Vitra
New member
Mahkemede kendini savundu: Bıçağı öldürmek için götürmedim Olay, 31 Haziran’da Yıldırım ilçesi Akçağlayan Mahallesi Çiçek Caddesi’nde meydana geldi. Teze göre, S.K. bir süre birlikte yaşadığı ve 2 çocuğunun babası Tolgahan Toktaş’ı, şiddet gördüğü sebebi öne sürülerek terk etti. S.K.’nin Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi’nde mesken tuttuğunu öğrenen Toktaş, bayanın kapısına dayandı. S.K. ile bir süre tartışan Toktaş, hanımı bıçak zoru ile konuttan çıkartıp taksiye bindirdi. Toktaş’tan korkan taksi sürücüsü, bir süre daha sonra aracı Çiçek Caddesi’nde durdurup aşağı indi. S.K. taksiden inmek istedi lakin Toktaş pürüz oldu.
Bu sırada olay yerinden geçen Demirören Haber Ajansı muhabirleri Derya Cihan ve İsmail Hakkı Seymen, Toktaş’ın belindeki bıçağı fark etti. Olaya müdahale eden Cihan, S.K.’yi taksiden çıkarıp Toktaş’ın belindeki bıçağı aldı. O anları ise Seymen kayıt altına aldı. Etraftakilerin de sayesinde polise haber veren Cihan ve Seymen, takımlar gelene kadar S.K.’yi kendi araçlarına alarak müdafaaya çalıştı. Olay yerine gelen polis Toktaş’ı gözaltına aldı, muhabirler de bıçağı gruba teslim etti. Tabirinin akabinde adliye sevk edilen Toktaş, tutuklandı.
Yargılanmasına başlandı
Bursa 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, sanık Tolgahan Toktaş hakkında, ‘konut dokunulmazlığını ihlal, cebir tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma, hakaret, nitelikli cinsel taarruz, bilişim sistemine girme, bireylerin huzur ve sükununu bozma ve silahla tehdit’ kabahatlerinden 15 ile 40 yıl içinde mahpus cezası istemiyle dava açıldı. Bugün görülen duruşmaya Toktaş SEGBİS ile katıldı. Taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
‘Facebook’tan emlakçıları bulup adresini tespit ettim’
Mahkemedeki savunmasında S.K. ile 7 yıl dini nikahlı olarak evli kaldığını belirten Toktaş, “Eşim haziran ayında çocukları da alarak meskeni terk etti. Ortamızda kimi sorunlar olduğu için müdafaa sonucu aldırdı, buna karşın 25 Haziran’da kendi isteğiyle yanıma geldi. Aramızdaki sıkıntıyı halletmiştik. Gece Görükle’de bir apartta kaldık. Sonraki sabah meskenin anahtarını alacağını söyleyerek gitti, tekrar kendisine ulaşamadım. Ortak bir Facebook hesabımız vardı, ikimizin telefonunda da açıktı. Facebook’tan görüştüğü emlakçıları bularak, adresini tespit ettim. Bu sırada çocuklarımızdan biri kaybolmuştu. Kapıyı konutun paklığını yapan iki bayandan biri açtı. İkisini de gönderdim. Olağanda kapalı olan eşimin başının açık ve altında tayt olduğunu gördüm. Çocuğumuz kaybbulunmasına karşın haberi de yoktu. Tartışırken itekleyip yatağa düşürdüm. Oradan aldığı bıçakla bana saldırdı. Ortamızda boğuşma yaşandı. Bıçağı aldım fakat kendisine mutlaka vurmadım. Burnuna vurmadım evvelde kırıktı. Müştekiye cinsel akında bulunduğum savı yanlışsız değildir. Kendi isteğiyle giyindi, konuttan çıktık. Taksiye bindi, olay günü annemin yanında bulunan çocuklarımızın yanına gidiyorduk. Yolda taksiciye, otomobilden inmek istediğini, can güvenliğinin olmadığını söylemiş oldu. Otomobilden birkaç kere atlamak istedi, tuttum. Mahalleye girince bir daha indi, bindirirken bir bayan geldi. ‘Belinde bıçak var’ dedi, elimi havaya kaldırıp almasına müsaade ettim” sözlerini kullandı.
‘Taksideki panik butonuna bastım’
Duruşmada şahit olarak dinlenen taksi sürücüsü Ahmet Çiftsüren, “Seyir halindeyken sanık ‘niye bu biçimde yapıyorsun, iki çocuğumuz var’ dedi, bayan da sesini çıkarmadı. Yolda bayan inmek istedi, sanık yola devam etmemi söylemiş oldu. Yolda tartışmaları devam edince taksi durağındaki arkadaşlara ileti atarak, polis grubunun beni durdurmasını istedim. Lakin yolda polis takımı görmedim. Gökdere Kavşağı’ndan Setbaşı’na çıktığımda araçtaki panik butonuna bastım. Zira olayın daha fazla büyümesini ve bir olaya şahit olmak istemiyordum. Sanığın mahallesine gelince, el frenini çektim. daha sonra gazeteciler geldi, taksiden aşağı indim. Erkek ile bayan da otomobilimden indi. Olayın sakinleştiğini görür görmez onları bıraktım. Yolda giderken polisin karşıdan geldiğini gördüm. Herbiçimde olay yerine gidiyorlardı” dedi.
