A
admin
Guest
Ağrı’nın Diyadin ilçesindeki Tendürek Dağı eteklilerinde yer alan köyün yamacındaki kayalar oyularak yapılan ve yapısı ötürüsıyla Meya Antik Kenti ve etrafındaki peribacalarıyla benzerlikler gösteren Üst Biligan Mağaraları keşfedilmeyi bekliyor.
Vilayet merkezine 55 kilometre uzaklıkta bulunan Diyadin ilçesi, halk içinde şifalı su olarak bilinen kaplıcaları, kilometrelerce uzunluktaki kanyonu, geçmişte birfazlaca medeniyete konut sahipliği yapan tarihi Meya Antik Kenti ve etrafında oluşan peribacalarıyla yılın her mevsimi ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Tarihi ve doğal zenginliklerin bulunduğu ilçede Tendürek Dağı eteklerindeki Üst Dalören köyünde bulunan ve halk içinde “Yukarı Biligan Mağaraları” olarak bilinen mağaralar, bakılırsanlerin dikkatini çekiyor.
Köyün çabucak art tarafında bulunan dağın güney yamacındaki kayalar oyularak yapılan ve içerisinde tandır ile hayat alanları bulunan mağaralar, bölgede az sayıda insan tarafınca biliniyor.
Geçmişte 1992 yılına kadar köylülerin hayvanları için barınma alanı olarak kullandığı mağaralar, yapısal özellikleri açısından tarihte barınma, güvenlik ve savunma manasında biroldukça medeniyete mesken sahipliği yapan ve son periyotlarda kayaçların aşınmasıyla meydana gelen peribacalarıyla büyüleyen Günbuldu köyündeki Meya Antik Kenti ile benzerlik gösteriyor.
Diyadin Kaymakamı ve Belediye Lider Vekili Alper Balcı, dışarıdan fazlaca sayıda girişi olan ve peribacalarını andıran imgesiyle keşfedilmeyi bekleyen mağaraları ziyaret ederek, köylülerden bilgi aldı.
Kaymakam Balcı, ziyaret daha sonrası AA muhabirine, mağaraların içerisinin pek geniş olduğunu ve ulaşım kolaylığı bulunduğunu söylemiş oldu.
“Buranın keşfedilmesi gerekir”
Mağaraların içerisinde çeşitli işaretlerin de bulunduğunu belirten Balcı, şöyleki konuştu:”Buranın keşfedilmesi gerekir. Üst Dalören köyünde oturan vatandaşlarımız 1992 yılına kadar burayı hayvanların ömür alanı olarak kullanmış.
Burası hayli farklı bir coğrafya ve Tendürek Dağı’nın volkanından kopup gelen bir dağdır. Bölgede yaşayanlar burayı oyup hayat alanı haline getirmişler.
Burası Kürtçe olarak Üst Biligan manasında ‘Biligana Jore’ diye geçiyor. Diyadin fazlaca enteresan coğrafik ve kültürel özelliklere sahip bir yer. Bir yanda kaplıcalarımız ve termal suyumuz, öbür tarafta Murat Kanyonu ve Biligan Mağaraları ile tüm turistleri buraya davet ediyoruz. Burası Meya Mağaraları’nı tamamlayan bir yer. Meya Mağaraları epeyce daha evvelki periyotlarda yaşayanların kullandığı bir yerdir, Biligan Mağaraları ise 1992 yılına kadar vatandaşlarca kullanıldı.”
“Vatandaşlarımız gelip burayı ziyaret etsin”
Köy muhtarı Kadir Özden ise mağaraların köye farklı bir hoşluk kattığını ve bu tarihi mirasın daha fazla insan tarafınca bilinmesi gerektiğini anlattı.
Mağaralarda bulunan tandır ve çeşitli izlerin burada geçmişte insanların yaşadığını gözler önüne serdiğini tabir eden Özden, “Vatandaşlarımızın gelip burayı ziyaret etmelerini istiyoruz.
Burası büsbütün tarih kokan bir yer. Mağaralar evvelce insanların burada ne kaidelerde ve zorluklarla yaşadıklarını anlatıyor.” diye konuştu.
