Sarr
Active member
ERKAN AYRAÇ
Türk sporseverler 2022 Kış Oyunları’nda biroldukça birincisi bir ortada yaşarken, kayakla atlama branşında tertipte uzunluk gösteren Fatih Arda İpcioğlu, elemeleri geçerek tarihe ismini altın harflerle yazmayı başardı. Olimpiyatlardaki yorgunluğunu atamadan Finlandiya’daki karşılaşmalara giden ulusal atlet, Pekin’de yaşadıklarından yeni gayelerine birfazlaca bahiste hislerini MİLLİYET’e anlattı.
– Son yıllar senin için hayal üzere devam ediyor. Oyunlarda da uzunluk gösterdin. Tertip senin için nasıl geçti?
Aslında kota alma durumumuz birinci başta bize biraz uzak geliyordu. Zira kovid-19’un birinci periyodunda idman yapmada büyük düşünce yaşadık. Hatta birinci 9 ay antrenman yapamadığımızı söyleyebilirim. Dünya Kupası’nda yaz periyodunda Kazakistan’da kendimi denemek için gitmek istedim. Orada puan alınca bizim için daha farklı amaçlar doğdu. çabucak sonrasında Rusya’da elemeleri geçerek bir birincisi başardık. Akabinde aslına bakarsanız olimpiyatlara gideceğimiz netleşti. Derecelere bakılırken şunu da gözönünde bulundurmamız lazım. Oradaki herkes branşlarının en yeterlisi. Yani yaptığımız sporun son noktası. Pekin’de bizim maksadımız elemeleri geçmekti. İki rampada da bunu başardık. Bu yüzden memnunuz. Artık ise yeni amaçlarımız var. Hem yarışlarda hem Dünya Kupaları’nda daha üst sıraları zorlamak istiyoruz.
– Birinci karşılaşmaların akabinde yaptığın duygusal paylaşım büyük takviye gördü. O anlarda ne hissettin?
Birinci atlayışımda elde ettiğim derece beni başka müsabalar için motive etti. çabucak sonrasında gördüğüm ilgi ise hem konsantrasyonumu tıpkı vakitte mutluluğumu ikiye katladı. Zira olağan ki bu branşı yapmak için maddi dayanak gerekiyor. Lakin atlet için manevi takviye de gerekiyor. Uğraşımızın, çabamızın karşılığını aldığımızı gördüm yaptığım paylaşımda. Ben de en sonunda herkese teşekkür ettim.
– Alışılmış ki madalya güç bir amaçtı. Pekala biz oyunlarda istediğimizi elde ettik mi?
Hedeflediğimizden daha fazlasını başardığımızı söyleyebilirim. Aslında bunu örnekle anlatmak daha gerçek. Antrenörümüz bize ‘Sloven ya da bu branşı yıllardır yapan bir ülkenin sportmeni 9 ay antrenman yapmasa tahminen de mesleğini sonlandırır’ demişti. Fakat biz pes etmedik ve 9 aylık bir ortadan daha sonra evvel kota aldık, akabinde da oyunlarda elemeleri geçmeyi başardık. Elimizden geleni yaptığımızı düşünüyorum. Aslında elde ettiğimiz dereceler geleceğe biraz daha umutlu bakmamızı sağladı.
‘Sırada uçuş rampaları var’
Fatih Arda İpcioğlu, yeni periyotta farklı amaçlarının olduğunun muştusunu de verdi. Ulusal atlet, “Şimdi önümüzde büsbütün uçuş rampaları var. 150 ve 200 metre üzeri atlanabilen rampalar. Şuan ki gayemizde 150-200 metreden uzaktan uçabilmek var. Biroldukça birincisi başardık. Artık bu atlayışları yaparak orada da tarihe geçmek istiyorum” dedi.
‘Lakabımı seviyorum’
– Uçan Türk lakabını seviyor musun?
Memleketler arası medyanın bana takmış olduğu lakaptı bu. Derecelerimiz güzele gidince ‘Uçan Türk’ olarak anons etmeye başladılar bizi. çabucak sonrasında da bu Türkiye’ye de yansımaya başladı. Seviyorum bu lakabı.
‘Örnek olmak ağır bir yük’
– Kayakla atlama branşı ülkemizin uzak olduğu branştı. Sen bunu bize sevdirdin. Örnek olmak sana neler hissettiriyor?
