Sarr
Active member
G.SARAY GALİBİYET HASRETİNİ DİNDİREMEDİ
UEFA Avrupa Ligi’nde fırtına üzere esen ve son 16’ya ismini yazdıran Galatasaray, Muhteşem Lig’de tam karşıtı bir tablo çiziyor. Konuk ettiği Medipol Başakşehir’le 1-1 birliktee kalan sarı-kırmızılılar, başkan Trabzonspor’un tam 18 puan gerisine düştü. Müsabakanın akabinde spor muharrirlerinin görüşleri şu biçimde…
DIŞ GÜÇLER (!) – ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)
“Bu ülkede TFF’yi suçlayarak, hakemleri suçlayarak, hatta savaş açarak şampiyon olan ekibi daha görmedim, duymadım, hatırlamıyorum. Haydi haklısınız diyelim. Rakip hatalı… Hakem yanlışlı… TFF amaçlı… Pekala sizin hiç mi günahınız, hiç mi hatanız yok? Her şey bir yana… En taze örnek: Alanda son dört maçtır hocanız yok. Fatih Terim’siz tabloya bakalım… 3 birliktelik, 1 yenilgi, kaybolan tam 9 puan… Hocanın yokluğu ekibe bu kadar ağır hasar verirken, geçmiş yıllar bunun acı örnekleriyle doluyken, birebir hallerde ısrar etmek en azından, en yavaşça sözüyle “yanlış” değil mi? Kendi yanlışınız değil mi? Bu kadar puan farkının tek sorumlusu TFF, MHK, hakemler olamaz. Daima “Dış güçler” diye diye, futbolcularınızı da buna inandırdınız.
‘DIAGNE İKRAMI DEĞERLENDİREMEDİ’
Alanda rakibe, oyuna, sonuca isyan edeceklerine, hakeme isyan ediyorlar. Birinci yarıyı bu biçimde ziyan ettiler. Kaldı ki, Okaka golünde güya pak bir manzara var. İkinci yarıda futbola döndüler, fark ortaya çıktı. Lakin koca bir birinci yarı hakemle uğraşmaktan “güme” gitti. Maç başladı, Galatasaray da önde basmaya başladı. Ancak Başakşehir kaçın kurası… Bu ülkede pasa dayalı oyunu yemiş-yutmuş olan Başakşehir’e Galatasaray baskısı “vızıltı” üzere geldi. Lakin kaleci Muhammed, topu oyuna güzel sokayım diye, bu kadar riskli paslar atarsa, kadronun başını hayli yakar. Gerçekten bu biçimde bir ikram yaptı, Diagne mutlak konumda golü yapamadı. Diagne bundan epey daha uygun bir durumda, adeta penaltı üzere bir konumda topu tekrar kaleci Muhammed’in kucağına attı.
‘BU MAÇIN GALİBİ OLACAKSA KESİNLİKLE G.SARAY OLMALIYDI’
Galatasaray ikinci yarının baskılı ve galibiyeti arayan tarafıydı. Başakşehir bir golün haricinde, kaleci İsmail‘i yalnızca bir kez yere yatırabildi. Pas oyunu ile başladığı maçı, pas oyunuyla bitireceğini sandı. Galatasaray da ikinci yarının birinci dakikalarında tıpkı anda yapılan dört değişiklik kadroya açıkçası biraz daha ivme kazandırdı. Keşke, yalnızca öne oynayan Babel, bu dört değişiklik ile bir arada daha erken oyuna girebilseydi.Aslında Galatasaray’ın birliktelik golü son dakikalarda değil, epey daha erken gelmeliydi. Fakat Başakşehir savunmada daima kalabalık kalarak Galataaray‘a bu bahtı vermedi. Şunu kabul edelim, Galatasaray’da buldu mu atan, bitirici bir golcü eksikliği epey açık aşikâr oluyor. Bu maçın bir galibi olacaksa, kesinlikle Galatasaray olmalıydı. Başakşehir’e oranla hayli daha fazla golü düşündü. Bilhassa ikinci yarıda fazlaca daha âlâ oynadı. Çok da kaçırdı. Düşünün bu kadar baskıda tek gol, akan oyundan değil, duran bir toptan geldi.