‘Belindeki bıçağı görür görmez aracımı durdurdum’
Şahit olarak dinlenen DHA Muhabiri İsmail Hakkı Seymen de “Aracımla giderken yolda kalabalık olduğunu gördüm. Sanığı belinde bıçağı fark edince aracımı durdurdum. Kalabalığın yanına gittik. Araçtaki bayan ve erkek aşağı indi. bayanın yardım daveti üzerine durduk. O anları ise kameramla kayıt altına aldım” diye konuştu. hanımı kurtaran DHA Muhabiri Derya Cihan de “Olay günü öbür bir habere giderken kalabalığı gördük. Taksici dışarıdaydı. Sanık ile mağdur otomobilde bulunuyordu. Bayan taksinin kapısını açıp, ‘ne olur, beni kurtarın’ dedi. sonrasındasında isminin S. olduğunu öğrendiğim hanımı dışarıya çıkardım. İkisini birbirinden uzak tutmaya çalıştık. Sanık müştekinin eşi olduğunu, bayan da eşi olmadığını belirtti. Bana sanığın kendisini bıçak zoruyla otomobile bindirdiğini söylemiş oldu. Bıçağı sanığın belinde gördüm. Yanına gittim, ‘bıçağı ver’ dedim. O da bıçağı bana verdi” sözlerini kullandı.
Şahitlerin dinlenilmesinin akabinde mahkeme heyeti, Toktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu sırada kelam alan Toktaş, “Çocuklarımın bana muhtaçlığı var” diyerek tahliyesini istedi. Heyet, eksik evrakın tamamlanmasını talep ederek duruşmanın ocak ayında yapılmasına karar verdi.
‘Hamilelik müddetince de beni darp etti’
Öte yandan sanık Toktaş ile birebir duruşmada karşılaşmamak için bir gün evvel Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelerek tabir veren S. K., şunları söylemiş oldu:
“Evliliğimin başından beri eşim, beni tehdit etmektedir. Sanık daima olarak uyuşturucu unsur kullanmaktadır. Bu niçinle bir ekonomik geliri olmadığı için, konutun geçimi benim üzerimdeydi. Sanık benden uyuşturucu husus almak için para istiyordu. Her seferinde vermeyince hengame çıkarıyordu. Çalıştığım bir işim yoktur. Almanya’dan gelen babamın sayesinde geçimimi temin etmekteyim. Sanıktan iki çocuğum vardır. Hamilelik sürecince de kendisinden darp gördüm. Bu mevzuda şikayetçi olmuştum. Sanık hakkında uzaklaştırma sonucu aldırmıştım. Adreslerimi değiştirdim. bir daha bizi buldu, sanıktan şikayetçiyim. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum”
Bu sırada olay yerinden geçen Demirören Haber Ajansı muhabirleri Derya Cihan ve İsmail Hakkı Seymen, Toktaş’ın belindeki bıçağı fark etti. Olaya müdahale eden Cihan, S.K.’yi taksiden çıkarıp Toktaş’ın belindeki bıçağı aldı. O anları ise Seymen kayıt altına aldı. Etraftakilerin de sayesinde polise haber veren Cihan ve Seymen, takımlar gelene kadar S.K.’yi kendi araçlarına alarak müdafaaya çalıştı. Olay yerine gelen polis Toktaş’ı gözaltına aldı, muhabirler de bıçağı gruba teslim etti. Tabirinin akabinde adliye sevk edilen Toktaş, tutuklandı.
Yargılanmasına başlandı
Bursa 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, sanık Tolgahan Toktaş hakkında, ‘konut dokunulmazlığını ihlal, cebir tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma, hakaret, nitelikli cinsel taarruz, bilişim sistemine girme, bireylerin huzur ve sükununu bozma ve silahla tehdit’ kabahatlerinden 15 ile 40 yıl içinde mahpus cezası istemiyle dava açıldı. Bugün görülen duruşmaya Toktaş SEGBİS ile katıldı. Taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
‘Facebook’tan emlakçıları bulup adresini tespit ettim’
Mahkemedeki savunmasında S.K. ile 7 yıl dini nikahlı olarak evli kaldığını belirten Toktaş, “Eşim haziran ayında çocukları da alarak meskeni terk etti. Ortamızda kimi sorunlar olduğu için müdafaa sonucu aldırdı, buna karşın 25 Haziran’da kendi isteğiyle yanıma geldi. Aramızdaki sıkıntıyı halletmiştik. Gece Görükle’de bir apartta kaldık. Sonraki sabah meskenin anahtarını alacağını söyleyerek gitti, tekrar kendisine ulaşamadım. Ortak bir Facebook hesabımız vardı, ikimizin telefonunda da açıktı. Facebook’tan görüştüğü emlakçıları bularak, adresini tespit ettim. Bu sırada çocuklarımızdan biri kaybolmuştu. Kapıyı konutun paklığını yapan iki bayandan biri açtı. İkisini de gönderdim. Olağanda kapalı olan eşimin başının açık ve altında tayt olduğunu gördüm. Çocuğumuz kaybbulunmasına karşın haberi de yoktu. Tartışırken itekleyip yatağa düşürdüm. Oradan aldığı bıçakla bana saldırdı. Ortamızda boğuşma yaşandı. Bıçağı aldım fakat kendisine mutlaka vurmadım. Burnuna vurmadım evvelde kırıktı. Müştekiye cinsel akında bulunduğum savı yanlışsız değildir. Kendi isteğiyle giyindi, konuttan çıktık. Taksiye bindi, olay günü annemin yanında bulunan çocuklarımızın yanına gidiyorduk. Yolda taksiciye, otomobilden inmek istediğini, can güvenliğinin olmadığını söylemiş oldu. Otomobilden birkaç kere atlamak istedi, tuttum. Mahalleye girince bir daha indi, bindirirken bir bayan geldi. ‘Belinde bıçak var’ dedi, elimi havaya kaldırıp almasına müsaade ettim” sözlerini kullandı.
