Glikoz bedenin temel yakıtıdır. Glikozun hücrelere girmesi için insülin gereklidir. Pankreas kâfi
insülini üretemediğinde yahut gelen insüline hassas olmamaları durumunda (insüline direnç
gösterdikleri durumda) insülin direnci oluşur. Yanlış beslenildiğinde beden kendini savunmak için
insülin seviyelerini yükseltir. Kan glikozu yükselirken hem de insülin seviyeleri de artar.
Ama bir noktadan daha sonra insülin reseptörleri duyarsızlaştığı için dokular daima açtır ve bireyde daima
yemek yeme ve tatlı yeme isteği oluşturur. İnsülin direnci, kalp krizi üzere kalp ve damar rahatsızlıkları,
kanser üzere metabolik hastalıklar, Alzheimer, Böbrek Hastalıkları, Göz sorunları, Tip 2 Diyabet üzere
birçok hastalığa sebep olabilir.
Bu yüzden tedbir almak, gerçek olmayan ömür biçimini ve beslenme nizamını değiştirmek sizi birçok
hastalıktan korur.
İnsülin Direncinde Beslenme Teklifleri
✓ Bireyler ülkü tartısına getirilmelidir.
✓ Şahıslar sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanıp tertipli antrenman yapmalıdır.
✓ Tabakları çeşitlendirmeye itina gösterelim ve her öğünde tüm besin kümelerinden istikrarlı
olarak alalım. Bilhassa bol yeşillikli tabaklar hazırlayıp yanında protein kaynağı ile birlikte
tüketelim.
✓ Glisemik indeksi yüksek sıradan karbonhidratlar ( pirinç, beyaz ekmek,makarna, muz, incir,
üzüm ) yerine kompleks karbonhidrat kaynakları ( bulgur, kepekli makarna, tam buğday
ekmeği, kuru baklagiller ve yulaf ezmesi ) tercih edilmelidir.
✓ Yüksek lifli besinler tüketilmelidir. Meyve tüketiminde 2-3 porsiyonu geçmemeye itina
gösterilmelidir.
✓ Paketli besinlerden, şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınılmalıdır.
✓ Doymuş yağ asitleri de inflamasyonu arttıracağından dolayı diyetten çıkarılmalıdır. Birebir
vakitte süt ve süt eserleri de diyetten çıkarılmalıdır. Zira sütün glisemik indeksi düşük
bulunmasına karşın insülin arttırıcı özellik gösterir.
✓ Pişirme metodu olarak sağlıklı pişirme halleri dediğimiz haşlama, buharda pişirme, fırın
ve ızgara tercih edilmelidir. Kızartma ve kavurmalardan uzak durulmalıdır.
✓ Tertipli olarak kan analizleri yaptırılmalıdır.
insülini üretemediğinde yahut gelen insüline hassas olmamaları durumunda (insüline direnç
gösterdikleri durumda) insülin direnci oluşur. Yanlış beslenildiğinde beden kendini savunmak için
insülin seviyelerini yükseltir. Kan glikozu yükselirken hem de insülin seviyeleri de artar.
Ama bir noktadan daha sonra insülin reseptörleri duyarsızlaştığı için dokular daima açtır ve bireyde daima
yemek yeme ve tatlı yeme isteği oluşturur. İnsülin direnci, kalp krizi üzere kalp ve damar rahatsızlıkları,
kanser üzere metabolik hastalıklar, Alzheimer, Böbrek Hastalıkları, Göz sorunları, Tip 2 Diyabet üzere
birçok hastalığa sebep olabilir.
Bu yüzden tedbir almak, gerçek olmayan ömür biçimini ve beslenme nizamını değiştirmek sizi birçok
hastalıktan korur.
İnsülin Direncinde Beslenme Teklifleri
✓ Bireyler ülkü tartısına getirilmelidir.
✓ Şahıslar sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanıp tertipli antrenman yapmalıdır.
✓ Tabakları çeşitlendirmeye itina gösterelim ve her öğünde tüm besin kümelerinden istikrarlı
olarak alalım. Bilhassa bol yeşillikli tabaklar hazırlayıp yanında protein kaynağı ile birlikte
tüketelim.
✓ Glisemik indeksi yüksek sıradan karbonhidratlar ( pirinç, beyaz ekmek,makarna, muz, incir,
üzüm ) yerine kompleks karbonhidrat kaynakları ( bulgur, kepekli makarna, tam buğday
ekmeği, kuru baklagiller ve yulaf ezmesi ) tercih edilmelidir.
✓ Yüksek lifli besinler tüketilmelidir. Meyve tüketiminde 2-3 porsiyonu geçmemeye itina
gösterilmelidir.
✓ Paketli besinlerden, şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınılmalıdır.
✓ Doymuş yağ asitleri de inflamasyonu arttıracağından dolayı diyetten çıkarılmalıdır. Birebir
vakitte süt ve süt eserleri de diyetten çıkarılmalıdır. Zira sütün glisemik indeksi düşük
bulunmasına karşın insülin arttırıcı özellik gösterir.
✓ Pişirme metodu olarak sağlıklı pişirme halleri dediğimiz haşlama, buharda pişirme, fırın
ve ızgara tercih edilmelidir. Kızartma ve kavurmalardan uzak durulmalıdır.
✓ Tertipli olarak kan analizleri yaptırılmalıdır.