Sarr
Active member
Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nın birinci gününü izlemek üzere Abu Dhabi’nin görkemli Etihad Arena havuzuna gelenler, etkileyici performanslardan epey, kurbağalama seçmelerinde gerisi ardına gelen diskalifiyelerle şaşkına dönmüştü. O gün sonuçları geçersiz sayılan 13 atlete ilerleyen günlerde yenileri eklenecek, yalnızca kurbağalamada diskalifiye sayısı 24’ü bulacaktı. Ve ne yazık ki bu istatistikte ismi geçenler içinde Türkiye’nin madalya umudu Emre Sakçı iki kere, Berkay Ömer Öğretir de bir defa yer alıyordu…
Pekala ne olmuştu? Ulusal yüzücülerimiz ile bir arada elenen dünyaca ünlü Alia Atkinson, Arianna Castiglioni, Joao Gomez Junior, Yu Yiting üzere isimler için yanlış giden şey neydi?
YÜZMENİN DE ‘VAR’I VAR!
Bu soruların karşılığı sualtında gizli! Dünya Yüzme Birliği FINA’nın aslında Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda başlatmış olduğu ama dönüşlerin daha fazla olduğu Dünya Kısa Kulvar Şampiyonası’nda ‘su yüzüne’ çıkan sualtı kamera hakemi uygulaması, Abu Dhabi’de havuzu yeterlice dalgalandırmıştı. Bugüne kadar yalnızca havuz kenarındaki hakemlerin takip ettiği çıkış ve dönüşlerde sualtı vuruşlarının hakikat olup olmadığı, artık sualtı kameraları tarafınca da gözetlenmeye başlanmıştı. Tabiri caizse, artık futboldaki üzere yüzmenin de bir VAR hakemliği vardı. Kurbağalama tarzda su üstünden tespiti güç dolphin vuruşu, bu optik gözlerle su yüzüne çıkıyor, en ufak kusurlarında atletlere diskalifiye olarak dönüyordu.
Kurallar, kurbağalamada çıkışta ve dönüşlerde birer dolphin vuruşuna müsaade verirken, finişte bunu yasaklıyor. İşte atletlerimiz ve öteki yüzücülerin büyük çoğunluğu da bu sebepten yarış dışı bırakıldı. Lakin adalet dağıtmak için kullanılmaya başlanan sualtı kamera hakemliği, biroldukca eleştiriyi de birlikteinde getirdi. Hakemlerin imajları ‘oynat Uğurcum’ gibisi ağır çekimde ileri geri sararak izlemelerinin yanlış sonuç verdiği argümanları, itirazlarda rakiplerin manzaralarının görülememesi, yalnızca varış imgelerinin dikkate alınması, hakemlerin katı ve kimi vakit taraflı tavır takındıkları üzere tenkitler, şimdiden havuzu bulandırdı bile…
Kortizon ve astım ilaçları 2022’de yasaklı listede
Dünya Dopingle Gayret Ajansı (WADA) 2022 yılı için ‘yasaklı maddeler’ listesini deklare etti. Yeni listede dikkat çeken ayrıntı, kortizon türevlerini de içeren glukokortikoid ve astım tedavisinde kullanılan salbutamol faal unsurlu ilaçlara getirilen sınırlamalar oldu. Vücudumunuz da aşikâr durumlarda doğal olarak salgıladığı steroid hormonlardan olan glukokortikoidlerin dışarıdan alınan formları, yarış içi devirlerde külliyen yasak olacak. Spor tıbbında yaygın biçimde kullanılan bu kortizon ilaçlarının inhaler, göz damlası, burun spreyi ve topikal uygulamaları ise devam edebilecek. Astım ve KOAH tedavilerinde temel unsurlardan olan Salbutamol içeren ilaçların kullanım hudutları da yeni yılda düşürülüyor. Daha evvel 12 saatte 800 mikrograma kadar müsaade verilen bu ilaçlar, artık 8 saatte 600 mikrograma kadar kullanılabilecek.