Örnek olmak bana memnunluk vermesinin yanında ağır da bir yük. Zira daha tanınan çok beşerler her şeyinizi takip ediyor. Sizin de her anınıza, her şeyinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bu branşa merak salan gençler toplumsal medyadan o denli ayrıntılı sorular soruyorlar ki size anlatamam. Ben de elimden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Sonuçta ilgi çeken bir branş bu. Geçen gün bir takipçim ‘Eskiden merhum annemle karşılaşmaları izlediğimizde annem ‘Niye Türk atlet yok’ diye yakınıyordu. Siz bunu sonlandırdınız. Teşekkürler’ diye bir bildiri atmış. Bunlar hayli hoş hisler.
‘Umutsuzluğa hiç düşmüyoruz’
– Pekala birincileri başarmak nasıl bir his?
Biroldukca insanın bilmediği bir branşta son iki yılda büyük bir sıçrama gerçekleştirdik. Natürel ki bu branş benimle tanındı, herkes ilgi gösterdi. Ama şunu kabul etmemiz gerekir ki biz bunu grup olarak başardık. Elde ettiğimiz derecelerle ‘Türkiye’de bu branşta’ var dedirtebildik başka ülkelere. Bu da bizi epeyce memnun etti. Şu anda deneyim bakımından dezavantajımız var. Lakin asla hiç bir vakit ümitsizliğe düşmüyoruz. Şu anda nasıl elemeleri geçerek bir birincisi başardıysak gelecekte de ülkemize madalyalar getirerek bir daha bir birinci yaşatmak istiyoruz. Oyunlardaki derecelerimiz bize gayelerimizi daha da yükseltmemiz gerektiğini gösterdi.
‘Bireysel sponsor dayanağımız yok’
– Maddi ve manevi olarak gerekli dayanağı gördüğünü düşünüyor musun?
Manevi takviye olarak söyleyebileceğim hakikaten epey ilgi uyandırdık. Herkes bize hem oyunlarda, birebir vakitte daha evvelki yarışlarda fazlaca takviye oldular. İşin maddi kısmına gelince. Bilhassa olimpiyatlarda materyalin fazlaca değerli olduğunu gördük. Federasyonumuz ve bakanlığımız doğal ki bize ellerinden gelen dayanağın fazlasını gösteriyorlar. Lakin her şeyi devletten beklememiz lazım. Burada sponsorlara da büyük iş düşüyor. Kayakla atmala grubumuzda hiçbireysel sponsorumuz yok. Bu alanda da takviye gorebilirsek epey keyifli oluruz.
‘Emek vermek gerekiyor’
– Anne babalardan toplumsal medyada iletiler alıyor musun? Çocuğumu bu branşa nasıl başlatabilirim diye?
Evet geliyor doğal ki. Spor kültürü şuurunda olan beşerler bu branşa ilgi duyuyorlar. Lakin şunu da kabul etmek gerekir. Muvaffakiyet için büyük bir emek vermeniz gerekiyor. Çok küçükken başlayıp, mesleğinizin sonuna kadar çalışıp çabalamanız lazım. Ben ve grup arkadaşlarım 10 yıllık bir emeğin sonunda buralara geldik. Dışarıdan bakan beşerler çabucak rampaya çıkıp atlayış yaptığımızı düşünebilir. Ancak bu o denli olmuyor. Merdivenin birinci basamağından başlayıp yavaş yavaş bu günlere gelebiliyorsunuz.
‘İlk kayağım demirdendi’
Ulusal sportmen bugünlere nasıl geldiğini de anlattı. Fatih Arda İpcioğlu şu tabirleri kullandı: “İlk kayak gerecim el imali, demirdendi. Babam yapmıştı. Büyüyünce Palandöken’de ailemle birlikte kayakla kaymaya başladım. Olağan birinci başlangıç kayak kiralama, sonrasındasında kendi şahsî kayak kadrolarımı alma imkanı buldum. Sevdim bu sporu. Kızakla başlayan spor hayatım artık profesyonelleşerek kayakla atlamaya kadar geldi. Olimpiyatta ülkemi iki sefer temsil etmenin haklı gururunu yaşıyorum.”
Pekin Kış Olimpiyatları, Fatih Arda İpçioğlu’nun da ortalarında bulunduğu Türk kafilesinin iştiraki ile yapılırken bayrağımızı Ayşenur Duman ve Furkan Akar birlikte taşıdı.
‘Tecrübelerimi aktarmak isterim’
Fatih Arda İpcioğlu, mesleğini noktaladıktan daha sonra bir daha sporun ortasında kalacağını vurguladı. Deneyimlerini gelecek jenerasyonlara aktarmak istediğini belirten ulusal atlet, “Çünkü ben bu sporun tabanını de gördüm en üstünü de. Birfazlaca deneyimim var. Natürel ki gelecek kuşağa ve kayakla atlama Türkiye kış sporlarına nasıl yardım etmemiz gerekiyorsa her türlü nazaranve hazırız” sözlerini kullandı.
