Kefir, tüketilen besinlerin emilimini arttırır, bağışıklığı güçlendirir, bedenin hormonal değişikliklere karşı ahenk sağlamasına yardımcı olur ve enfeksiyonları önler.
Bal; sistemli kullanımda âlâ bir bağışıklık sistemi düzenleyici ve güç deposudur. Ayracı demir bakımından da zengindir. İçeriğinde Clostridium isimli bakteri içermesinden dolayı 2 yaşının altındaki çocukların tüketmesi ve diyabet hastaları tüketimine dikkat etmesi gerekir.
A vitamini; görme, büyüme, üreme, embriyo gelişmesi, kan üretimi, bağışıklık sistemi ve doku hücresi farklılaşmasında gerekli bir vitamindir.
A vitaminini organizmada iki yolla sağlanır. Retinol formundaki A vitaminini hayvansal kaynaklı karaciğer, balık yağı, süt, tereyağı, yumurta üzere besinlerden alırsınız. Bitkisel kaynaklardan ise beta karoten üzere karotenoidleri alır ve bunları organizmanızda A vitaminine dönüştürebilirsiniz.
Karotenoidlerin ( A vitamini ön maddesi) kaynakları kırmızı ve sarı portakal ile birfazlaca koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. en çok sarı turuncu (havuç, kış kabağı vb.) koyu yeşil yapraklı sebzeler ile sarı ve turuncu meyvelerde (kayısı, şeftali vb.) bulunur.
B6 vitamini: Protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmasında yardımcıdır. B6 vitamini beraberinde bağışıklık sistemi için gereklidir.
Çocukluk çağında anne sütü ile beslenmemiş hazır mamalarla beslenen çocuklarda muhtaçlığı daha fazladır. En düzgün kaynakları, et, karaciğer, böbrek, tahıllar ve kuru baklagillerdir.
C vitamini: Zehirlenmeler ve ateşli hastalıklarda bedeni koruyan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir vitamindir. Bedenimizde kan imali için gerekli olan demir ve folik asidin kana geçmesini kolaylaştırır ve kullanmasını arttırır. bu biçimdelikle kansızlığı önler
C Vitamininin En Çok Bulunduğu Besinler; Limon, portakal, mandalina üzere turunçgiller, çilek, böğürtlen, kuşburnu, domates, lahana, patates ile ıspanak, marul, yeşilbiber asma yaprağı üzere yeşil yapraklı sebzeler güçlü kaynaklarıdır. Bu besinleri taze olarak tüketmek, bekletmemek vitamin kayıplarını önlemek açısından değerlidir.
Çinko: Hücresel bağışıklığın oluşumunda aktiftir. Et, karaciğer, yumurta ve deniz eserleri çinkonun en âlâ deposudur. Süt ve eserleri, kuru baklagiller, yağlı tohumlar ve tahıllar gereğince çinko içerirler.
Çocuklar için bağışıklığı destekleyici besinlerden bahsettikten daha sonra en sıkıntı işi uygulama kısmı!! Bu yiyecekleri çocuklarımıza nasıl sevdirerek vermeliyiz? Öğünlerle birkaç tanım sizler için sundum.
Bal; sistemli kullanımda âlâ bir bağışıklık sistemi düzenleyici ve güç deposudur. Ayracı demir bakımından da zengindir. İçeriğinde Clostridium isimli bakteri içermesinden dolayı 2 yaşının altındaki çocukların tüketmesi ve diyabet hastaları tüketimine dikkat etmesi gerekir.
A vitamini; görme, büyüme, üreme, embriyo gelişmesi, kan üretimi, bağışıklık sistemi ve doku hücresi farklılaşmasında gerekli bir vitamindir.
A vitaminini organizmada iki yolla sağlanır. Retinol formundaki A vitaminini hayvansal kaynaklı karaciğer, balık yağı, süt, tereyağı, yumurta üzere besinlerden alırsınız. Bitkisel kaynaklardan ise beta karoten üzere karotenoidleri alır ve bunları organizmanızda A vitaminine dönüştürebilirsiniz.