50 yıllık teknik: Dolphin Ayak
1970’li senelerdan başlayarak yüzmede giderek yaygın biçimde kullanılan dolphin ayak vuruşu, alında başlarda yalnızca kelebek tarzda uygulanıyordu. çabucak sonrasında sırtüstünde de devreye giren ve kimi vakit sportmenlerin 30-35 metreye kadar su altında kalmasını sağlayan bu vuruş tekniği, vakit ortasında bilhassa çıkış ve dönüşlerde her tarzda moda oldu. Su üzerindekinden daha süratli yüzülmesine imkan veren dolphin vuruşu, yıllar ortasında o denli yaygınlaştı ki, bu teknikle su altında geçirilen uzaklığa 15 metre hududu getirildi. 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda 8 altın madalya kazanan yüzmenin yaşayan efsanesi Michael Phelps, 400 metre ferdî karışık haricinde tüm yarışlarında en az 8’er dolphin ayak vuruşlu çıkışlar gerçekleştirmişti.
Yalnızca Olimpiyat ve Dünya’da
Yüzücüleri tarzlarında düzeltme yapmak zorunda bırakacak, tahminen de onları finişte biraz yavaşlatacak sualtı kamera tespitinin yalnızca olimpiyat ve dünya şampiyonalarında uygulanacak olması da adaletin yarım kalmasına yol açabilir.
Abu Dhabi’de diskalifiye olan dünya rekortmeni Alia Atkinson’ın, şampiyona daha sonrası yüzme mesleğini noktaladığını açıklamasında bu uygulamanın tesiri var mı, yok mu bilinmez lakin belirli ki sportmenlerin yüzmedeki VAR’a alışması biraz vakit alacak. aslına bakarsan Milletlerarası Yüzme Ligi ISL ile kanlı bıçaklı olan FINA’nın, yüzücüleri bir de bu türlü sıkıştırmasının nasıl bir sonuç vereceğini bekleyip, bakılırsaceğiz.
BPC-157 de radara takıldı
Kas ve tendonların düzgünleşme suratını artıran BPC-157 isimli büyüme hormonu da 2022’de WADA’nın onaylanmamış eserler listesine girdi. bununla birlikte kliniklerde yaşlanma aksisi ve beden geliştirme maksatlı kullanılan bir peptit olan BPC-157, artık WADA’nın radarında olacak.
Her yıl listeye girip çıkan unsurları takip etmek faal atletler için hiç kolay olmasa da, bu hususta en kıymetli bakılırsav, atletleri müsabakalara hazırlayan profesyonel gruplara düşüyor. Bu takımlarda yer alan sıhhat uzmanlarının hangi ilaçların yahut destek edici unsurların doping kapsamına girdiğini yahut listeden çıktığını takip ederek hem kendilerini, tıpkı vakitte atletlerini istenmeyen olaylardan muhafazası büyük ehemmiyet taşıyor.
15 yüzücü kovidli çıktı
Pandemi şartlarında düzenlenen Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda 15’i yüzücü olmak üzere, toplam 37 akredite kişi kovid-19’a yakalandı. En az 3 üyesi olumlu çıkan kafilelerin şampiyonadan ihraç edilmesi kuralı gereği, Singapur ve Nijerya grupları, ülkelerine geri gönderildi. Bu süreç, yarışa başlamayan (DNS) yüzücü sayısında büyük artışa yol açtı. 2018’de 57 olan DNS sayısı 203’ü bulurken, program bir daha planlanmayınca birden fazla yarışta kulvarlar boş kaldı.
‘Emre’de madalyası elinden alındı!’
Emre Sakçı’nın antrenörü Türker Oktay, havuzda büyük bir şok yaşadıklarını ve ulusal yüzücünün olası dünya şampiyonluğundan edildiğini söylemiş oldu.
Hakemlerin bilhassa 50 metre kurbağalama yarı finalinde verdikleri diskalifiye sonucunın ‘kesinlikle yanlış’ olduğunu argüman eden Oktay, “100 metre kurbağalamadaki diskalifiye, futboldaki yoruma bakılırsa verilebilir penaltı üzere. Lakin 50 metrede ortada faul bile yok! Bu hususta tüm tahlilciler ve rakiplerimizin antrenörlari bile birebir fikirde” sözlerini kullandı. Sualtı kamerası uygulamasına karşı olmadığını lakin uygulamada bariz yanlışlar yapıldığına dikkat çeken Oktay, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “niçin istemeyelim, en pak yüzen atletlerden biri Emre. İtiraz durumunda yalnızca kendi atletimizin varışını izleyebiliyoruz. meğer FINA’nın bunu şeffaf ve tüm yarışı kapsayacak biçimde uygulaması lazım. Herkes herkesi izleyebilsin, imajlar saklanmasın. Madem eza oluyor, tüm dolphin ayak vuruşları yasaklansın”…
Pekala ne olmuştu? Ulusal yüzücülerimiz ile bir arada elenen dünyaca ünlü Alia Atkinson, Arianna Castiglioni, Joao Gomez Junior, Yu Yiting üzere isimler için yanlış giden şey neydi?