Türk sporseverler 2022 Kış Oyunları’nda biroldukça birincisi bir ortada yaşarken, kayakla atlama branşında tertipte uzunluk gösteren Fatih Arda İpcioğlu, elemeleri geçerek tarihe ismini altın harflerle yazmayı başardı. Olimpiyatlardaki yorgunluğunu atamadan Finlandiya’daki karşılaşmalara giden ulusal atlet, Pekin’de yaşadıklarından yeni gayelerine birfazlaca bahiste hislerini MİLLİYET’e anlattı.
– Son yıllar senin için hayal üzere devam ediyor. Oyunlarda da uzunluk gösterdin. Tertip senin için nasıl geçti?
Aslında kota alma durumumuz birinci başta bize biraz uzak geliyordu. Zira kovid-19’un birinci periyodunda idman yapmada büyük düşünce yaşadık. Hatta birinci 9 ay antrenman yapamadığımızı söyleyebilirim. Dünya Kupası’nda yaz periyodunda Kazakistan’da kendimi denemek için gitmek istedim. Orada puan alınca bizim için daha farklı amaçlar doğdu. çabucak sonrasında Rusya’da elemeleri geçerek bir birincisi başardık. Akabinde aslına bakarsanız olimpiyatlara gideceğimiz netleşti. Derecelere bakılırken şunu da gözönünde bulundurmamız lazım. Oradaki herkes branşlarının en yeterlisi. Yani yaptığımız sporun son noktası. Pekin’de bizim maksadımız elemeleri geçmekti. İki rampada da bunu başardık. Bu yüzden memnunuz. Artık ise yeni amaçlarımız var. Hem yarışlarda hem Dünya Kupaları’nda daha üst sıraları zorlamak istiyoruz.
– Birinci karşılaşmaların akabinde yaptığın duygusal paylaşım büyük takviye gördü. O anlarda ne hissettin?
Birinci atlayışımda elde ettiğim derece beni başka müsabalar için motive etti. çabucak sonrasında gördüğüm ilgi ise hem konsantrasyonumu tıpkı vakitte mutluluğumu ikiye katladı. Zira olağan ki bu branşı yapmak için maddi dayanak gerekiyor. Lakin atlet için manevi takviye de gerekiyor. Uğraşımızın, çabamızın karşılığını aldığımızı gördüm yaptığım paylaşımda. Ben de en sonunda herkese teşekkür ettim.
– Alışılmış ki madalya güç bir amaçtı. Pekala biz oyunlarda istediğimizi elde ettik mi?
Hedeflediğimizden daha fazlasını başardığımızı söyleyebilirim. Aslında bunu örnekle anlatmak daha gerçek. Antrenörümüz bize ‘Sloven ya da bu branşı yıllardır yapan bir ülkenin sportmeni 9 ay antrenman yapmasa tahminen de mesleğini sonlandırır’ demişti. Fakat biz pes etmedik ve 9 aylık bir ortadan daha sonra evvel kota aldık, akabinde da oyunlarda elemeleri geçmeyi başardık. Elimizden geleni yaptığımızı düşünüyorum. Aslında elde ettiğimiz dereceler geleceğe biraz daha umutlu bakmamızı sağladı.
‘Sırada uçuş rampaları var’
Fatih Arda İpcioğlu, yeni periyotta farklı amaçlarının olduğunun muştusunu de verdi. Ulusal atlet, “Şimdi önümüzde büsbütün uçuş rampaları var. 150 ve 200 metre üzeri atlanabilen rampalar. Şuan ki gayemizde 150-200 metreden uzaktan uçabilmek var. Biroldukça birincisi başardık. Artık bu atlayışları yaparak orada da tarihe geçmek istiyorum” dedi.
‘Lakabımı seviyorum’
– Uçan Türk lakabını seviyor musun?
Memleketler arası medyanın bana takmış olduğu lakaptı bu. Derecelerimiz güzele gidince ‘Uçan Türk’ olarak anons etmeye başladılar bizi. çabucak sonrasında da bu Türkiye’ye de yansımaya başladı. Seviyorum bu lakabı.
‘Örnek olmak ağır bir yük’
– Kayakla atlama branşı ülkemizin uzak olduğu branştı. Sen bunu bize sevdirdin. Örnek olmak sana neler hissettiriyor?
