Vitra
New member
Kusura bakmayın… Yaygara koparacağız Yaygara koparmak zorundayız. Erdoğan’ın, Mehmet Akif Ersoy’un şiirine atıfla kullandığı bir kelamı hatırlatırım; yumuşak başlıysak uysal koyun değiliz!..
Bu kadar pahalılığa reaksiyon göstermeyeceksek neye reaksiyon göstereceğiz?
Tek kişilik hükümet yaygara koparmayın diyor. Ben de soruyorum; yaygara koparmamız için daha ne olması lazım?!..
Erdoğan’ın kaprisi, takıntısı niçiniyle fakirleştik. Az buz yoksullaşma değil, dışarıda bir kap yemek yiyemez hale geldik.
Uysal koyun üzere susalım mı?
Yazgımız buymuş diye boynumuzu eğelim mi?
Nass var nass diye sineye mi çekelim?
Erdoğan artık ağzına nass sözünü almıyor. Zira yoksullaşan Türkiye’nin faturasını nassa yani dinimize çıkarmaya kalktı, zıt tepti.
Birisi ona er geç söyleyecek. Bu Saray’ının mensuplarından olur, bakanlarından olur,
aile efradından olur lakin birisi bu krizin müsebbibinin kendisi olduğunu Erdoğan’a söyleyecek.
Kimse söylemeye yürek edemezse günü geldiğinde seçmen söyleyecek…
Dünyanın hangi ülkesinde görüldü!.. Bir ay evvel ödediğimiz elektrik faturasını fiyatını bir ay daha sonra iki buçuk, üç katı ödedik.
Çılgınca zam…
Hollanda’yı, İtalya’yı, Fransa’yı düşünün. Diyelim ki, bir konutu yüz Euro, yüz elli Euro elektrik faturası gelirken bir ay daha sonra (bir yıl değil bir ay daha sonra) üç yüz Euro, dört yüz elli Euro geliyor.
Hollandalısı… İtalyan’ı… Fransız’ı… Alman’ı… Yaygara koparmaz mı?
Koparmazlarsa aslına bakarsanız birey değillerdir…
Nedirler?
Uysal koyundurlar!..
Erdoğan dahil, iktidar etrafları yapılan artırımları dünyadaki güç fiyatlarındaki artışa bağlıyor. Avrupa’daki doğalgaz, akaryakıt meblağlarına bakın, orada da fiyatlar arttı diyorlar…
Hakikat mu?
Değil… Daha doğrusu yarısı yanlışsız.
Şöyle ki, petrol varil fiyatı arttı. 95 dolara kadar çıktı. Lakin bu bizdeki akaryakıtın litre fiyatının 15 lira 20 kuruş olmasının öne sürülen nedeni değil.
niye mi?
2008 yılında varil petrol 165 dolara kadar çıktı. Akaryakıtın litresi 3 lira 21 kuruştu…
Petrolün varili 165 dolara kadar yükseldiği devirde biz akaryakıtı üç liraya alıyorduk, petrolün varili 95 dolar 15 liraya alıyoruz?
niye?
Erdoğan yüzünden…
Reis rejimi niçiniyle…
Kuru patlatan, doları dört liradan on dört liraya çıkaran kim?
Erdoğan seçimle tek adam olduğu gün, yani ülkeyi tek başına yönetme ehliyetine sahip olduğu 2018 yılının haziran ayında dolar dört lira civarındaydı…
Artık on üç buçuk lira civarında.
Problem güç fiyatlarındaki artış değil, sıkıntı döviz kuru. Kur beş lira, altı lira, yedi lira olsaydı, akaryakıttan elektriğe, domatesten otoyol fiyatlarına kadar bu artırımlar olur muydu?
Dolar/Euro niye bu kadar kıymetli derseniz iki niçini var.
Birincisi Erdoğan’ın saplantısı niçiniyle.
İkincisi ülke yönetilmiyor.
Somut örnek. Sıhhat Bakanlığı dördüncü doz aşı yapılacağını duyurdu. Üç ay evvel üçüncü doz aşıyı olanlara dördüncüsü için randevu verildi.
Bilim insanları karşı çıktı. Dördüncü dozun kanıtlanmış bir faydası yok, ne İngiltere ne Fransa ne ABD ne Almanya uyguluyor dediler.
Sıhhat bakanlığı sessiz sedasız randevuları iptal etti.
Sıhhat Bakanı bu hususta tek söz etmedi. niye dördüncü doz daveti yaptınız niye kaldırdınız?
Meçhul…
O kadar kendilerini beğenmişler ki halka bilgi vermeyi bile zül sayıyorlar…
daha sonra çıkıp yaygara yapmayın diye milleti fırçalıyorlar.
