A
admin
Guest
Kıyı ve deniz mühendisliği konusunda uzman olan AÜ İnşaat Mühendisliği Kısmı Hidrolik Anabilim Kolu öğretim üyesi Doç. Dr. Rıfat Çeşit, Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı kıyısında, bilhassa Boğaçay kaynaklı kıyı kaybına ait 6 yıldır sürdürdükleri bilimsel çalışmaların sonuçlarını birinci kere DHA’ya deklare etti. Konyaaltı kıyısıyla alakalı 3 yüksek lisans tezinin bittiğini, hem yüksek lisans hem doktora seviyesinde devam eden çalışmalar olduğunu belirten Doç. Dr. Rıfat Çeşit, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile ortak yürütülen ve 2 yıl evvel biten TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında 3 sene boyunca her mevsim 10’ar gün hem kıyı tıpkı vakitte denizde ölçümler yaptıklarını kaydetti. Doç. Dr. Tıp, AÜ takviyesiyle bir bilimsel araştırma projesinin de sürdüğünü, hayli sayıda ulusal ve memleketler arası yayımların da bulunduğunu lisana getirdi.
BOĞAÇAY’IN 1,5 KİLOMETRE DOĞU VE BATISI
Yaklaşık 7,5 kilometre uzunluğundaki Konyaaltı kıyısını Antalya halkı ve turistlerin etkin kullandığını belirten Doç. Dr. Çeşit, bilhassa Boğaçay’ın denize deşarj olduğu noktanın 1,5 kilometre batısı ve doğusunun fazlaca dinamik yapıya sahip olduğunu söylemiş oldu. Kıyı çizgisindeki değişimlerin de çoklukla bu kısımda gözlemlendiğini açıklayan Doç. Dr. Cins, öteki bölgelerde dikkate paha bir erozyon yahut kum birikimi olmadığını kaydetti.
KUM-ÇAKIL OCAKLARI niçinİYLE DE EROZYON OLDU
Temel olarak Boğaçay’ın denize deşarj olduğu noktanın 1.5’ar kilometrelik doğu ve batı kısımları olduğunu belirten Doç. Dr. Cins, “Karaman, Doyran ve Çandır isimli üç çayın 2 kilometre üstte birleşiminden oluşan ve taşkın karakteristiğine sahip Boğaçay, Konyaaltı kıyısını materyal bakımından besleyen en kıymetli ve en büyük akarsu. Buradan gelen kum-çakıl kıyısı besliyor. Fakat 50-60 sene evvelden Antalya inşaat dalının gereksinimini karşılamak için kum-çakıl ocakları açılarak, kum-çakıl alınmaya başlanmıştı. Kıyının kimi kesitlerinde o yüzden başlayan bir daralma kelam konusu” dedi.
OCAKLAR YASAKLANDIKTAN daha sonra DÜZELMEYE BAŞLAMIŞTI
senelerca süren kum-çakıl materyal alımı yüzünden, bilhassa kıyıda Boğaçay’ın doğu kısmında erozyon yaşandığını belirten Doç. Dr. Çeşit, 90’lı yılların sonunda materyal alımının yasaklanmasıyla, daha sonraki senelerda evvela akarsuda oluşan büyük hacimli boşlukların dolduğunu, daha sonrasında da yavaş yavaş havzalardan akıntıyla gelen kum çakılla kıyının beslendiğini lisana getirdi. Bu sürecin süratli olmadığını da vurgulayan Tıp, bilhassa akımın epeyce olduğu vakit içinderda süratli olurken, akımın az olduğu vakit içinderda kıyısı beslemesinin epeyce daha zayıf yaşandığını kaydetti.
HAVUZ KIYININ BESLENMESİNİ ENGELLİYOR
750 metre uzunluk ve 250 metre genişliğinde devasa bir havuz bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Tıp, “Buradan 480 bin metreküplük gereç alındı. Boşaltılan bu kısım suyla doldu ve burası şu anda rekreasyon alanı olarak kullanılıyor. Bunun ne üzere bir ıstırabı oldu? Çayın taşıdığı gereç denize bir daha iletilemiyor” dedi.
IRMAKTA GEREÇ AKIŞINI ENGELLEYEN EŞİK
Boğaçay’daki havuzun çabucak üst tarafına, havuzun süratli biçimde iri taneli katı hususla dolmaması için bir eşik yapıldığını da belirten Doç. Dr. Rıfat Cins, “O eşik tam da Konyaaltı kıyısını besleyecek olan granülometriye sahip malzemeyi tutuyor, art tarafında biriktiriyor. Havuz dingin bir su ve akım olmadığından gereç iletimi de olmuyor ve üzerinde bir de bu eşik var. Bu ikisi birleştiğinde Konyaaltı kıyısına Boğaçay’dan gelen bir sediman akışı kelam konusu değil ve beslenmiyor” diye konuştu.
