celikci
New member
Nil’in Efsanevi Kraliçesi Kleopatra Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler
Kleopatra VII, tarihin en ilgi çekici kadınlarından birisidir. 2000 yıldan fazla bir süre önce öldüğü bilinir. Mısır kraliçesi olmasının yanı sıra Eski Mısır’ın son firavunu da odur. Yetenekli ve beceriklidir. Bazen de oldukça acımasız bir kişi olduğu söylenir. Yeteneklerine ve çabasına rağmen başarısız bir hayat geçirerek erken yaşta ölür. Kısa ama skandal gibi olan hayatıyla birçok sanat eserine, edebiyata ve filme ilham vermiştir. Güzelliği ve zekası ile ünlü olan Mısır kraliçesinin hem Julius Caesar’dan hem de Mark Antony’den çocukları vardır. Sizin için derlediğimiz Nil’in efsanevi kraliçesi Kleopatra hakkında şaşırtıcı gerçekler, oldukça ilgi çekici gelecektir.
1. Kleopatra Mısırlı Değildir
Nil’in Efsanevi Kraliçesi Kleopatra hakkında şaşırtıcı gerçekler arasında ilk sırada bilmeniz gereken onun aslında Mısırlı olmamasıdır. İskender’in ölümünden sonra, İskender’in generallerinden birisi olan I. Ptolemaios Soter Mısır’ın hükümdarlığını ele geçirir. Bunun sonucunda yaklaşık 300 yıl sürecek olan bir hanedan kurulmuş olur. Bu süre boyunca Ptolemaios ailesi yalnızca Yunanca konuşur. Kleopatra da İskenderiye’de doğar ama aslında Makedon Yunan kökenlidir. Kleopatra etnik olarak Mısırlı olmamasına rağmen ülkesinin birçok eski geleneğini benimser. Ptolemaios soyunun Mısır dilini öğrenen ilk üyesi odur.
2. Güzelliği Tartışılır
Roma İmparatorluğunda Kleopatra, cinsel çekiciliğini siyasi bir silah olarak kullanan ahlaksız bir kadın olarak resmedilir. Kleopatra aslında görünüşünden çok, zekasıyla ünlü olan birisidir. 9 dil konuşur. Matematik, felsefe, hitabet ve astronomi eğitimleri vardır. Kleopatra’nın fiziksel olarak aslında çok abartılacak kadar güzel olmadığına dair kanıtlar da bulunmaktadır. Madeni paralar üzerindeki resimlerine göre erkeksi yüz hatları ve büyük, çengelli bir burnu vardır. Bazı tarihçiler ise, Kleopatra’nın kasıtlı bir şekilde sırf bir güç göstergesi olmak için kendisini erkeksi tasvir ettiğini iddia eder. Eski yazar Plutarch ise; Kleopatra’yı bu kadar çekici kılan şeyin onun yumuşak sesi ve karşı konulmaz cazibesi olduğunu iddia eder.
3. Gerçek Silahı Aklıdır
Kleopatra, zamanının en eğitimli kadınlarından biri olarak kabul edilir. Onun olağan üstü bir kadın olarak görünmesini sağlayan çok fazla yeteneği ve bilgisi vardır. Edebiyat, sanat, politika ve felsefe bilgisi ile etrafındakileri her zaman şaşırtmayı başarır. Ut ve arp müzik aletlerini çok iyi bir şekilde çalma yeteneğinin olması Nil’in efsanevi kraliçesi Kleopatra hakkında şaşırtıcı gerçekler arasında en ilginç olanlarından birisidir. Bunun yanı sıra çok güzel şarkı söyleyebilme ve dans edebilme yetenekleri de vardır. Oldukça fazla dil konuşabildiği için; yabancılarla doğrudan iletişim kurar. Çok nadiren de olsa bazı zamanlar tercüman kullanır.
4. İçki Kulübü Vardır
Kleopatra ilk olarak Romalı General Mark Antony ile efsanevi aşk ilişkisine MÖ 41’de başlar. İlişkilerinin siyasi nedenleri de vardır. Kleopatra’nın tacını koruması ve Mısır’ın bağımsızlığını sürdürmesi için Antony’ye ihtiyacı olur. Antony’nin ise, Mısır’ın zenginliklerine ve kaynaklarına erişebilmek için Kleopatra’ya ihtiyacı vardır. Mısır’da boş zamanlarını geçirmek ve eğlenmek için “Eşsiz Karaciğerler” olarak bilinen bir içme kulübü kurarlar. Bu kulüpte sıkça gece ziyafetleri verip şarap içerler. Kulüp üyeleri arasında eğlenceli oyunlar da oynanır. Antonius ve Kleopatra’nın en sevdiği aktivitelerden biri, İskenderiye sokaklarında kılık değiştirerek dolaşmak ve İskenderiye sakinlerine şaka yapmaktır.
5. Makyajının Sırları Vardır
Efsanelere göre, Kleopatra cildi için sıcak eşek sütü ve balla banyo yapar. Kleopatra’nın meşhur siyah göz kalemi süs için değil, sağlık içindir. Göz kaleminin içindeki koruyucu maddeler o zamanlar oldukça yaygın olan göz enfeksiyonlarından korunmasını sağlar. Kraliçe, dudaklarını ve yanaklarını her zaman parlak kırmızı bir renge boyar. Bunun için ise ince öğütülmüş ve suyla karıştırılmış kırmızı aşı boyası kullanır. Cildini yumuşak ve temiz tutmak için tonik olarak gül suyu kullanmış olabileceği söylenir. Tırnaklarına hoş bir kırmızımsı renk veren doğal oje olarak da kına kullanır. Sağlıklı olacağına inandığı için düzenli olarak salatalık turşusu yediği söylenir. Kaşlarını karartmak için ise yanmış badem kullanır.
6. İlgi Çekmeyi Çok İyi Bilir
Kleopatra kendisinin yaşayan bir tanrıça olduğuna inanır. Potansiyel müttefiklerini etkilemek ve ilahi statüsünü güçlendirmek için sık sık zekice planlar yapar. Örneğin; Bir zamanlar isyan çıktığında Kraliçe İskenderiye’yi terk etmek zorunda kalır. O sırada Caesar da başkente gelir ve isyanı bastırmak için Kleopatra’nın onunla görüşmesi gerekir. Öfkeli kalabalığın içinden yürümek zor olacağı için ve Sezar’ı görmesine izin verilmeyeceği için kendisini bir halıya sarar. Yaptığı plan ile bir şekilde gizlenerek onun kişisel odasına girer. Onun kurnazlığından etkilenen Roma imparatoru, ona deli gibi aşık olur. Daha sonra ise ikisi kısa sürede müttefik ve sevgili olurlar.
7. Deniz Filosuna Öncülük Etmiştir
Kleopatra’nın Mark Antony ile ilişkisi Roma’da büyük bir skandala yol açar. Octavian, Kleopatra hakkında, onu hain olarak göstermek için pek çok propaganda kullanır. Sonunda MÖ 32’de Roma Senatosu Kleopatra’ya savaş ilan eder. Çatışma, Actium’daki ünlü bir deniz savaşında doruk noktasına ulaşır. Kleopatra şahsen birkaç düzine Mısır savaş gemisini Antony’nin filosuyla birlikte savaşa götürür. Bu filoya liderlik eder. Buna rağmen Octavian’ın donanmasına rakip olabilecek bir güç elde edemezler. Kleopatra kısa süre sonra büyük bir bozguna uğrar. Ardından Kleopatra ve Antony, Mısır’a kaçmaya zorlanır.
8. Ölüm Nedeni Net Değildir
Mark Antony’nin eski karısı olan Octavian Mısır ile yaptığı savaşı kazanmayı başarır. Mısır kraliçesi Kleopatra umutsuzluğa düşer. Daha sonra Octavian’ın zaferi sırasında Kleopatra, kendisinin zincirler halinde meydanda gösterileceğini öğrenir. Kleopatra bunu asla izin vermemeye karar verir. Son gününde muhteşem bir şölen verir. Bu ziyafet sırasında yatak odasına gider. Hayatına son verir. Hikayenin bir versiyonuna göre, zehir alır ve kendini öldürür. Diğerine göre kolunu ısırması için büyük olasılıkla bir engerek veya Mısır kobrası kullanır. Antony’nin de karnından ölümcül bir şekilde bıçakladığı söylenir. Yine de Kleopatra’nın intihar yönteminin doğruluğu o kadar da kesin değildir.