‘İDDİA DOĞRUYSA ÖNEMLİ CEZA VERİLMELİ’
Şunu söylemeliyim; hakem Zorbay Küçük gerçek yönetmiş olabilir, yanlışlar yapmış olabilir lakin baskı yemeden bir maç yönetti. Kaldı ki Zorbay Küçük, Tolga’ya kırmızıyı, Okaka’ya sarıyı gösterebilirdi. Demek ki hafta uzunluğu, maç öncesi feryat figan etmek, her kaybı dış güçlere bağlamak pek de işe yaramıyor. En kıymetlisi; Zorbay Küçük, Galatasaraylıların tez ettiği üzere, Kerem’e “Lan” dediyse, Necati Ateş’e Kerem için “yalancı” sözünü kullandıysa, bu asla kabul edilemez. TFF, bu iddiayı hakça araştırmalı ve tez yanlışsız çıkarsa, Zorbay Küçük’e önemli bir ceza vermeli…
‘SEVGİLİ NECATİ BIRAK ARTIK ŞU DIŞ GÜÇLERİ’
Futbolcuya sarıyı-kırmızıyı gösterirsin lakin hakaret edemezsin.Galatasaray’ın yerinde olsam “Dış güçler”i bırakır, “İç güç”lerin aklını futbola vermeye çalışırım. Unutmayın, Trabzonspor’dan 18 puan geridesiniz. Bu kadar geride kalışın sorumluluğunun ve faturasının azı hakemlere, birden fazla sizlere ilişkin… Sevgili Necati, bırak artık şu “Dış güçler”i… Evvel kendi aklınızı, daha sonra futbolcularınız aklını futbola verin. Galatasaray’ın aklını futbola vermeye muhtaçlığı var. Bunu yapın, hiç kuşkunuz olmasın, gerisi gelir.”
G.SARAY’A YAZIK OLUYOR – OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)
“Ne palavra söyleyeyim; Galatasaray, Başakşehir’i yener ve çıkışa geçer diye düşünüyordum. Birfazlaca futbolcudan da bu maçta patlama bekliyordum. Maalesef değişen hiç bir şey yok. Ne palavra söyleyeyim; Galatasaray, Başakşehir’i yener ve çıkışa geçer diye düşünüyordum. Biroldukça futbolcudan da bu maçta patlama bekliyordum. Maalesef değişen hiç bir şey yok.Tamam kabul ediyorum, yönetici kısmında problemler yaşanıyor, ancak bu futbolcuları ilgilendirmemeli. Onların bakılırsavi, alanda çıkıp topunu oynamak… 30 milyon taraftara ızdırap çektirmeye kimsenin hakkı yok. Rakip Başakşehir… Emre Belözoğlu sistemini kurmuş.
‘SAÇMA SAPAN BİR GOL DAHA YEDİ’
Grup olarak herkes yere sağlam basıyor. Ancak Galatasaray bu manzarayı veremiyor. Evet, Diagne’nin birinci yarıda % 100 diyebileceğimiz durumlarda kaçırdığı goller var. Lakin ne olursa olsun bu takımın daha epeyce konuma girip gol bulması lazım. Sarı-kırmızılıların yediği gole bakıyorum. Okaka’nın Marcao’ya yaptığı bir faul var. Pekala Okaka röveşata yaparken oraya Nelsson başını sokamaz mıydı? Her hafta olduğu üzere Galatasaray, saçma sapan bir gol daha yedi. Marcao itiliyor fakat hakem vermedi. Sen niye önlemini almıyorsun futbolcu olarak…
‘FEGHOULI’NIN SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ!’
esasen Galatasaray hakemlerden uygun niyet beklemesin. Tolga, Kerem’in ayağını resmen tırpanlıyor. Bu konuma sarı kart az… Bence kırmızı olması lazımdı. Hakem ise ‘devam’ dedi. Daima birebir şeyi söylüyorum, Galatasaray her şeyini koyup hakem kusurlarına karşın galip gelecek. Bunu niye yapamıyor? Orasını ben bilemem. Bu puan kayıplarına artık kimsenin tahammülü kalmadı. Feghouli’nin son kullanma tarihi bana göre geçmiş. Artık ondan bir şey beklememek lazım.