5 METREYİ BULAN DARALMA VAR
Kıyının beslenemiyor olmasının ise bilhassa Boğaçay’ın döküldüğü noktanın doğu tarafında, evvelde de hayli geniş bir bant olmayan kıyıda süratli bir daralmaya yol açtığını kaydeden Doç. Dr. Çeşit, “Erozyona uğradığı bariz muhakkak. Orada kıyı şeridinin 3-5 metrelere düştüğü görülebilir. Temel olarak materyal taşınmasının engellenmesi, o kıyı bandının da beslenmesini engelliyor. Şu anda esasen Boğaçay denize bağlı değil ve denize deşarjı kapatılmış vaziyette, hayli az bir akım var. Boğaçay’ın batı kısmında ise epeyce fazla olmamakla birlikte sediman birikimi var. Ölçümlerimizi Boğaçay denize deşarj olurken yapmıştık. Yaklaşık 15 yıllık bir periyotu inceledik. Daralmanın azamî olduğu yerlerde 4-5 metrelere kadar kelam konusu. Birtakım yerlerde hayli daha az, ortalama 2-3 metre daralma var” dedi.
BOĞAÇAY’IN 1,5 KİLOMETRE DOĞU VE BATISI
Yaklaşık 7,5 kilometre uzunluğundaki Konyaaltı kıyısını Antalya halkı ve turistlerin etkin kullandığını belirten Doç. Dr. Çeşit, bilhassa Boğaçay’ın denize deşarj olduğu noktanın 1,5 kilometre batısı ve doğusunun fazlaca dinamik yapıya sahip olduğunu söylemiş oldu. Kıyı çizgisindeki değişimlerin de çoklukla bu kısımda gözlemlendiğini açıklayan Doç. Dr. Cins, öteki bölgelerde dikkate paha bir erozyon yahut kum birikimi olmadığını kaydetti.
KUM-ÇAKIL OCAKLARI niçinİYLE DE EROZYON OLDU
Temel olarak Boğaçay’ın denize deşarj olduğu noktanın 1.5’ar kilometrelik doğu ve batı kısımları olduğunu belirten Doç. Dr. Cins, “Karaman, Doyran ve Çandır isimli üç çayın 2 kilometre üstte birleşiminden oluşan ve taşkın karakteristiğine sahip Boğaçay, Konyaaltı kıyısını materyal bakımından besleyen en kıymetli ve en büyük akarsu. Buradan gelen kum-çakıl kıyısı besliyor. Fakat 50-60 sene evvelden Antalya inşaat dalının gereksinimini karşılamak için kum-çakıl ocakları açılarak, kum-çakıl alınmaya başlanmıştı. Kıyının kimi kesitlerinde o yüzden başlayan bir daralma kelam konusu” dedi.
OCAKLAR YASAKLANDIKTAN daha sonra DÜZELMEYE BAŞLAMIŞTI
senelerca süren kum-çakıl materyal alımı yüzünden, bilhassa kıyıda Boğaçay’ın doğu kısmında erozyon yaşandığını belirten Doç. Dr. Çeşit, 90’lı yılların sonunda materyal alımının yasaklanmasıyla, daha sonraki senelerda evvela akarsuda oluşan büyük hacimli boşlukların dolduğunu, daha sonrasında da yavaş yavaş havzalardan akıntıyla gelen kum çakılla kıyının beslendiğini lisana getirdi. Bu sürecin süratli olmadığını da vurgulayan Tıp, bilhassa akımın epeyce olduğu vakit içinderda süratli olurken, akımın az olduğu vakit içinderda kıyısı beslemesinin epeyce daha zayıf yaşandığını kaydetti.
HAVUZ KIYININ BESLENMESİNİ ENGELLİYOR
750 metre uzunluk ve 250 metre genişliğinde devasa bir havuz bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Tıp, “Buradan 480 bin metreküplük gereç alındı. Boşaltılan bu kısım suyla doldu ve burası şu anda rekreasyon alanı olarak kullanılıyor. Bunun ne üzere bir ıstırabı oldu? Çayın taşıdığı gereç denize bir daha iletilemiyor” dedi.
IRMAKTA GEREÇ AKIŞINI ENGELLEYEN EŞİK
Boğaçay’daki havuzun çabucak üst tarafına, havuzun süratli biçimde iri taneli katı hususla dolmaması için bir eşik yapıldığını da belirten Doç. Dr. Rıfat Cins, “O eşik tam da Konyaaltı kıyısını besleyecek olan granülometriye sahip malzemeyi tutuyor, art tarafında biriktiriyor. Havuz dingin bir su ve akım olmadığından gereç iletimi de olmuyor ve üzerinde bir de bu eşik var. Bu ikisi birleştiğinde Konyaaltı kıyısına Boğaçay’dan gelen bir sediman akışı kelam konusu değil ve beslenmiyor” diye konuştu.
5 METREYİ BULAN DARALMA VAR
Kıyının beslenemiyor olmasının ise bilhassa Boğaçay’ın döküldüğü noktanın doğu tarafında, evvelde de hayli geniş bir bant olmayan kıyıda süratli bir daralmaya yol açtığını kaydeden Doç. Dr. Çeşit, “Erozyona uğradığı bariz muhakkak. Orada kıyı şeridinin 3-5 metrelere düştüğü görülebilir. Temel olarak materyal taşınmasının engellenmesi, o kıyı bandının da beslenmesini engelliyor. Şu anda esasen Boğaçay denize bağlı değil ve denize deşarjı kapatılmış vaziyette, hayli az bir akım var. Boğaçay’ın batı kısmında ise epeyce fazla olmamakla birlikte sediman birikimi var. Ölçümlerimizi Boğaçay denize deşarj olurken yapmıştık. Yaklaşık 15 yıllık bir periyotu inceledik. Daralmanın azamî olduğu yerlerde 4-5 metrelere kadar kelam konusu. Birtakım yerlerde hayli daha az, ortalama 2-3 metre daralma var” dedi.