9. Hakkında Çekilmiş Filmler Vardır
Nil Kraliçesi, beyaz perdede Claudette Colbert ve Sophia Loren gibi kişiler tarafından canlandırılır. En ünlüsü Elizabeth Taylor tarafından 1963 yapımı kılıç ve sandal destanı “Kleopatra” dır. Film, prodüksiyon sorunları ve senaryo sorunları ile boğuşur ve sonunda bütçesi 2 milyon dolardan 44 milyon dolara çıkar. Sadece Taylor’un kostümlerinin maliyetini karşılamak için 200.000 dolar harcanır. Yayınlandığı sırada şimdiye kadar yapılmış en pahalı filmdir ve gişede bir servet kazanmasına rağmen stüdyosunu neredeyse iflas ettirir. Enflasyon hesaba katılırsa, “Kleopatra” bugün bile tarihin en pahalı filmlerinden biri olmaya devam eder.
10. Hanedanının Son Hükümdarıdır
Kleopatra, Mısır’ın son kraliçesi olur. Ölümünde sonra Mısır küçülmeye başlar. Bu nedenle de Mısır gücünü yitirir. Bir zamanlar çok güçlü bir imparatorluk olan Mısır, Roma vilayetlerinden birine dönüşür. Kleopatra’nın hayatı oldukça ilgi çekicidir ve sıra dışı dönemeçlerle doludur. O kadar ilginç alışılmadık bir hayatı vardır ki; Kleopatra günümüzde bile halen herkes tarafından bilinir ve aynı zamanda saygı da görür. Peki ya siz Nil’in Efsanevi Kraliçesi Kleopatra Hakkında şaşırtıcı gerçekler hakkında ne düşünürsünüz? Onun olağanüstü bir kadın olduğunu mu yoksa tarihçilerin onu abarttığını mı?
Kleopatra VII, tarihin en ilgi çekici kadınlarından birisidir. 2000 yıldan fazla bir süre önce öldüğü bilinir. Mısır kraliçesi olmasının yanı sıra Eski Mısır’ın son firavunu da odur. Yetenekli ve beceriklidir. Bazen de oldukça acımasız bir kişi olduğu söylenir. Yeteneklerine ve çabasına rağmen başarısız bir hayat geçirerek erken yaşta ölür. Kısa ama skandal gibi olan hayatıyla birçok sanat eserine, edebiyata ve filme ilham vermiştir. Güzelliği ve zekası ile ünlü olan Mısır kraliçesinin hem Julius Caesar’dan hem de Mark Antony’den çocukları vardır. Sizin için derlediğimiz Nil’in efsanevi kraliçesi Kleopatra hakkında şaşırtıcı gerçekler, oldukça ilgi çekici gelecektir.
1. Kleopatra Mısırlı Değildir
Nil’in Efsanevi Kraliçesi Kleopatra hakkında şaşırtıcı gerçekler arasında ilk sırada bilmeniz gereken onun aslında Mısırlı olmamasıdır. İskender’in ölümünden sonra, İskender’in generallerinden birisi olan I. Ptolemaios Soter Mısır’ın hükümdarlığını ele geçirir. Bunun sonucunda yaklaşık 300 yıl sürecek olan bir hanedan kurulmuş olur. Bu süre boyunca Ptolemaios ailesi yalnızca Yunanca konuşur. Kleopatra da İskenderiye’de doğar ama aslında Makedon Yunan kökenlidir. Kleopatra etnik olarak Mısırlı olmamasına rağmen ülkesinin birçok eski geleneğini benimser. Ptolemaios soyunun Mısır dilini öğrenen ilk üyesi odur.
