Sarr
Active member
Özkaynak tertibine dönmek için başlatmış olduğu proje daha sonrasında biroldukca genç ismi A Ekip takımına çıkaran Beşiktaş, Antalya kampına da genç isimleri dahil etti. A kadrodaki ağabeyleriyle kamp periyodu geçiren 6 yıldız adayı, mesleklerinin birinci röportajını İhlas Haber Ajansı’na verdi. Emre Alım, Emirhan Delibaş, Emrecan Terzi, Demir Ege Tıknaz, Göktuğ Baytekin ve Necati Bilgiç, heyecanlı halleriyle dikkat çekerken, röportajı izleyen Serdar Saatçı da vakit zaman ekip arkadaşlarına takıldı ve latifeler yaptı.
Emre Alım: “Önder hocanın A kadroda olması bizim için büyük şans”
Kamp çalışmalarının genç oyuncular için epeyce verimli geçtiğini söz ederek kelamlarına başlayan 17 yaşındaki file bekçisi Emre Alım, “Kamp tertipleri bizim üzere genç oyuncular için pek verimli geçiyor. Bu kamp bizim kuvvetlenmemiz için yapıldı. Burada kondisyon ve kuvvet idmanları fazlaca verimli geçti. Bunun haricinde basketbol, fitness üzere ekstra çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Çok keyifli geçti Antalya kampı. Lider hoca bizim U19 hocamızdı. Çeşitli deplasmanlara gittik kendisiyle. En son Youth League’de Sporting Lizbon’a karşı kazanmıştık. Çok duygusal bir maçtı. Sporting’i yendikten daha sonra soyunma odası tıklım tıklımdı. Herkes müzik söylemiş oldu. Lider hocayı da ortaya alıp tezahürat yapmıştık ve sıradan eğlenmiştik. Başkan hoca da duygusal bir insan, onun için de hoş bir anı olmuştu. Artık A ekipte olması bizim için büyük baht. Her birimizi tanıyor ve oyun yapımızı, yeteneklerimizi biliyor. Bu yüzden de A ekibe bizi epeyce âlâ hazırlıyor. Çok uygun bir hoca” sözlerini kullandı.
“Buffon’u örnek alıyorum”
İtalyan kaleci Buffon’u örnek aldığını ve başarılı file bekçisi üzere âlâ bir meslek sahibi olmayı hedeflediğini söyleyen Emre Alım, “Küçüklüğümden beri Buffon’u izliyorum. Maçları kurtarışları, maçlardan daha sonraki hali beni fazlaca etkilemişti. Her gün çocukluğumda onun hayat kıssasını okuyup ‘İnşallah ben de onun üzere olup A ekipte ilerleyip âlâ bir kaleci olurum’ diye düşünüyordum” dedi.
Beşiktaş’ın altyapıya yönelmesiyle ilgili de konuşan genç eldiven, “Tabii ki bu biçimde bir projenin, bu biçimde bir seneye gelmesinden dolayı hayli şanslı hissediyoruz kendimizi. Erkenden A ekip düzeyine atılıp bu tecrübeyi yaşamak, grup sorun ortasındayken neler yaşıyor, bunların hepsini görmek bize deneyim katıyor. Bunun üzere kamplara katılmak, bizim üzere bedenin tam ergenlik basamağındayken oturması, bizim için büyük talih. Türk futbolu ismine da kıymetli. Bu projeyle epeyce futbolcu çıkar” diye konuştu.
“Kimse bana pas atmayınca kaleci oldum”
Beşiktaş’ın kapısından 10 yaşında girdiğini söyleyen Emre, “Benim için Beşiktaş çocukluğumdur. 10 yaşına kadar farklı kulüplerde oynadım lakin çocukluğum Beşiktaş’la geçmiştir. Taraftarlarımız sabırlı olsunlar. Gençlerin ön plana çıkması için sabra muhtaçlığımız var. Bize inansınlar” dedi.
Son olarak kaleye geçme öyküsünü de anlatan Emre, “Ben futbola başladığımda 8 yaşındaydım. Hatta orta saha olarak okul grubunda başladım. Bir gün maça gittim, orta alanda başladım. Öne gidiyorum bana pas atan yok, geriye gidiyorum bana pas atan yok. Orta sahayım ben ya, ben topla buluşmak zorundayım. Pas atmadılar bana, ben de sinirlendim. Madem bana pas atmıyorlar, bari top bana gelsin dedim ve kaleye geçtim. Kalede sıradan0 atlıyorum, top çıkarıyorum. 2-3 tane de penaltı kurtarınca orada dikkat çektim. bu biçimde sıradan penaltı oluyordu maçlarda. Küçük yaşta kimse birbirine pas atmazdı. daha sonra Bayrampaşa’nın hocası gördü ve aldı beni kulübe. Bizim memleketimiz Trabzon ve o niçinle de forma numaram 61” diye konuştu.
Emre’nin kaleye geçme öyküsü grup arkadaşlarını güldürdü.
Emirhan Delibaş: “Artık daha rahat hissediyorum”
Antalya kampının epeyce verimli olduğunu tabir eden 19 yaşındaki Emirhan Delibaş, “Günde çift idman yapıyoruz. Ben kampa gelmedilk evvel covid atlattım ve 10-15 gün bir şey yapamadım. Direkt buraya gelip idmanlara burada başladım. Benim için hoş geçti. Herkes de yardımcı oluyor bize. 15 günlük açığı kapattım, hoş oldu” dedi.