‘MAÇIN HAKKI birlikteLİKTİ’
Berkan altı numarada yanılgılar yapıyor. Dün gece de hiç düzgün değildi. Kerem, özellikle birinci yarı kadrosuna katkısı olmadı. Morutan, Cicaldao bir şeyler yapmaya çalıştılar, fakat onlar da fazla topla buluşamadı. Başakşehir kendi yarı alanında Galatasaray’ı güzel kapattı. İki tane bek Yedlin ve Aanholt, grubuna ne kadar katkı veriyorlar bilemiyorum. Sonuçta maçın hakkı birliktelikti. Galatasaray taraftarını ümitsizliğe düşürürken, Emre Belözoğlu’nun Başakşehir’i daha yeterli bir manzara verdi. Salı günü Adana Demirspor, çabucak sonrasında Antalya maçları var. Bunlar da Galatasaray için fazlaca sıkıntı geçecek.”
DAİMA BİREBİR – MEHMET DEMİRKOL (FANATİK)
“Galatasaray çok tesirli bir ön alan presiyle başladı. Başakşehir’in ağır ancak inançlı oyun kurulumunu aceleye ve yanılgıya itmek istediler. Bu hem rakibin kuvvetli istikametini aşındırmak tıpkı vakitte yerleşik atakta savunma açmakta zorlanmaları açısından makus bir tercih değildi. Lakin Başakşehirli oyuncuların sonları alınmış üzereydi. Hiç paniklemediler. Galatasaray yalnızca Muhammed’e bir pas yanlışı yaptırabildi. Başakşehir çıktı ve bilhassa Yedlin’in gerisine âlâ sarktılar. Okaka’nın attığı golde Başakşehir ve İtalyan için parlak bir performans vardı.
‘HAKEM PSİKOLOJİSİ DE VAR’
Marcao’nun yıpratıcı bir markajla zorladığı rakibine yalnızca burada pes etti. Gol Avrupa’da harika düzeye ulaşmış Galatasaray savunması için anlaşılmaz acemilikleri art geriye geldi. Galatasaray’ın bu yılki temel sorunu da bu. Atakta savunma konumunu almakta zorlanma. Ne bir plan ne de bir orta saha kumandanı var. Bu da zincirleme yanılgılar getiriyor. Alışılmış bunun yanında maç seçme ve ‘hakem’ psikolojisi de var.
‘HAK ETTİĞİ SONUÇLA BİTTİ’
İkinci yarıda bilhassa oyuncu değişiklikleriyle Galatasaray oyun merkezini biraz daha öne çekti. Bu aslında Belözoğlu’nun istediği bir şeydi ancak çıkışlarda yorgunlardı. Son pas/şut tercihlerinde her seferinde yanlış yaptılar. Alışılmış bunda bir daha Marcao’nun Okaka’ya yıpratıcı markajının rolü büyük. bu biçimdece iki kadro da akan oyunda ceza sahsına giremeyen bir oyuna hapsoldu. Mostafa’nın kornerden gelen golü klastı ve maç iki grubun da hak ettiği sonuçla bitti.”
GERÇEK OYUN YANLIŞ SANTRFOR – SERKAN AKCAN (FANATİK)
“Fatih Terim, Başakşehir karşısında deneyip başarılı olduğu Avrupa Ligi taktiği yerine riskli olduğunu bile bile topa hakim olmayı seçti. Başakşehir topa endeksli bir oyun oynuyor ve gollerini sete yerleşerek atıyor. Galatasaray’a karşı topa sahip olamasalar da golü bir daha bildikleri biçimde akan oyunda daha uzun metrajlı pasla kurgulanan bir set hamlesinde attılar. Bunu bu dönem tam 20 sefer yaptılar ve akan oyunda en epey gol atan ekip olmayı başardılar. Galatasaray’ın, Başakşehir karşısında seçtiği oyun modeli aslında gerçek santrforu bulabildiklerinde yüksek skor üretebilmelerine imkan sağlayabilir. O yüzden Terim’in başında yanlışsız santrforu netleştirmesi gerekiyor.
‘HER MAÇ SANTRFOR DEĞİŞİYOR’
Değişiktir Galatasaray’ın Fenerbahçe derbisinden bu yana her maç santrforu değişiyor (Fenerbahçe- Halil, Malatya-Diagne, Altay-Mohamed-Halil, Sivas- Diagne) ve bu yüzden bir oyun standardı oluşmuyor. Fatih hoca ligde bu topa sahip olma oyununda ısrar edecekse evvela santrforunu yanlışsız seçmeli. Kaleci İsmail Çipe’nin bile 35 defa topla buluştuğu maçta Diagne alanda kaldığı 65 dakikada yalnızca 16 defa meşin yuvarlağa dokunabiliyorsa, girdiği 3 hava topu uğraşını de kaybediyorsa ortada kıymetli bir form sorunu var delmektir.
‘UZAK TUTMAYI BAŞARDILAR’
Genel manada Galatasaray’ın oynamaya çalıştığı dominant futbol şeklinin Başakşehir’e karşı işe yaradığını söylemek gerek. Rakibi toptan ve ceza alanından uzak tutmayı başardılar, lakin erken geri düşmenin altından uzun mühlet kalkmak için forvet bitiriciliğine gereksinim duydular. Bu tip maçlarda öngörülenin tersine sürpriz bir skorer bulmak gerekiyor. her neyse ki, oyuna Diagne’nin yerine giren Mustafa Mohamed kornerden başla Harika Lig mesleğindeki birinci baş golünü attı da 1 puanı kurtarabildiler. Farklı bir istatistik bilgisi vererek yazıyı bitireyim; Başakşehir bu dönem birinci korner golünü yedi, Galatasaray ise 3. korner golünü kaydetti.”
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK
UEFA Avrupa Ligi’nde fırtına üzere esen ve son 16’ya ismini yazdıran Galatasaray, Muhteşem Lig’de tam karşıtı bir tablo çiziyor. Konuk ettiği Medipol Başakşehir’le 1-1 birliktee kalan sarı-kırmızılılar, başkan Trabzonspor’un tam 18 puan gerisine düştü. Müsabakanın akabinde spor muharrirlerinin görüşleri şu biçimde…
DIŞ GÜÇLER (!) – ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)
“Bu ülkede TFF’yi suçlayarak, hakemleri suçlayarak, hatta savaş açarak şampiyon olan ekibi daha görmedim, duymadım, hatırlamıyorum. Haydi haklısınız diyelim. Rakip hatalı… Hakem yanlışlı… TFF amaçlı… Pekala sizin hiç mi günahınız, hiç mi hatanız yok? Her şey bir yana… En taze örnek: Alanda son dört maçtır hocanız yok. Fatih Terim’siz tabloya bakalım… 3 birliktelik, 1 yenilgi, kaybolan tam 9 puan… Hocanın yokluğu ekibe bu kadar ağır hasar verirken, geçmiş yıllar bunun acı örnekleriyle doluyken, birebir hallerde ısrar etmek en azından, en yavaşça sözüyle “yanlış” değil mi? Kendi yanlışınız değil mi? Bu kadar puan farkının tek sorumlusu TFF, MHK, hakemler olamaz. Daima “Dış güçler” diye diye, futbolcularınızı da buna inandırdınız.
‘DIAGNE İKRAMI DEĞERLENDİREMEDİ’
Alanda rakibe, oyuna, sonuca isyan edeceklerine, hakeme isyan ediyorlar. Birinci yarıyı bu biçimde ziyan ettiler. Kaldı ki, Okaka golünde güya pak bir manzara var. İkinci yarıda futbola döndüler, fark ortaya çıktı. Lakin koca bir birinci yarı hakemle uğraşmaktan “güme” gitti. Maç başladı, Galatasaray da önde basmaya başladı. Ancak Başakşehir kaçın kurası… Bu ülkede pasa dayalı oyunu yemiş-yutmuş olan Başakşehir’e Galatasaray baskısı “vızıltı” üzere geldi. Lakin kaleci Muhammed, topu oyuna güzel sokayım diye, bu kadar riskli paslar atarsa, kadronun başını hayli yakar. Gerçekten bu biçimde bir ikram yaptı, Diagne mutlak konumda golü yapamadı. Diagne bundan epey daha uygun bir durumda, adeta penaltı üzere bir konumda topu tekrar kaleci Muhammed’in kucağına attı.
‘BU MAÇIN GALİBİ OLACAKSA KESİNLİKLE G.SARAY OLMALIYDI’
Galatasaray ikinci yarının baskılı ve galibiyeti arayan tarafıydı. Başakşehir bir golün haricinde, kaleci İsmail‘i yalnızca bir kez yere yatırabildi. Pas oyunu ile başladığı maçı, pas oyunuyla bitireceğini sandı. Galatasaray da ikinci yarının birinci dakikalarında tıpkı anda yapılan dört değişiklik kadroya açıkçası biraz daha ivme kazandırdı. Keşke, yalnızca öne oynayan Babel, bu dört değişiklik ile bir arada daha erken oyuna girebilseydi.Aslında Galatasaray’ın birliktelik golü son dakikalarda değil, epey daha erken gelmeliydi. Fakat Başakşehir savunmada daima kalabalık kalarak Galataaray‘a bu bahtı vermedi. Şunu kabul edelim, Galatasaray’da buldu mu atan, bitirici bir golcü eksikliği epey açık aşikâr oluyor. Bu maçın bir galibi olacaksa, kesinlikle Galatasaray olmalıydı. Başakşehir’e oranla hayli daha fazla golü düşündü. Bilhassa ikinci yarıda fazlaca daha âlâ oynadı. Çok da kaçırdı. Düşünün bu kadar baskıda tek gol, akan oyundan değil, duran bir toptan geldi.
‘İDDİA DOĞRUYSA ÖNEMLİ CEZA VERİLMELİ’
Şunu söylemeliyim; hakem Zorbay Küçük gerçek yönetmiş olabilir, yanlışlar yapmış olabilir lakin baskı yemeden bir maç yönetti. Kaldı ki Zorbay Küçük, Tolga’ya kırmızıyı, Okaka’ya sarıyı gösterebilirdi. Demek ki hafta uzunluğu, maç öncesi feryat figan etmek, her kaybı dış güçlere bağlamak pek de işe yaramıyor. En kıymetlisi; Zorbay Küçük, Galatasaraylıların tez ettiği üzere, Kerem’e “Lan” dediyse, Necati Ateş’e Kerem için “yalancı” sözünü kullandıysa, bu asla kabul edilemez. TFF, bu iddiayı hakça araştırmalı ve tez yanlışsız çıkarsa, Zorbay Küçük’e önemli bir ceza vermeli…
‘SEVGİLİ NECATİ BIRAK ARTIK ŞU DIŞ GÜÇLERİ’
Futbolcuya sarıyı-kırmızıyı gösterirsin lakin hakaret edemezsin.Galatasaray’ın yerinde olsam “Dış güçler”i bırakır, “İç güç”lerin aklını futbola vermeye çalışırım. Unutmayın, Trabzonspor’dan 18 puan geridesiniz. Bu kadar geride kalışın sorumluluğunun ve faturasının azı hakemlere, birden fazla sizlere ilişkin… Sevgili Necati, bırak artık şu “Dış güçler”i… Evvel kendi aklınızı, daha sonra futbolcularınız aklını futbola verin. Galatasaray’ın aklını futbola vermeye muhtaçlığı var. Bunu yapın, hiç kuşkunuz olmasın, gerisi gelir.”
G.SARAY’A YAZIK OLUYOR – OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)
“Ne palavra söyleyeyim; Galatasaray, Başakşehir’i yener ve çıkışa geçer diye düşünüyordum. Birfazlaca futbolcudan da bu maçta patlama bekliyordum. Maalesef değişen hiç bir şey yok. Ne palavra söyleyeyim; Galatasaray, Başakşehir’i yener ve çıkışa geçer diye düşünüyordum. Biroldukça futbolcudan da bu maçta patlama bekliyordum. Maalesef değişen hiç bir şey yok.Tamam kabul ediyorum, yönetici kısmında problemler yaşanıyor, ancak bu futbolcuları ilgilendirmemeli. Onların bakılırsavi, alanda çıkıp topunu oynamak… 30 milyon taraftara ızdırap çektirmeye kimsenin hakkı yok. Rakip Başakşehir… Emre Belözoğlu sistemini kurmuş.
‘SAÇMA SAPAN BİR GOL DAHA YEDİ’
Grup olarak herkes yere sağlam basıyor. Ancak Galatasaray bu manzarayı veremiyor. Evet, Diagne’nin birinci yarıda % 100 diyebileceğimiz durumlarda kaçırdığı goller var. Lakin ne olursa olsun bu takımın daha epeyce konuma girip gol bulması lazım. Sarı-kırmızılıların yediği gole bakıyorum. Okaka’nın Marcao’ya yaptığı bir faul var. Pekala Okaka röveşata yaparken oraya Nelsson başını sokamaz mıydı? Her hafta olduğu üzere Galatasaray, saçma sapan bir gol daha yedi. Marcao itiliyor fakat hakem vermedi. Sen niye önlemini almıyorsun futbolcu olarak…
‘FEGHOULI’NIN SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ!’
esasen Galatasaray hakemlerden uygun niyet beklemesin. Tolga, Kerem’in ayağını resmen tırpanlıyor. Bu konuma sarı kart az… Bence kırmızı olması lazımdı. Hakem ise ‘devam’ dedi. Daima birebir şeyi söylüyorum, Galatasaray her şeyini koyup hakem kusurlarına karşın galip gelecek. Bunu niye yapamıyor? Orasını ben bilemem. Bu puan kayıplarına artık kimsenin tahammülü kalmadı. Feghouli’nin son kullanma tarihi bana göre geçmiş. Artık ondan bir şey beklememek lazım.
‘MAÇIN HAKKI birlikteLİKTİ’
Berkan altı numarada yanılgılar yapıyor. Dün gece de hiç düzgün değildi. Kerem, özellikle birinci yarı kadrosuna katkısı olmadı. Morutan, Cicaldao bir şeyler yapmaya çalıştılar, fakat onlar da fazla topla buluşamadı. Başakşehir kendi yarı alanında Galatasaray’ı güzel kapattı. İki tane bek Yedlin ve Aanholt, grubuna ne kadar katkı veriyorlar bilemiyorum. Sonuçta maçın hakkı birliktelikti. Galatasaray taraftarını ümitsizliğe düşürürken, Emre Belözoğlu’nun Başakşehir’i daha yeterli bir manzara verdi. Salı günü Adana Demirspor, çabucak sonrasında Antalya maçları var. Bunlar da Galatasaray için fazlaca sıkıntı geçecek.”
DAİMA BİREBİR – MEHMET DEMİRKOL (FANATİK)
“Galatasaray çok tesirli bir ön alan presiyle başladı. Başakşehir’in ağır ancak inançlı oyun kurulumunu aceleye ve yanılgıya itmek istediler. Bu hem rakibin kuvvetli istikametini aşındırmak tıpkı vakitte yerleşik atakta savunma açmakta zorlanmaları açısından makus bir tercih değildi. Lakin Başakşehirli oyuncuların sonları alınmış üzereydi. Hiç paniklemediler. Galatasaray yalnızca Muhammed’e bir pas yanlışı yaptırabildi. Başakşehir çıktı ve bilhassa Yedlin’in gerisine âlâ sarktılar. Okaka’nın attığı golde Başakşehir ve İtalyan için parlak bir performans vardı.