Örnek olmak bana memnunluk vermesinin yanında ağır da bir yük. Zira daha tanınan çok beşerler her şeyinizi takip ediyor. Sizin de her anınıza, her şeyinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bu branşa merak salan gençler toplumsal medyadan o denli ayrıntılı sorular soruyorlar ki size anlatamam. Ben de elimden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Sonuçta ilgi çeken bir branş bu. Geçen gün bir takipçim ‘Eskiden merhum annemle karşılaşmaları izlediğimizde annem ‘Niye Türk atlet yok’ diye yakınıyordu. Siz bunu sonlandırdınız. Teşekkürler’ diye bir bildiri atmış. Bunlar hayli hoş hisler.
‘Umutsuzluğa hiç düşmüyoruz’
– Pekala birincileri başarmak nasıl bir his?
Biroldukca insanın bilmediği bir branşta son iki yılda büyük bir sıçrama gerçekleştirdik. Natürel ki bu branş benimle tanındı, herkes ilgi gösterdi. Ama şunu kabul etmemiz gerekir ki biz bunu grup olarak başardık. Elde ettiğimiz derecelerle ‘Türkiye’de bu branşta’ var dedirtebildik başka ülkelere. Bu da bizi epeyce memnun etti. Şu anda deneyim bakımından dezavantajımız var. Lakin asla hiç bir vakit ümitsizliğe düşmüyoruz. Şu anda nasıl elemeleri geçerek bir birincisi başardıysak gelecekte de ülkemize madalyalar getirerek bir daha bir birinci yaşatmak istiyoruz. Oyunlardaki derecelerimiz bize gayelerimizi daha da yükseltmemiz gerektiğini gösterdi.
‘Bireysel sponsor dayanağımız yok’
– Maddi ve manevi olarak gerekli dayanağı gördüğünü düşünüyor musun?
Manevi takviye olarak söyleyebileceğim hakikaten epey ilgi uyandırdık. Herkes bize hem oyunlarda, birebir vakitte daha evvelki yarışlarda fazlaca takviye oldular. İşin maddi kısmına gelince. Bilhassa olimpiyatlarda materyalin fazlaca değerli olduğunu gördük. Federasyonumuz ve bakanlığımız doğal ki bize ellerinden gelen dayanağın fazlasını gösteriyorlar. Lakin her şeyi devletten beklememiz lazım. Burada sponsorlara da büyük iş düşüyor. Kayakla atmala grubumuzda hiçbireysel sponsorumuz yok. Bu alanda da takviye gorebilirsek epey keyifli oluruz.
‘Emek vermek gerekiyor’
– Anne babalardan toplumsal medyada iletiler alıyor musun? Çocuğumu bu branşa nasıl başlatabilirim diye?
Evet geliyor doğal ki. Spor kültürü şuurunda olan beşerler bu branşa ilgi duyuyorlar. Lakin şunu da kabul etmek gerekir. Muvaffakiyet için büyük bir emek vermeniz gerekiyor. Çok küçükken başlayıp, mesleğinizin sonuna kadar çalışıp çabalamanız lazım. Ben ve grup arkadaşlarım 10 yıllık bir emeğin sonunda buralara geldik. Dışarıdan bakan beşerler çabucak rampaya çıkıp atlayış yaptığımızı düşünebilir. Ancak bu o denli olmuyor. Merdivenin birinci basamağından başlayıp yavaş yavaş bu günlere gelebiliyorsunuz.
‘İlk kayağım demirdendi’
Ulusal sportmen bugünlere nasıl geldiğini de anlattı. Fatih Arda İpcioğlu şu tabirleri kullandı: “İlk kayak gerecim el imali, demirdendi. Babam yapmıştı. Büyüyünce Palandöken’de ailemle birlikte kayakla kaymaya başladım. Olağan birinci başlangıç kayak kiralama, sonrasındasında kendi şahsî kayak kadrolarımı alma imkanı buldum. Sevdim bu sporu. Kızakla başlayan spor hayatım artık profesyonelleşerek kayakla atlamaya kadar geldi. Olimpiyatta ülkemi iki sefer temsil etmenin haklı gururunu yaşıyorum.”
Pekin Kış Olimpiyatları, Fatih Arda İpçioğlu’nun da ortalarında bulunduğu Türk kafilesinin iştiraki ile yapılırken bayrağımızı Ayşenur Duman ve Furkan Akar birlikte taşıdı.
‘Tecrübelerimi aktarmak isterim’
Fatih Arda İpcioğlu, mesleğini noktaladıktan daha sonra bir daha sporun ortasında kalacağını vurguladı. Deneyimlerini gelecek jenerasyonlara aktarmak istediğini belirten ulusal atlet, “Çünkü ben bu sporun tabanını de gördüm en üstünü de. Birfazlaca deneyimim var. Natürel ki gelecek kuşağa ve kayakla atlama Türkiye kış sporlarına nasıl yardım etmemiz gerekiyorsa her türlü nazaranve hazırız” sözlerini kullandı.