A
admin
Guest
Ege ve Akdeniz’in birleştiği yerdeki özel pozisyonu ve geçmişte biroldukça uygarlığa konut sahipliği yapmasıyla bilinen, Muğla’nınDatça ilçesinde kuruluşu 4 bin yıl öncesine uzanan Knidos Antik Kenti, yeni tipkoronavirüs (Kovid-19) ile gayrette 1 Haziran’dan itibaren başlatılan olağanlaşma sürecinde ziyaretçilerini ağırlıyor.
Astronomi ve matematik bilimci Eudoksus, hekim Euryphon, ressam Polygnotos ve dünyanın yedi mükemmelinden biri olarak gösterilen İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos’un hayatına tanıklık ettiği rivayet edilen Knidos Antik Kenti, asırlara meydan okuyan görkemiyle dikkati çekiyor.
“Antik periyodun kültür ve sanat merkezi” Knidos Antik Kenti, Kovid-19 önlemleri alınarak kapılarını bir daha ziyaretçilere açtı.
Knidos Antik Kenti Hafriyat Heyeti Lideri ve Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı, AA muhabirine, Knidos’a gelen ziyaretçilerin tarih, kültür ve doğal hoşlukları bir ortada yaşayabilmeleri için çalışmalara devam ettiklerini söylemiş oldu.
Bu yıl küçük liman ve etrafında çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Doksanlatı, Knidos’un milattan evvel 1. yüzyıla tarihlendirilen kıymetli yapılarından Çeşme Anıtı’nın onarımının tamamlandığını kaydetti.
Kentin kıymetli yapılarından birisi olarak bedellendirilen Simaus Heronu’nun hafriyat çalışmalarının akabinde onarımının yapılacağını bildiren Doksanaltı, Knidos’un anıtları ve kıymetli yapılarının ayağa kaldırılacağını belirtti.
“Geçen yıl 65 bin kişi gezdi”
Kentte bir taraftan hafriyat ve onarım çalışmaları sürerken bir taraftan da ziyaretçileri ağırlamaya başladıklarını vurgulayan Doksanaltı, “Geçen yıl salgına karşın 65 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladık.
Bu yıl da gerekli tedbirler alınarak ziyaretçileri kabul etmeye başladık. tıpkı zamandaniz hem karadan ağır bir ziyaretçi Knidos’a gelmeye başladı.” dedi.
Knidos’un Anadolu’nun güneybatısında Ege ve Akdeniz’in kesiştiği noktada yer aldığını hatırlatan Doksanaltı, şu ayrıntıları verdi:
“Knidos bu pozisyonunu da kullanarak kısa müddette zenginleşmiş ve bu zenginliğini de sanata ve kültüre kullanmış kentlerden biridir. Gerek arkeolojik hafriyatlar gerekse tarihi kaynaklar milattan evvel 2. binden itibaren Knidos’un yerleşim gördüğünü göstermektedir.
Kazılarımızda ortaya çıkan buluntular da bunu doğruluyor. Kent bilhassa bir kültür ve bilim merkezi olarak antik devirde ismini duyurmuş, bilhassa ‘Knidos Tıp Ekolü’ olarak isimlendirdiğimiz ve antik dünyada tanınan tabiplerin yetiştiği bir coğrafya olmuştur.
Yalnızca tıp alanında değil beraberinde astronomi ve hukuk alanında da ele geçen bilgilerle buranın değerli bir merkez olduğunu söyleyebiliriz.”
Milattan daha sonra 7. yüzyılda gerek merkezi idarelerin zayıflaması gerekse sarsıntılar ve doğal niçinlerle kentin terk edilmeye başlandığını anlatan Doksanaltı, Knidos’un antik devirde de turizm, kültür ve sanatın merkezi olarak değerlendirildiğini lisana getirdi.
Astronomi ve matematik bilimci Eudoksus, hekim Euryphon, ressam Polygnotos ve dünyanın yedi mükemmelinden biri olarak gösterilen İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos’un hayatına tanıklık ettiği rivayet edilen Knidos Antik Kenti, asırlara meydan okuyan görkemiyle dikkati çekiyor.
“Antik periyodun kültür ve sanat merkezi” Knidos Antik Kenti, Kovid-19 önlemleri alınarak kapılarını bir daha ziyaretçilere açtı.
Knidos Antik Kenti Hafriyat Heyeti Lideri ve Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı, AA muhabirine, Knidos’a gelen ziyaretçilerin tarih, kültür ve doğal hoşlukları bir ortada yaşayabilmeleri için çalışmalara devam ettiklerini söylemiş oldu.
Bu yıl küçük liman ve etrafında çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Doksanlatı, Knidos’un milattan evvel 1. yüzyıla tarihlendirilen kıymetli yapılarından Çeşme Anıtı’nın onarımının tamamlandığını kaydetti.
Kentin kıymetli yapılarından birisi olarak bedellendirilen Simaus Heronu’nun hafriyat çalışmalarının akabinde onarımının yapılacağını bildiren Doksanaltı, Knidos’un anıtları ve kıymetli yapılarının ayağa kaldırılacağını belirtti.
“Geçen yıl 65 bin kişi gezdi”
Kentte bir taraftan hafriyat ve onarım çalışmaları sürerken bir taraftan da ziyaretçileri ağırlamaya başladıklarını vurgulayan Doksanaltı, “Geçen yıl salgına karşın 65 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladık.
Bu yıl da gerekli tedbirler alınarak ziyaretçileri kabul etmeye başladık. tıpkı zamandaniz hem karadan ağır bir ziyaretçi Knidos’a gelmeye başladı.” dedi.
Knidos’un Anadolu’nun güneybatısında Ege ve Akdeniz’in kesiştiği noktada yer aldığını hatırlatan Doksanaltı, şu ayrıntıları verdi:
“Knidos bu pozisyonunu da kullanarak kısa müddette zenginleşmiş ve bu zenginliğini de sanata ve kültüre kullanmış kentlerden biridir. Gerek arkeolojik hafriyatlar gerekse tarihi kaynaklar milattan evvel 2. binden itibaren Knidos’un yerleşim gördüğünü göstermektedir.
Kazılarımızda ortaya çıkan buluntular da bunu doğruluyor. Kent bilhassa bir kültür ve bilim merkezi olarak antik devirde ismini duyurmuş, bilhassa ‘Knidos Tıp Ekolü’ olarak isimlendirdiğimiz ve antik dünyada tanınan tabiplerin yetiştiği bir coğrafya olmuştur.
Yalnızca tıp alanında değil beraberinde astronomi ve hukuk alanında da ele geçen bilgilerle buranın değerli bir merkez olduğunu söyleyebiliriz.”
Milattan daha sonra 7. yüzyılda gerek merkezi idarelerin zayıflaması gerekse sarsıntılar ve doğal niçinlerle kentin terk edilmeye başlandığını anlatan Doksanaltı, Knidos’un antik devirde de turizm, kültür ve sanatın merkezi olarak değerlendirildiğini lisana getirdi.