Teknik Yönetici Başkan Karaveli ile dönem başından bu yana çalıştıklarını söyleyen Emirhan, “Ben U11’den bu yana Beşiktaş’tayım. Biroldukça hocayla çalıştım. Ben daima 10 numara konumunda oynuyordum ancak Başkan hoca geldikten daha sonra bana sağ kanatta oynamamı söylemiş oldu ve ‘Burada oynarsan daha düzgün işler yaparsın’ dedi. Ben de sağ kanatta oynamaya başlayınca, daha fazlaca alan buldum kendime. Ferdi olarak neler yapabileceğimi tarttım gördüm, biliyorum artık. Bu hususta bana epeyce yardımcı oldu. Artık A grupta ve bizim neler yapabileceğimizi biliyor, bizi tanıyor. Başkan hoca bana söylemedilk evvel aklımda hiç sağ kanat yoktu. Bana anlattı. Rachid Ghezzal’dan bahsetti. ‘Onun yapabileceklerini yapabilirsin’ dedi. O denli söyleyince ben de daima orada oynamaya başladım. Lider hoca da bunu gördü. Kendi açımdan da uygun geldi. Rahat oynuyorum burada ve topla oynama müddetim de arttı” diye konuştu.
“Messi’yi izleyip başımda çalımlar üretmeye çalıştım”
Örnek aldığı futbolcunun Messi olduğunu söyleyen Emirhan Delibaş, “Oyun tarzı olarak Messi’yi seviyorum. Daima onu izliyorum. Nasıl adam geçiyor, durumu nasıl bitiriyor. Bu kadar süratli nasıl karar veriyor diye daima onu izledim. Grubun en beğenilen oyuncusu. Bence dünyanın en yeterli oyuncusu. Daima onu izledim. Sokakta da başımdan daima farklı farklı çalımlar üretmeye çalışıyordum. Messi çalım üretiyor ya, onun üzere üretmeye çalıştım. Bir tek onu izliyordum. Dünyanın en yetenekli oyuncuların birisi. Kendisiyle karşı karşıya değil de tıpkı grupta oynamak isterdim” dedi.
Beşiktaş’ın altyapı atağına da değinen genç oyuncu, “Bu projenin bu sene olması, bizim de bunun ortasında olmamız büyük bir talih. Buna kıymet vermemiz ve bunun farkında olmamız gerekiyor. Burada olduğumuz için şanslıyız. Türkiye’de de gençleşme ismine Beşiktaş meyvelerini gösterir. Birinci bizden başlar ve inşallah tüm Türkiye’de de genç oyuncular oynar. A Ulusal Takım’ı da olumlu tesirler. Bunun yükseleceğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“Beşiktaş yenilince duvarları yumrukluyordum”
Fanatik bir Beşiktaş taraftarı olduğunun altını çizen Emirhan, “Küçükken biz derbi kaybettiğimiz vakit odaya gidip duvarlara yumruk falan atardım. Tam manasıyla çıldırırdım nasıl kaybederiz diye. Beşiktaş benim çocukluğum ve hayli büyük sevdam. Birtakım hisleri aktaramıyoruz. Taraftar konusunda da şunu söyleyeyim, biz Ajax ve Altay maçlarında takıma girdik ve büyük bir dayanak oldu. Fanatik Beşiktaşlıyım ve ben de tribünde olsam, öbür bir genç için ben de birebirini yapardım. İnsan gururlanıyor, heyecanlanıyor. Kendi ekibin için oynuyorsun alanda. Şu vakte kadar verdikleri dayanak için fazlaca teşekkür ediyorum hepsine. Bizden beklentilerini yüksek tutsunlar gelecek dönem için. Bize sabredip güvensinler” diyerek kelamlarını tamamladı.
Emrecan Terzi: “Antrenmanlarda epeyce heyecanlıydım”
Birinci A ekip tecrübesi olduğunu söz ederek kelamlarına başlayan 18 yaşındaki Emrecan Terzi, “bir evvel yalnızca 1 sefer idmana çıkmıştım A kadroyla. Birinci çıktığım idmanlarda heyecanlıydım lakin art geriye idmana çıkmam, benim heyecanımı yenmemi sağladı. Benim açımdan da her şey şu anda âlâ gidiyor” dedi.
Başkan Karaveli’nin dönem başında U19’da vazifeye geldiğinde kendisinin eksiklerini gördüğünü de söyleyen Emrecan, “Önder hoca birinci geldiğinde benim defansif eksiklerimi gördü ve bunun üzerine çalıştık biraz. Fitness’a girdiğimizde bana latifeyle karışık ‘Zayıfsın’ diyordu. Ben de hırslandım bunun üzerine. Daha epey kuvvetlendim. Başkan hocanın A grupta olması, bizim için epey kıymetli. Bizim neyi yeterli yapıp yapamayacağımızı biliyor. Ne vakit A gruba çıkıp ne vakit ineceğimizi de epey yeterli ayarlıyor. Bu istikametten de fazlaca büyük bir artı bizim için. Ben U15’e kadar 10 numara mevkiinde oynuyordum lakin 3 yıldır sol bek oynuyorum” diye konuştu.
Örnek aldığı oyuncunun Theo Hernandez olduğunu da söyleyen Emrecan, “Ama onun oyun tarzı benimkiyle fazlaca alakasız. Ben daha epey oyun kuran bir sol bekim lakin o topu aldığında rakip kaleye kadar giden bir sol bek. Fizikî olarak üst seviye ve topu aldığı vakit rakip kaleye kadar taşıyabiliyor. Ben daha hayli oyun kuruyorum. Topla gidebiliyorum lakin onun kadar kaleden kaleye top süremiyorum. Şu anda daha epeyce Lucas Digne üzere diyebilirim oyun stilimi” tabirlerini kullandı.