YÜZMENİN DE ‘VAR’I VAR!
Bu soruların karşılığı sualtında gizli! Dünya Yüzme Birliği FINA’nın aslında Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda başlatmış olduğu ama dönüşlerin daha fazla olduğu Dünya Kısa Kulvar Şampiyonası’nda ‘su yüzüne’ çıkan sualtı kamera hakemi uygulaması, Abu Dhabi’de havuzu yeterlice dalgalandırmıştı. Bugüne kadar yalnızca havuz kenarındaki hakemlerin takip ettiği çıkış ve dönüşlerde sualtı vuruşlarının hakikat olup olmadığı, artık sualtı kameraları tarafınca da gözetlenmeye başlanmıştı. Tabiri caizse, artık futboldaki üzere yüzmenin de bir VAR hakemliği vardı. Kurbağalama tarzda su üstünden tespiti güç dolphin vuruşu, bu optik gözlerle su yüzüne çıkıyor, en ufak kusurlarında atletlere diskalifiye olarak dönüyordu.
Kurallar, kurbağalamada çıkışta ve dönüşlerde birer dolphin vuruşuna müsaade verirken, finişte bunu yasaklıyor. İşte atletlerimiz ve öteki yüzücülerin büyük çoğunluğu da bu sebepten yarış dışı bırakıldı. Lakin adalet dağıtmak için kullanılmaya başlanan sualtı kamera hakemliği, biroldukca eleştiriyi de birlikteinde getirdi. Hakemlerin imajları ‘oynat Uğurcum’ gibisi ağır çekimde ileri geri sararak izlemelerinin yanlış sonuç verdiği argümanları, itirazlarda rakiplerin manzaralarının görülememesi, yalnızca varış imgelerinin dikkate alınması, hakemlerin katı ve kimi vakit taraflı tavır takındıkları üzere tenkitler, şimdiden havuzu bulandırdı bile…
Kortizon ve astım ilaçları 2022’de yasaklı listede
Dünya Dopingle Gayret Ajansı (WADA) 2022 yılı için ‘yasaklı maddeler’ listesini deklare etti. Yeni listede dikkat çeken ayrıntı, kortizon türevlerini de içeren glukokortikoid ve astım tedavisinde kullanılan salbutamol faal unsurlu ilaçlara getirilen sınırlamalar oldu. Vücudumunuz da aşikâr durumlarda doğal olarak salgıladığı steroid hormonlardan olan glukokortikoidlerin dışarıdan alınan formları, yarış içi devirlerde külliyen yasak olacak. Spor tıbbında yaygın biçimde kullanılan bu kortizon ilaçlarının inhaler, göz damlası, burun spreyi ve topikal uygulamaları ise devam edebilecek. Astım ve KOAH tedavilerinde temel unsurlardan olan Salbutamol içeren ilaçların kullanım hudutları da yeni yılda düşürülüyor. Daha evvel 12 saatte 800 mikrograma kadar müsaade verilen bu ilaçlar, artık 8 saatte 600 mikrograma kadar kullanılabilecek.
50 yıllık teknik: Dolphin Ayak
1970’li senelerdan başlayarak yüzmede giderek yaygın biçimde kullanılan dolphin ayak vuruşu, alında başlarda yalnızca kelebek tarzda uygulanıyordu. çabucak sonrasında sırtüstünde de devreye giren ve kimi vakit sportmenlerin 30-35 metreye kadar su altında kalmasını sağlayan bu vuruş tekniği, vakit ortasında bilhassa çıkış ve dönüşlerde her tarzda moda oldu. Su üzerindekinden daha süratli yüzülmesine imkan veren dolphin vuruşu, yıllar ortasında o denli yaygınlaştı ki, bu teknikle su altında geçirilen uzaklığa 15 metre hududu getirildi. 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda 8 altın madalya kazanan yüzmenin yaşayan efsanesi Michael Phelps, 400 metre ferdî karışık haricinde tüm yarışlarında en az 8’er dolphin ayak vuruşlu çıkışlar gerçekleştirmişti.