‘Taksideki panik butonuna bastım’
Duruşmada şahit olarak dinlenen taksi sürücüsü Ahmet Çiftsüren, “Seyir halindeyken sanık ‘niye bu biçimde yapıyorsun, iki çocuğumuz var’ dedi, bayan da sesini çıkarmadı. Yolda bayan inmek istedi, sanık yola devam etmemi söylemiş oldu. Yolda tartışmaları devam edince taksi durağındaki arkadaşlara ileti atarak, polis grubunun beni durdurmasını istedim. Lakin yolda polis takımı görmedim. Gökdere Kavşağı’ndan Setbaşı’na çıktığımda araçtaki panik butonuna bastım. Zira olayın daha fazla büyümesini ve bir olaya şahit olmak istemiyordum. Sanığın mahallesine gelince, el frenini çektim. daha sonra gazeteciler geldi, taksiden aşağı indim. Erkek ile bayan da otomobilimden indi. Olayın sakinleştiğini görür görmez onları bıraktım. Yolda giderken polisin karşıdan geldiğini gördüm. Herbiçimde olay yerine gidiyorlardı” dedi.
‘Belindeki bıçağı görür görmez aracımı durdurdum’
Şahit olarak dinlenen DHA Muhabiri İsmail Hakkı Seymen de “Aracımla giderken yolda kalabalık olduğunu gördüm. Sanığı belinde bıçağı fark edince aracımı durdurdum. Kalabalığın yanına gittik. Araçtaki bayan ve erkek aşağı indi. bayanın yardım daveti üzerine durduk. O anları ise kameramla kayıt altına aldım” diye konuştu. hanımı kurtaran DHA Muhabiri Derya Cihan de “Olay günü öbür bir habere giderken kalabalığı gördük. Taksici dışarıdaydı. Sanık ile mağdur otomobilde bulunuyordu. Bayan taksinin kapısını açıp, ‘ne olur, beni kurtarın’ dedi. sonrasındasında isminin S. olduğunu öğrendiğim hanımı dışarıya çıkardım. İkisini birbirinden uzak tutmaya çalıştık. Sanık müştekinin eşi olduğunu, bayan da eşi olmadığını belirtti. Bana sanığın kendisini bıçak zoruyla otomobile bindirdiğini söylemiş oldu. Bıçağı sanığın belinde gördüm. Yanına gittim, ‘bıçağı ver’ dedim. O da bıçağı bana verdi” sözlerini kullandı.
Şahitlerin dinlenilmesinin akabinde mahkeme heyeti, Toktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu sırada kelam alan Toktaş, “Çocuklarımın bana muhtaçlığı var” diyerek tahliyesini istedi. Heyet, eksik evrakın tamamlanmasını talep ederek duruşmanın ocak ayında yapılmasına karar verdi.
‘Hamilelik müddetince de beni darp etti’
Öte yandan sanık Toktaş ile birebir duruşmada karşılaşmamak için bir gün evvel Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelerek tabir veren S. K., şunları söylemiş oldu:
“Evliliğimin başından beri eşim, beni tehdit etmektedir. Sanık daima olarak uyuşturucu unsur kullanmaktadır. Bu niçinle bir ekonomik geliri olmadığı için, konutun geçimi benim üzerimdeydi. Sanık benden uyuşturucu husus almak için para istiyordu. Her seferinde vermeyince hengame çıkarıyordu. Çalıştığım bir işim yoktur. Almanya’dan gelen babamın sayesinde geçimimi temin etmekteyim. Sanıktan iki çocuğum vardır. Hamilelik sürecince de kendisinden darp gördüm. Bu mevzuda şikayetçi olmuştum. Sanık hakkında uzaklaştırma sonucu aldırmıştım. Adreslerimi değiştirdim. bir daha bizi buldu, sanıktan şikayetçiyim. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum”