma manasında agresif bir oyun sergilemiyorlar. Pereira 3’lü sistem oynattı. Bana nazaran performans olarak düzgün işler yapıyordu lakin başarılı giderken 3’lü sistem epeyce yeterli diyorlardı daha sonra bir anda işler berbata gidince bu sistem nedir niçin 4’lüye dönmüyor diye konuşuldu. Bunu dünyada biroldukça hoca oynatıyor. İnsanlarımız kabullenmede zorluk yaşanıyor. Bizde her şey skora bağlı. Pereira’nın yaşadığı en büyük eza kendi oynattığı sistemde oyuncu kalitesinde sorun vardı bence.
“BU SÜREÇTE FATİH HOCAYI KULLANDILAR”
Tandoğan, Fatih Terim ve Galatasaray’ın yollarını ayırmasını yorumladı. Fatih hocanın kullanıldığını söyleyen Tandoğan şu tabirleri kulandı; “Galatasaray’da Fatih Terim’in çalıştığı süreci bir değerlendirirsek, hayli önemli bir şampiyonluk süreci oldu. Demek ki Fatih hocanın muvaffakiyetleri var. Her sene Galatasaray’ın şampiyon olduğu bir müddetç var mı yok. Bu o periyotlarda gelen liderlerle alakalı. Yeni gelen liderler kendisinin güzel bir mesleği olsun ister. Bunun içerisinde lider değiştirdi Galatasaray. Evet başarısız bir müddetç vardı, baskılar da vardı lakin esasen dönem başında Mustafa Cengiz de Fatih hocayla devam edip etmemekle ilgili açıklamasını yaptı. bu biçimde bu istikrarı dönem başında gelen lider da devam ettirseydi. Hiç mutabakat yapmasaydı. Biraz Fatih hocayı da kullandılar bu süreçte. Çok berbat bir gönderiliş oldu. Bizim ülkemizde bu bu biçimde. Çok âlâ hocaları bir noktadan daha sonra çöp poşeti üzere atıyorlar. Fatih Terim’i hiç bir noktada eleştirme bahtı yok. Şöyle eleştirebiliriz şurada şunu yapsaydı bunu yapsaydı üzere. Onun haricinde oturup size ders verebilecek adamı hayli rahat bir biçimde gönderebiliyorsunuz.”
“TORRENT’İN ANLAMASI BİR İKİ GÜNDE OLACAK İŞ DEĞİL”
“Domenec Torrent işi bilen bir adam ki herbiçimde ekibin başına getirildi. Bu işler bir iki günde olacak işler değil. Geldi ne dedi 5 saniye kuralı. Bu örneğin çabucak olacak bir şey değil. Ligi tanımıyor derseniz de ligi tanımak kıymetli değil oyunu okumak kıymetli.”
Ali Tandoğan yeni kuşak teknik yönetici kavramını şu biçimde kıymetlendirdi; Yeni kuşak teknik yöneticiler epey daha girişken, korkusuz, yeniliklere açıklar. Yeni hocalar da kimileri kendilerini fazlaca âlâ pazarlıyorlar o da farklı bir bahis. İşte İngilizce tabirler, garip garip şeyler koyarak insanların gözleri boyanıyor. Liderler da futbolu epey anlamadıkları için vay adama bakar mısınız inanılmaz şeyler anlatıyor diyorlar. bu biçimde aldanmalar var. meğer ben 35 yılımı futbola verdim, elbette eksiklerim vardır ancak bu iş birazcık pazarlamaya döndü. Kimileri gidiyor bilgisayarlarla liderlerin yanına. Bizim sistemimiz bu olacak diyorlar. Bu anlatma ile uygulama epeyce farklı şeyler. İçi fazlaca dolu olduğunu düşündüğünüz bir insan alana yansıtamayabilir bunu. Kimileri da oyuncu bağlantıları dayanılmaz oluyor ve maç kazandırıyor oyuncu ona. Oyuncu kümesi ona olan sempatisinden dolayı bir bakıyorsun alanda uçuyorlar. Ne hocalar biliyorum alanda hiç bir şey göstermeden maç kazanan. Yeni kuşak hoş geliyor. Hepimize fazlaca önemli talihler verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Birtakım arkadaşlarımız kimi hocaların altında çalıştı, kimileri yeni başladı üst düzeylere çıkabildiler. Ben bu işi 6 yıldır yapıyorum. Çok önemli burnum epey sürtüldü. Külfet yaşayan kadrolara gittik. Kendi yaş grubumda en deneyimli hocalardan bir tanesi oldum. Lakin bu iş biraz da insanların ikili bağlarıyla olması gerekmiyor. Bırakın da bir hocayı tanıyın. Bu hayli kıymetli.
“EN MAKUS TEKNİK YÖNETİCİ TİGANA”
Ali Tandoğan futbolculuk periyodunda çalıştığı en güzel ve en berbat teknik yöneticisi deklare etti: “Aslında kendi teknik yöneticiliğimi baz aldığımızda biz o devir hiç bir şey yapmıyormuşuz. O devirdeki futbol bu biçimde değildi doğal ki. En makus teknik yöneticisi sorarsanız Tigana’ydı. hiç bir şey göstermiyordu bize alanda. Lakin bakıyorsunuz Tigana’ydı. En yeterli olarak Ersun Yanal, Ertuğrul Sağlam, İstek Çalımbay diyebilirim. İstek hoca ile fazlaca çalışamadık lakin kendini epeyce geliştirdi bu vakitte.”
Genç teknik yönetici gayelerinin büyük olduğunu söylerken şu sözleri kullandı; Meslek planlamamda üst düzeyde olmak var. Fakat bizim ülkede kadrolarda talihiniz 3 maç. İnanç hissedemiyorsunuz. 1 aylık bir müddetciniz var. O 1 aya kadar ne olduğunuzu anlatamadan gidiyorsunuz aslına bakarsan. En üstte olmayı başaracağıma inanıyorum. Büyük zorluklar ortasında olduğumu biliyorum fakat takviyesiz ve sıkıntı olacak fakat uygun bir hocalık mesleğim olacağına inanıyorum.