Yaygara yapacağız, yaygara kopartacağız…
Uysal koyun değiliz…
Bu kadar pahalılığa reaksiyon göstermeyeceksek neye reaksiyon göstereceğiz?
Tek kişilik hükümet yaygara koparmayın diyor. Ben de soruyorum; yaygara koparmamız için daha ne olması lazım?!..
Erdoğan’ın kaprisi, takıntısı niçiniyle fakirleştik. Az buz yoksullaşma değil, dışarıda bir kap yemek yiyemez hale geldik.
Uysal koyun üzere susalım mı?
Yazgımız buymuş diye boynumuzu eğelim mi?
Nass var nass diye sineye mi çekelim?
Erdoğan artık ağzına nass sözünü almıyor. Zira yoksullaşan Türkiye’nin faturasını nassa yani dinimize çıkarmaya kalktı, zıt tepti.
Birisi ona er geç söyleyecek. Bu Saray’ının mensuplarından olur, bakanlarından olur,
aile efradından olur lakin birisi bu krizin müsebbibinin kendisi olduğunu Erdoğan’a söyleyecek.
Kimse söylemeye yürek edemezse günü geldiğinde seçmen söyleyecek…
Dünyanın hangi ülkesinde görüldü!.. Bir ay evvel ödediğimiz elektrik faturasını fiyatını bir ay daha sonra iki buçuk, üç katı ödedik.
Çılgınca zam…
Hollanda’yı, İtalya’yı, Fransa’yı düşünün. Diyelim ki, bir konutu yüz Euro, yüz elli Euro elektrik faturası gelirken bir ay daha sonra (bir yıl değil bir ay daha sonra) üç yüz Euro, dört yüz elli Euro geliyor.
Hollandalısı… İtalyan’ı… Fransız’ı… Alman’ı… Yaygara koparmaz mı?
Koparmazlarsa aslına bakarsanız birey değillerdir…
Nedirler?
Uysal koyundurlar!..
Erdoğan dahil, iktidar etrafları yapılan artırımları dünyadaki güç fiyatlarındaki artışa bağlıyor. Avrupa’daki doğalgaz, akaryakıt meblağlarına bakın, orada da fiyatlar arttı diyorlar…
Hakikat mu?
Değil… Daha doğrusu yarısı yanlışsız.
Şöyle ki, petrol varil fiyatı arttı. 95 dolara kadar çıktı. Lakin bu bizdeki akaryakıtın litre fiyatının 15 lira 20 kuruş olmasının öne sürülen nedeni değil.
niye mi?
2008 yılında varil petrol 165 dolara kadar çıktı. Akaryakıtın litresi 3 lira 21 kuruştu…
Petrolün varili 165 dolara kadar yükseldiği devirde biz akaryakıtı üç liraya alıyorduk, petrolün varili 95 dolar 15 liraya alıyoruz?
niye?
Erdoğan yüzünden…
Reis rejimi niçiniyle…
Kuru patlatan, doları dört liradan on dört liraya çıkaran kim?
Erdoğan seçimle tek adam olduğu gün, yani ülkeyi tek başına yönetme ehliyetine sahip olduğu 2018 yılının haziran ayında dolar dört lira civarındaydı…
Artık on üç buçuk lira civarında.
Problem güç fiyatlarındaki artış değil, sıkıntı döviz kuru. Kur beş lira, altı lira, yedi lira olsaydı, akaryakıttan elektriğe, domatesten otoyol fiyatlarına kadar bu artırımlar olur muydu?
Dolar/Euro niye bu kadar kıymetli derseniz iki niçini var.
Birincisi Erdoğan’ın saplantısı niçiniyle.
İkincisi ülke yönetilmiyor.
Somut örnek. Sıhhat Bakanlığı dördüncü doz aşı yapılacağını duyurdu. Üç ay evvel üçüncü doz aşıyı olanlara dördüncüsü için randevu verildi.
Bilim insanları karşı çıktı. Dördüncü dozun kanıtlanmış bir faydası yok, ne İngiltere ne Fransa ne ABD ne Almanya uyguluyor dediler.
Sıhhat bakanlığı sessiz sedasız randevuları iptal etti.
Sıhhat Bakanı bu hususta tek söz etmedi. niye dördüncü doz daveti yaptınız niye kaldırdınız?
Meçhul…
O kadar kendilerini beğenmişler ki halka bilgi vermeyi bile zül sayıyorlar…
daha sonra çıkıp yaygara yapmayın diye milleti fırçalıyorlar.
Yaygara yapacağız, yaygara kopartacağız…
Uysal koyun değiliz…