“Futbolcuları yakından görmek için top toplayıcı olmak istiyordum”
Özkaynağa dönüş hakkında da görüş belirten Emrecan, “Gençleşmek şu anda Avrupa’da da moda. Herkes genç futbolcu oynatıyor. Şu anda Türkiye’de epeyce yapan kadro yok lakin Beşiktaş bu projeye başlayarak ileriye dönük bir adım attı. Bu vakte kadar yapılmaması bile olağan değil ülkede. Bunun birinci örnekleri olduğumuz için şanslı olduğumuzu hissediyorum. İnşallah kimsenin yüzünü kara çıkarmayız” dedi.
Son olarak taraftara bildirisini ileten genç oyuncu, “Ben doğma büyüme Beşiktaşlıyım. İnönü Stadı’ndan içeri birinci adım attığımda nutkum tutuldu. Hiç o kadar insanı bir ortada görmemiştim. Tribünden bile futbolcuları görmek benim için büyük bir şeydi. Beşiktaş’ta oynamaya başladıktan daha sonra top toplayıcı olmak için can atıyordum. Futbolcuları daha yakından görmek için top toplayıcı olmak istiyordum. Artık onlarla tıpkı alanda futbol oynuyorum, benim için inanılmaz bir durum. Antalya kampına çağrılacağımı duyduğum gün yerimde duramadım. Kimseye söylememem gerektiği de söylendi lakin bir yandan da bunu söylemek için can atıyorum. Çok memnunum burada olduğum için. Taraftarlarımız da bu projeye takviye versinler. Bizim için sabırlı olsunlar. Forma talihi geldiğinde uğraştan vazgeçmeyeceğiz. Yalnızca biraz daha vakte muhtaçlığımız var. Hakikat vakit geldiğinde hocamız bizi alana sürecektir ve biz de elimizden geleni yapacağız” diyerek kelamlarını tamamladı.
Demir Ege Tıknaz: “10 numara oynuyordum, artık 6 numaradayım”
Antalya kampında yer almalarının büyük bir baht olduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan 17 yaşındaki Demir Ege Tıknaz, “Bu kampa gelmek bizim için büyük bir baht. Burada özkaynaktan 5-6 oyuncu var. Necip ağabeyleri sayarsak 11-12 oluyor sayı. Burada olduğumuz için şanslıyız. İdmanlar epey tempolu geçiyor. Bizim için epeyce hoş bu durum. Başkan hoca geldiğinde ben 10 numara oynuyordum. Birinci geldiği günden bu yana benim üzerimde durdu ve ‘Seni 6 numarada oynatacağım. Daha fazla sertleşmen lazım’ dedi. Hakikaten de o denli oldu, 6 numarada kendimi buldum diyebilirim. Lider hoca futboldan epey yeterli anlıyor. Bu mevkide kendimi buldum diyebilirim. Birinci idmandan bugüne kadar bana olan itimadını söylemiş oldu ve anlattı. Ben de onun yüzünü kara çıkarmamak için elimden geleni yapıyorum” dedi.
“Pjanic’le tıpkı alanda olmak büyük şans”
Örnek aldığı oyuncuların Pogba ve Busquets olduğunu açıklayan Demir Ege, “Hatta Lider hoca benimle konuştuğunda bana ‘Beyaz Pogba’ diyor. Kadroda ise Pjanic’i örnek alıyorum. Her idmanda gözüm onda. Topu nasıl alıyor, ne yapıyor diye bakıyorum. Geçtiğimiz gün beni yanına çekti ve neler yapmam gerektiğine dair bilgiler verdi. Onun haricinde Oğuzhan abi epey yardımcı oluyor, Umut abi hayli yardımcı oluyor. Sakatlığı sebebiyle burada yok ancak yardımcı oluyor. Necip abi yardımcı oluyor. Pjanic’le birebir alanda olmak benim için epeyce büyük bir talih. Messi ve Ronaldo’yla birlikte oynamış bir isimden bahsediyoruz” açıklamasında bulundu.
Özkaynak projesinin kendi kuşaklarına denk gelmesinin büyük bir baht olduğuna da dikkat çeken genç yetenek, “Beşiktaş için de bizim için de yeterli olacağını düşünüyorum. Kulüp için ekonomik bir gelir de olacaktır. Bizim yaptığımız performansla, Avrupa’ya satış durumları olabilir, A Ulusal Takım’a katkılarımız olabilir. Bu hem bizim için hem Beşiktaş için birebir vakitte Türk futbolu için kıymetli bir adım” diyerek devam etti.
“Taraftarımız gençlere sabretsin”
Avrupa’da genç oyunculara daha erken talih verildiğine dikkat çeken Demir Ege Tıknaz, “Bence bu durum Türk futbolunun meselesiydi. 22-23 yaşındaki oyuncuya genç diyoruz. Avrupa’da bu yaşlarındaki insanların yüksek fiyatlara satılması fazlaca olağan bir durum. İnşallah biz de Avrupa’dakiler üzere o talihi yeterli değerlendirip ülkemizi en güzel biçimde temsil ederiz” biçiminde konuştu.
Taraftara da bildiri gönderen Demir Ege, “Ben bu kulübe 9 yaşında katıldım. Okuldan çıkıp antrenmana gidiyorduk, daha sonra konuta dönüyorduk. Bu süreç devam ediyordu. Daima burada olmanın hayalini kuruyorduk. Taraftarlar da bizim için sabırlı olmalı. Bu bir anda olacak bir şey değil. Önümüzde Emirhan İlkhan örneği var. kimi vakit oynuyor, kimi vakit oynamıyor, alanda olduğunda da âlâ oynuyor. Sabretmeleri gerekiyor. Biz alana çıktığımızda elimizden gelenin en güzelini yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın” tabirlerini kullandı.