Köyde yaşayan 70 yaşındaki Mahmut Taştan da evvelce hayvanların mağarada kaldığını ve o devir bölgenin görüntüsünün daha hoş olduğunu lisana getirdi.
Vilayet merkezine 55 kilometre uzaklıkta bulunan Diyadin ilçesi, halk içinde şifalı su olarak bilinen kaplıcaları, kilometrelerce uzunluktaki kanyonu, geçmişte birfazlaca medeniyete konut sahipliği yapan tarihi Meya Antik Kenti ve etrafında oluşan peribacalarıyla yılın her mevsimi ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Tarihi ve doğal zenginliklerin bulunduğu ilçede Tendürek Dağı eteklerindeki Üst Dalören köyünde bulunan ve halk içinde “Yukarı Biligan Mağaraları” olarak bilinen mağaralar, bakılırsanlerin dikkatini çekiyor.
Köyün çabucak art tarafında bulunan dağın güney yamacındaki kayalar oyularak yapılan ve içerisinde tandır ile hayat alanları bulunan mağaralar, bölgede az sayıda insan tarafınca biliniyor.
Geçmişte 1992 yılına kadar köylülerin hayvanları için barınma alanı olarak kullandığı mağaralar, yapısal özellikleri açısından tarihte barınma, güvenlik ve savunma manasında biroldukça medeniyete mesken sahipliği yapan ve son periyotlarda kayaçların aşınmasıyla meydana gelen peribacalarıyla büyüleyen Günbuldu köyündeki Meya Antik Kenti ile benzerlik gösteriyor.
Diyadin Kaymakamı ve Belediye Lider Vekili Alper Balcı, dışarıdan fazlaca sayıda girişi olan ve peribacalarını andıran imgesiyle keşfedilmeyi bekleyen mağaraları ziyaret ederek, köylülerden bilgi aldı.
Kaymakam Balcı, ziyaret daha sonrası AA muhabirine, mağaraların içerisinin pek geniş olduğunu ve ulaşım kolaylığı bulunduğunu söylemiş oldu.
“Buranın keşfedilmesi gerekir”
Mağaraların içerisinde çeşitli işaretlerin de bulunduğunu belirten Balcı, şöyleki konuştu:”Buranın keşfedilmesi gerekir. Üst Dalören köyünde oturan vatandaşlarımız 1992 yılına kadar burayı hayvanların ömür alanı olarak kullanmış.
Burası hayli farklı bir coğrafya ve Tendürek Dağı’nın volkanından kopup gelen bir dağdır. Bölgede yaşayanlar burayı oyup hayat alanı haline getirmişler.
Burası Kürtçe olarak Üst Biligan manasında ‘Biligana Jore’ diye geçiyor. Diyadin fazlaca enteresan coğrafik ve kültürel özelliklere sahip bir yer. Bir yanda kaplıcalarımız ve termal suyumuz, öbür tarafta Murat Kanyonu ve Biligan Mağaraları ile tüm turistleri buraya davet ediyoruz. Burası Meya Mağaraları’nı tamamlayan bir yer. Meya Mağaraları epeyce daha evvelki periyotlarda yaşayanların kullandığı bir yerdir, Biligan Mağaraları ise 1992 yılına kadar vatandaşlarca kullanıldı.”
“Vatandaşlarımız gelip burayı ziyaret etsin”
Köy muhtarı Kadir Özden ise mağaraların köye farklı bir hoşluk kattığını ve bu tarihi mirasın daha fazla insan tarafınca bilinmesi gerektiğini anlattı.
Mağaralarda bulunan tandır ve çeşitli izlerin burada geçmişte insanların yaşadığını gözler önüne serdiğini tabir eden Özden, “Vatandaşlarımızın gelip burayı ziyaret etmelerini istiyoruz.
Burası büsbütün tarih kokan bir yer. Mağaralar evvelce insanların burada ne kaidelerde ve zorluklarla yaşadıklarını anlatıyor.” diye konuştu.
Köyde yaşayan 70 yaşındaki Mahmut Taştan da evvelce hayvanların mağarada kaldığını ve o devir bölgenin görüntüsünün daha hoş olduğunu lisana getirdi.