Karotenoidlerin ( A vitamini ön maddesi) kaynakları kırmızı ve sarı portakal ile birfazlaca koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. en çok sarı turuncu (havuç, kış kabağı vb.) koyu yeşil yapraklı sebzeler ile sarı ve turuncu meyvelerde (kayısı, şeftali vb.) bulunur.
B6 vitamini: Protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmasında yardımcıdır. B6 vitamini beraberinde bağışıklık sistemi için gereklidir.
Çocukluk çağında anne sütü ile beslenmemiş hazır mamalarla beslenen çocuklarda muhtaçlığı daha fazladır. En düzgün kaynakları, et, karaciğer, böbrek, tahıllar ve kuru baklagillerdir.
C vitamini: Zehirlenmeler ve ateşli hastalıklarda bedeni koruyan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir vitamindir. Bedenimizde kan imali için gerekli olan demir ve folik asidin kana geçmesini kolaylaştırır ve kullanmasını arttırır. bu biçimdelikle kansızlığı önler
C Vitamininin En Çok Bulunduğu Besinler; Limon, portakal, mandalina üzere turunçgiller, çilek, böğürtlen, kuşburnu, domates, lahana, patates ile ıspanak, marul, yeşilbiber asma yaprağı üzere yeşil yapraklı sebzeler güçlü kaynaklarıdır. Bu besinleri taze olarak tüketmek, bekletmemek vitamin kayıplarını önlemek açısından değerlidir.
Çinko: Hücresel bağışıklığın oluşumunda aktiftir. Et, karaciğer, yumurta ve deniz eserleri çinkonun en âlâ deposudur. Süt ve eserleri, kuru baklagiller, yağlı tohumlar ve tahıllar gereğince çinko içerirler.
Çocuklar için bağışıklığı destekleyici besinlerden bahsettikten daha sonra en sıkıntı işi uygulama kısmı!! Bu yiyecekleri çocuklarımıza nasıl sevdirerek vermeliyiz? Öğünlerle birkaç tanım sizler için sundum.
- Kefir, tadını sevmeyen çocuklara için, 1 tatlı kaşığı bal ile tatlandırıp çocuğunuzun sevdiği bir meyve ile blendirize ederek kefiri sevdirebilir hale getirebilirsiniz.
- Kahvaltını yanın C vitamininden güçlü 1 portakal, 1 mandalina, yarım limon, yarım greyfurt ve tadını yumuşatmak için bir elma ile meyve suyu hazırlayabilirsiniz.
- Çocuklarınızın kahvaltılarına kesinlikle bir tane yumurta, isteklerine nazaran taze sıkılmış meyve suyu ya da 1 su bardağının içine 1 tatlı kaşığı bal ek ederek kahvaltılarını kuvvetlendirin.
- Haftada asgarî 1 kere balık omega-3 alımı açısından da faydalı olacaktır. Yanına havuç, turp, kırmızılahana ve yeşillikten rengârenk yapılan bir salata görsel olarak da ilgilerini çekecektir.
- Brokoli ve karnabahar üzere zerzevatları haşlayarak sarım sarımsaklı yoğurda batırarak zerzevatları farklı hallerde dikkat alımlı biçimde sunmaya çalışın.
- Sıhhatsiz atıştırmalıklar yerine ise, nohuttan cips hazırlayabilirsinz. Nohutları biraz yumuşayana kadar haşlayıp kurumaya bırakın daha sonrasında üzerine yağ gezdirerek fırınlayın, son olarak da çocuğunuzun sevdiği baharatlarla (pul biber, kimyon, sarımsak tozu gibi) karıştırarak servis edin.
- Yüz yüze eğitimin başlaması üzerine havaların da soğuması eklenince çocukların bakteri ve virüslerle maruz kalmaları kaçınılmaz, gece yatmadan evvel fındık büyüklüğündeki yaş zencefili rendeleyip üzerine bir tatlı kaşığı bal, isteğe bakılırsa biraz limon ve tarçınla kaynar suda biraz bekletip içirirseniz boğazdaki tahrişi önler yatıştırır. Zencefilin termal tesiri terlemeye yardımcı olarak toksinleri bedenden atmaya yardımcı olur.