celikci
New member
Köklü Medeniyetlerden Pers İmparatorluğu Hakkında Büyüleyici Gerçekler
Antik dünyanın en kudretli medeniyetlerinden biri olan Pers İmparatorluğu, insanlık tarihine birçok katkı sağlamıştır. Dizi ve filmlerde çoğunlukla kötücül ve işgalci bir medeniyet olarak lanse edilse de, bilinenin aksine Pers İmparatorluğu, tarihte eşi benzeri zor görülen başarılara ve şöhrete sahip olmuştur. Sizler için tarihte köklü medeniyetlerden Pers İmparatorluğu hakkında bilinmesi gereken büyüleyici gerçekler ve ilginç bilgileri kaleme aldık. İyi okumalar!
1. Kralların Kralı
Pers İmparatorluğu (Ahameniş), antik dünyanın bilinen en geniş topraklarına sahipti. Batıda Trakya sınırı, doğuda Hindistan, güneyde Mısır olmak üzere yaklaşık 9.000.000 km2’lik bir alana hükmetmişlerdi. Anadolu, Mezopotamya ve Kırım’ın bir kısmına kadar, toprakları elinde bulunduruyordu. Bu kadar çok ulusun bir arada uzun süre yaşamasının sebebi de gösterilen hoşgörü politikasıydı. Batıya seferleri Atina’lılarla (Athens) yapılan Maraton savaşına kadar devam etmekteydi. Bu savaş sonunda aldıkları yenilgi sonrasında batıya olan seferleri ise duraksamaya başladı.
2. Tarihin İlk İnsan Hakları Beyannamesi
Persler Büyük Cyrus (M.Ö. 550-530) zamanında çok büyük bir yükselişe geçmişlerdi. İmparatorluğun büyük çoğunluğu Zerdüşt’lük (Zoroastrianism) dinine inanıyordu. Zerdüşt’lük kavramı ateşe tapma olayıydı. Işıkla karanlığın savaşı gibi mutlak bir ayrım vardı. Fakat Büyük Cyrus fethettiği halkları imparatorluğa kolayca entegre etmek için hoşgörülü bir politika izleyerek büyük bir başarı elde etti. Çıkardığı kil tablet üzerine çivi yazısıyla yazılmış olan bu beyannamede, her toplumun kendi dinini özgürce sürdürmesine izin verdi. Fethedilen kralları yüksek mevkilere atadı. Böylelikle hem toplumun hem de soyluların sadakatini kazandı. Ayrıca kadınların da toplumdaki yeri önemli dereceydi.
3. Yel Değirmeni Mucitleri
Persler mimari alanda inanılmaz yetenekliydi. Üstüne bereketli topraklar üzerinde kurulmuş olması ve çok kalabalık bir nüfusa sahip olması, daha fazla besin ihtiyacı demekti. Bu da onları tarımı geliştirmesine olanak sağladı. Bu sayede yel değirmenini icat ettiler. Bu antik yel değirmenleri, tarlalara suyu ulaştırmak ve tahılları ezmek için kullanılan, birbirine sık dokunan kamışlardan yapılmıştı. Bilim insanları bu teknolojinin ilk olarak Mısır’da mı yoksa Perslerde mi kullanıldığını halen tartışmaktadır. Fakat bulunan son kazılara göre bu durumun Perslerin lehine olduğu görülmektedir.
4. Cennet Bahçeleri
Daha önce söz edildiği gibi Persler mimaride çok kabiliyetlilerdi. Bunun yanında peyzaj mimarisi, bahçeler, çeşmeler, göletler, yollar gibi birçok alanda kendilerini geliştirmişlerdi. Fakat Pers bahçelerinin ünü ayrı bir yere sahipti. İçinde mükemmel dizayn edilmiş avlular, ağaçlar, çiçekler, çeşmeler, dereler, egzotik hayvanlar kısacası cennetten bir parçaymışçasına her şey mevcuttu. Fars kültüründe “Paridaisa”, ingilizceye “Paradise” yani cennet olarak geçen bu bahçeler, kendine özgü tamamlayıcı bir ekosisteme sahipti. Sıcak iklimde bulunması, içinde bulunan dereler gibi dengeleyici unsurları sayesinde uzun süre ayakta kalacak bir ekosistem bulunduruyordu.
5. Antik Tanklar
Persliler için büyük bir imparatorluğa sahip olmanın en önemli koşullarından biri, güçlü bir orduya sahip olmaktı. Bu güçlü ordunun içinde öyle bir elit birlik vardı ki, daha sonra birçok medeniyete esin kaynağı olacaktı. Katafrakt (Cataphract) denilen ağır zırhlı süvari birliği, düşmana arkadan veya kanatlardan saldırmak yerine doğrudan bir balyoz gibi saldırma özelliğine sahipti. Kelime anlamı Yunanca’da “tamamen” veya “korunmuş” anlamına gelen bu Katafraktlar, atından binicisine kadar tamamen kapalı ve ağır zırhlarla donatılmış elit süvari birlikleriydi. Düşmanların düzenini bozma, şoka uğratma ve ezip geçme özelliğine sahipti. Ana silah olarak uzun bir kargı kullanılırdı. İkinci silahları gürz veya kılıçtı.
6. Ölümsüzler
Dünya tarihinde köklü medeniyetlerden olan Pers İmparatorluğu hakkında büyüleyici gerçekler arasında belki de en çok merak edilen Ölümsüzler! İsim olarak her ne kadar dehşet verici görünse de ölümsüz değillerdi. Bu kraliyet askerlerine ölümsüz denmesinin sebebi, savaş sırasında ölen bir askerin yerini anında başka birisinin doldurmasıdır. Ahameniş İmparatorluğundaki bu 10.000 kişilik seçkin askerler, zorlu testlerden geçerek seçilmekteydi. Kılıç, mızrak ve yay gibi silahların eğitimini alıp her birinde ustalaşınca birer ölümsüzler grubuna dahil olurlardı. Bu birlikler aktif olarak savaşlara katılmaz, sadece gerektiği zaman devreye girerlerdi. Ünlü Thermoplyae savaşında Spartalılara karşı kilit rol oynamışlardı.
7. Dönemin En Hızlı Posta Sistemi
Bu posta teşkilatı ilk kez Persler tarafından kuruldu. Önemli sayılabilecek şehirler arasında kurulan bu sistem, dönemine göre çok hızlı bir haberleşme olanağı sağlıyordu. Özellikle kara yolu ulaşımının çok gelişmiş olması, bir atlının gün içinde kilometrelerce yol almasına olanak sağlıyordu. Aynı zamanda yol ağının bu kadar modern olması; orduların hızını, ticareti ve seyahati büyük ölçüde hızlandırıyordu. Ahameniş İmparatorluğundan sonra bu sistem, daha sonraları Part İmparatorluğu, Sasaniler, Selevkos İmparatorluğu ve Müslüman Araplar tarafından kullanılmaya devam edildi.
8. Işıltılı Bir Eğlence Hayatı
Sadece kutlamalar değil aynı zamanda doğum günleri, festivaller, animasyonlar, ikramlar kısacası eğlenceye dair her şey Perslerin hayatında önemli derecedeydi. İlk başlarda soylu kişilerin doğum günü kutlamalarıyla başlayan bu aktiviteler, daha sonraki zamanlarda orta ve alt kesime de yayıldı. Özellikle doğum günü kutlamalarında tatlı olarak pasta ikram edilmesi ilk kez Perslerde görülmüştür. Onur konukları için müzikler, danslar, animasyonlar düzenlenirdi. Aynı zamanda resim sanatında kullanılan simetrik şekiller, günümüz Asya’sında görülen sanatın kökenini oluşturmaktadır.
9. İlk Eğitim Hastanesi
Perslerin sağlık alanındaki başarıları, Shapur I (M.S. 240-270) döneminde Gundeshapur Akademisini kurmasıyla başlar. Bu akademinin kurulmasıyla o bölge entelektüel, kültürel ve bilimsel bir merkez olmaya başladı. Ondan sonra gelen hükümdar I. Kosrau (MS. 531-579) zamanında Gundeshapur Akademisi, kendini kanıtlamış hekimlerin gözetiminde eğitim alan genç hekimlerin çalıştığı o zaman ki dünyanın ilk sağlık ve eğitim hastanesine dönüştü. Daha sonra yapılan düzenlemelerle gelişmeye devam etti. Aynı zamanda gelişmiş bir kanalizasyon sistemi bulunuyordu.
10. Kadınların Toplumdaki Yeri
Pers kadınları, antik Yunan ve Roma medeniyetlerindeki gibi kısıtlı haklara sahip değildi. Mısır’daki kadınların sahip olduğu haklarla daha fazla benzerlikleri vardı. Öncelikle kadınlar mesleklerinde yüksek kademelere gelebilirlerdi ve kimi zaman erkeklere göre daha fazla maaş alabilirlerdi. Kendilerine ait mal, mülk ve işyerleri olabilirdi. Kendi mülklerini yönetmek ve bakmak için özgürlükleri bulunuyordu. Antik Roma ve Yunan medeniyetlerinin aksine Pers kadınları, gece çıkmak için erkek refakatçiye ihtiyaç duymuyorlardı. Bu kadın hakları, diğer milletlerin (Yunan, Roma) kültürüne uymuyor ve yabancı geliyordu. Bu nedenle Persler genellikle kötü tasvir ediliyordu.