Göktuğ Baytekin: “Kamptaki 3 kaleci de altyapıdan çıktı”
Ekip arkadaşları üzere kampın kendisi için de fazlaca düzgün geçtiğini söyleyen 17 yaşındaki file bekçisi Göktuğ Baytekin, “Kamp benim açımdan fazlaca hoş geçiyor. Elimden gelenin en düzgününü yapmaya çalışıyorum. Kampta 3 kaleciyiz ve üçümüz de altyapıdan çıkma isimleriz. Bu durum da bir kulüp için fazlaca hoş bir şey. Kamp ortamı epey hoş geçiyor. Ağabeylerimiz yardımcı oluyor, yanılgı yaptığımız vakit bize takviye çıkıyorlar. Biz de idmanlarda elimizden gelenin en uygununu yapmaya çalışıyoruz. Beşiktaş’ın kaleci konusundaki niyeti güzel bir avantaj olacaktır. Forma sıram gelirse ben de alanda elimden gelenin en güzelini yaparım. Aslında her genç oyuncu üzere benim de Avrupa hayalim var lakin öncelikli amacım Beşiktaş A grubunun kalesine geçmek” dedi.
Örnek aldığı ismin Barcelona file bekçisi Ter Stegen olduğunu da söyleyen Göktuğ, “Onun kaledeki sakinliği ve geriden oyun kurmasını epeyce beğeniyorum. Çok sakin ve iki ayağını da hayli düzgün kullanıyor. Kadrodaki isimlere baktığımızda Ersin abinin olumlu yaptığı her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Emre Alım benimle tıpkı yaşta bulunmasına rağmen benden daha uzun müddettir A grupta ve onun da öğrendiği şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. Makus yanlarımı da nasıl daha uygun hale getirebilirim diye bakıyorum. Mert abi sakatlanmadan evvel ben A ekipte birtakım kimi antrenmanlara çıkıyordum. Çıktığım idmanlarda da Mert abi, yaptığımız yanlışların doğrularını bize gösteriyordu. Kendi deneyimlerini de bize aktarıyordu” diye konuştu.
“Her vakit A grubun hayalini kurdum”
Beşiktaş’ın projesinin Türk futboluna tesir edeceğini ve ekonomik olarak da değerli bir adım olduğunu söz eden genç file bekçisi, Beşiktaş taraftarına da ileti gönderdi. Bu kulübe epeyce küçük yaşta adım attığını söyleyen Göktuğ, “Beşiktaş benim çocukluğum. Ben 12 yaşında Beşiktaş’a adım attım. Benim meskenim Beylikdüzü’ndeydi ve ben her gün okuldan çıkıp Beylikdüzü’nden Fulya’ya gidip akşam da idmandan konuta dönüyordum. Bunu her gün yaptım. Hafta sonları da dahildi bu duruma ancak hiç şikayetçi olmadım. İnandım, istedim ve A grup forması giymenin hayalini kurdum. Taraftarlarımız özkaynaktan çıkan oyunculara sabretsinler. Oyunculara fırsat gelince aslına bakarsan herkes elinden gelenin en düzgününü yapacaktır. Biz de bunu yapmak için uğraşacağız” diyerek kelamlarını tamamladı.
Necati Bilgiç: “Iniesta’yı izleyip, yaptıklarını alanda uygulamaya çalışıyorum”
A grupla bir arada kampta olmanın kendisi için epeyce değerli olduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan 17 yaşındaki Necati Bilgiç, “Kamp benim adıma fazlaca hoş geçiyor. Lider hocama ve Serdar hocama bu talihi verdikleri için epey teşekkür ediyorum. Kendi adıma da fazlaca âlâ geçiyor kamp. Kendimi fazlaca düzgün verimli hissediyorum. Yapmam gerekenlerin biraz daha farkına varıp daha epeyce çalışıyorum” dedi.
Kadro arkadaşı Emirhan İlkhan’ın baht bulduğunda bunu düzgün değerlendirdiğine dikkat çeken Necati, “Emirhan İlkhan yakın bir vakitte talih aldı ve hoş kıymetlendirdi. Bizler ismine da bu durum kıymetli bir baht. Altyapıdaki oyuncular için de hoş bir durum oluştu. Umarım baht geldiğinde yeterli biçimde değerlendirip yeterli yerlere geliriz” sözlerini kullandı.
Örnek aldığı ismin İspanyol yıldız Iniesta olduğunu söyleyen genç oyuncu, “Örnek aldığım oyuncu Iniesta. Onu izliyorum ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum onu izleyince. Bunları da saha ortasında yapmaya çalışıyorum. Ekipte ise Oğuzhan abi ve Pjanic hayli yardımcı oluyorlar ve takviye veriyorlar. Saha ortasında neler yapmamız gerektiğiyle ilgili daima bizimle konuşuyorlar” diyerek devam etti.
“Beşiktaş denilince aklıma birinci gelen söz; aile”
Kulübün projesinin epey kıymetli olduğuna vurgu yapan Necati Bilgiç, “Kulübün projesi, Türk futbolu ve Türk altyapısı için olumlu bir adım. Başka kulüplerde oynayan arkadaşlarımız için de âlâ olacaktır. Türk futbolunun bu türlü daha ileriye gideceğini düşünüyorum. Burada müddet almak hayli değerli lakin bu hususta ne kadar epey çalıştığımız da kıymetli. Kendi mevkiimde Pjanic, Oğuzhan abi oynuyor. Bu isimleri kendimize rakip olarak görüp daha epey çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Mühlet almamız hocamızın sonucu. Lakin biz ne kadar güzel ve epey çalışırsak, özgüvenli biçimde oynarsak, mühletin de fazla olacağını düşünüyorum” dedi.
Beşiktaş denildiği vakit aklına birinci gelen sözün ‘aile’ olduğunu da söyleyen Necati, “Uzun yıllardır ailemden başkayım lakin burayı kendi ailem olarak görüyorum. Grup arkadaşlarım ve hocalarımın ailemden farkı yok. Taraftarlarımız hayli kıymetli. Altyapıdaki oyuncuları ne kadar epeyce sevdiklerini de biliyorum. Onların yüzünü kara çıkarmamak için savaşıp, çaba edip kalıcı olmak istiyorum. Buradan taraftarlara bunun kelamını verebilirim” diyerek kelamlarını tamamladı.
Emre Alım: “Önder hocanın A kadroda olması bizim için büyük şans”
Kamp çalışmalarının genç oyuncular için epeyce verimli geçtiğini söz ederek kelamlarına başlayan 17 yaşındaki file bekçisi Emre Alım, “Kamp tertipleri bizim üzere genç oyuncular için pek verimli geçiyor. Bu kamp bizim kuvvetlenmemiz için yapıldı. Burada kondisyon ve kuvvet idmanları fazlaca verimli geçti. Bunun haricinde basketbol, fitness üzere ekstra çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Çok keyifli geçti Antalya kampı. Lider hoca bizim U19 hocamızdı. Çeşitli deplasmanlara gittik kendisiyle. En son Youth League’de Sporting Lizbon’a karşı kazanmıştık. Çok duygusal bir maçtı. Sporting’i yendikten daha sonra soyunma odası tıklım tıklımdı. Herkes müzik söylemiş oldu. Lider hocayı da ortaya alıp tezahürat yapmıştık ve sıradan eğlenmiştik. Başkan hoca da duygusal bir insan, onun için de hoş bir anı olmuştu. Artık A ekipte olması bizim için büyük baht. Her birimizi tanıyor ve oyun yapımızı, yeteneklerimizi biliyor. Bu yüzden de A ekibe bizi epeyce âlâ hazırlıyor. Çok uygun bir hoca” sözlerini kullandı.
“Buffon’u örnek alıyorum”
İtalyan kaleci Buffon’u örnek aldığını ve başarılı file bekçisi üzere âlâ bir meslek sahibi olmayı hedeflediğini söyleyen Emre Alım, “Küçüklüğümden beri Buffon’u izliyorum. Maçları kurtarışları, maçlardan daha sonraki hali beni fazlaca etkilemişti. Her gün çocukluğumda onun hayat kıssasını okuyup ‘İnşallah ben de onun üzere olup A ekipte ilerleyip âlâ bir kaleci olurum’ diye düşünüyordum” dedi.
Beşiktaş’ın altyapıya yönelmesiyle ilgili de konuşan genç eldiven, “Tabii ki bu biçimde bir projenin, bu biçimde bir seneye gelmesinden dolayı hayli şanslı hissediyoruz kendimizi. Erkenden A ekip düzeyine atılıp bu tecrübeyi yaşamak, grup sorun ortasındayken neler yaşıyor, bunların hepsini görmek bize deneyim katıyor. Bunun üzere kamplara katılmak, bizim üzere bedenin tam ergenlik basamağındayken oturması, bizim için büyük talih. Türk futbolu ismine da kıymetli. Bu projeyle epeyce futbolcu çıkar” diye konuştu.
“Kimse bana pas atmayınca kaleci oldum”
Beşiktaş’ın kapısından 10 yaşında girdiğini söyleyen Emre, “Benim için Beşiktaş çocukluğumdur. 10 yaşına kadar farklı kulüplerde oynadım lakin çocukluğum Beşiktaş’la geçmiştir. Taraftarlarımız sabırlı olsunlar. Gençlerin ön plana çıkması için sabra muhtaçlığımız var. Bize inansınlar” dedi.
Son olarak kaleye geçme öyküsünü de anlatan Emre, “Ben futbola başladığımda 8 yaşındaydım. Hatta orta saha olarak okul grubunda başladım. Bir gün maça gittim, orta alanda başladım. Öne gidiyorum bana pas atan yok, geriye gidiyorum bana pas atan yok. Orta sahayım ben ya, ben topla buluşmak zorundayım. Pas atmadılar bana, ben de sinirlendim. Madem bana pas atmıyorlar, bari top bana gelsin dedim ve kaleye geçtim. Kalede sıradan0 atlıyorum, top çıkarıyorum. 2-3 tane de penaltı kurtarınca orada dikkat çektim. bu biçimde sıradan penaltı oluyordu maçlarda. Küçük yaşta kimse birbirine pas atmazdı. daha sonra Bayrampaşa’nın hocası gördü ve aldı beni kulübe. Bizim memleketimiz Trabzon ve o niçinle de forma numaram 61” diye konuştu.
Emre’nin kaleye geçme öyküsü grup arkadaşlarını güldürdü.
Emirhan Delibaş: “Artık daha rahat hissediyorum”
Antalya kampının epeyce verimli olduğunu tabir eden 19 yaşındaki Emirhan Delibaş, “Günde çift idman yapıyoruz. Ben kampa gelmedilk evvel covid atlattım ve 10-15 gün bir şey yapamadım. Direkt buraya gelip idmanlara burada başladım. Benim için hoş geçti. Herkes de yardımcı oluyor bize. 15 günlük açığı kapattım, hoş oldu” dedi.
Teknik Yönetici Başkan Karaveli ile dönem başından bu yana çalıştıklarını söyleyen Emirhan, “Ben U11’den bu yana Beşiktaş’tayım. Biroldukça hocayla çalıştım. Ben daima 10 numara konumunda oynuyordum ancak Başkan hoca geldikten daha sonra bana sağ kanatta oynamamı söylemiş oldu ve ‘Burada oynarsan daha düzgün işler yaparsın’ dedi. Ben de sağ kanatta oynamaya başlayınca, daha fazlaca alan buldum kendime. Ferdi olarak neler yapabileceğimi tarttım gördüm, biliyorum artık. Bu hususta bana epeyce yardımcı oldu. Artık A grupta ve bizim neler yapabileceğimizi biliyor, bizi tanıyor. Başkan hoca bana söylemedilk evvel aklımda hiç sağ kanat yoktu. Bana anlattı. Rachid Ghezzal’dan bahsetti. ‘Onun yapabileceklerini yapabilirsin’ dedi. O denli söyleyince ben de daima orada oynamaya başladım. Lider hoca da bunu gördü. Kendi açımdan da uygun geldi. Rahat oynuyorum burada ve topla oynama müddetim de arttı” diye konuştu.
“Messi’yi izleyip başımda çalımlar üretmeye çalıştım”
Örnek aldığı futbolcunun Messi olduğunu söyleyen Emirhan Delibaş, “Oyun tarzı olarak Messi’yi seviyorum. Daima onu izliyorum. Nasıl adam geçiyor, durumu nasıl bitiriyor. Bu kadar süratli nasıl karar veriyor diye daima onu izledim. Grubun en beğenilen oyuncusu. Bence dünyanın en yeterli oyuncusu. Daima onu izledim. Sokakta da başımdan daima farklı farklı çalımlar üretmeye çalışıyordum. Messi çalım üretiyor ya, onun üzere üretmeye çalıştım. Bir tek onu izliyordum. Dünyanın en yetenekli oyuncuların birisi. Kendisiyle karşı karşıya değil de tıpkı grupta oynamak isterdim” dedi.
Beşiktaş’ın altyapı atağına da değinen genç oyuncu, “Bu projenin bu sene olması, bizim de bunun ortasında olmamız büyük bir talih. Buna kıymet vermemiz ve bunun farkında olmamız gerekiyor. Burada olduğumuz için şanslıyız. Türkiye’de de gençleşme ismine Beşiktaş meyvelerini gösterir. Birinci bizden başlar ve inşallah tüm Türkiye’de de genç oyuncular oynar. A Ulusal Takım’ı da olumlu tesirler. Bunun yükseleceğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“Beşiktaş yenilince duvarları yumrukluyordum”
Fanatik bir Beşiktaş taraftarı olduğunun altını çizen Emirhan, “Küçükken biz derbi kaybettiğimiz vakit odaya gidip duvarlara yumruk falan atardım. Tam manasıyla çıldırırdım nasıl kaybederiz diye. Beşiktaş benim çocukluğum ve hayli büyük sevdam. Birtakım hisleri aktaramıyoruz. Taraftar konusunda da şunu söyleyeyim, biz Ajax ve Altay maçlarında takıma girdik ve büyük bir dayanak oldu. Fanatik Beşiktaşlıyım ve ben de tribünde olsam, öbür bir genç için ben de birebirini yapardım. İnsan gururlanıyor, heyecanlanıyor. Kendi ekibin için oynuyorsun alanda. Şu vakte kadar verdikleri dayanak için fazlaca teşekkür ediyorum hepsine. Bizden beklentilerini yüksek tutsunlar gelecek dönem için. Bize sabredip güvensinler” diyerek kelamlarını tamamladı.
Emrecan Terzi: “Antrenmanlarda epeyce heyecanlıydım”
Birinci A ekip tecrübesi olduğunu söz ederek kelamlarına başlayan 18 yaşındaki Emrecan Terzi, “bir evvel yalnızca 1 sefer idmana çıkmıştım A kadroyla. Birinci çıktığım idmanlarda heyecanlıydım lakin art geriye idmana çıkmam, benim heyecanımı yenmemi sağladı. Benim açımdan da her şey şu anda âlâ gidiyor” dedi.
Başkan Karaveli’nin dönem başında U19’da vazifeye geldiğinde kendisinin eksiklerini gördüğünü de söyleyen Emrecan, “Önder hoca birinci geldiğinde benim defansif eksiklerimi gördü ve bunun üzerine çalıştık biraz. Fitness’a girdiğimizde bana latifeyle karışık ‘Zayıfsın’ diyordu. Ben de hırslandım bunun üzerine. Daha epey kuvvetlendim. Başkan hocanın A grupta olması, bizim için epey kıymetli. Bizim neyi yeterli yapıp yapamayacağımızı biliyor. Ne vakit A gruba çıkıp ne vakit ineceğimizi de epey yeterli ayarlıyor. Bu istikametten de fazlaca büyük bir artı bizim için. Ben U15’e kadar 10 numara mevkiinde oynuyordum lakin 3 yıldır sol bek oynuyorum” diye konuştu.
Örnek aldığı oyuncunun Theo Hernandez olduğunu da söyleyen Emrecan, “Ama onun oyun tarzı benimkiyle fazlaca alakasız. Ben daha epey oyun kuran bir sol bekim lakin o topu aldığında rakip kaleye kadar giden bir sol bek. Fizikî olarak üst seviye ve topu aldığı vakit rakip kaleye kadar taşıyabiliyor. Ben daha hayli oyun kuruyorum. Topla gidebiliyorum lakin onun kadar kaleden kaleye top süremiyorum. Şu anda daha epeyce Lucas Digne üzere diyebilirim oyun stilimi” tabirlerini kullandı.
“Futbolcuları yakından görmek için top toplayıcı olmak istiyordum”
Özkaynağa dönüş hakkında da görüş belirten Emrecan, “Gençleşmek şu anda Avrupa’da da moda. Herkes genç futbolcu oynatıyor. Şu anda Türkiye’de epeyce yapan kadro yok lakin Beşiktaş bu projeye başlayarak ileriye dönük bir adım attı. Bu vakte kadar yapılmaması bile olağan değil ülkede. Bunun birinci örnekleri olduğumuz için şanslı olduğumuzu hissediyorum. İnşallah kimsenin yüzünü kara çıkarmayız” dedi.