Yalnızca Olimpiyat ve Dünya’da
Yüzücüleri tarzlarında düzeltme yapmak zorunda bırakacak, tahminen de onları finişte biraz yavaşlatacak sualtı kamera tespitinin yalnızca olimpiyat ve dünya şampiyonalarında uygulanacak olması da adaletin yarım kalmasına yol açabilir.
Abu Dhabi’de diskalifiye olan dünya rekortmeni Alia Atkinson’ın, şampiyona daha sonrası yüzme mesleğini noktaladığını açıklamasında bu uygulamanın tesiri var mı, yok mu bilinmez lakin belirli ki sportmenlerin yüzmedeki VAR’a alışması biraz vakit alacak. aslına bakarsan Milletlerarası Yüzme Ligi ISL ile kanlı bıçaklı olan FINA’nın, yüzücüleri bir de bu türlü sıkıştırmasının nasıl bir sonuç vereceğini bekleyip, bakılırsaceğiz.
BPC-157 de radara takıldı
Kas ve tendonların düzgünleşme suratını artıran BPC-157 isimli büyüme hormonu da 2022’de WADA’nın onaylanmamış eserler listesine girdi. bununla birlikte kliniklerde yaşlanma aksisi ve beden geliştirme maksatlı kullanılan bir peptit olan BPC-157, artık WADA’nın radarında olacak.
Her yıl listeye girip çıkan unsurları takip etmek faal atletler için hiç kolay olmasa da, bu hususta en kıymetli bakılırsav, atletleri müsabakalara hazırlayan profesyonel gruplara düşüyor. Bu takımlarda yer alan sıhhat uzmanlarının hangi ilaçların yahut destek edici unsurların doping kapsamına girdiğini yahut listeden çıktığını takip ederek hem kendilerini, tıpkı vakitte atletlerini istenmeyen olaylardan muhafazası büyük ehemmiyet taşıyor.
15 yüzücü kovidli çıktı
Pandemi şartlarında düzenlenen Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda 15’i yüzücü olmak üzere, toplam 37 akredite kişi kovid-19’a yakalandı. En az 3 üyesi olumlu çıkan kafilelerin şampiyonadan ihraç edilmesi kuralı gereği, Singapur ve Nijerya grupları, ülkelerine geri gönderildi. Bu süreç, yarışa başlamayan (DNS) yüzücü sayısında büyük artışa yol açtı. 2018’de 57 olan DNS sayısı 203’ü bulurken, program bir daha planlanmayınca birden fazla yarışta kulvarlar boş kaldı.
‘Emre’de madalyası elinden alındı!’
Emre Sakçı’nın antrenörü Türker Oktay, havuzda büyük bir şok yaşadıklarını ve ulusal yüzücünün olası dünya şampiyonluğundan edildiğini söylemiş oldu.
Hakemlerin bilhassa 50 metre kurbağalama yarı finalinde verdikleri diskalifiye sonucunın ‘kesinlikle yanlış’ olduğunu argüman eden Oktay, “100 metre kurbağalamadaki diskalifiye, futboldaki yoruma bakılırsa verilebilir penaltı üzere. Lakin 50 metrede ortada faul bile yok! Bu hususta tüm tahlilciler ve rakiplerimizin antrenörlari bile birebir fikirde” sözlerini kullandı. Sualtı kamerası uygulamasına karşı olmadığını lakin uygulamada bariz yanlışlar yapıldığına dikkat çeken Oktay, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “niçin istemeyelim, en pak yüzen atletlerden biri Emre. İtiraz durumunda yalnızca kendi atletimizin varışını izleyebiliyoruz. meğer FINA’nın bunu şeffaf ve tüm yarışı kapsayacak biçimde uygulaması lazım. Herkes herkesi izleyebilsin, imajlar saklanmasın. Madem eza oluyor, tüm dolphin ayak vuruşları yasaklansın”…