Antik dünyanın en kudretli medeniyetlerinden biri olan Pers İmparatorluğu, insanlık tarihine birçok katkı sağlamıştır. Dizi ve filmlerde çoğunlukla kötücül ve işgalci bir medeniyet olarak lanse edilse de, bilinenin aksine Pers İmparatorluğu, tarihte eşi benzeri zor görülen başarılara ve şöhrete sahip olmuştur. Sizler için tarihte köklü medeniyetlerden Pers İmparatorluğu hakkında bilinmesi gereken büyüleyici gerçekler ve ilginç bilgileri kaleme aldık. İyi okumalar!
1. Kralların Kralı
Pers İmparatorluğu (Ahameniş), antik dünyanın bilinen en geniş topraklarına sahipti. Batıda Trakya sınırı, doğuda Hindistan, güneyde Mısır olmak üzere yaklaşık 9.000.000 km2’lik bir alana hükmetmişlerdi. Anadolu, Mezopotamya ve Kırım’ın bir kısmına kadar, toprakları elinde bulunduruyordu. Bu kadar çok ulusun bir arada uzun süre yaşamasının sebebi de gösterilen hoşgörü politikasıydı. Batıya seferleri Atina’lılarla (Athens) yapılan Maraton savaşına kadar devam etmekteydi. Bu savaş sonunda aldıkları yenilgi sonrasında batıya olan seferleri ise duraksamaya başladı.
2. Tarihin İlk İnsan Hakları Beyannamesi
Persler Büyük Cyrus (M.Ö. 550-530) zamanında çok büyük bir yükselişe geçmişlerdi. İmparatorluğun büyük çoğunluğu Zerdüşt’lük (Zoroastrianism) dinine inanıyordu. Zerdüşt’lük kavramı ateşe tapma olayıydı. Işıkla karanlığın savaşı gibi mutlak bir ayrım vardı. Fakat Büyük Cyrus fethettiği halkları imparatorluğa kolayca entegre etmek için hoşgörülü bir politika izleyerek büyük bir başarı elde etti. Çıkardığı kil tablet üzerine çivi yazısıyla yazılmış olan bu beyannamede, her toplumun kendi dinini özgürce sürdürmesine izin verdi. Fethedilen kralları yüksek mevkilere atadı. Böylelikle hem toplumun hem de soyluların sadakatini kazandı. Ayrıca kadınların da toplumdaki yeri önemli dereceydi.
3. Yel Değirmeni Mucitleri
Persler mimari alanda inanılmaz yetenekliydi. Üstüne bereketli topraklar üzerinde kurulmuş olması ve çok kalabalık bir nüfusa sahip olması, daha fazla besin ihtiyacı demekti. Bu da onları tarımı geliştirmesine olanak sağladı. Bu sayede yel değirmenini icat ettiler. Bu antik yel değirmenleri, tarlalara suyu ulaştırmak ve tahılları ezmek için kullanılan, birbirine sık dokunan kamışlardan yapılmıştı. Bilim insanları bu teknolojinin ilk olarak Mısır’da mı yoksa Perslerde mi kullanıldığını halen tartışmaktadır. Fakat bulunan son kazılara göre bu durumun Perslerin lehine olduğu görülmektedir.
4. Cennet Bahçeleri
Daha önce söz edildiği gibi Persler mimaride çok kabiliyetlilerdi. Bunun yanında peyzaj mimarisi, bahçeler, çeşmeler, göletler, yollar gibi birçok alanda kendilerini geliştirmişlerdi. Fakat Pers bahçelerinin ünü ayrı bir yere sahipti. İçinde mükemmel dizayn edilmiş avlular, ağaçlar, çiçekler, çeşmeler, dereler, egzotik hayvanlar kısacası cennetten bir parçaymışçasına her şey mevcuttu. Fars kültüründe “Paridaisa”, ingilizceye “Paradise” yani cennet olarak geçen bu bahçeler, kendine özgü tamamlayıcı bir ekosisteme sahipti. Sıcak iklimde bulunması, içinde bulunan dereler gibi dengeleyici unsurları sayesinde uzun süre ayakta kalacak bir ekosistem bulunduruyordu.
5. Antik Tanklar
Persliler için büyük bir imparatorluğa sahip olmanın en önemli koşullarından biri, güçlü bir orduya sahip olmaktı. Bu güçlü ordunun içinde öyle bir elit birlik vardı ki, daha sonra birçok medeniyete esin kaynağı olacaktı. Katafrakt (Cataphract) denilen ağır zırhlı süvari birliği, düşmana arkadan veya kanatlardan saldırmak yerine doğrudan bir balyoz gibi saldırma özelliğine sahipti. Kelime anlamı Yunanca’da “tamamen” veya “korunmuş” anlamına gelen bu Katafraktlar, atından binicisine kadar tamamen kapalı ve ağır zırhlarla donatılmış elit süvari birlikleriydi. Düşmanların düzenini bozma, şoka uğratma ve ezip geçme özelliğine sahipti. Ana silah olarak uzun bir kargı kullanılırdı. İkinci silahları gürz veya kılıçtı.