Son olarak taraftara bildirisini ileten genç oyuncu, “Ben doğma büyüme Beşiktaşlıyım. İnönü Stadı’ndan içeri birinci adım attığımda nutkum tutuldu. Hiç o kadar insanı bir ortada görmemiştim. Tribünden bile futbolcuları görmek benim için büyük bir şeydi. Beşiktaş’ta oynamaya başladıktan daha sonra top toplayıcı olmak için can atıyordum. Futbolcuları daha yakından görmek için top toplayıcı olmak istiyordum. Artık onlarla tıpkı alanda futbol oynuyorum, benim için inanılmaz bir durum. Antalya kampına çağrılacağımı duyduğum gün yerimde duramadım. Kimseye söylememem gerektiği de söylendi lakin bir yandan da bunu söylemek için can atıyorum. Çok memnunum burada olduğum için. Taraftarlarımız da bu projeye takviye versinler. Bizim için sabırlı olsunlar. Forma talihi geldiğinde uğraştan vazgeçmeyeceğiz. Yalnızca biraz daha vakte muhtaçlığımız var. Hakikat vakit geldiğinde hocamız bizi alana sürecektir ve biz de elimizden geleni yapacağız” diyerek kelamlarını tamamladı.
Demir Ege Tıknaz: “10 numara oynuyordum, artık 6 numaradayım”
Antalya kampında yer almalarının büyük bir baht olduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan 17 yaşındaki Demir Ege Tıknaz, “Bu kampa gelmek bizim için büyük bir baht. Burada özkaynaktan 5-6 oyuncu var. Necip ağabeyleri sayarsak 11-12 oluyor sayı. Burada olduğumuz için şanslıyız. İdmanlar epey tempolu geçiyor. Bizim için epeyce hoş bu durum. Başkan hoca geldiğinde ben 10 numara oynuyordum. Birinci geldiği günden bu yana benim üzerimde durdu ve ‘Seni 6 numarada oynatacağım. Daha fazla sertleşmen lazım’ dedi. Hakikaten de o denli oldu, 6 numarada kendimi buldum diyebilirim. Lider hoca futboldan epey yeterli anlıyor. Bu mevkide kendimi buldum diyebilirim. Birinci idmandan bugüne kadar bana olan itimadını söylemiş oldu ve anlattı. Ben de onun yüzünü kara çıkarmamak için elimden geleni yapıyorum” dedi.
“Pjanic’le tıpkı alanda olmak büyük şans”
Örnek aldığı oyuncuların Pogba ve Busquets olduğunu açıklayan Demir Ege, “Hatta Lider hoca benimle konuştuğunda bana ‘Beyaz Pogba’ diyor. Kadroda ise Pjanic’i örnek alıyorum. Her idmanda gözüm onda. Topu nasıl alıyor, ne yapıyor diye bakıyorum. Geçtiğimiz gün beni yanına çekti ve neler yapmam gerektiğine dair bilgiler verdi. Onun haricinde Oğuzhan abi epey yardımcı oluyor, Umut abi hayli yardımcı oluyor. Sakatlığı sebebiyle burada yok ancak yardımcı oluyor. Necip abi yardımcı oluyor. Pjanic’le birebir alanda olmak benim için epeyce büyük bir talih. Messi ve Ronaldo’yla birlikte oynamış bir isimden bahsediyoruz” açıklamasında bulundu.
Özkaynak projesinin kendi kuşaklarına denk gelmesinin büyük bir baht olduğuna da dikkat çeken genç yetenek, “Beşiktaş için de bizim için de yeterli olacağını düşünüyorum. Kulüp için ekonomik bir gelir de olacaktır. Bizim yaptığımız performansla, Avrupa’ya satış durumları olabilir, A Ulusal Takım’a katkılarımız olabilir. Bu hem bizim için hem Beşiktaş için birebir vakitte Türk futbolu için kıymetli bir adım” diyerek devam etti.
“Taraftarımız gençlere sabretsin”
Avrupa’da genç oyunculara daha erken talih verildiğine dikkat çeken Demir Ege Tıknaz, “Bence bu durum Türk futbolunun meselesiydi. 22-23 yaşındaki oyuncuya genç diyoruz. Avrupa’da bu yaşlarındaki insanların yüksek fiyatlara satılması fazlaca olağan bir durum. İnşallah biz de Avrupa’dakiler üzere o talihi yeterli değerlendirip ülkemizi en güzel biçimde temsil ederiz” biçiminde konuştu.
Taraftara da bildiri gönderen Demir Ege, “Ben bu kulübe 9 yaşında katıldım. Okuldan çıkıp antrenmana gidiyorduk, daha sonra konuta dönüyorduk. Bu süreç devam ediyordu. Daima burada olmanın hayalini kuruyorduk. Taraftarlar da bizim için sabırlı olmalı. Bu bir anda olacak bir şey değil. Önümüzde Emirhan İlkhan örneği var. kimi vakit oynuyor, kimi vakit oynamıyor, alanda olduğunda da âlâ oynuyor. Sabretmeleri gerekiyor. Biz alana çıktığımızda elimizden gelenin en güzelini yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın” tabirlerini kullandı.
Göktuğ Baytekin: “Kamptaki 3 kaleci de altyapıdan çıktı”
Ekip arkadaşları üzere kampın kendisi için de fazlaca düzgün geçtiğini söyleyen 17 yaşındaki file bekçisi Göktuğ Baytekin, “Kamp benim açımdan fazlaca hoş geçiyor. Elimden gelenin en düzgününü yapmaya çalışıyorum. Kampta 3 kaleciyiz ve üçümüz de altyapıdan çıkma isimleriz. Bu durum da bir kulüp için fazlaca hoş bir şey. Kamp ortamı epey hoş geçiyor. Ağabeylerimiz yardımcı oluyor, yanılgı yaptığımız vakit bize takviye çıkıyorlar. Biz de idmanlarda elimizden gelenin en uygununu yapmaya çalışıyoruz. Beşiktaş’ın kaleci konusundaki niyeti güzel bir avantaj olacaktır. Forma sıram gelirse ben de alanda elimden gelenin en güzelini yaparım. Aslında her genç oyuncu üzere benim de Avrupa hayalim var lakin öncelikli amacım Beşiktaş A grubunun kalesine geçmek” dedi.
Örnek aldığı ismin Barcelona file bekçisi Ter Stegen olduğunu da söyleyen Göktuğ, “Onun kaledeki sakinliği ve geriden oyun kurmasını epeyce beğeniyorum. Çok sakin ve iki ayağını da hayli düzgün kullanıyor. Kadrodaki isimlere baktığımızda Ersin abinin olumlu yaptığı her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Emre Alım benimle tıpkı yaşta bulunmasına rağmen benden daha uzun müddettir A grupta ve onun da öğrendiği şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. Makus yanlarımı da nasıl daha uygun hale getirebilirim diye bakıyorum. Mert abi sakatlanmadan evvel ben A ekipte birtakım kimi antrenmanlara çıkıyordum. Çıktığım idmanlarda da Mert abi, yaptığımız yanlışların doğrularını bize gösteriyordu. Kendi deneyimlerini de bize aktarıyordu” diye konuştu.
“Her vakit A grubun hayalini kurdum”
Beşiktaş’ın projesinin Türk futboluna tesir edeceğini ve ekonomik olarak da değerli bir adım olduğunu söz eden genç file bekçisi, Beşiktaş taraftarına da ileti gönderdi. Bu kulübe epeyce küçük yaşta adım attığını söyleyen Göktuğ, “Beşiktaş benim çocukluğum. Ben 12 yaşında Beşiktaş’a adım attım. Benim meskenim Beylikdüzü’ndeydi ve ben her gün okuldan çıkıp Beylikdüzü’nden Fulya’ya gidip akşam da idmandan konuta dönüyordum. Bunu her gün yaptım. Hafta sonları da dahildi bu duruma ancak hiç şikayetçi olmadım. İnandım, istedim ve A grup forması giymenin hayalini kurdum. Taraftarlarımız özkaynaktan çıkan oyunculara sabretsinler. Oyunculara fırsat gelince aslına bakarsan herkes elinden gelenin en düzgününü yapacaktır. Biz de bunu yapmak için uğraşacağız” diyerek kelamlarını tamamladı.
Necati Bilgiç: “Iniesta’yı izleyip, yaptıklarını alanda uygulamaya çalışıyorum”
A grupla bir arada kampta olmanın kendisi için epeyce değerli olduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan 17 yaşındaki Necati Bilgiç, “Kamp benim adıma fazlaca hoş geçiyor. Lider hocama ve Serdar hocama bu talihi verdikleri için epey teşekkür ediyorum. Kendi adıma da fazlaca âlâ geçiyor kamp. Kendimi fazlaca düzgün verimli hissediyorum. Yapmam gerekenlerin biraz daha farkına varıp daha epeyce çalışıyorum” dedi.
Kadro arkadaşı Emirhan İlkhan’ın baht bulduğunda bunu düzgün değerlendirdiğine dikkat çeken Necati, “Emirhan İlkhan yakın bir vakitte talih aldı ve hoş kıymetlendirdi. Bizler ismine da bu durum kıymetli bir baht. Altyapıdaki oyuncular için de hoş bir durum oluştu. Umarım baht geldiğinde yeterli biçimde değerlendirip yeterli yerlere geliriz” sözlerini kullandı.
Örnek aldığı ismin İspanyol yıldız Iniesta olduğunu söyleyen genç oyuncu, “Örnek aldığım oyuncu Iniesta. Onu izliyorum ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum onu izleyince. Bunları da saha ortasında yapmaya çalışıyorum. Ekipte ise Oğuzhan abi ve Pjanic hayli yardımcı oluyorlar ve takviye veriyorlar. Saha ortasında neler yapmamız gerektiğiyle ilgili daima bizimle konuşuyorlar” diyerek devam etti.
“Beşiktaş denilince aklıma birinci gelen söz; aile”
Kulübün projesinin epey kıymetli olduğuna vurgu yapan Necati Bilgiç, “Kulübün projesi, Türk futbolu ve Türk altyapısı için olumlu bir adım. Başka kulüplerde oynayan arkadaşlarımız için de âlâ olacaktır. Türk futbolunun bu türlü daha ileriye gideceğini düşünüyorum. Burada müddet almak hayli değerli lakin bu hususta ne kadar epey çalıştığımız da kıymetli. Kendi mevkiimde Pjanic, Oğuzhan abi oynuyor. Bu isimleri kendimize rakip olarak görüp daha epey çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Mühlet almamız hocamızın sonucu. Lakin biz ne kadar güzel ve epey çalışırsak, özgüvenli biçimde oynarsak, mühletin de fazla olacağını düşünüyorum” dedi.
Beşiktaş denildiği vakit aklına birinci gelen sözün ‘aile’ olduğunu da söyleyen Necati, “Uzun yıllardır ailemden başkayım lakin burayı kendi ailem olarak görüyorum. Grup arkadaşlarım ve hocalarımın ailemden farkı yok. Taraftarlarımız hayli kıymetli. Altyapıdaki oyuncuları ne kadar epeyce sevdiklerini de biliyorum. Onların yüzünü kara çıkarmamak için savaşıp, çaba edip kalıcı olmak istiyorum. Buradan taraftarlara bunun kelamını verebilirim” diyerek kelamlarını tamamladı.