Gelenek ve çağdaş çatışmasında beslenme ve diyet problematiği

onurnisan

New member
Diyet sözüne dair onlarca tanıma rastlayabilecek olsak da halk nezdinde diyet, “zayıflama!” maksadıyla bir süre gündelik yeme içme oranlarında kısıntı yapma manasında anlaşılmıştır. halbuki diyet, ya da kullanım sıklığı azalmış olsa da “perhiz” yalnızca günlük yeme içme oranlarının kısılması manasına gelmez. Diyet sözüne daha kapsamlı bir tarif yapmamız gerekirse şöyleki tabir edebiliriz: Diyet, bedensel gereksinimler konusundaki fıtrattan sapma durumunu yine fıtrileştirirken kazanılan maddi ve manevi sonuçları, bir şuur haline getirme faaliyetlerinin tümüdür.

Yaptığımız tarif doğrultusunda halka tavsiye edilen ve çeşitli mecralarda propagandaları yapılan diyetlerin yanlış bir şuurla hazırlandığını söyleyebiliriz. Vücut muhtaçlıklarını karşılama bozukluğu (BİKAB diyelim) modern* bir kahır olarak yıkım alanını her geçen an genişletiyorsa, karşısına çıkan uğraş halleri yaptığımız tarif doğrultusunda ne kadar aktiftir? BİKAB sahibi insanların biroldukça diyet uygulamasının akabinde yeniden eski düzensizliklerine kavuşması, birfazlaca diyet denemesinin insanları bıktırıp mide ameliyatları ve sentetik ilaçlara yöneltmesi ve çeşitli diyetleri denemiş şahısların diyetlere karşı artık umutsuz hale gelmesi… Çözümsüzlüğün sebebinin çağdaş bir kahıra karşı postmodern önlemlerle çıkış yolu aranması olabilir mi???
 
Üst