‘HAKEM PSİKOLOJİSİ DE VAR’
Marcao’nun yıpratıcı bir markajla zorladığı rakibine yalnızca burada pes etti. Gol Avrupa’da harika düzeye ulaşmış Galatasaray savunması için anlaşılmaz acemilikleri art geriye geldi. Galatasaray’ın bu yılki temel sorunu da bu. Atakta savunma konumunu almakta zorlanma. Ne bir plan ne de bir orta saha kumandanı var. Bu da zincirleme yanılgılar getiriyor. Alışılmış bunun yanında maç seçme ve ‘hakem’ psikolojisi de var.
‘HAK ETTİĞİ SONUÇLA BİTTİ’
İkinci yarıda bilhassa oyuncu değişiklikleriyle Galatasaray oyun merkezini biraz daha öne çekti. Bu aslında Belözoğlu’nun istediği bir şeydi ancak çıkışlarda yorgunlardı. Son pas/şut tercihlerinde her seferinde yanlış yaptılar. Alışılmış bunda bir daha Marcao’nun Okaka’ya yıpratıcı markajının rolü büyük. bu biçimdece iki kadro da akan oyunda ceza sahsına giremeyen bir oyuna hapsoldu. Mostafa’nın kornerden gelen golü klastı ve maç iki grubun da hak ettiği sonuçla bitti.”
GERÇEK OYUN YANLIŞ SANTRFOR – SERKAN AKCAN (FANATİK)
“Fatih Terim, Başakşehir karşısında deneyip başarılı olduğu Avrupa Ligi taktiği yerine riskli olduğunu bile bile topa hakim olmayı seçti. Başakşehir topa endeksli bir oyun oynuyor ve gollerini sete yerleşerek atıyor. Galatasaray’a karşı topa sahip olamasalar da golü bir daha bildikleri biçimde akan oyunda daha uzun metrajlı pasla kurgulanan bir set hamlesinde attılar. Bunu bu dönem tam 20 sefer yaptılar ve akan oyunda en epey gol atan ekip olmayı başardılar. Galatasaray’ın, Başakşehir karşısında seçtiği oyun modeli aslında gerçek santrforu bulabildiklerinde yüksek skor üretebilmelerine imkan sağlayabilir. O yüzden Terim’in başında yanlışsız santrforu netleştirmesi gerekiyor.
‘HER MAÇ SANTRFOR DEĞİŞİYOR’
Değişiktir Galatasaray’ın Fenerbahçe derbisinden bu yana her maç santrforu değişiyor (Fenerbahçe- Halil, Malatya-Diagne, Altay-Mohamed-Halil, Sivas- Diagne) ve bu yüzden bir oyun standardı oluşmuyor. Fatih hoca ligde bu topa sahip olma oyununda ısrar edecekse evvela santrforunu yanlışsız seçmeli. Kaleci İsmail Çipe’nin bile 35 defa topla buluştuğu maçta Diagne alanda kaldığı 65 dakikada yalnızca 16 defa meşin yuvarlağa dokunabiliyorsa, girdiği 3 hava topu uğraşını de kaybediyorsa ortada kıymetli bir form sorunu var delmektir.
‘UZAK TUTMAYI BAŞARDILAR’
Genel manada Galatasaray’ın oynamaya çalıştığı dominant futbol şeklinin Başakşehir’e karşı işe yaradığını söylemek gerek. Rakibi toptan ve ceza alanından uzak tutmayı başardılar, lakin erken geri düşmenin altından uzun mühlet kalkmak için forvet bitiriciliğine gereksinim duydular. Bu tip maçlarda öngörülenin tersine sürpriz bir skorer bulmak gerekiyor. her neyse ki, oyuna Diagne’nin yerine giren Mustafa Mohamed kornerden başla Harika Lig mesleğindeki birinci baş golünü attı da 1 puanı kurtarabildiler. Farklı bir istatistik bilgisi vererek yazıyı bitireyim; Başakşehir bu dönem birinci korner golünü yedi, Galatasaray ise 3. korner golünü kaydetti.”
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK