A
admin
Guest
Tarih boyunca birfazlaca medeniyete konut sahipliği yapan ve sahip olduğu zenginliği müzelerindeki yapıtlarla ziyaretçiyle buluşturanHatay’daki arkeoloji müzesini, 7 ayda yurt içi ve haricinden 140 bin kişi ziyaret etti.
Anadolu’nun birinci mescidi Habib-i Neccar, dünyanın birinci mağara kilisesi St. Pierre, dünyanın en büyük mozaik koleksiyonunun sergilendiği müzeler içinde yer alan arkeoloji müzesi ve 5 periyoda ilişkin yapıtların bulunduğu müze-otel konseptine sahip Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ile dikkati çeken kent, ziyaretçilerini adeta geçmişe seyahate çıkarıyor.
Tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra UNESCO tarafınca gastronomi alanında “Yaratıcı Kentler Ağı”na dahil edilmesiyle öne çıkan Hatay, birbirinden lezzetli yemek ve tatlılarıyla da ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, medeniyetler ve mozaikler kenti Hatay’ın tarihi ve kültürel zenginlikleriyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin kıymetli uğrak yerlerinden biri olduğunu söylemiş oldu.
Kente gelenlerin müzeler başta olmak üzere St. Pierre Kilisesi, St. Simon Manastırı’nı ziyaret ettiğini lisana getiren Ersoy, “Müze ve ören yerlerimizin yurt ortasından ve haricinden ziyaretçileri oldu. Yılın 7 aylık vakit diliminde yerli turistlerin yanı sıra Almanya, Meksika, Japonya, Güney Kore ve Romanya’dan 140 bin kişiyi ağırladık. Türkiye’nin çabucak her bölgesinden müze ve ören yerlerimizi görmek için gelen vatandaşlarımız oldu.” diye konuştu.
“Gezdikçe daha hayli büyüleyen bir yapısı var”
Ayvalık’tan gelerek arkeoloji müzesini ziyaret eden Zeynep Ünal da kentin tarihi dokusuna hayran kaldığını söz etti.
Kentin biroldukça yerini gezdiğini ve hayli beğendiğini anlatan Ünal, her insanın bu hoşlukları görmesini istedi.Ankara’dan gelen Gazi Fazilet de Hatay’daki müzelerden büyülendiğini, her noktasının tarih koktuğunu aktararak, “Gezdikçe daha epey büyüleyen bir yapısı var.
Hatay, görülmesi gereken değerli tarihi yerleri ortasında barındırıyor. Buraya birinci kere geliyorum ve epey beğendim, ilerleyen devirlerde bir daha gelmek isterim. her insanın gelip görmesi gereken bir yer.” sözlerini kullandı.
İstanbul’dan Selda Şivetoğlu, tarih boyunca birfazlaca medeniyete mesken sahipliği yapan kente hayran kaldığını belirtti.
Anadolu’nun birinci mescidi Habib-i Neccar, dünyanın birinci mağara kilisesi St. Pierre, dünyanın en büyük mozaik koleksiyonunun sergilendiği müzeler içinde yer alan arkeoloji müzesi ve 5 periyoda ilişkin yapıtların bulunduğu müze-otel konseptine sahip Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ile dikkati çeken kent, ziyaretçilerini adeta geçmişe seyahate çıkarıyor.
Tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra UNESCO tarafınca gastronomi alanında “Yaratıcı Kentler Ağı”na dahil edilmesiyle öne çıkan Hatay, birbirinden lezzetli yemek ve tatlılarıyla da ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, medeniyetler ve mozaikler kenti Hatay’ın tarihi ve kültürel zenginlikleriyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin kıymetli uğrak yerlerinden biri olduğunu söylemiş oldu.
Kente gelenlerin müzeler başta olmak üzere St. Pierre Kilisesi, St. Simon Manastırı’nı ziyaret ettiğini lisana getiren Ersoy, “Müze ve ören yerlerimizin yurt ortasından ve haricinden ziyaretçileri oldu. Yılın 7 aylık vakit diliminde yerli turistlerin yanı sıra Almanya, Meksika, Japonya, Güney Kore ve Romanya’dan 140 bin kişiyi ağırladık. Türkiye’nin çabucak her bölgesinden müze ve ören yerlerimizi görmek için gelen vatandaşlarımız oldu.” diye konuştu.
“Gezdikçe daha hayli büyüleyen bir yapısı var”
Ayvalık’tan gelerek arkeoloji müzesini ziyaret eden Zeynep Ünal da kentin tarihi dokusuna hayran kaldığını söz etti.
Kentin biroldukça yerini gezdiğini ve hayli beğendiğini anlatan Ünal, her insanın bu hoşlukları görmesini istedi.Ankara’dan gelen Gazi Fazilet de Hatay’daki müzelerden büyülendiğini, her noktasının tarih koktuğunu aktararak, “Gezdikçe daha epey büyüleyen bir yapısı var.
Hatay, görülmesi gereken değerli tarihi yerleri ortasında barındırıyor. Buraya birinci kere geliyorum ve epey beğendim, ilerleyen devirlerde bir daha gelmek isterim. her insanın gelip görmesi gereken bir yer.” sözlerini kullandı.
İstanbul’dan Selda Şivetoğlu, tarih boyunca birfazlaca medeniyete mesken sahipliği yapan kente hayran kaldığını belirtti.