Vitra
New member
İmamoğlu adaylık için Kılıçdaroğlu ve Akşener’i adres gösterdi İktisatta var olan sıkıntıları, enflasyon ve hayat pahalılığını hükümetin yönetememe krizinin yansıması olarak gördüğünü söz eden İmamoğlu, Reuters ile söyleşisinde bu
krizin partisinin belirttiği üzere seçimler ile aşılabileceğini tabir etti.
TÜİK datalarına değindi
TL yalnızca Kasım ayında %29, yıl başından bu yana %46 paha yitirerek alım gücünün düşmesine niye olurken barınmadan, temel besin ve tüketim materyallerine kadar bir epeyce eserde keskin fiyat artışları meydana geldi. İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) hafta sonunda deklare ettiğı enflasyon bilgilerine atıfta bulundu. Türkiye’nin resmi istatistik kurumu TÜİK’e ilişkin bilgiler Kasım ayında tüketici fiyatlarının geçen yıla oranla %21.3 artarak üç yılın en süratli artışını kaydettiğini gösteriyor olsa da, belediyenin kent problemlerine tahlil teklifleri üretmek gayesiyle kurduğu İPA’nın yaptığı araştırma İstanbul’da fiyatların Kasım’da yıllık bazda keskin artış kaydeden kira, besin ve temel tüketim materyalleri öncülüğünde %50.2 arttığına işaret etti.
“Şu anda konuşulması gereken birinci husus aslında… Ülkedeki vatandaşın alım gücü, vatandaşın iktisadın altında ezilmesi. Benim şu anda en büyük pozisyon bu” diyen İmamoğlu, besin ve ulaşımdaki sübvansiyonlardan toplumsal yardımlara kadar olan
belediyenin dayanak programlarının devam edeceğini tabir etti.
Belediyenin sübvanse ettiği ekmeği halkın yaşadığı geçim problemi için bir örnek olarak veren İmamoğlu, günlük ekmek üretimini iki yılda iki katına çıkarmalarına karşın, fırınlara kıyasla daha ucuza satılan İstanbul Halk Ekmek önündeki sıralara atıfta bulunarak, “Yani yetmiyor aslında. Bu epey net fakirliği gösteriyor. Beşerler keyif almazlar kuyruğa girip ekmek almaktan… Kuyruğa giriyorsa bir niçini vardır. Demek ki ayda biriktireceği 100 lira bile o vatandaş için büyük bir para” dedi.
Ucuz temel besin kuyruklarını, iktisadın hükümet tarafınca yönetilememesinin bir belirtisi olarak niteleyen İmamoğlu, “Şu andaki bu sürecin tek başına bir ekonomik kriz değil hem de bir siyasal kriz olduğunun altını çizmek isterim. Yani iktisattan daha çok aslında bir yönetememe krizinin yansıması olarak görüyorum” dedi.
“Benim tek ilgilendiğim şey İstanbul’a hizmet”
TL’nin bedel kaybı, artan enflasyon ve buna paralel gerileyen alım gücü niçiniyle oluşan geçim meşakkati kamuoyu yoklamalarına da yansıdı.
Erdoğan ve MHP’den oluşan ittifakın karşısında Millet İttifakı’nı oluşturan CHP ve UYGUN Parti başta olmak üzere muhalefet partileri, iktisattaki sıkıntı durum niçiniyle 2023 yılı beklenmeden erken seçimlere gitmek isterken, Erdoğan son aylardaki tüm konuşmalarında erken seçim yapılmayacağının altını çizdi.
Uzmanlar iktisat toparlanma sürecine girmeden iktidarın seçimlere gitmek istemeyeceğine dikkat çekiyorlar. Kamuoyu yoklamaları seçmenin ülkedeki en büyük sorun olarak ekonomiyi gördüğüne işaret ederken, birtakım anketler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a olan dayanağın tepelerden gerilediğine, CHP’li Ankara ve İstanbul belediye liderleri ile YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in Erdoğan’a rakip olabileceğine işaret ediyor.
“Millet ittifakı karar verir”
İmamoğlu, genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olmayı değerlendirip değerlendirmeyeceği sorusuna adaylık konusunun gündeminde olmadığını, bakılırsavinin İstanbul’u en yeterli biçimde yönetmek olduğu, adayın kim olacağına Millet İttifakı’nın karar vereceğini söylemiş oldu.
“Türkiye’deki değişimin aslında yereldeki başarımızdan sonuçlanacağını bilen birisiyim. ötürüsıyla benim tek ilgilendiğim şey İstanbul’a hizmet etmek” diyen İmamoğlu, söyle devam etti: “Şu anda Türkiye’de siyaset üstü bir atmosfer yani bilindik politik kuralların üzerinde bir anlayış (mevcut). Millet İttifakı ve onunla temas ortasında olan partilerin ortaya koyacağı uzlaşma Türkiye’nin tahminen de önümüzdeki on yılını etkileyecek… Günü geldiğinde, en hakikat sonucun ittifak sürecini yöneten genel liderler tarafınca verileceğini düşünüyorum” dedi.
Belediye bütçesinin %10’u sübvansiyon ve toplumsal yardım
İmamoğlu belediyenin, ekmek üzere fiyatı sübvanse edilen mamüllerin yanı sıra vatandaşa besin, eğitim üzere toplumsal yardım ödemelerinin hissesinin misyona geldiği 2019 yılından bu yana süratle arttığını tabir etti. Belediyenin verdiği bilgiye bakılırsa bundan evvelki idare devri olan 2017-2018 senelerında belediye harcamaları ortasında %1.5-2 hisse alan toplumsal yardım ve sübvansiyonların hissesi bu yıl yaklaşık 25 milyar lira olan harcamalar ortasında %10-12’ye yükseldi. Toplumsal yardımlar bu meblağın yaklaşık 2 milyar lira fiyatındaki kısmını oluştururken, sübvansiyonlarla bir arada meblağ 2.5-3 milyar lira düzeyine geliyor. İmamoğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ve İstanbul halkı olarak hem dayanışmayla tıpkı vakitte bütçesinden yapabildiği oranda en üst düzeydeki toplumsal yardım bütçelerini arttırarak İstanbulluya dayanak olmaya devam edeceğiz” dedi.
krizin partisinin belirttiği üzere seçimler ile aşılabileceğini tabir etti.
TÜİK datalarına değindi
TL yalnızca Kasım ayında %29, yıl başından bu yana %46 paha yitirerek alım gücünün düşmesine niye olurken barınmadan, temel besin ve tüketim materyallerine kadar bir epeyce eserde keskin fiyat artışları meydana geldi. İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) hafta sonunda deklare ettiğı enflasyon bilgilerine atıfta bulundu. Türkiye’nin resmi istatistik kurumu TÜİK’e ilişkin bilgiler Kasım ayında tüketici fiyatlarının geçen yıla oranla %21.3 artarak üç yılın en süratli artışını kaydettiğini gösteriyor olsa da, belediyenin kent problemlerine tahlil teklifleri üretmek gayesiyle kurduğu İPA’nın yaptığı araştırma İstanbul’da fiyatların Kasım’da yıllık bazda keskin artış kaydeden kira, besin ve temel tüketim materyalleri öncülüğünde %50.2 arttığına işaret etti.
“Şu anda konuşulması gereken birinci husus aslında… Ülkedeki vatandaşın alım gücü, vatandaşın iktisadın altında ezilmesi. Benim şu anda en büyük pozisyon bu” diyen İmamoğlu, besin ve ulaşımdaki sübvansiyonlardan toplumsal yardımlara kadar olan
belediyenin dayanak programlarının devam edeceğini tabir etti.
Belediyenin sübvanse ettiği ekmeği halkın yaşadığı geçim problemi için bir örnek olarak veren İmamoğlu, günlük ekmek üretimini iki yılda iki katına çıkarmalarına karşın, fırınlara kıyasla daha ucuza satılan İstanbul Halk Ekmek önündeki sıralara atıfta bulunarak, “Yani yetmiyor aslında. Bu epey net fakirliği gösteriyor. Beşerler keyif almazlar kuyruğa girip ekmek almaktan… Kuyruğa giriyorsa bir niçini vardır. Demek ki ayda biriktireceği 100 lira bile o vatandaş için büyük bir para” dedi.
