Vitra
New member
Memnun Kaya’nın ablasını öldüren astsubay sevgiliye müebbet mahpus Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde 22 Mart 2020’de Keyifli Kaya’nın ablası Dilek Kaya, birlikte yaşadığı erkek arkadaşı astsubay üstçavuş Yusuf Çalışkan tarafınca silahla vurularak öldürüldü. Gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Yusuf Çalışkan için hazırlanan iddianamede, Dilek Kaya’yı tabancasıyla öldüren sanık hakkında ‘kasten öldürmek’ hatasından müebbet mahpus cezası istendi.
Fizikî ve ruhsal şiddette uygulamış
Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Yusuf Çalışkan, erkek arkadaşı tarafınca vurularak tekerlekli sandalyeye mahkum bırakılan Keyifli, annesi Hanım, ablası Songül Kaya ve tarafların avukatları hazır bulundu. Savcılığın mütalaasını okumasının akabinde Kaya ailesinin avukatları kelam aldı. Avukatlar, sanığın fizikî ve ruhsal şiddet uyguladığının whatsap yazışmalarında ve isimli tıp raporunda tespit edildiğini, tüm bulgulara göre sanığın direkt kasıtla ve kıskançlıkla Dilek’i öldürdüğünü söylemiş oldu. Avukatlar, mahkemenin ‘takdiri indirimi’ uygulamamasını ve TCK 266 husus uyarınca da sanığın cezasının artırılmasını talep etti.
‘Olay kazayla oldu’
Sanık Yusuf Çalışkan savunmasında, Dilek’i taammüden öldürmediğini belirterek, “Kıskançlık yüzünden Dilek ile tartıştık. Bağrışmalar yüksek sesleydi. İkimizde de kıskançlık vardı. Dilek, o esnada hudut krizi geçirerek bana hakaret etti. Mutfaktan çıkınca kolumu ve omuzumu tuttu, o esnada yuvarlandık ve silah ateş aldı. Alkol almıştık, daha sonrasındasını hatırlamıyorum. Dilek’i taammüden öldürmedim. Yaşanan bir kazaydı. Çok pişmanım” dedi.
Sanığın avukatları da olayın kazayla meydana geldiğini ve öldürme kastının olmadığını savundu. Sanık Yusuf Çalışkan sözüne başlarken Dilek Kaya’nın ailesi mahkeme salonunu terk etti.
Taammüden öldürme kabahatinden müebbet mahpus cezası verildi
Duruşmaya kısa bir orta veren mahkeme heyeti, ‘Sanık Yusuf Çalışkan’ın üzerine atılı maktul Dilek Kaya’ya yönelik ‘kasten öldürme’ kabahatini işlediği sabit olmakla, aksiyonuna uyan 5237 sayılı TCK’nın 81/1 hususu yeterince cürmün işleniş biçimi, sanığın güttüğü maksat ve saik, yer ve vakit, kabahat konusunun değer ve pahası, meydana gelen ziyan ve tehlikenin yükü, sanığın kastının yoğunluğu göz önüne alınarak müebbet mahpus cezası ile cezalandırılmasına’ karar verdi.
Fizikî ve ruhsal şiddette uygulamış
Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Yusuf Çalışkan, erkek arkadaşı tarafınca vurularak tekerlekli sandalyeye mahkum bırakılan Keyifli, annesi Hanım, ablası Songül Kaya ve tarafların avukatları hazır bulundu. Savcılığın mütalaasını okumasının akabinde Kaya ailesinin avukatları kelam aldı. Avukatlar, sanığın fizikî ve ruhsal şiddet uyguladığının whatsap yazışmalarında ve isimli tıp raporunda tespit edildiğini, tüm bulgulara göre sanığın direkt kasıtla ve kıskançlıkla Dilek’i öldürdüğünü söylemiş oldu. Avukatlar, mahkemenin ‘takdiri indirimi’ uygulamamasını ve TCK 266 husus uyarınca da sanığın cezasının artırılmasını talep etti.
‘Olay kazayla oldu’
Sanık Yusuf Çalışkan savunmasında, Dilek’i taammüden öldürmediğini belirterek, “Kıskançlık yüzünden Dilek ile tartıştık. Bağrışmalar yüksek sesleydi. İkimizde de kıskançlık vardı. Dilek, o esnada hudut krizi geçirerek bana hakaret etti. Mutfaktan çıkınca kolumu ve omuzumu tuttu, o esnada yuvarlandık ve silah ateş aldı. Alkol almıştık, daha sonrasındasını hatırlamıyorum. Dilek’i taammüden öldürmedim. Yaşanan bir kazaydı. Çok pişmanım” dedi.
Sanığın avukatları da olayın kazayla meydana geldiğini ve öldürme kastının olmadığını savundu. Sanık Yusuf Çalışkan sözüne başlarken Dilek Kaya’nın ailesi mahkeme salonunu terk etti.
Taammüden öldürme kabahatinden müebbet mahpus cezası verildi
Duruşmaya kısa bir orta veren mahkeme heyeti, ‘Sanık Yusuf Çalışkan’ın üzerine atılı maktul Dilek Kaya’ya yönelik ‘kasten öldürme’ kabahatini işlediği sabit olmakla, aksiyonuna uyan 5237 sayılı TCK’nın 81/1 hususu yeterince cürmün işleniş biçimi, sanığın güttüğü maksat ve saik, yer ve vakit, kabahat konusunun değer ve pahası, meydana gelen ziyan ve tehlikenin yükü, sanığın kastının yoğunluğu göz önüne alınarak müebbet mahpus cezası ile cezalandırılmasına’ karar verdi.