6. Ölümsüzler
Dünya tarihinde köklü medeniyetlerden olan Pers İmparatorluğu hakkında büyüleyici gerçekler arasında belki de en çok merak edilen Ölümsüzler! İsim olarak her ne kadar dehşet verici görünse de ölümsüz değillerdi. Bu kraliyet askerlerine ölümsüz denmesinin sebebi, savaş sırasında ölen bir askerin yerini anında başka birisinin doldurmasıdır. Ahameniş İmparatorluğundaki bu 10.000 kişilik seçkin askerler, zorlu testlerden geçerek seçilmekteydi. Kılıç, mızrak ve yay gibi silahların eğitimini alıp her birinde ustalaşınca birer ölümsüzler grubuna dahil olurlardı. Bu birlikler aktif olarak savaşlara katılmaz, sadece gerektiği zaman devreye girerlerdi. Ünlü Thermoplyae savaşında Spartalılara karşı kilit rol oynamışlardı.
7. Dönemin En Hızlı Posta Sistemi
Bu posta teşkilatı ilk kez Persler tarafından kuruldu. Önemli sayılabilecek şehirler arasında kurulan bu sistem, dönemine göre çok hızlı bir haberleşme olanağı sağlıyordu. Özellikle kara yolu ulaşımının çok gelişmiş olması, bir atlının gün içinde kilometrelerce yol almasına olanak sağlıyordu. Aynı zamanda yol ağının bu kadar modern olması; orduların hızını, ticareti ve seyahati büyük ölçüde hızlandırıyordu. Ahameniş İmparatorluğundan sonra bu sistem, daha sonraları Part İmparatorluğu, Sasaniler, Selevkos İmparatorluğu ve Müslüman Araplar tarafından kullanılmaya devam edildi.
8. Işıltılı Bir Eğlence Hayatı
Sadece kutlamalar değil aynı zamanda doğum günleri, festivaller, animasyonlar, ikramlar kısacası eğlenceye dair her şey Perslerin hayatında önemli derecedeydi. İlk başlarda soylu kişilerin doğum günü kutlamalarıyla başlayan bu aktiviteler, daha sonraki zamanlarda orta ve alt kesime de yayıldı. Özellikle doğum günü kutlamalarında tatlı olarak pasta ikram edilmesi ilk kez Perslerde görülmüştür. Onur konukları için müzikler, danslar, animasyonlar düzenlenirdi. Aynı zamanda resim sanatında kullanılan simetrik şekiller, günümüz Asya’sında görülen sanatın kökenini oluşturmaktadır.
9. İlk Eğitim Hastanesi
Perslerin sağlık alanındaki başarıları, Shapur I (M.S. 240-270) döneminde Gundeshapur Akademisini kurmasıyla başlar. Bu akademinin kurulmasıyla o bölge entelektüel, kültürel ve bilimsel bir merkez olmaya başladı. Ondan sonra gelen hükümdar I. Kosrau (MS. 531-579) zamanında Gundeshapur Akademisi, kendini kanıtlamış hekimlerin gözetiminde eğitim alan genç hekimlerin çalıştığı o zaman ki dünyanın ilk sağlık ve eğitim hastanesine dönüştü. Daha sonra yapılan düzenlemelerle gelişmeye devam etti. Aynı zamanda gelişmiş bir kanalizasyon sistemi bulunuyordu.
10. Kadınların Toplumdaki Yeri
Pers kadınları, antik Yunan ve Roma medeniyetlerindeki gibi kısıtlı haklara sahip değildi. Mısır’daki kadınların sahip olduğu haklarla daha fazla benzerlikleri vardı. Öncelikle kadınlar mesleklerinde yüksek kademelere gelebilirlerdi ve kimi zaman erkeklere göre daha fazla maaş alabilirlerdi. Kendilerine ait mal, mülk ve işyerleri olabilirdi. Kendi mülklerini yönetmek ve bakmak için özgürlükleri bulunuyordu. Antik Roma ve Yunan medeniyetlerinin aksine Pers kadınları, gece çıkmak için erkek refakatçiye ihtiyaç duymuyorlardı. Bu kadın hakları, diğer milletlerin (Yunan, Roma) kültürüne uymuyor ve yabancı geliyordu. Bu nedenle Persler genellikle kötü tasvir ediliyordu.