2. Güzelliği Tartışılır
Roma İmparatorluğunda Kleopatra, cinsel çekiciliğini siyasi bir silah olarak kullanan ahlaksız bir kadın olarak resmedilir. Kleopatra aslında görünüşünden çok, zekasıyla ünlü olan birisidir. 9 dil konuşur. Matematik, felsefe, hitabet ve astronomi eğitimleri vardır. Kleopatra’nın fiziksel olarak aslında çok abartılacak kadar güzel olmadığına dair kanıtlar da bulunmaktadır. Madeni paralar üzerindeki resimlerine göre erkeksi yüz hatları ve büyük, çengelli bir burnu vardır. Bazı tarihçiler ise, Kleopatra’nın kasıtlı bir şekilde sırf bir güç göstergesi olmak için kendisini erkeksi tasvir ettiğini iddia eder. Eski yazar Plutarch ise; Kleopatra’yı bu kadar çekici kılan şeyin onun yumuşak sesi ve karşı konulmaz cazibesi olduğunu iddia eder.
3. Gerçek Silahı Aklıdır
Kleopatra, zamanının en eğitimli kadınlarından biri olarak kabul edilir. Onun olağan üstü bir kadın olarak görünmesini sağlayan çok fazla yeteneği ve bilgisi vardır. Edebiyat, sanat, politika ve felsefe bilgisi ile etrafındakileri her zaman şaşırtmayı başarır. Ut ve arp müzik aletlerini çok iyi bir şekilde çalma yeteneğinin olması Nil’in efsanevi kraliçesi Kleopatra hakkında şaşırtıcı gerçekler arasında en ilginç olanlarından birisidir. Bunun yanı sıra çok güzel şarkı söyleyebilme ve dans edebilme yetenekleri de vardır. Oldukça fazla dil konuşabildiği için; yabancılarla doğrudan iletişim kurar. Çok nadiren de olsa bazı zamanlar tercüman kullanır.
4. İçki Kulübü Vardır
Kleopatra ilk olarak Romalı General Mark Antony ile efsanevi aşk ilişkisine MÖ 41’de başlar. İlişkilerinin siyasi nedenleri de vardır. Kleopatra’nın tacını koruması ve Mısır’ın bağımsızlığını sürdürmesi için Antony’ye ihtiyacı olur. Antony’nin ise, Mısır’ın zenginliklerine ve kaynaklarına erişebilmek için Kleopatra’ya ihtiyacı vardır. Mısır’da boş zamanlarını geçirmek ve eğlenmek için “Eşsiz Karaciğerler” olarak bilinen bir içme kulübü kurarlar. Bu kulüpte sıkça gece ziyafetleri verip şarap içerler. Kulüp üyeleri arasında eğlenceli oyunlar da oynanır. Antonius ve Kleopatra’nın en sevdiği aktivitelerden biri, İskenderiye sokaklarında kılık değiştirerek dolaşmak ve İskenderiye sakinlerine şaka yapmaktır.
5. Makyajının Sırları Vardır
Efsanelere göre, Kleopatra cildi için sıcak eşek sütü ve balla banyo yapar. Kleopatra’nın meşhur siyah göz kalemi süs için değil, sağlık içindir. Göz kaleminin içindeki koruyucu maddeler o zamanlar oldukça yaygın olan göz enfeksiyonlarından korunmasını sağlar. Kraliçe, dudaklarını ve yanaklarını her zaman parlak kırmızı bir renge boyar. Bunun için ise ince öğütülmüş ve suyla karıştırılmış kırmızı aşı boyası kullanır. Cildini yumuşak ve temiz tutmak için tonik olarak gül suyu kullanmış olabileceği söylenir. Tırnaklarına hoş bir kırmızımsı renk veren doğal oje olarak da kına kullanır. Sağlıklı olacağına inandığı için düzenli olarak salatalık turşusu yediği söylenir. Kaşlarını karartmak için ise yanmış badem kullanır.