Ucuz temel besin kuyruklarını, iktisadın hükümet tarafınca yönetilememesinin bir belirtisi olarak niteleyen İmamoğlu, “Şu andaki bu sürecin tek başına bir ekonomik kriz değil hem de bir siyasal kriz olduğunun altını çizmek isterim. Yani iktisattan daha çok aslında bir yönetememe krizinin yansıması olarak görüyorum” dedi.
“Benim tek ilgilendiğim şey İstanbul’a hizmet”
TL’nin bedel kaybı, artan enflasyon ve buna paralel gerileyen alım gücü niçiniyle oluşan geçim meşakkati kamuoyu yoklamalarına da yansıdı.
Erdoğan ve MHP’den oluşan ittifakın karşısında Millet İttifakı’nı oluşturan CHP ve UYGUN Parti başta olmak üzere muhalefet partileri, iktisattaki sıkıntı durum niçiniyle 2023 yılı beklenmeden erken seçimlere gitmek isterken, Erdoğan son aylardaki tüm konuşmalarında erken seçim yapılmayacağının altını çizdi.
Uzmanlar iktisat toparlanma sürecine girmeden iktidarın seçimlere gitmek istemeyeceğine dikkat çekiyorlar. Kamuoyu yoklamaları seçmenin ülkedeki en büyük sorun olarak ekonomiyi gördüğüne işaret ederken, birtakım anketler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a olan dayanağın tepelerden gerilediğine, CHP’li Ankara ve İstanbul belediye liderleri ile YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in Erdoğan’a rakip olabileceğine işaret ediyor.
“Millet ittifakı karar verir”
İmamoğlu, genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olmayı değerlendirip değerlendirmeyeceği sorusuna adaylık konusunun gündeminde olmadığını, bakılırsavinin İstanbul’u en yeterli biçimde yönetmek olduğu, adayın kim olacağına Millet İttifakı’nın karar vereceğini söylemiş oldu.
“Türkiye’deki değişimin aslında yereldeki başarımızdan sonuçlanacağını bilen birisiyim. ötürüsıyla benim tek ilgilendiğim şey İstanbul’a hizmet etmek” diyen İmamoğlu, söyle devam etti: “Şu anda Türkiye’de siyaset üstü bir atmosfer yani bilindik politik kuralların üzerinde bir anlayış (mevcut). Millet İttifakı ve onunla temas ortasında olan partilerin ortaya koyacağı uzlaşma Türkiye’nin tahminen de önümüzdeki on yılını etkileyecek… Günü geldiğinde, en hakikat sonucun ittifak sürecini yöneten genel liderler tarafınca verileceğini düşünüyorum” dedi.
Belediye bütçesinin %10’u sübvansiyon ve toplumsal yardım
İmamoğlu belediyenin, ekmek üzere fiyatı sübvanse edilen mamüllerin yanı sıra vatandaşa besin, eğitim üzere toplumsal yardım ödemelerinin hissesinin misyona geldiği 2019 yılından bu yana süratle arttığını tabir etti. Belediyenin verdiği bilgiye bakılırsa bundan evvelki idare devri olan 2017-2018 senelerında belediye harcamaları ortasında %1.5-2 hisse alan toplumsal yardım ve sübvansiyonların hissesi bu yıl yaklaşık 25 milyar lira olan harcamalar ortasında %10-12’ye yükseldi. Toplumsal yardımlar bu meblağın yaklaşık 2 milyar lira fiyatındaki kısmını oluştururken, sübvansiyonlarla bir arada meblağ 2.5-3 milyar lira düzeyine geliyor. İmamoğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ve İstanbul halkı olarak hem dayanışmayla tıpkı vakitte bütçesinden yapabildiği oranda en üst düzeydeki toplumsal yardım bütçelerini arttırarak İstanbulluya dayanak olmaya devam edeceğiz” dedi.