6. İlgi Çekmeyi Çok İyi Bilir
Kleopatra kendisinin yaşayan bir tanrıça olduğuna inanır. Potansiyel müttefiklerini etkilemek ve ilahi statüsünü güçlendirmek için sık sık zekice planlar yapar. Örneğin; Bir zamanlar isyan çıktığında Kraliçe İskenderiye’yi terk etmek zorunda kalır. O sırada Caesar da başkente gelir ve isyanı bastırmak için Kleopatra’nın onunla görüşmesi gerekir. Öfkeli kalabalığın içinden yürümek zor olacağı için ve Sezar’ı görmesine izin verilmeyeceği için kendisini bir halıya sarar. Yaptığı plan ile bir şekilde gizlenerek onun kişisel odasına girer. Onun kurnazlığından etkilenen Roma imparatoru, ona deli gibi aşık olur. Daha sonra ise ikisi kısa sürede müttefik ve sevgili olurlar.
7. Deniz Filosuna Öncülük Etmiştir
Kleopatra’nın Mark Antony ile ilişkisi Roma’da büyük bir skandala yol açar. Octavian, Kleopatra hakkında, onu hain olarak göstermek için pek çok propaganda kullanır. Sonunda MÖ 32’de Roma Senatosu Kleopatra’ya savaş ilan eder. Çatışma, Actium’daki ünlü bir deniz savaşında doruk noktasına ulaşır. Kleopatra şahsen birkaç düzine Mısır savaş gemisini Antony’nin filosuyla birlikte savaşa götürür. Bu filoya liderlik eder. Buna rağmen Octavian’ın donanmasına rakip olabilecek bir güç elde edemezler. Kleopatra kısa süre sonra büyük bir bozguna uğrar. Ardından Kleopatra ve Antony, Mısır’a kaçmaya zorlanır.
8. Ölüm Nedeni Net Değildir
Mark Antony’nin eski karısı olan Octavian Mısır ile yaptığı savaşı kazanmayı başarır. Mısır kraliçesi Kleopatra umutsuzluğa düşer. Daha sonra Octavian’ın zaferi sırasında Kleopatra, kendisinin zincirler halinde meydanda gösterileceğini öğrenir. Kleopatra bunu asla izin vermemeye karar verir. Son gününde muhteşem bir şölen verir. Bu ziyafet sırasında yatak odasına gider. Hayatına son verir. Hikayenin bir versiyonuna göre, zehir alır ve kendini öldürür. Diğerine göre kolunu ısırması için büyük olasılıkla bir engerek veya Mısır kobrası kullanır. Antony’nin de karnından ölümcül bir şekilde bıçakladığı söylenir. Yine de Kleopatra’nın intihar yönteminin doğruluğu o kadar da kesin değildir.
9. Hakkında Çekilmiş Filmler Vardır
Nil Kraliçesi, beyaz perdede Claudette Colbert ve Sophia Loren gibi kişiler tarafından canlandırılır. En ünlüsü Elizabeth Taylor tarafından 1963 yapımı kılıç ve sandal destanı “Kleopatra” dır. Film, prodüksiyon sorunları ve senaryo sorunları ile boğuşur ve sonunda bütçesi 2 milyon dolardan 44 milyon dolara çıkar. Sadece Taylor’un kostümlerinin maliyetini karşılamak için 200.000 dolar harcanır. Yayınlandığı sırada şimdiye kadar yapılmış en pahalı filmdir ve gişede bir servet kazanmasına rağmen stüdyosunu neredeyse iflas ettirir. Enflasyon hesaba katılırsa, “Kleopatra” bugün bile tarihin en pahalı filmlerinden biri olmaya devam eder.
10. Hanedanının Son Hükümdarıdır
Kleopatra, Mısır’ın son kraliçesi olur. Ölümünde sonra Mısır küçülmeye başlar. Bu nedenle de Mısır gücünü yitirir. Bir zamanlar çok güçlü bir imparatorluk olan Mısır, Roma vilayetlerinden birine dönüşür. Kleopatra’nın hayatı oldukça ilgi çekicidir ve sıra dışı dönemeçlerle doludur. O kadar ilginç alışılmadık bir hayatı vardır ki; Kleopatra günümüzde bile halen herkes tarafından bilinir ve aynı zamanda saygı da görür. Peki ya siz Nil’in Efsanevi Kraliçesi Kleopatra Hakkında şaşırtıcı gerçekler hakkında ne düşünürsünüz? Onun olağanüstü bir kadın olduğunu mu yoksa tarihçilerin onu abarttığını mı?